Basına, Devlet tarafından verilen bilgilere göre; hangi şehir, Devletten ne kadar alıyor, buna karşılık; Devlete ne kadar veriyor diye sonuçları duyurmuşlar. Beklentimiz, Devletin daha güçlenmesi için; gelirlerinin daha artması buna bağlı olarak, kişi başına düşen; Milli gelirin yükselmesidir. Böyle bir olayın gerçekleşmesi için; kayıt dışının tamamen ortadan kalkması, vergi kaçakçılığının en aza inmesi gerekir. Bir Ülkenin, geliri ne kadar düşük olursa; vatandaşa yansıyan hizmet, geri dönüş, yatırım da o kadar az olur. Devlet, babadır… her şey istenir. Ondan babalık görevini yapmasını bekleriz. Ancak, baba, gücü kadarı ile; size yardımcı olur. Nasıl ki; insanın güçlü, kuvvetli olması için; çok iyi beslenmesi gerekiyorsa; Devletlerin güçlü olması içinde, yer altı, yer üstü kaynaklarının haricinde; gelirlerinin de güçlü olması gerekir. Bu mantıkla baktığımız zaman gönül isterdi ki; şehrimiz de kayıt dışının en az olduğu, ödenmesi gereken vergilerinin, tamama yakınını ödeyen bir şehir olsun. Çalışan kesimi, terinin son damlasına kadar, emeğini versin. İşini dürüst ve samimi bir şekilde yerine getirsin. Kısacası, kazandığını, hak etsin. Devletin verdiği sonuçlara göre; hemen, hemen ödenmesi gereken verginin bile; yarısını ödeyen durumundayız. Halkımız da; yardım açısından; Devlet imkanlarından, her alanda, yeteri kadar yararlanmaktadır. Devlet, yanımızda olmaya devam etmektedir.
Her zaman olduğu gibi; büyük şehirler ve sanayi şehirleri, Devlete en fazla ödeme yapan iller arasındalar. Kısacası Devlete çok verip, Devletten o oranda; dönüş alamayan iller konumundalar. Manzaraya baktığımız zaman en büyük yatırımlar, oralara yapılıyor gibi görünüyor. Amma, rakamlar öyle söylemiyor. Kayıt dışının önü alınmazsa; halkımız bu alanda, bilgilendirilmez ise; insanlarımızın kendiliğinden isteyerek; vergi vermelerini beklemek, iyi niyetlilik olur. Her yapılan alış verişte, alınan fişlerin önemi, ne kadar büyüktür. Şehrimizde bu alışkanlığın, pek de yaygın olmadığını görmekteyiz. Devleti yönetenlere de düşen; gelecekte; Anayasa, çalışmaları yapılırken vergi kaçakçılığına da; ağır, caydırıcı yaptırımlar getirilmelidir. Hatta mahkumiyet cezaları bile düşünülebilir. Eğer, Devlet düzenli vergi gelirlerini alır ve çoğaltırsa; ona bağlı olarak vergi oranları da düşecektir. Bu alanda da yapılan çalışmalar da; bu ayrıntının dikkate alınacağını, düşünüyorum. Yeniden yapılandırma çalışması da göstermiştir ki; yeni ve yapıcı çalışmalar yapılınca, halkımız da ona olumlu cevap vermektedir. Borçların yeniden yapılandırma çalışmaları, buna örnektir. Kısacası, Devlet; Milleti ile; barışık olmanın yollarını bulmalıdır. Vatandaşın, üzerlerinde olan, Devlete ait borçları; vatandaşa sıkıntı vermeden; almanın yollarını her zaman aramalıdır. O, da Devletimizin lehine olmaktadır. Bu anlamda, Devlet; her türlü kaçağın önüne geçmelidir. Vatandaşlar olarak, bizler; Devletin yanında olmalıyız. Kaçağın her türlüsünü önlemek; üzerimize bir görevdir.
Şehrimiz açısından olaya bakınca; gerçekten eksikliklerimiz var, daha yapılması gereken işler var, doğrudur. Amma, bir başka doğru da; yeteri kadar vergi ödemediğimizdir. Haydin hep beraber; Devletimizi, güçlendirelim ki; Devletimiz de bize; güçlü, kalıcı yatırımlarla ve daha güzel hizmetlerle geri dönsün. Başka söze ne hacet… Bu tespitleri yaparken; şehrimizin gelişme sürecini, ayrı değerlendirdiğimi belirtmek isterim. Ben bu köşede, defalarca belirttiğim gibi, şehrimizin gelişmesinde, göçünün azalmasında; motor gücü Devlet, olmalıdır, fikrini savunuyorum. İkinci Üniversitesinden, çeşitli Devlet aracılığı ile; yapılacak yatırımları kast ediyorum. Ancak, o zaman göç de biter, işsizlik ve aşsızlık da, biter. Devlet eli ile, yapılacak yatırımlar olmaz ise; göç de devam edecektir, işsizlikte…
Bu anlayışla halkımızın daha iyi bilgilendirileceğine, inanıyorum. Unutmayalım Devletten çalacağımız bir kuruş bize eksik sağlık hizmeti, bozuk yol, işsizlik, eğitimsizlik v.s. geri dönecektir. Bundan zararı, bir manada yine biz görürüz. Devletimizi güçlendirelim ki; dolayısıyla biz de güçlü olalım. Dostlarımız, güçlü olmamızla sevinsinler… Düşmanlarımız, güçlülüğümüzden dolayı bizden korksunlar… Bu işler, konuşmakla olmaz icraat gerek…
Daha güçlü, daha istikrarlı gelecek günlere; daha çok çalışarak, Devletimize sahip çıkarak, ulaşabiliriz. Her alanda, Devletin imkanlarını kullanarak, o imkanları kullandığımızı unutup; Devlete dolaylı olarak zarar vererek, bir sonuç elde edemeyiz. Sadece kendimizi kandırırız…
Gelecek nesillerimizin, geleceğini karartmaya hakkımız yoktur.