pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Öyle “Vatanımı seviyorum” demekle olmuyor. Sevgi emektir, fedakârlık ister.

Bir yandan Eyyamı bahur denen sıcaklar diğer yandan enflasyonla gelen hayat pahalılığının herkesi sıktığı bir zaman diliminde gençlerin içini serinleten konulardan bahsedelim. Biz kendilerini yakından takip ediyor ve takdir ediyoruz ama duymayanlar da çoktur. Karzı Kasen Vakfı’ndan bahsediyoruz. Hani şu evlenmek isteyip de maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemeyen gençlere faizsiz ve geri ödemesi kolay borç veren vakıftan. Son rakamlar şöyle; Hali vakti yerinde sorumluluk sahibi, duyarlı, empati yapabilen 369 kişi, “Siz yeter ki evlenin” diyerek vakfa müracaat eden 437 genç çifte 18.390. 413 Türk lirası bağış yapmışlar. Temmuz 2023 itibarıyla evlenen gençlere verilen borç tutarı 33,279,500 lirayı bulmuş. Evlenecek gençlere verilen faizsiz borç ortalama 100-150 bin lira civarı.   Ödeme şartları da karşılıklı anlayışa göre belirleniyor. Sistemin kuruluş hikayesini ve amacını Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koca’dan öğrenelim; “Karz borç, hasen güzel demek. Ekonomik bir kavram ve Kur’an-ı Kerim’de altı yerde geçiyor. Kur’an üç ekonomik kavramdan bahsediyor: infak, zekât ve karz. Zekât ve infak malın hibe edilmesi (karşılıksız) iken karz-ı hasen geri ödeme kabiliyeti olan insanlara verilen bir borç. Otuz üç yaşını geçmemiş, ilk defa evlenecek olanlara borç veriyoruz. Bizi motive eden iki başlıktan birincisi ekonomik olarak bankacılık sistemindeki faizli borç almaya alternatif bir sistem geliştirmek, ikincisi de özellikle son dönemlerde ekonomik nedenlerden ötürü evlenmeyi bekleten ya da evlenmek için faiz batağına düşenlere el uzatmaktı.   Bu motivasyon eşliğinde arkadaşlarımızla bir araya gelerek Mavera Vakfı’nın çatısı altında 35 kurucu üyemizle birlikte Karz-ı Hasen Vakfı’nı kurduk. Türkiye’nin her yerinden gençler gencyuva.org sayfasına müracaat edebiliyorlar. Evlilik öncesi harcamalarına kolaylık sağlamak adına resmî nikâh tarihine üç ay kala para gönderiliyor. Bizim gençlere verdiğimiz paranın kaynağı zekât değil; bağış/infak. Normalde bir yere bağışta bulunduğunuzda bir kere verirsiniz ve o para kullanılıp biter. Buradaki bağışlanan para bir döngü içine giriyor, tekrar tekrar başka insanlara yardımı dokunuyor. Sosyal medyada ve internet sitemizde her ay verileri paylaşıyoruz. Bizi takip edenler kaç kişiye ne kadar borç para verdiğimizi kolaylıkla öğrenebilirler. Bağışçılar vakfımıza borç vermiyor, infak (karşılıksız) ediyor. Gün geçtikçe evlenmenin zorlaştığından bahsediyorsak çözüm üreten böyle bir platforma destek vermemiz gerekir. Karz-ı Hasen Vakfı’nın internet sitesine girip vakfın hesap numarasına doğrudan bağışta bulunabilirler. Karz-ı hasen bu haliyle Türkiye’de ve hatta dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir organizasyon. Dolayısıyla toplumsal barışın ve dengenin sağlanması için borçlanma ve aile mekanizmalarına dikkat etmemiz gerekiyor. Nüfusumuza oranla evlenme ve çocuk sahibi olma sayısı azalır, boşanmalar artarken özellikle iktisadi sebeplerden dolayı evlilik yaşının da yükseldiğini gözlemliyoruz. İstatistikler ortadayken bu tarz konulara duyarlı olan insanların konuya taraftar olması açısından Karz-ı Hasen Vakfı’nın bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Yapılan bağışın büyüklüğü, küçüklüğü önemli değil. Bu mekanizmanın yaygınlaşması lazım. Sadece bizim vakfımızda da değil, farklı alanlarda karz müessesesini sürdürecek yeni vakıflar ortaya çıkmalı. Biz konuyu sadece evlilikle sınırlandırdık ama karz kavramına muhatap olan eğitim, sağlık gibi temel alanlar var. Hepsi için ayrı ayrı vakıflar kurmak gerekiyor.” Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre erkeklerde evlilik yaşı 28’i kadınlarda 26’yı aştı. Yüksek enflasyonla birlikte İstanbul gibi büyükşehirlerde tek maaşlı evlilik yok artık. Şehirlerde erkek de kadın da çalışmak zorunda. Evlenmek isteyen gençler için elini cebine atan bağışçılar ve genç çiftlere faizsiz borç veren Karz-ı Hasen Vakfı gibi kurumlar, bu ülkenin görünmeyen ekonomi kahramanlarıdır. Ve bugün bu tarz kurum ve bağışçılara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. İstanbul Ticaret Odası’nın 700 bin üyesi var. Bu üyelerin sadece yüzde 10’u gençlerin evlenmelerine, ticarete atılmalarına, eğitimine karşılıksız borç vererek destek olsalar, ülke ekonomisine en büyük desteği yapmış sayılırlar. Avrupa’ya karşı genç nüfusumuzla övünen iş dünyası ve siyasiler, gençleri iş ve eş sahibi yapmanın toplumsal görevleri olduğunu ne zaman hatırlayacaklar? Öyle “Vatanımı seviyorum” demekle olmuyor. Sevgi emektir, fedakârlık ister.
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2023 - Pazar

