pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Reis’in gücünü bu anlamda Türkiye’nin siyasi gücüne dönüştürmek çok önemlidir.

Peşinen belirteyim ki seçimin asıl galibi derin sağduyuya sahip olan aziz milletimizdir. “Derin millet” bir kez daha geçit vermedi o yedi düvele. Ülkesine kurulmak istenen kumpası derin ferasetiyle gördü ve oyunu son anda bozdu. Kendi değerlerini üstünde taşıyan ve o değerlerin yılmaz savunucusu olan Reis’e vefasını gösterdi. Ama kantarın topuzunu kaçırmadan uyarısını da yaptı. Özellikle de Reis’in partisine. Hem Reis’e sahip çıktığını gösterdi hem de Reis’in hatırı için AK Parti’den vazgeçmeyeceğini gösterdi. Ama dediğim gibi derin sağduyuya dayanan uyarısını da iliştirerek. Kendisini değiştirmemesi halinde vazgeçebileceğinin sinyalini de verdi. AK Parti’nin oylarının 7 puanlık düşüşü, bunun apaçık göstergesi. İstanbul’da AK Parti’nin kaleleri olarak bilinen ilçelerde alınan sonuçlar bu açıdan dikkatle değerlendirilmelidir. ***   Açık söyleyeyim: AK Parti oylarındaki düşüş daha fazla olabilirdi. Lakin belirleyici iki faktör bunun önüne geçti. Birinci faktör, milletin Reis’e duyduğu derin sevgi ve vefa duygusu. Reis’in hatırı için tekrar AK Parti’ye oy veren azımsanmayacak sayıda insanların varlığı bir gerçek. İkinci faktör, Kılıçdaroğlu cephesinin yaydığı korku. Ülkenin bölünmesi, kazanımların kaybedilmesi ve hayat tarzlarına müdahale korkusu, AK Parti’den kaçan oyların çoğunun geri dönüşünü sağladı. Bu gerçeklik esastan gözden geçirilmeli elbette. *** Seçimin galibi hiç kuşkusuz milletin adamı olan Reis’tir. Dışarıdan ve içeriden onca saldırıya rağmen dimdik durarak gücünü göstermiş oldu. Reis’in derin milletten aldığı gücü bir kez daha tescillenmiş oldu.   *** Seçimin mağlubu ise hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu’dur. Girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu bu seçimde de mağlup olmuştur. Arkasına aldığı yedi düvele rağmen. Kendisi destekleyen tüm terör örgütlerine rağmen. Sadece kendisine değil, partisi CHP’ye de derin bir hezimet yaşatmıştır. CHP’yi sadece küçültmekle kalmamış, CHP üzerinden CHP ideolojisine gerçekte hasım başkaca partilere de (DEVA, Gelecek, SP ve DP) güçlü bir hayatiyet sağlamıştır. *** Bu seçimin mağlubu tartışmasız bir biçimde CHP’dir. Galibi ise hiçbir siyasal-toplumsal karşılığı olmadığı halde CHP sırtından Meclise taşınan DEVA, Gelecek, SP ve DP gibi partiler olmuştur.   *** Bu seçimin galip partilerinden biri MHP’dir. AK Parti’den iyi bir oy aldığı anlaşılıyor. MHP’nin İYİ Parti’nin bir puan farkla Meclis temsilinde önüne geçmesi elbette önemlidir. *** Bu seçimin asıl mağlubu Akşener’in İYi Parti’si olmuştur. İYİ Parti’nin artık bir geleceğinin olmadığı, Akşener’le de artık bir yere taşınamayacağı görülmüştür. *** Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi öngördüğüm şekilde esaslı bir varlık göstermiştir. Sonraki seçimlerde doğru siyasi aktörlerle ve doğru söylem ve stratejilerle hareket etmesi halinde önünün açık olduğu besbellidir. *** HDP kim ne derse desin bu seçimin mağlubudur. Bir önceki seçimde aldığı oy oranlarının çok gerisine düşmüştür. Aldığı milletvekili sayısı fazla bile olsa oransal olarak aldığı oylarda dramatik bir düşüş yaşamıştır. Kürt inkârcısı ve katliamcısı CHP ile geliştirdiği ilişki, kendisine oy veren sağduyulu Kürtlerin tercihlerinde bir farklılaşmaya yol açmıştır.   