pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

GÖRSEL MEDYA VE KÖTÜ ÖRNEKLER

GÖRSEL     MEDYA     VE     KÖTÜ    ÖRNEKLERSalgın nedeni ile, TV ekranları, sözde eski diye adlandırılan kimi saçma sapan içerikli sinema ve yayınları; TV ekranlarına getirmeye başladılar. Eski yıllarda kimin kontrolünde olduğu belli olmayan, sinema ve görsel yapımların, nasıl da; amaçlarının tüm toplumu meydana getiren değer yargılarını yok etmek  olduğunu görmekteyiz. Tüm dini değerleri aşağılayan, Milli Ve Manevi değeri olmayan, tüm yanlışları özendiren yapımlar. Allahtan korkun, Bu Mübarek Günlerde, Şaban ismini bu kadar aşağılamak size ne kazandırıyor?  Kurtarıcı olarak, Her sahnesinde içki, kumar, fuhuş, sahneleri ile dolu; yapımlar, gösterilmektedir. Lütfen bu filimleri izlemek ve yeni nesillere izletmek istemiyoruz.Bu konuda ve salgın nedeni ile, TV yayıncılığının aksayan, ayrıştırıcı yayınlar yapan yönleri konusunda, Sayın RTÜK  Başkanının açıklamaları şöyle olmuştur. ''Bu kapsamda RTÜK olarak tespit ettiğimiz söz konusu yayıncı kuruluşlara ilk etapta sözlü uyarılarda bulunduk. Defalarca yapılan uyarılara rağmen bazı yayıncılarımızın bunları dikkate almayıp, devleti milletiyle ayrıştıran tutum sergilemeye devam etiğini ve bunu bir alışkanlık haline getirdiklerini gördük. Bu sebeple Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak Kanundan aldığımız yetkiyle bazı kanallara cezai müeyyideler uyguladık.''Aynı özeni Film ve dizi konusunda da; göstermesini bekliyoruz. Eski yapım diye yutturulan, Milliş ve Manevi değerlerimizle lay eidlen bu yapımları izlemek istemiyoruz... Bunu dikkate alınız...Bir söz de; TRT yöneticilerinedir. Şu yapımlarınızda, TÜRK AİLE, Yapısını bozmadan, hem onu koruyan hem; tüm Milli ve Manevi değerlerini tanıtan yapımları, ne zaman izleyeceğiz? Dizilerinize bir bakın ve ona göre değerlendirin. Bu yapımlarınız hayalcilikten öteye geçmemektedir. Anadolu hayat tarzını tüm gerçekliği ile yansıtan kaç tane yapımınız var? Sözde güldürü dizisi diye, bize saçma sapan şeyleri sunmak zorunda mısınız? Tarihi gerçekleri anlatan dizilerin daha fazla yer almasını istiyoruz. Bunu yapmanız sizin göreviniz olsa gerektir. Hele TRT 2, KÜLTÜR KANALI DEDİNİZ. İNŞALLAH   BU   KANALDA  KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜ DE; YETERİ KADAR TANIYACAĞIZ...Görsel Medya Toplum yaşantımızın vazgeçilmezlerinden oldu. Sevsek de, sevmesek de evlerimizin baş köşesini aldığı gibi, zamanla odalarımızın demirbaşı olmaya başladı. İlk zamanlarda bu durumdan şikayetçi olan insan kitleleri bile, görsel medya karşısındaki keskin tavırlarından vazgeçerek, onlarda çeşitli bahaneler ile; Görsel Medya abonesi olmayı yeğlediler. Hal böyle olunca iyisiyle, kötüsüyle, doğrusuyla, yanlışıyla odalarımızda değişmeyen ana unsur olma özelliğini giderek artırdı. Demirbaş oldu.