Öyle “Vatanımı seviyorum” demekle olmuyor. Sevgi emektir, fedakârlık ister.

Bir yandan Eyyamı bahur denen sıcaklar diğer yandan enflasyonla gelen hayat pahalılığının herkesi sıktığı bir zaman diliminde gençlerin içini serinleten konulardan bahsedelim.

Biz kendilerini yakından takip ediyor ve takdir ediyoruz ama duymayanlar da çoktur.

Karzı Kasen Vakfı’ndan bahsediyoruz.

Hani şu evlenmek isteyip de maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemeyen gençlere faizsiz ve geri ödemesi kolay borç veren vakıftan.

Son rakamlar şöyle; Hali vakti yerinde sorumluluk sahibi, duyarlı, empati yapabilen 369 kişi, “Siz yeter ki evlenin” diyerek vakfa müracaat eden 437 genç çifte 18.390. 413 Türk lirası bağış yapmışlar.
Temmuz 2023 itibarıyla evlenen gençlere verilen borç tutarı 33,279,500 lirayı bulmuş.

Evlenecek gençlere verilen faizsiz borç ortalama 100-150 bin lira civarı.

 

Ödeme şartları da karşılıklı anlayışa göre belirleniyor.

Sistemin kuruluş hikayesini ve amacını Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koca’dan öğrenelim;

“Karz borç, hasen güzel demek.

Ekonomik bir kavram ve Kur’an-ı Kerim’de altı yerde geçiyor.

Kur’an üç ekonomik kavramdan bahsediyor: infak, zekât ve karz.

Zekât ve infak malın hibe edilmesi (karşılıksız) iken karz-ı hasen geri ödeme kabiliyeti olan insanlara verilen bir borç.

Otuz üç yaşını geçmemiş, ilk defa evlenecek olanlara borç veriyoruz.

Bizi motive eden iki başlıktan birincisi ekonomik olarak bankacılık sistemindeki faizli borç almaya alternatif bir sistem geliştirmek, ikincisi de özellikle son dönemlerde ekonomik nedenlerden ötürü evlenmeyi bekleten ya da evlenmek için faiz batağına düşenlere el uzatmaktı.
 