Öngördüğüm şekilde sağduyulu Kürtler tercihlerini HDP’nin adayı olan Kılıçdaroğlu’ndan değil Erdoğan’dan yana kullanmışlardır. Ama Diyarbakır, Van, Batman ve Muş gibi illerde HDP’nin tabanı, HDP’nin “Kılıçdaroğlu seçilirse çözüm süreci başlayacak. Suriye’deki yapılanma tanınacak. Öcalan ve Demirtaş başta olmak üzere içerideki tüm mahkûmlar serbest bırakılacak. Söz aldık” biçimindeki propagandasına kanarak reylerini Kılıçdaroğlu’ndan yana kullandılar. HDP bu propagandayı bilerek yaptı. Çünkü başka türlü Kürtleri, Kürt inkârcısı bir partinin liderine oy vermek konusunda ikna edemezdi. Buna rağmen HDP’nin içinde yer aldığı blokun aldığı toplam oy, HDP tabanında kayda değer bir kaymanın olduğunu gösterdi. *** Demokrasi ve Birlik Hareketi (DEMBİR-DER) olarak seçim sürecinde Türkiye Kürtleri için yaptığımız “Erdoğan’a destek” çağrısı kim ne derse desin Kürtlerde karşılığını buldu. Bu köşede ve Tv ekranlarında defalarca önemine binaen hatırlattığımız öneriler dikkate alınmış olsaydı Reis, Kürtlerden alacağı fazladan bir puanla bile rahatlıkla seçilirdi ilk turda.   Yeri gelmişken hatırlatmakta yarar görüyorum. Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak ısrarla iki şey önermiştik. Bir: Yeni bir Kürt söylemi. Kürtlere yönelik yeni bir siyasal dil. Seçime ramak kala Batman’da dile getirilen o söylemin içi somut bir iki örnekle doldurularak en başından dillendirilseydi, eminim ki sonuç farklı olurdu. İki: Kürt aidiyetiyle bilinip sevilen siyasi aktörlere listelerde yer verilmesi. Kürt temsilinin AK Parti’de görünür olması, PKK/HDP’den umudunu kesmiş Kürtler için samimi bir tercih sebebi olurdu. Henüz vakit geçmiş değil. Bu satırları yazdığım sırada henüz yurtdışı oylarla Reis’in kazanıp kazanmadığı belli değildi. İnşallah Reis ilk turda kazanır. Ama ikinci tura kalınması halinde dediklerimizin hayata geçirilmesi önem arz ediyor. HDP kendi temsilcilerini Meclis’e yolladığı için Kürt seçmenlerin tercihi rahatlıkla Reis’ten yana olur. Tabii bunu gerçekten inandığımız ve yapacağımız algısını oluşturarak gerçekleştirebiliriz. Bu anlamda Reis’in söylemleri ve tavrı, belirleyici olur. ***   Kim ne derse desin gerçek şu: Türkiye’nin birliği için, Türkiye Kürtlerinin siyasi temsilinin nerede merkezileşeceği tarihi önem arz ediyor. Kürtleri PKK/HDP canibinin vesayetinden kurtaracak yeni bir siyasi temsil sisteminin oluşturulması, ülkenin geleceği açısından nirengi öneme sahiptir. Gerekirse Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak bu yeni siyasi temsilin oluşturulması için elimizi yeni dönemde taşın altına koymaktan kaçınmayacağımızın bilinmesini isteriz. Türkiye Kürtlerinin HDP üzerinden okunmasına veya Kürt temsili denildiğinde yalnızca HDP’nin akla gelmesinden rahatsızlık duyanlar seslerini yeni dönemde birleştirerek yükseltmelidirler diyoruz. Erdoğan liderliğini eksen alan Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak yeni dönemde üstümüze düşeni yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. ***   Reis’in gücünü bu anlamda Türkiye’nin siyasi gücüne dönüştürmek çok önemlidir. Erdoğan liderliğini her kesimi kucaklayan yeni bir güçlü siyasi liderliğe dönüştürmek ve Reis’in şahsında herkesin kendisini o temsil sistemi içinde bulacağı yeni bir siyasi aklın oluşumunu gerçekleştirmek, Türkiye’yi her anlamda güçlü kılacaktır. AK Parti bu anlamda kendisini ilk günkü aşkla ve inançla topyekûn yenilerse, Erdoğan liderliği dar partici kalıpların ötesinde yepyeni ve en güçlü bir siyasi damara dönüşerek Türkiye’nin gücüne güç katmakla kalmaz, toplumsal barışın kökleşmesine de öncülük eder. Bizden söylemesi.
Ekleme Tarihi: 16 Mayıs 2023 - Salı

Reis’in gücünü bu anlamda Türkiye’nin siyasi gücüne dönüştürmek çok önemlidir.

