pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Ortada bir “savaş” var artık. 75 yıldır devam eden Filistin-İsrail çatışması, Siyonizm’in soykırım silsilesi olarak karşımızda duruyor.

Modern çağın insanları olarak şahit olduklarımızı havsalamız almıyor artık. Tarih bizlere Gazze’de yaşananlara şahitlik etme mesuliyetini yüklüyor. Ellerimizdeki cep telefonlarının böyle bir aracılık vazifesi var. Şahit olduğumuz her acıdan, her katliamdan, her vahşetten de mesulüz.  Eğer insansak, eğer Müslümansak şahitliklerimiz karşısında ayağa kalkmaktan başka bir seçeneğimiz yok. İsrail’in 22 gündür Gazze’de işlediği vahşetlere sessiz kalmak bile Siyonizm’den yana taraf olmak demektir. Cemil Meriç’in “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” sözü, son 22 günde bir kez daha ete kemiğe büründü. “Ortada bir savaş var” dedim. Başlatan taraf değiliz. Başlatmayalım da. Savaş da istemiyoruz. Barışı zorluyoruz. Nereye kadar zorlanacak, ne kadar daha sabredecek bu devlet ve bu halk bilmiyoruz? “Yeni Şafak yazarı savaş çığırtkanlığı yapıyor” diyeceklere en başından yanıt vereyim: Savaşı değil, meşru müdafaa hakkını savunuyorum.    Batı bir savaş başlattı. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya’nın tespih tanesi gibi İsrail’in yanında dizilmesi ve ABD savaş gemilerinin Gazze sahillerine demirlemesi yeni bir Haçlı Savaşı’dır. Bunun adını koymalıyız ve çok diri bir şekilde hazırlıklı olmalıyız. Batı’nın tüm güçleriyle, 300 kilometrekare bir alana sıkışmış 2 milyonluk Gazze için pozisyon aldığını düşünmek büyük bir yanılgı olur. Batı’ın tüm değerleri ayaklar altına alarak Akdeniz sahillerinden Gazze’yi ablukaya alması Türkiye için milli güvenlik sorunudur.  Dün İstanbul’da yapılan ‘Büyük Filistin Mitingi’ bu büyük tehlikenin idrak edilmesi açısından çok önemliydi. Türk halkı her daim, mazlum coğrafyalardaki zulümler için meydanlara indi ve zalimlerin karşısında olduğunu haykırdı. Atatürk Havalimanı’ndaki miting ise önceki mitinglerden farklıydı. Gazze’de yaşananlara şahitlik ettikten sonra öfkeden yerimizde duramıyoruz. Elimizden gelen sadece meydanlara inmek. Bağırmak, telin etmek ve katil İsrail’in karşısında olduğumuzu haykırmak. Yeminler ediyoruz, antlar içiyoruz, boykotlar yapıyoruz. Ancak Gazze’ye anlık olarak bir faydamız olmuyor.  Peki 1.5 milyon kişi dün neden İstanbul’da meydanlara indi? Ya da daha açık soralım; Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Filistin’e destek mitingi yaptı? Öyle ya toplumun önemli bir kısmı istiyor ki küffarın karşısına artık Türkiye devlet olarak dikilsin. Çünkü diplomatik görüşmeler, müzakereler, ikazlar ve çağrılar anlamını yitirdi. Dünkü miting bence bir hazırlıktı. Hem kamuoyu yoklaması hem de İsrail’e açıkça mesajdı. Anlaşılan bundan sonrası iş diplomasi zemininde ilerlemeyecek. Batı başlattığı savaştan geri dönmeyecek. Türkiye kamuoyunun ve Türk halkının; Siyonizm ve Evanjelizm eliyle çıkarılan ve bize doğru yaklaşan büyük din savaşına hazır olması gerekiyor.   Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında çok net ifade etti: “Ey Batı size sesleniyorum. Yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi.” Erdoğan Batı dünyasına o eli gördüğünü söyledi ve şunu da ekledi: “Biz burada sadece Gazze’de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz.” Sadece İsrail ve müttefikleri değil, Türkiye’deki İsrail yanlısı etki ajanları ve “Erdoğan neden miting yaptı”, ya da “elinden sadece miting mi yapmak geliyor” diyenler de bu sözleri dikkatle okumalı. Bu miting sadece kalabalık olarak değil, verdiği mesaj itibariye de tarihe geçmiştir.
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2023 - Pazar

Ortada bir “savaş” var artık. 75 yıldır devam eden Filistin-İsrail çatışması, Siyonizm’in soykırım silsilesi olarak karşımızda duruyor.

