pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

ÖYLE GEÇER ZAMAN UNUTULMAZ ANILAR TAŞIR

 ÖYLE  GEÇER    ZAMAN    UNUTULMAZ     ANILAR    TAŞIR Sel  gider   kumu  kalır... SİVİL  Toplum  örgütleri  vardı  bir  zamanlar. Fedakarca  kapısı aralanan. Dayanışma, birlikte olma, bu konuda samimi ortam oluşturma  çabaları vardı. O zamanlarda kimsenin kapısından geçmeye  çekindiği  sivil  toplum  örgütlerinden  söz ediyorum. Geçmiş yıllarda  Bizim de bizzat  içerisinde  başkanlık  yaptığımız, yönetimlerinde bulunduğumuz, MTTB, Sendika, Ensar Vakfı, Kemal İbni Hümam VAKFI,  ÖĞRETMENLER   VAKFI, İHL mez. Derneği, Birlik Vakfı... Daha nice  vakıf ve dernekler. Mütevazi, amma samimi, derdi olan   insanların omuz  omuza verdiği yapılanmalardır. Makam, mevki, gelecek beklentisi olmayan. Tam tersine  sıkıntı, dışlanma, hor  görülme, sorgulanma  gerçeklikleri  olunan  vakıf ve  dernekler... Şimdi  bakıyorum da; VAY BE... Ne kadar dava adamı varmış da; haberimiz yokmuş... Önemli olan zor zamanlarda konuşmaktır, cepheden kaçmamaktır, arkadaşını yalnız bırakmamaktır, hatta arkadaşını  satmamaktır, yol ortasında  komamaktır. Yeter ki bana zarar gelmesin de; kime ne olursa olsun! dememektir...  Zamanında sivil toplum örgütlerinin kapısını çalarak, müdavimi olanların, sıkıntı zamanlarında  çevresine bile  uğramaması, hastalığına  kapılmamaktır... Şİmdi  rahat  zamanı...  Köşe  bucak saklanma  değil, ortaya çıkıp  göğsünü gererek  ben burdayım beni görün deme zamanı! Görmezseniz  sizi  tanımam! Zamanı... Hatta sizi yok sayarım  zamanı... Öyle ya  büyük adam! olmak  öyle  bir şey... Hatta geçmişi ile, geleceğine  zemin hazırlama zamanı... HAAA... Az kalsın unutuyordum;  şimdilerde, zamanında sendika, dernek ayakta kalsın, dernek kirasını çıkaralım, hatta burası devamlı açık kalsın diye  bir eleman tutalım, gelenlere  çay ikram edelim diye maddi olarak  destek  olan fedakar  insanlarımızın  varlığı unutulmuştur. O, cebinden harcama yapanların, bugün unutulduğuna şahit oluyoruz. Üye bulmak için yalın ayak dolanıldığı günleri, hatırladığımızda; ''Hoca ne sendikası işin gücün yok mu? Diyenlerin, bugünkü afra, tafralarına ve en önde koşar adım yürüdüklerine  şahit  oluyoruz.  Üstelik ne kadar  makam için birbirlerini  yıpratmalarına bakarak, üzülüyorum...  PARDON... Birileri dava, felan mı dedi... Duyamadım... Hadi ordan sende... Sendika demişken bu yolun başlangıcında birlikte yola çıktığımız, beraber  yürüdüğümüz  Sendikalaşmanın  manevi anlamdaki önemini  vurgulayan  MEHMET   AKİF   İNAN  beyin  şu  sözü ile  noktalayayım. " Bütün giysileri yırtsak yeridir. Yeter bize vefa elbiseleri" Mehmet Akif İnan
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2024 - Pazar

ÖYLE GEÇER ZAMAN UNUTULMAZ ANILAR TAŞIR

 ÖYLE  GEÇER    ZAMAN    UNUTULMAZ     ANILAR    TAŞIR
Sel  gider   kumu  kalır...
SİVİL  Toplum  örgütleri  vardı  bir  zamanlar. Fedakarca  kapısı aralanan. Dayanışma, birlikte olma, bu konuda samimi ortam oluşturma  çabaları vardı. O zamanlarda kimsenin kapısından geçmeye  çekindiği  sivil  toplum  örgütlerinden  söz ediyorum.
Geçmiş yıllarda  Bizim de bizzat  içerisinde  başkanlık  yaptığımız, yönetimlerinde bulunduğumuz, MTTB, Sendika, Ensar Vakfı, Kemal İbni Hümam VAKFI,  ÖĞRETMENLER   VAKFI, İHL mez. Derneği, Birlik Vakfı... Daha nice  vakıf ve dernekler. Mütevazi, amma samimi, derdi olan   insanların omuz  omuza verdiği yapılanmalardır. Makam, mevki, gelecek beklentisi olmayan. Tam tersine  sıkıntı, dışlanma, hor  görülme, sorgulanma  gerçeklikleri  olunan  vakıf ve  dernekler...
Şimdi  bakıyorum da;

VAY BE... Ne kadar dava adamı varmış da; haberimiz yokmuş... Önemli olan zor zamanlarda konuşmaktır, cepheden kaçmamaktır, arkadaşını yalnız bırakmamaktır, hatta arkadaşını  satmamaktır, yol ortasında  komamaktır. Yeter ki bana zarar gelmesin de; kime ne olursa olsun! dememektir... 
Zamanında sivil toplum örgütlerinin kapısını çalarak, müdavimi olanların, sıkıntı zamanlarında  çevresine bile  uğramaması, hastalığına  kapılmamaktır...
Şİmdi  rahat  zamanı...  Köşe  bucak saklanma  değil, ortaya çıkıp  göğsünü gererek  ben burdayım beni görün deme zamanı! Görmezseniz  sizi  tanımam! Zamanı... Hatta sizi yok sayarım  zamanı... Öyle ya  büyük adam! olmak  öyle  bir şey... Hatta geçmişi ile, geleceğine  zemin hazırlama zamanı...

HAAA... Az kalsın unutuyordum;  şimdilerde, zamanında sendika, dernek ayakta kalsın, dernek kirasını çıkaralım, hatta burası devamlı açık kalsın diye  bir eleman tutalım, gelenlere  çay ikram edelim diye maddi olarak  destek  olan fedakar  insanlarımızın  varlığı unutulmuştur. O, cebinden harcama yapanların, bugün unutulduğuna şahit oluyoruz. Üye bulmak için yalın ayak dolanıldığı günleri, hatırladığımızda; ''Hoca ne sendikası işin gücün yok mu? Diyenlerin, bugünkü afra, tafralarına ve en önde koşar adım yürüdüklerine  şahit  oluyoruz.  Üstelik ne kadar  makam için birbirlerini  yıpratmalarına bakarak, üzülüyorum... 
PARDON... Birileri dava, felan mı dedi... Duyamadım... Hadi ordan sende...
Sendika demişken bu yolun başlangıcında birlikte yola çıktığımız, beraber  yürüdüğümüz  Sendikalaşmanın  manevi anlamdaki önemini  vurgulayan  MEHMET   AKİF   İNAN  beyin  şu  sözü ile  noktalayayım.
" Bütün giysileri yırtsak yeridir. Yeter bize vefa elbiseleri"
Mehmet Akif İnan

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.