Bugünkü CUMA Hutbesi

’’CAMİ VE ÜMMET BİLİNCİ’’Muhterem Müslümanlar!Yeryüzünde ibadet ve ibadetleri yerine getirmek için mabet inşa etme ilk insan Hz. Adem ile başlamıştır. Bu mabetler, Allah’a ibadet ve kulluk evi oldukları için Beytullah, Allah’a secde edildiği için mescid, insanları bir araya getirip, birlikte kulluk bilincini oluşmasını sağladığı için de cami diye adlandırılmışlardır.İslâm’ın ilk yıllarından itibaren camiler İslâm ümmetince en mübarek mekanlar olarak bilinmiştir. Peygamber asrında mescitler hem Müslümanların Allah’a kulluk görevlerini arz ettiği özel mekânlar, hem Rasulü Ekrem Efendimizin, ilk Müslümanlara yüce dinimizin esaslarını, Müslümanlık ve insanlık değerlerini öğrettiği ilk eğitim kurumları, hem de toplumsal meselelerinin müzakere edildiği, dertlerin paylaşıldığı sosyal kurumlardı. Aziz Mü’minlerİslâm dini birlik ve beraberliğe büyük önem vermiştir. Günde beş vakit namazın cemaatle kılınmasının teşvik edilmesi, haftada bir Cuma ve senede iki kez bayram namazlarının topluca kılınması bu önemden kaynaklanmaktadır. Cemaatle namaz, oluşturulmak istenen birlik ruhunun bir yansımasıdır.Yüce Rabbimiz Kerim kitabımızda şöyle buyurmaktadır.”Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a)sımsıkı sarılın.Parçalanıp bölünmeyin.Allah’ın size olan nimetini hatırlayın.Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O,kalplerinizi birleştirmişti.İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.Yine siz,bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı.İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola erişesiniz.”(1)Biz Müslümanlarda bu ayeti kendimize düstur edip,Allah’ın ipine (kur’an’a) sımsıkı sarılarak, birliğimizi kuvvetlendirip huşu içerisinde namazlarımızı kılıyor,dualarımızı ediyor, Müslüman kardeşliğimizi cami içerisinde pekiştirmenin hazzını hep birlikte tadıyoruz.Değerli Mü’minlerCamilerimiz; Zenginin fakire,gencin yaşlıya,beyazın siyaha,amirin memura üstünlüğünün olmadığı,aynı safta omuz omuza saf tutarken hiç kimsenin kimseden üstün olmadığının, üstünlüğün ancak takvada olduğu bilinciyle ibadet edebilmenin hazzını bizlere sunmaktadır.Camilerimiz; ibadetlerimizi yaparken bizlere hiçbir ayırım gözetmeden,aynı kubbe altında,aynı safta, aynı ilah’a secde ederek,aynı gaye için toplanıp birlikte olmanın ve birlikte ibadet etmenin mutluluğunu da bizlere sunmaktadır.Camilerimiz; tevhit inancı üzerine Allah’a kulluk bilincinin yeşerdiği ve yerleştiği mukaddes mekanlardır. Bundan dolayıdır ki, mescitlerde Allah’tan başkasına ibadet edilmediği gibi, Allah ile birlikte başkalarına dua da edilmez. Bu hususta yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Mescitler şüphesiz Allah’a mahsustur. O halde orada Allah ile birlikte başkasına yalvarmayın” [2].Camilerimiz; Hz. Peygamber efendimizin güzide sahabesiyle namaz kıldığı,İslam dininin gayesini anlattığı,İslam kardeşliğini tesis ettiği, Müslümanların sosyal hayatlarındaki ilke ve ölçülerin belirlendiği, sevgi ve saygının, itaat ve ibadetin sınırlarının çizildiği dinî ve sosyal özelliğe sahip bir yer olma özelliğini de bizlere sunmaktadır.Değerli KardeşlerimCamilerimizde Allah’tan başkasına kulluk etmemeyi, gösterişsiz ibadet edebilmeyi, safta olduğu gibi birbirimize üstünlük taslamamayı, İslam kardeşliğini Allah bizlere ve neslimize nasip eylesin. Amin [1] Al-i İmran s. 103[2].Cin s. 18 Hazırlayan : Ahmet ŞAHİN Elibüyük köyü Camii İmam-Hatibi AKINCILAR/SİVAS