İşte asıl sorun ondan sonra başladı. Görsel Medya yöneticileri kendi kanallarının seyredilmesi uğruna, hitap ettikleri toplumun hiç bir değer yargısını tanımaz oldular. Yaptığımız yayının artıları ve eksileri nelerdir diye sorgulamadılar. Yayın akışlarını bir süzgeçten geçirmediler. Üstelik bağımlılık yaratan dizilerinde şiddet, öldürme, tecavüz, hırsızlık, yalan söyleme, aldatma, sahtekarlık, fitne v.b. tüm kötülükler sıradan şeyler olarak seyirciye sunulmaya başladı. Bu olumsuzlukların toplumda nasıl bir negatif etki yaptığının belirlenmesi ise ayrı   bir araştırma konusudur. En önemli tarafı ise acaba biz bu yayınlarla topluma ne kadar zarar veriyoruz, düşüncesinde hiç olmamalarıdır.Bütün bunları yaparken ondan sonra dönüp toplumda yaşanan çeşitli içeriği kötülük olan haberleri birinci sırada, son dakika haberleri olarak yayınladılar. O, yayınların faydalı mı, zararlı mı olduğunu düşünmediler. Kahraman olarak sundukları insanların eli kanlı, hırsız, tecavüzcü, sahtekar, aldatıcı ve değer yargısı tanımayan hele, hele; Toplumu oluşturan sosyolojik ana ilkeler olan Manevi, Milli değerlerden uzak tamamen hayal ürünü bir insan tiplemesini hep önde tuttular. Suçların işlenmesi sıradan olaylar olarak sunulurken, doğru dürüst hayatını yaşamaya çalışan insanların hayatlarından bir tek sahnenin bile dizilerde olmaması, hayalciliğin hangi noktasında olduğumuzun bilinmesi için, yeter ve artar bile. Aile bireylerinin kimilerini o hayal ürünü kahramanlar gibi olmaya veya hayran olduğu kişi gibi davranmaya yönelttiler. Henüz hayatın hiçbir şeyinden haberi olmayan gençleri bir takım maceraların eşiğine getirdiler. Olumsuz örnek tiplemelerini; hep başaran, hep önde olan hep bir lider insan tiplemesi ile canlandırdılar.Sorumluluğun hangi sınırlarda olduğunu bilmeden, bana ne yahu, ben hayatımı yaşarım, paramı kazanırım mantığının toplumu hangi tehlikelere atabileceğini bir an bile düşünmediler. Üstelik evini zar, zor geçindiren insanların evlerine görsel medya ile girerek Dünyanın bin bir çeşit yiyeceklerinin, giyeceklerinin reklamını yapmaktan çekinmediler. Bunlardan hiç birinin giremediği milyonlarca; Bu Ülkede ev vardır, biraz dikkat edelim demediler.Olup bitenlerden sonra, toplumda olan suçların akabinde ne oluyor bize? Neden böyle olduk? İnsanımız çıldırdı! Gibi tavırlarla yine seyirciyi ekran karşısında esir almak istediler. Çeşitli uzmanlar çıkararak olayları yorumlamaya çalıştılar. Bir an olsun acaba bu işlere bizim de katkımız var mı? Diye düşünmediler.Ev halkının da bu durumlarda sorumluluğunun olduğunu hatırlatalım. Ancak, yine onların deyimiyle acaba ev halkını yayınların seçiciliği konusunda yeteri kadar bilinçli olarak eğittik mi? Diye düşünmeden her türlü yayınları odalarımızın içine kadar sokarak moda tabirle; birinci güç benim haberiniz olsun mesajını vermeye çalıştılar. Bazı alanlarda böyle olmasını da başardılar. Onlara ciddi bir hatırlatma Hesap gününün sahibinin huzuruna iyi hazırlansınlar. Tüm TV kanal sahipleri ve yöneticileri, Bu toplumun bazı negatif davranışlarında, katkınız olduğunu biliniz. Umarım, O, bela ve şiddet sarmalı size de, bir gün bulaşmaz. Toplumun tüm değer yargılarını ayak altına alıp, çiğnediniz. RTÜK, başkanının son açıklaması; bunun delilidir.Eserinizle övünebilirsiniz...
