pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Ömer Emir DOĞAN
Köşe Yazarı
Ömer Emir DOĞAN
 

KELEPİRE KONUT!...

KELEPİRE KONUT!...Canım Efendim, malumunuz devir iktisat devri. Bendeniz fakir de ekonomik bulduğum, siz kıymetli okuyucularımın bütçesine uygun fırsatlar konusunda, sizleri bilgilendirmeyi kendime görev addediyorum. Efendim, biliyorum birçoğunuz mal-mülk sahibi değilsiniz. Bitişik nizam uygulamasıyla yapılmış, üst kattakinin kapı gıcırtısını, alt kattakinin çocuk zırıltısını kendi evinizdeymiş gibi duyarak ve de bir asgari ücretin tamamını vererek kiraladığınız, ortalama kırk yıllık evlerde oturuyorsunuz.Bu evler ki; siz değerli kiracılar düşünülerek yapılmıştır. Sizlerin elektrik faturalarınız şişmesin, apartman aidatınız artmasın diye asansörsüz yapılmıştır. Hattı zatında ne gerek var canııımmm, eskiden asansör mü vardı? Yine bu evler ki; kışın kömürü az yakın, kombiyi en düşük seviyenin de altında çalıştırabilme yeteneğinizi geliştirebiliniz diye, bitişik nizamda inşa edilmiştir. İki bina arasına hortum salıpta, ev içine oksijen dahi çekemezsiniz. Bu evlerde hiç ısı kaybınız olmaz. Zaten kaybedeceğiniz ısınız da olmaz. Bu evleri ısıtmaya çalışmakta anlamsızdır. Çünkü her evin alt katı bir Alamancıya aittir ve yılın 355 günü boştur.Bu evler ki; sizi birçok telaştan-endişeden kurtarmak üzere planlanmıştır. Öyle ki; bu evlerin önünde park bulunmaz, bahçe bulunmaz, çiçek bulunmaz, ağaç bulunmaz. Böylece çocuğunuz dışarı çıkamayacağı için, hep evde gözünüzün önünde olacaktır. Dolayısıyla hiç bir endişeye mahal yoktur. Hatta bu çocuklar; evde sürekli televizyon izleme rekorunu kırabilirler. İsterseniz Guinnes Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi Prof: Dr. Orhan Kural’ı, bu rekorun tespiti ve onayı için herhangi bir yurdum hanesine davet edebilirsiniz netekim. Bu çocuklar aynı zamanda, tv’den arta kalan zamanda bilgisayar ve akıllı telefonlarla oyun oynadığı için “ dünya, dijital oyunlar en yüksek puan toplama rekorunu” da egale üstüne egale ederek kırabilirler.Bu evler ki; çoook işlevseldir. Dâhiyane bir buluşla “salon-salamaç” modelinde yapılmıştır. Salon ortasında üç kapı vardır. İsterseniz kapılardan birini açar, salonu genişletirsiniz. Yok, istemiyorsanız o kapıyı kilitler, salonun o bölümünü ergen çocuklarınıza yatak odası yaparsınız. Ayrıca bu salonlarda bir de “ışıklık” bulunur. Böylece dışarıdan gelen aydınlık antreye kadar ulaşır ki; bu vesileyle, sizin antrede lamba yakmanız mehel-münasip değildir. Bak yine elektrikten tasarruf ettiniz.Kıymetli Efendim, bu binalarımızın bir özelliği de “akıllı” olmasıdır. Örneğin bu binalarda ekmek, süt gibi gıdalar siz evinizden çıkmadan, evinizin kapısı bile açılmadan direkt pencereden gelir. Nasıl mı?. Bunu bilmeyecek ne var azizim. Bu binaların alayının zemin katları, dükkân olarak ayrılmıştır. Yukarıdan, Karamürsel Sepetinin küçük olanı sarkıtılınca aşağıya, hooop bir de bakmışsınız para üstü dahil ekmek ile süt pencerenizde…Yoook, ben bu iktisatlı evlerden sıkıldım mı diyorsunuz. Muhterem Efendim, işte bu yazı da sizleri sıkıldığınız bu evlerden kurtaracak, saray yavrusu evlerin şehrimize inşa edilmeye başlandığını duyurmak üzere kaleme alınmıştır. Eğer bu fırsatı tepersek, dört yüz bine almadığımız bu kelepir konutları, seneye beş yüz bine tıpış tıpış alırız. Dört yüz binlik bu evler içerisinde sizi, birinci kattan onuncu kata kadar sırtında taşıyan asansör denen şeyler bile olacakmış yaaaa. Bu konutlar Karadeniz’e sadece 300 km uzaklıkta. Akdeniz’e ise 500 km’cik. Okyanuslara biraz daha fazla. Zaten okyanuslarda ne işimiz var. Derindir oraları, boğuluruz maazALLAH. Şehrimize yapılan bu evler ülkenin başkentine ise yalnızca 400 km uzaklıkta olacakmış. Yine bu evler, Türkiye’nin en uzun ve en çamurlu nehri Kızılırmak’a nazır yapılmaktaymış.Yeni yapılan bu kelepir konutların bir özelliği de bol oksijen ihtiva etmesi. Şehirde sanayi gelişmediği için, fabrikaların bacasından duman tütmez. Böylece havamız da kirlenmez. İşte bu temiz havasına rağmen, fiyatları sadece dört yüz bindir, bizler havamızı alalım diye. Mersin de deniz kenarındaki bir ev 100 bin olabilir. Ama orada denizin kötü kokusu, nemi ve evlerin denize nazır olması fiyatları düşürmektedir!. 70 bin liraya mal edilen bu konutların yalnızca yüzde 550 kar ile satılması da şehrimiz için ne büyük bir şans değil mi beyefendiğiciğim?!...Eeee ne duruyorsunuz?. Para elimizin kiri. Bir asgari ücretli için, memur için, öğretmen için, emekli için dört yüz bin nedir ki!...Bu fırsat kaçmaz. Sınırlı sayıda üretilen, fiyatı dört yüz bin liracık olan, çöl ortasındaki bir vaha görünümündeki “bozkırın köşkleri”ni kaçırmayın!!!...Ya da keçileri kaçırmayın. Arz’ı hürmetler ederim efendim.  
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2014 - Salı

