ABD kaybetti. Biden kaybetti. Avrupa Birliği kaybetti. L’express, Le Point, Wall Street Journal, BBC, The Economist, Der Spiegel, Stern gibi yayınlar başta olmak üzere, Türkiye’yi kendi uyduları hâline getirmek isteyen çevrelerin yayın organları kaybetti. ABD destekli PKK, YPG, FETÖ onların Türkiye’deki uzantıları kaybetti. Çakma milliyetçiler, gerçek faşistler, komünist görünümlü sosyal demokratlar, sosyal demokrat görünümlü sahtekârlar, AK Parti artıkları kaybetti. Yani Türkiye’ye karşı birleşmiş, ülkemizin millî bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü hedef almış ‘7 Düvel’ kaybetti… Peki, kim kazandı? Tek kelimeyle ifade edecek olursak; Türkiye kazandı… Ya da millî irade bir kez daha ülkeyi koruma altına aldı. Halkımız, Cumhurbaşkanı’mıza ‘güvenoyu’ verdi. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni bir kez daha onayladı. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Güçlendirilmiş Başkanlık Sistemi, “Amaç, aracı mübah kılar” düsturu, İlkesiz Birlik Cephesi, bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarının ancak binlerle ifade edilebilecek oylar karşılığında ulufe gibi dağıtılması gibi temelsiz politikalar bir daha dirilmemek üzere tarihe gömüldü…   Peki, bundan sonra ne olacak? Bu sorunun yanıtı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Külliye’deki balkon konuşmasında ortaya koyduğu şu tespitte gizli: “O gün, bugündür.” Meraklısına konuşmayı bir kez daha izlemeyi ya da okumayı tavsiye ederiz… Bizce, ciddi bir ‘yeniden yapılanma’ döneminin ayak sesleri duyulmakta… Bu nereden belli, biliyor musunuz?... Pazar akşamı 21.00 itibarıyla yukarıda tek tek sayılan ‘Kaybedenler Kulübü’nün en tutkulu destekçisi olan liberallerin bir anda ‘Erdoğan düşmanlığı’ndan dönüp ‘Erdoğan dostu’ olmalarından… Milletimiz için umut dolu bir dönem başlıyor… Hayırlı olsun…