Ekleme Tarihi: 20 Nisan 2020 - Pazartesi

GÖRSEL MEDYA VE KÖTÜ ÖRNEKLER

GÖRSEL     MEDYA     VE     KÖTÜ    ÖRNEKLER
Salgın nedeni ile, TV ekranları, sözde eski diye adlandırılan kimi saçma sapan içerikli sinema ve yayınları; TV ekranlarına getirmeye başladılar. Eski yıllarda kimin kontrolünde olduğu belli olmayan, sinema ve görsel yapımların, nasıl da; amaçlarının tüm toplumu meydana getiren değer yargılarını yok etmek  olduğunu görmekteyiz. Tüm dini değerleri aşağılayan, Milli Ve Manevi değeri olmayan, tüm yanlışları özendiren yapımlar. Allahtan korkun, Bu Mübarek Günlerde, Şaban ismini bu kadar aşağılamak size ne kazandırıyor?  Kurtarıcı olarak, Her sahnesinde içki, kumar, fuhuş, sahneleri ile dolu; yapımlar, gösterilmektedir. Lütfen bu filimleri izlemek ve yeni nesillere izletmek istemiyoruz.
Bu konuda ve salgın nedeni ile, TV yayıncılığının aksayan, ayrıştırıcı yayınlar yapan yönleri konusunda, Sayın RTÜK  Başkanının açıklamaları şöyle olmuştur. ''Bu kapsamda RTÜK olarak tespit ettiğimiz söz konusu yayıncı kuruluşlara ilk etapta sözlü uyarılarda bulunduk. Defalarca yapılan uyarılara rağmen bazı yayıncılarımızın bunları dikkate almayıp, devleti milletiyle ayrıştıran tutum sergilemeye devam etiğini ve bunu bir alışkanlık haline getirdiklerini gördük. Bu sebeple Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak Kanundan aldığımız yetkiyle bazı kanallara cezai müeyyideler uyguladık.''
Aynı özeni Film ve dizi konusunda da; göstermesini bekliyoruz. Eski yapım diye yutturulan, Milliş ve Manevi değerlerimizle lay eidlen bu yapımları izlemek istemiyoruz... Bunu dikkate alınız...
Bir söz de; TRT yöneticilerinedir. Şu yapımlarınızda, TÜRK AİLE, Yapısını bozmadan, hem onu koruyan hem; tüm Milli ve Manevi değerlerini tanıtan yapımları, ne zaman izleyeceğiz? Dizilerinize bir bakın ve ona göre değerlendirin. Bu yapımlarınız hayalcilikten öteye geçmemektedir. Anadolu hayat tarzını tüm gerçekliği ile yansıtan kaç tane yapımınız var? Sözde güldürü dizisi diye, bize saçma sapan şeyleri sunmak zorunda mısınız? Tarihi gerçekleri anlatan dizilerin daha fazla yer almasını istiyoruz. Bunu yapmanız sizin göreviniz olsa gerektir. 
Hele TRT 2, KÜLTÜR KANALI DEDİNİZ. İNŞALLAH   BU   KANALDA  KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜ DE; YETERİ KADAR TANIYACAĞIZ...
Görsel Medya Toplum yaşantımızın vazgeçilmezlerinden oldu. Sevsek de, sevmesek de evlerimizin baş köşesini aldığı gibi, zamanla odalarımızın demirbaşı olmaya başladı. İlk zamanlarda bu durumdan şikayetçi olan insan kitleleri bile, görsel medya karşısındaki keskin tavırlarından vazgeçerek, onlarda çeşitli bahaneler ile; Görsel Medya abonesi olmayı yeğlediler. Hal böyle olunca iyisiyle, kötüsüyle, doğrusuyla, yanlışıyla odalarımızda değişmeyen ana unsur olma özelliğini giderek artırdı. Demirbaş oldu.