Bu motivasyon eşliğinde arkadaşlarımızla bir araya gelerek Mavera Vakfı’nın çatısı altında 35 kurucu üyemizle birlikte Karz-ı Hasen Vakfı’nı kurduk. Türkiye’nin her yerinden gençler gencyuva.org sayfasına müracaat edebiliyorlar.

Evlilik öncesi harcamalarına kolaylık sağlamak adına resmî nikâh tarihine üç ay kala para gönderiliyor.

Bizim gençlere verdiğimiz paranın kaynağı zekât değil; bağış/infak.
Normalde bir yere bağışta bulunduğunuzda bir kere verirsiniz ve o para kullanılıp biter. Buradaki bağışlanan para bir döngü içine giriyor, tekrar tekrar başka insanlara yardımı dokunuyor.

Sosyal medyada ve internet sitemizde her ay verileri paylaşıyoruz.

Bizi takip edenler kaç kişiye ne kadar borç para verdiğimizi kolaylıkla öğrenebilirler.

Bağışçılar vakfımıza borç vermiyor, infak (karşılıksız) ediyor.

Gün geçtikçe evlenmenin zorlaştığından bahsediyorsak çözüm üreten böyle bir platforma destek vermemiz gerekir.

Karz-ı Hasen Vakfı’nın internet sitesine girip vakfın hesap numarasına doğrudan bağışta bulunabilirler.

Karz-ı hasen bu haliyle Türkiye’de ve hatta dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir organizasyon.

Dolayısıyla toplumsal barışın ve dengenin sağlanması için borçlanma ve aile mekanizmalarına dikkat etmemiz gerekiyor.
Nüfusumuza oranla evlenme ve çocuk sahibi olma sayısı azalır, boşanmalar artarken özellikle iktisadi sebeplerden dolayı evlilik yaşının da yükseldiğini gözlemliyoruz.
İstatistikler ortadayken bu tarz konulara duyarlı olan insanların konuya taraftar olması açısından Karz-ı Hasen Vakfı’nın bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Yapılan bağışın büyüklüğü, küçüklüğü önemli değil.
Bu mekanizmanın yaygınlaşması lazım.
Sadece bizim vakfımızda da değil, farklı alanlarda karz müessesesini sürdürecek yeni vakıflar ortaya çıkmalı.
Biz konuyu sadece evlilikle sınırlandırdık ama karz kavramına muhatap olan eğitim, sağlık gibi temel alanlar var.

Hepsi için ayrı ayrı vakıflar kurmak gerekiyor.”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre erkeklerde evlilik yaşı 28’i kadınlarda 26’yı aştı.

Yüksek enflasyonla birlikte İstanbul gibi büyükşehirlerde tek maaşlı evlilik yok artık.

Şehirlerde erkek de kadın da çalışmak zorunda.

Evlenmek isteyen gençler için elini cebine atan bağışçılar ve genç çiftlere faizsiz borç veren Karz-ı Hasen Vakfı gibi kurumlar, bu ülkenin görünmeyen ekonomi kahramanlarıdır.

Ve bugün bu tarz kurum ve bağışçılara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

İstanbul Ticaret Odası’nın 700 bin üyesi var.

Bu üyelerin sadece yüzde 10’u gençlerin evlenmelerine, ticarete atılmalarına, eğitimine karşılıksız borç vererek destek olsalar, ülke ekonomisine en büyük desteği yapmış sayılırlar.

Avrupa’ya karşı genç nüfusumuzla övünen iş dünyası ve siyasiler, gençleri iş ve eş sahibi yapmanın toplumsal görevleri olduğunu ne zaman hatırlayacaklar?

Öyle “Vatanımı seviyorum” demekle olmuyor.

Sevgi emektir, fedakârlık ister.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.