Modern çağın insanları olarak şahit olduklarımızı havsalamız almıyor artık. Tarih bizlere Gazze’de yaşananlara şahitlik etme mesuliyetini yüklüyor. Ellerimizdeki cep telefonlarının böyle bir aracılık vazifesi var. Şahit olduğumuz her acıdan, her katliamdan, her vahşetten de mesulüz
Eğer insansak, eğer Müslümansak şahitliklerimiz karşısında ayağa kalkmaktan başka bir seçeneğimiz yok. İsrail’in 22 gündür Gazze’de işlediği vahşetlere sessiz kalmak bile Siyonizm’den yana taraf olmak demektir. Cemil Meriç’in “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” sözü, son 22 günde bir kez daha ete kemiğe büründü.
“Ortada bir savaş var” dedim. Başlatan taraf değiliz. Başlatmayalım da. Savaş da istemiyoruz. Barışı zorluyoruz. Nereye kadar zorlanacak, ne kadar daha sabredecek bu devlet ve bu halk bilmiyoruz? “Yeni Şafak yazarı savaş çığırtkanlığı yapıyor” diyeceklere en başından yanıt vereyim: Savaşı değil, meşru müdafaa hakkını savunuyorum. 
 
Batı bir savaş başlattı. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya’nın tespih tanesi gibi İsrail’in yanında dizilmesi ve ABD savaş gemilerinin Gazze sahillerine demirlemesi yeni bir Haçlı Savaşı’dır. Bunun adını koymalıyız ve çok diri bir şekilde hazırlıklı olmalıyız. Batı’nın tüm güçleriyle, 300 kilometrekare bir alana sıkışmış 2 milyonluk Gazze için pozisyon aldığını düşünmek büyük bir yanılgı olur. Batı’ın tüm değerleri ayaklar altına alarak Akdeniz sahillerinden Gazze’yi ablukaya alması Türkiye için milli güvenlik sorunudur. 
Dün İstanbul’da yapılan ‘Büyük Filistin Mitingi’ bu büyük tehlikenin idrak edilmesi açısından çok önemliydi. Türk halkı her daim, mazlum coğrafyalardaki zulümler için meydanlara indi ve zalimlerin karşısında olduğunu haykırdı. Atatürk Havalimanı’ndaki miting ise önceki mitinglerden farklıydı. Gazze’de yaşananlara şahitlik ettikten sonra öfkeden yerimizde duramıyoruz. Elimizden gelen sadece meydanlara inmek. Bağırmak, telin etmek ve katil İsrail’in karşısında olduğumuzu haykırmak. Yeminler ediyoruz, antlar içiyoruz, boykotlar yapıyoruz. Ancak Gazze’ye anlık olarak bir faydamız olmuyor. 
Peki 1.5 milyon kişi dün neden İstanbul’da meydanlara indi? Ya da daha açık soralım; Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Filistin’e destek mitingi yaptı? Öyle ya toplumun önemli bir kısmı istiyor ki küffarın karşısına artık Türkiye devlet olarak dikilsin. Çünkü diplomatik görüşmeler, müzakereler, ikazlar ve çağrılar anlamını yitirdi. Dünkü miting bence bir hazırlıktı. Hem kamuoyu yoklaması hem de İsrail’e açıkça mesajdı. Anlaşılan bundan sonrası iş diplomasi zemininde ilerlemeyecek. Batı başlattığı savaştan geri dönmeyecek. Türkiye kamuoyunun ve Türk halkının; Siyonizm ve Evanjelizm eliyle çıkarılan ve bize doğru yaklaşan büyük din savaşına hazır olması gerekiyor.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında çok net ifade etti: “Ey Batı size sesleniyorum. Yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi.

Erdoğan Batı dünyasına o eli gördüğünü söyledi ve şunu da ekledi: “Biz burada sadece Gazze’de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz.”

Sadece İsrail ve müttefikleri değil, Türkiye’deki İsrail yanlısı etki ajanları ve “Erdoğan neden miting yaptı”, ya da “elinden sadece miting mi yapmak geliyor” diyenler de bu sözleri dikkatle okumalı. Bu miting sadece kalabalık olarak değil, verdiği mesaj itibariye de tarihe geçmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.