Peşinen belirteyim ki seçimin asıl galibi derin sağduyuya sahip olan aziz milletimizdir. “Derin millet” bir kez daha geçit vermedi o yedi düvele. Ülkesine kurulmak istenen kumpası derin ferasetiyle gördü ve oyunu son anda bozdu.

Kendi değerlerini üstünde taşıyan ve o değerlerin yılmaz savunucusu olan Reis’e vefasını gösterdi. Ama kantarın topuzunu kaçırmadan uyarısını da yaptı. Özellikle de Reis’in partisine. Hem Reis’e sahip çıktığını gösterdi hem de Reis’in hatırı için AK Parti’den vazgeçmeyeceğini gösterdi. Ama dediğim gibi derin sağduyuya dayanan uyarısını da iliştirerek. Kendisini değiştirmemesi halinde vazgeçebileceğinin sinyalini de verdi. AK Parti’nin oylarının 7 puanlık düşüşü, bunun apaçık göstergesi. İstanbul’da AK Parti’nin kaleleri olarak bilinen ilçelerde alınan sonuçlar bu açıdan dikkatle değerlendirilmelidir.

***

 

Açık söyleyeyim: AK Parti oylarındaki düşüş daha fazla olabilirdi. Lakin belirleyici iki faktör bunun önüne geçti. Birinci faktör, milletin Reis’e duyduğu derin sevgi ve vefa duygusu. Reis’in hatırı için tekrar AK Parti’ye oy veren azımsanmayacak sayıda insanların varlığı bir gerçek. İkinci faktör, Kılıçdaroğlu cephesinin yaydığı korku. Ülkenin bölünmesi, kazanımların kaybedilmesi ve hayat tarzlarına müdahale korkusu, AK Parti’den kaçan oyların çoğunun geri dönüşünü sağladı.

Bu gerçeklik esastan gözden geçirilmeli elbette.

***

Seçimin galibi hiç kuşkusuz milletin adamı olan Reis’tir.

Dışarıdan ve içeriden onca saldırıya rağmen dimdik durarak gücünü göstermiş oldu. Reis’in derin milletten aldığı gücü bir kez daha tescillenmiş oldu.

 

***

Seçimin mağlubu ise hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu’dur.

Girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu bu seçimde de mağlup olmuştur. Arkasına aldığı yedi düvele rağmen. Kendisi destekleyen tüm terör örgütlerine rağmen.

Sadece kendisine değil, partisi CHP’ye de derin bir hezimet yaşatmıştır. CHP’yi sadece küçültmekle kalmamış, CHP üzerinden CHP ideolojisine gerçekte hasım başkaca partilere de (DEVA, Gelecek, SP ve DP) güçlü bir hayatiyet sağlamıştır.

***

Bu seçimin mağlubu tartışmasız bir biçimde CHP’dir. Galibi ise hiçbir siyasal-toplumsal karşılığı olmadığı halde CHP sırtından Meclise taşınan DEVA, Gelecek, SP ve DP gibi partiler olmuştur.

 

***

Bu seçimin galip partilerinden biri MHP’dir. AK Parti’den iyi bir oy aldığı anlaşılıyor. MHP’nin İYİ Parti’nin bir puan farkla Meclis temsilinde önüne geçmesi elbette önemlidir.

***

Bu seçimin asıl mağlubu Akşener’in İYi Parti’si olmuştur. İYİ Parti’nin artık bir geleceğinin olmadığı, Akşener’le de artık bir yere taşınamayacağı görülmüştür.

***

Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi öngördüğüm şekilde esaslı bir varlık göstermiştir. Sonraki seçimlerde doğru siyasi aktörlerle ve doğru söylem ve stratejilerle hareket etmesi halinde önünün açık olduğu besbellidir.

***

HDP kim ne derse desin bu seçimin mağlubudur. Bir önceki seçimde aldığı oy oranlarının çok gerisine düşmüştür. Aldığı milletvekili sayısı fazla bile olsa oransal olarak aldığı oylarda dramatik bir düşüş yaşamıştır. Kürt inkârcısı ve katliamcısı CHP ile geliştirdiği ilişki, kendisine oy veren sağduyulu Kürtlerin tercihlerinde bir farklılaşmaya yol açmıştır.