İşte asıl sorun ondan sonra başladı. Görsel Medya yöneticileri kendi kanallarının seyredilmesi uğruna, hitap ettikleri toplumun hiç bir değer yargısını tanımaz oldular. Yaptığımız yayının artıları ve eksileri nelerdir diye sorgulamadılar. Yayın akışlarını bir süzgeçten geçirmediler. Üstelik bağımlılık yaratan dizilerinde şiddet, öldürme, tecavüz, hırsızlık, yalan söyleme, aldatma, sahtekarlık, fitne v.b. tüm kötülükler sıradan şeyler olarak seyirciye sunulmaya başladı. Bu olumsuzlukların toplumda nasıl bir negatif etki yaptığının belirlenmesi ise ayrı   bir araştırma konusudur. En önemli tarafı ise acaba biz bu yayınlarla topluma ne kadar zarar veriyoruz, düşüncesinde hiç olmamalarıdır.
Bütün bunları yaparken ondan sonra dönüp toplumda yaşanan çeşitli içeriği kötülük olan haberleri birinci sırada, son dakika haberleri olarak yayınladılar. O, yayınların faydalı mı, zararlı mı olduğunu düşünmediler. Kahraman olarak sundukları insanların eli kanlı, hırsız, tecavüzcü, sahtekar, aldatıcı ve değer yargısı tanımayan hele, hele; Toplumu oluşturan sosyolojik ana ilkeler olan Manevi, Milli değerlerden uzak tamamen hayal ürünü bir insan tiplemesini hep önde tuttular. Suçların işlenmesi sıradan olaylar olarak sunulurken, doğru dürüst hayatını yaşamaya çalışan insanların hayatlarından bir tek sahnenin bile dizilerde olmaması, hayalciliğin hangi noktasında olduğumuzun bilinmesi için, yeter ve artar bile. Aile bireylerinin kimilerini o hayal ürünü kahramanlar gibi olmaya veya hayran olduğu kişi gibi davranmaya yönelttiler. Henüz hayatın hiçbir şeyinden haberi olmayan gençleri bir takım maceraların eşiğine getirdiler. Olumsuz örnek tiplemelerini; hep başaran, hep önde olan hep bir lider insan tiplemesi ile canlandırdılar.
Sorumluluğun hangi sınırlarda olduğunu bilmeden, bana ne yahu, ben hayatımı yaşarım, paramı kazanırım mantığının toplumu hangi tehlikelere atabileceğini bir an bile düşünmediler. Üstelik evini zar, zor geçindiren insanların evlerine görsel medya ile girerek Dünyanın bin bir çeşit yiyeceklerinin, giyeceklerinin reklamını yapmaktan çekinmediler. Bunlardan hiç birinin giremediği milyonlarca; Bu Ülkede ev vardır, biraz dikkat edelim demediler.
Olup bitenlerden sonra, toplumda olan suçların akabinde ne oluyor bize? Neden böyle olduk? İnsanımız çıldırdı! Gibi tavırlarla yine seyirciyi ekran karşısında esir almak istediler. Çeşitli uzmanlar çıkararak olayları yorumlamaya çalıştılar. Bir an olsun acaba bu işlere bizim de katkımız var mı? Diye düşünmediler.
Ev halkının da bu durumlarda sorumluluğunun olduğunu hatırlatalım. Ancak, yine onların deyimiyle acaba ev halkını yayınların seçiciliği konusunda yeteri kadar bilinçli olarak eğittik mi? Diye düşünmeden her türlü yayınları odalarımızın içine kadar sokarak moda tabirle; birinci güç benim haberiniz olsun mesajını vermeye çalıştılar. Bazı alanlarda böyle olmasını da başardılar. Onlara ciddi bir hatırlatma Hesap gününün sahibinin huzuruna iyi hazırlansınlar. 
Tüm TV kanal sahipleri ve yöneticileri, Bu toplumun bazı negatif davranışlarında, katkınız olduğunu biliniz. Umarım, O, bela ve şiddet sarmalı size de, bir gün bulaşmaz. Toplumun tüm değer yargılarını ayak altına alıp, çiğnediniz. RTÜK, başkanının son açıklaması; bunun delilidir.
Eserinizle övünebilirsiniz...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.