pendik escort bayan
bu haber sitesi satlık
ozmenpc.comtr
ak

Meteordaki Elmaslar Kayıp Gezegenin Varlığına İşaret Ediyor

18.04.2018 - 14:23, Güncelleme: 18.04.2018 - 14:23
 

Meteordaki Elmaslar Kayıp Gezegenin Varlığına İşaret Ediyor

ANKARA (AA) - Bilim adamları, 2008'de Dünya'ya düşen gök taşının Güneş Sistemi'ndeki kayıp bir gezegenden arta kalan parça olduğunu ileri sürdü. İsviçre'deki...

ANKARA (AA) - Bilim adamları, 2008'de Dünya'ya düşen gök taşının Güneş Sistemi'ndeki kayıp bir gezegenden arta kalan parça olduğunu ileri sürdü. İsviçre'deki Lozan Federal Teknik Üniversitesinden bilim adamları, Sudan'ın kuzeyindeki Nübye Çölü'ne düşen Asteroid 2008 TC3'teki elmas kristalleri üzerine yaptıkları incelemelerde, bu türden kristallerin oluşabilmesi için en az 20 gigapaskal (GPa) büyüklükteki bir basınca ihtiyaç olduğunu, bunun da ancak Merkür veya Mars büyüklüğünde bir gezegenin merkezinde oluşabileceğini belirledi.Araştırmacılar, kristallere dair bulguların, Güneş Sistemi'nin erken oluşum evresinde dev ön-gezegenlerin çarpışmaları ve etkileşimleriyle oluştuğuna dair teorileri doğrulayan ilk ikna edici kanıt olduğunu vurguladı.Bu gezegenlerin zamanla birbirlerine veya Güneş'e çarparak parçalandığı, arta kalan parçaların da büyük bölümünün Güneş Sistemi dışına çıkarak yok olduğu tahmin ediliyor. Ön-gezegenlerden arta kalan asteroid ve gök taşı parçalarına "üreilit" adı veriliyor. Dünya'ya uzaydan gelen materyallerinin yalnızca yüzde 1'i bu kategorideki kayaçlardan oluşuyor.Ay'ın da Dünya'ya çarparak parçalanan bir gezegenden arta kalan bir parça olduğu sanılıyor. Araştırmanın sonuçları "Nature Communications" dergisinde yayımlandı.
ANKARA (AA) - Bilim adamları, 2008'de Dünya'ya düşen gök taşının Güneş Sistemi'ndeki kayıp bir gezegenden arta kalan parça olduğunu ileri sürdü. İsviçre'deki...

ANKARA (AA) - Bilim adamları, 2008'de Dünya'ya düşen gök taşının Güneş Sistemi'ndeki kayıp bir gezegenden arta kalan parça olduğunu ileri sürdü.

İsviçre'deki Lozan Federal Teknik Üniversitesinden bilim adamları, Sudan'ın kuzeyindeki Nübye Çölü'ne düşen Asteroid 2008 TC3'teki elmas kristalleri üzerine yaptıkları incelemelerde, bu türden kristallerin oluşabilmesi için en az 20 gigapaskal (GPa) büyüklükteki bir basınca ihtiyaç olduğunu, bunun da ancak Merkür veya Mars büyüklüğünde bir gezegenin merkezinde oluşabileceğini belirledi.

Araştırmacılar, kristallere dair bulguların, Güneş Sistemi'nin erken oluşum evresinde dev ön-gezegenlerin çarpışmaları ve etkileşimleriyle oluştuğuna dair teorileri doğrulayan ilk ikna edici kanıt olduğunu vurguladı.

Bu gezegenlerin zamanla birbirlerine veya Güneş'e çarparak parçalandığı, arta kalan parçaların da büyük bölümünün Güneş Sistemi dışına çıkarak yok olduğu tahmin ediliyor.

Ön-gezegenlerden arta kalan asteroid ve gök taşı parçalarına "üreilit" adı veriliyor. Dünya'ya uzaydan gelen materyallerinin yalnızca yüzde 1'i bu kategorideki kayaçlardan oluşuyor.

Ay'ın da Dünya'ya çarparak parçalanan bir gezegenden arta kalan bir parça olduğu sanılıyor.

Araştırmanın sonuçları "Nature Communications" dergisinde yayımlandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.