 

Öngördüğüm şekilde sağduyulu Kürtler tercihlerini HDP’nin adayı olan Kılıçdaroğlu’ndan değil Erdoğan’dan yana kullanmışlardır. Ama Diyarbakır, Van, Batman ve Muş gibi illerde HDP’nin tabanı, HDP’nin “Kılıçdaroğlu seçilirse çözüm süreci başlayacak. Suriye’deki yapılanma tanınacak. Öcalan ve Demirtaş başta olmak üzere içerideki tüm mahkûmlar serbest bırakılacak. Söz aldık” biçimindeki propagandasına kanarak reylerini Kılıçdaroğlu’ndan yana kullandılar. HDP bu propagandayı bilerek yaptı. Çünkü başka türlü Kürtleri, Kürt inkârcısı bir partinin liderine oy vermek konusunda ikna edemezdi. Buna rağmen HDP’nin içinde yer aldığı blokun aldığı toplam oy, HDP tabanında kayda değer bir kaymanın olduğunu gösterdi.

***

Demokrasi ve Birlik Hareketi (DEMBİR-DER) olarak seçim sürecinde Türkiye Kürtleri için yaptığımız “Erdoğan’a destek” çağrısı kim ne derse desin Kürtlerde karşılığını buldu. Bu köşede ve Tv ekranlarında defalarca önemine binaen hatırlattığımız öneriler dikkate alınmış olsaydı Reis, Kürtlerden alacağı fazladan bir puanla bile rahatlıkla seçilirdi ilk turda.

 

Yeri gelmişken hatırlatmakta yarar görüyorum. Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak ısrarla iki şey önermiştik. Bir: Yeni bir Kürt söylemi. Kürtlere yönelik yeni bir siyasal dil. Seçime ramak kala Batman’da dile getirilen o söylemin içi somut bir iki örnekle doldurularak en başından dillendirilseydi, eminim ki sonuç farklı olurdu. İki: Kürt aidiyetiyle bilinip sevilen siyasi aktörlere listelerde yer verilmesi. Kürt temsilinin AK Parti’de görünür olması, PKK/HDP’den umudunu kesmiş Kürtler için samimi bir tercih sebebi olurdu.

Henüz vakit geçmiş değil. Bu satırları yazdığım sırada henüz yurtdışı oylarla Reis’in kazanıp kazanmadığı belli değildi. İnşallah Reis ilk turda kazanır. Ama ikinci tura kalınması halinde dediklerimizin hayata geçirilmesi önem arz ediyor. HDP kendi temsilcilerini Meclis’e yolladığı için Kürt seçmenlerin tercihi rahatlıkla Reis’ten yana olur. Tabii bunu gerçekten inandığımız ve yapacağımız algısını oluşturarak gerçekleştirebiliriz. Bu anlamda Reis’in söylemleri ve tavrı, belirleyici olur.

***

 

Kim ne derse desin gerçek şu: Türkiye’nin birliği için, Türkiye Kürtlerinin siyasi temsilinin nerede merkezileşeceği tarihi önem arz ediyor. Kürtleri PKK/HDP canibinin vesayetinden kurtaracak yeni bir siyasi temsil sisteminin oluşturulması, ülkenin geleceği açısından nirengi öneme sahiptir.

Gerekirse Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak bu yeni siyasi temsilin oluşturulması için elimizi yeni dönemde taşın altına koymaktan kaçınmayacağımızın bilinmesini isteriz. Türkiye Kürtlerinin HDP üzerinden okunmasına veya Kürt temsili denildiğinde yalnızca HDP’nin akla gelmesinden rahatsızlık duyanlar seslerini yeni dönemde birleştirerek yükseltmelidirler diyoruz. Erdoğan liderliğini eksen alan Demokrasi ve Birlik Hareketi olarak yeni dönemde üstümüze düşeni yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

***

 

Reis’in gücünü bu anlamda Türkiye’nin siyasi gücüne dönüştürmek çok önemlidir.

Erdoğan liderliğini her kesimi kucaklayan yeni bir güçlü siyasi liderliğe dönüştürmek ve Reis’in şahsında herkesin kendisini o temsil sistemi içinde bulacağı yeni bir siyasi aklın oluşumunu gerçekleştirmek, Türkiye’yi her anlamda güçlü kılacaktır.

AK Parti bu anlamda kendisini ilk günkü aşkla ve inançla topyekûn yenilerse, Erdoğan liderliği dar partici kalıpların ötesinde yepyeni ve en güçlü bir siyasi damara dönüşerek Türkiye’nin gücüne güç katmakla kalmaz, toplumsal barışın kökleşmesine de öncülük eder.

Bizden söylemesi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.