SÜPER    LİG   13.  HAFTA                Öncelikle bazı sitemlerim var, onları açıklayayım...                Ülkemizin özellikle spor gündemi; iki tane sorumsuz topçunun sahada yapmış olduğu çirkin davranışların, ardından; meydana gelen olayları konuşuyor. Herkes bir birini suçluyor. Yorumlar yapıyor. Eski defterleri karıştırıyor. Basın toplantıları düzenliyor, birilerinin hesaba çekilmesini istiyor, birilerini istifaya davet ediyor...                Evet, hala da; tartışılmaya, konuşulmaya, yorumlar yapılmaya devam ediliyor.                Aklı başında birileri çıkıp ta; asıl bu olayların meydana gelmesine sebep olan sorumsuz topçuların; suçlu olduğunuz söylemiyor. Asıl hesabı vermesi gerekenlerin onların sorumsuz davranışları olduğunu, belirtmiyor. Asıl cezanın verilmesi gereken bu adamları; forma fanatizmi uğruna; anlamsız bir şekilde savunmaya devam ediyor. Söyleyecek söz bulamıyorum. Her halde; O, olayın kahramanı olan iki sorumsuz adam; olan bitenlere, bir yerlerde; kıs, kıs gülüyorlardır...                Sadece yazıklar olsun diyorum... O, kadar...                Bir başka konu; herkes adalet istiyor...                ADALET HERKES İÇİNDİR... SADECE SANA HAKSIZLIK YAPILINCA; ADALETTEN BAHSETMENİN ADI NEDİR?                SAYIN GS YÖNETİMİ; Kendilerinin lehlerine verilen, rakip takımların özellikle ANADOLU takımlarının, aleyhlerine verilen penaltılar ve haksız yönetimler için de; yürekli ve kararlı bir tutum içerisinde olabilirler mi? Örneğin bir-kaç yıl önce, Sivas maçında Yasin'in haksız yere kendisini yere atması ile, elde ettikleri penaltı sonrası; kupa turu için, Sivas Sporun hakkı verilmelidir, diye, basın toplantısı yapıp, ortalığı ayağa kaldırırlar mı idi? sadece merak ettim...                Gelelim maçlara;                Sivas Spor, şansız bir haftayı daha, geride bıraktı. Rakip takımın hocası bile; Sivas Spor galibiyeti hak etti, dedi. Topçuların iyi niyetli çabalarına rağmen; kimi zaman şanssızlıkları, kimi zaman beceriksizlikleri, kimi zaman yanlış pas tercihleri;  ile yaptıkları mücadele sonucu; topun bir türlü kale içerisine sokamadılar. O, çizgiyi geçemediler... Golcü eksikliği, bu sene her maçta; kendini acı bir gerçek gibi, hissettirdi.                Bursa Spor, gençleri ile uçuyor. Net bir galibiyet aldılar, Tebrikler... Samet Hocayı kutlarım... Bursa Sporun, ilerleyen haftalarda daha iyi olacağını; bu köşede yazmıştım. Golcü eksikliği de; görünen o ki; genç yetenekler ile, giderilecek...                Erzurum Spor, Mehmet Hoca ile çıkışa geçti.                Fenerbahçe'de düşüş devam ediyor. Sekiz senedir yenilmedikleri; Trabzon Spora boyun eğdiler...                BJK, Gençleştirilmiş takımı ile; daha başarılı olabileceğini, gösterdi. Yaşlı ve yıpranmış topçular yerine; gençler, mutlaka bu takıma monte edilmelidir.                Kasım Paşa, bu ligde bu sene çok iddialı olduğunu ispat etti. Hem de; bu haftaya kadar, en fazla gol atan takım oldu.                Ligin alt tarafında; sıralama değişmedi. Kayseri spor, Akhisar Spor, Rize Spor, yerlerini korudular. İlginç olanı; onların hemen üstünde; Fener Bahçe'nin yer almasıdır...                Daha önceki değerlendirmelerimde, söylediğim sözü tekrar ediyorum. Bu sene, bu ligde, her takım; her takımı yenecek güce sahiptir. Geçen haftalarda Antalya Spor, Ankara gücünü, deplasmanda yenmişti. Akhisar Spor, Antalya Sporu deplasmanda, yendi. Aynı Akhisar Sporu, Bursa Spor deplasmanda yendi. Geçen hafta, Trabzon Sporu beş golle geçen Malatya Spor; bu hafta üç golü kalesinde gördü.                Başak Şehir, net bir galibiyet alarak, ikinci ile arasındaki puan farkını; beşe çıkardı. Bu sene lig sıralamasının zirvesinde; iki İstanbul takımı yine var. Ancak, bu takımlar, bu sene farklı takımlar.                GS Maçındaki penaltı çok tartışıldı. Aslında Konya Sporlu topçuları dövmek lazım. Eğer, kaçırdıkları yüzde yüz pozisyonları, gole çevirmiş olsalardı; penaltı konusu ne gündemimize gelirdi, ne de; tartışılırdı. Nasip, Konya Sporun golü böyle bir penaltı vuruşundan geldi. Sonuç; feryat-ı figan... Konya Sporun bu sonucu nasıl aldığı, meselesi; güme gitti.                Türk futbolu adına,  güzel şeyleri konuşmak isterdik. Yetişen yıldızları, oynanan futbol seviyesini, göze hoş gelen seyir zevki yüksek maçları...                Biz ise; olan olayları, takımların borç bataklarını, federasyonu, hakemleri, topçuların kaprislerini, topçuların magazin haberlerini, futbol fanatiklerinin hırçınlıklarını; konuşuyoruz.                Yazık, çok yazık...                Avrupa kupalarında takımlarımıza başarılar...                Not; BJK Yönetimine düşen görev; Babel, denen topçuya en ağır cezayı vermektir. Bu terbiyesizliğin, lamı-cimi olmaz... Topçuların magazin haberlerinden bıktık, usandık. Bizim beklentimiz; onların asli görevlerini, yerine getirmeleridir. O, kadar…