KELEPİRE KONUT!...

KELEPİRE KONUT!...

Canım Efendim, malumunuz devir iktisat devri. Bendeniz fakir de ekonomik bulduğum, siz kıymetli okuyucularımın bütçesine uygun fırsatlar konusunda, sizleri bilgilendirmeyi kendime görev addediyorum. Efendim, biliyorum birçoğunuz mal-mülk sahibi değilsiniz. Bitişik nizam uygulamasıyla yapılmış, üst kattakinin kapı gıcırtısını, alt kattakinin çocuk zırıltısını kendi evinizdeymiş gibi duyarak ve de bir asgari ücretin tamamını vererek kiraladığınız, ortalama kırk yıllık evlerde oturuyorsunuz.

Bu evler ki; siz değerli kiracılar düşünülerek yapılmıştır. Sizlerin elektrik faturalarınız şişmesin, apartman aidatınız artmasın diye asansörsüz yapılmıştır. Hattı zatında ne gerek var canııımmm, eskiden asansör mü vardı? Yine bu evler ki; kışın kömürü az yakın, kombiyi en düşük seviyenin de altında çalıştırabilme yeteneğinizi geliştirebiliniz diye, bitişik nizamda inşa edilmiştir. İki bina arasına hortum salıpta, ev içine oksijen dahi çekemezsiniz. Bu evlerde hiç ısı kaybınız olmaz. Zaten kaybedeceğiniz ısınız da olmaz. Bu evleri ısıtmaya çalışmakta anlamsızdır. Çünkü her evin alt katı bir Alamancıya aittir ve yılın 355 günü boştur.

Bu evler ki; sizi birçok telaştan-endişeden kurtarmak üzere planlanmıştır. Öyle ki; bu evlerin önünde park bulunmaz, bahçe bulunmaz, çiçek bulunmaz, ağaç bulunmaz. Böylece çocuğunuz dışarı çıkamayacağı için, hep evde gözünüzün önünde olacaktır. Dolayısıyla hiç bir endişeye mahal yoktur. Hatta bu çocuklar; evde sürekli televizyon izleme rekorunu kırabilirler. İsterseniz Guinnes Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi Prof: Dr. Orhan Kural’ı, bu rekorun tespiti ve onayı için herhangi bir yurdum hanesine davet edebilirsiniz netekim. Bu çocuklar aynı zamanda, tv’den arta kalan zamanda bilgisayar ve akıllı telefonlarla oyun oynadığı için “ dünya, dijital oyunlar en yüksek puan toplama rekorunu” da egale üstüne egale ederek kırabilirler.

Bu evler ki; çoook işlevseldir. Dâhiyane bir buluşla “salon-salamaç” modelinde yapılmıştır. Salon ortasında üç kapı vardır. İsterseniz kapılardan birini açar, salonu genişletirsiniz. Yok, istemiyorsanız o kapıyı kilitler, salonun o bölümünü ergen çocuklarınıza yatak odası yaparsınız. Ayrıca bu salonlarda bir de “ışıklık” bulunur. Böylece dışarıdan gelen aydınlık antreye kadar ulaşır ki; bu vesileyle, sizin antrede lamba yakmanız mehel-münasip değildir. Bak yine elektrikten tasarruf ettiniz.

Kıymetli Efendim, bu binalarımızın bir özelliği de “akıllı” olmasıdır. Örneğin bu binalarda ekmek, süt gibi gıdalar siz evinizden çıkmadan, evinizin kapısı bile açılmadan direkt pencereden gelir. Nasıl mı?. Bunu bilmeyecek ne var azizim. Bu binaların alayının zemin katları, dükkân olarak ayrılmıştır. Yukarıdan, Karamürsel Sepetinin küçük olanı sarkıtılınca aşağıya, hooop bir de bakmışsınız para üstü dahil ekmek ile süt pencerenizde…

Yoook, ben bu iktisatlı evlerden sıkıldım mı diyorsunuz. Muhterem Efendim, işte bu yazı da sizleri sıkıldığınız bu evlerden kurtaracak, saray yavrusu evlerin şehrimize inşa edilmeye başlandığını duyurmak üzere kaleme alınmıştır. Eğer bu fırsatı tepersek, dört yüz bine almadığımız bu kelepir konutları, seneye beş yüz bine tıpış tıpış alırız. Dört yüz binlik bu evler içerisinde sizi, birinci kattan onuncu kata kadar sırtında taşıyan asansör denen şeyler bile olacakmış yaaaa. Bu konutlar Karadeniz’e sadece 300 km uzaklıkta. Akdeniz’e ise 500 km’cik. Okyanuslara biraz daha fazla. Zaten okyanuslarda ne işimiz var. Derindir oraları, boğuluruz maazALLAH. Şehrimize yapılan bu evler ülkenin başkentine ise yalnızca 400 km uzaklıkta olacakmış. Yine bu evler, Türkiye’nin en uzun ve en çamurlu nehri Kızılırmak’a nazır yapılmaktaymış.

Yeni yapılan bu kelepir konutların bir özelliği de bol oksijen ihtiva etmesi. Şehirde sanayi gelişmediği için, fabrikaların bacasından duman tütmez. Böylece havamız da kirlenmez. İşte bu temiz havasına rağmen, fiyatları sadece dört yüz bindir, bizler havamızı alalım diye. Mersin de deniz kenarındaki bir ev 100 bin olabilir. Ama orada denizin kötü kokusu, nemi ve evlerin denize nazır olması fiyatları düşürmektedir!. 70 bin liraya mal edilen bu konutların yalnızca yüzde 550 kar ile satılması da şehrimiz için ne büyük bir şans değil mi beyefendiğiciğim?!...

Eeee ne duruyorsunuz?. Para elimizin kiri. Bir asgari ücretli için, memur için, öğretmen için, emekli için dört yüz bin nedir ki!...Bu fırsat kaçmaz. Sınırlı sayıda üretilen, fiyatı dört yüz bin liracık olan, çöl ortasındaki bir vaha görünümündeki “bozkırın köşkleri”ni kaçırmayın!!!...

Ya da keçileri kaçırmayın. Arz’ı hürmetler ederim efendim.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.