pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

KENİMİ KORUYAYIM DERKEN DÜŞMAN KAZANMAMAK LAZIM.

Sosyal medyadan yayılan ırkçı söylemler artık ete kemiğe bürünmeye başladı. Batı’da gördüğümüz, muhatabının özellikle gurbetçi Türkler olduğu nefret söylemi şimdi ülkemizde kök salıyor. Akla hemen savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriyeliler gelecektir ancak o eşik de aşıldı. Temelinde Arap ve Müslüman düşmanlığı olan bir karşıtlık söz konusu. Türkiye’deki ‘Arap karşıtı’ ırkçılık yeni bir durum değil. Yüz yıldan fazla geçmişe dayanan siyasi söylem ve sosyolojik olaylara dayanan bir karşıtlık vardı. Ancak karşı karşıya kaldığımız sosyal medya temelli ırkçılığın tarihsel bir geçmişi yok. Ortada daha çok sosyal etkileşimin inşa ettiği nefret söylemi var. Sözü bazı vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerine getireceğim. Zira ‘ırkçılık fenomeni’nin yeni hedefi, ülkemizde eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler oldu. Arap ve Afrikalı öğrencilerin isimleri okunurken kaydedilen videolar, “mezuniyet töreninden ilginç görüntüler” ifadeleriyle sosyal medyada yayınlanıyor. Paylaşımların altlarına yazılan yorumlar akıl alır gibi değil. Irkçılık, nefret söylemi, tahkir etme, dini ve milliyetinden dolayı aşağılama… Ne ararsanız var. Hedef yapılanlar ise öğrenci. Ülkemize eğitim almaya gelen belli şartları karşılayan gençler.   Dünyadaki uluslararası öğrenci istatistikleri üzerinden gidersek bu paylaşımların ekonomik ve siyasi amaca yönelik yapıldığını söylemek mümkün. Önce bazı rakamlara bir göz atalım. Uluslararası öğrenci eğitiminde dünyada başı Amerika çekiyor. Bir milyona yakın yabancı öğrenci eğitim alırken, Amerika ekonomisine de 40 milyar dolardan fazla katkı sunuyor. Başta Londra olmak üzere dünyanın en iyi üniversite şehirleri sıralamasına ipotek koyan İngiltere’de ise 500 bin ortalamasında yabancı öğrenci var. Avrupa’nın öğrenci ülkeleri ise Almanya ve Fransa. Her iki ülkede de 400’er bine yakın uluslararası öğrenci var. Fransa’daki yabancı öğrencilerin yüzde 55’ten fazlası Afrika ülkelerinden geliyor. İngilizler ülkelerinde eğitim almak için gelen gençleri milliyetlerine, dini inanışlarına, renklerine göre seçmiyor. Çok büyük bir çeşitlilik söz konusu ve bununla da övünüyorlar. İngiltere’de eğitim alan çok sayıda Hintli, küresel ölçekteki şirketlerin başına getirildi ve İngilizler bununla övünüyorlar. Amerika’da da durum farklı değil. Çinli ve Hintli öğrenci yoğunluğu var. Bu ülkelerdeki üniversiteler için en büyük gelir kaynağı da bu öğrenciler. Biz ise ülkemizin sosyal medya ırkçılarına öğrenci beğendiremiyoruz. Amerikalı, Çinli, Avrupalı öğrenci gördüklerinde alkışlayacak olanlar, Afrikalı, Arap öğrenci gördüklerinde nefret kusuyorlar.   Çok değil 10 yıl önce 40 binlerde olan Türkiye’deki yabancı öğrenci sayısı geçtiğimiz sene 300 binlere ulaşmıştı. Hedef ise 500 bin. Dünyada uluslararası öğrencilerin ekonomilere etkisi 100 milyar dolar olarak hesaplanmış. Bu paranın 40 milyar doları tek başına ABD’ye gidiyor. Türkiye ise ancak yüzde 2’sini alabiliyor. Hedef ise bu payı yüzde 10’a çıkarmak. Ancak “birileri” bu payın yükselmesini istemiyorlar olsa gerek, uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye gelmemesi için adeta kampanya yapıyorlar. Bu “birileri” sadece Türkiye’de değil bu arada. Bazı özel ve vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerinde, yabancı öğrencilere nefret yorumları yapanlar, bilerek ya da bilmeyerek Türkiye karşıtlarıyla aynı amaca hizmet ediyorlar. Örneğin Mısır’da, Türkiye ve Erdoğan karşıtı haberler yapan Baas medyası son zamanlarda “Türkiye’de öğrencilere Arap düşmanlığı, ırkçılık yapılıyor, bu ülkeye gitmeyin” propagandası yapmaya başladı. Kaynakları ise Türkiye’deki mezuniyet videolarının altına sosyal medyada yazılan ırkçı ve nefret yorumları. Anne-babalar da “Türkiye’de Arap ve Müslüman düşmanlığı var, ırkçılık yükseldi” diyerek çocuklarını göndermek istemiyorlar. Bu kampanyanın ne kadar etkili olduğu ise üniversitelerin kayıtları tamamlanınca görülecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koyduğu 500 bin uluslararası öğrenci hedefinden şaşma söz konusu. Ülkeye gelir sağlayacak, siyasal açıdan elini güçlendirecek, insanî diplomasi ağını güçlendirecek ve eğitimde markalaştıracak böylesine büyük bir hamle ırkçıların söylemleri nedeniyle büyük darbe alıyor. Açıkçası “altı üstü bir Tweet” dediğimiz, küresel etkisini ciddiye almadığımız dezenformasyonlarla Türkiye’ye ihanet ediliyor.
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2023 - Salı

KENİMİ KORUYAYIM DERKEN DÜŞMAN KAZANMAMAK LAZIM.

Sosyal medyadan yayılan ırkçı söylemler artık ete kemiğe bürünmeye başladı. Batı’da gördüğümüz, muhatabının özellikle gurbetçi Türkler olduğu nefret söylemi şimdi ülkemizde kök salıyor. Akla hemen savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriyeliler gelecektir ancak o eşik de aşıldı. Temelinde Arap ve Müslüman düşmanlığı olan bir karşıtlık söz konusu. Türkiye’deki ‘Arap karşıtı’ ırkçılık yeni bir durum değil. Yüz yıldan fazla geçmişe dayanan siyasi söylem ve sosyolojik olaylara dayanan bir karşıtlık vardı. Ancak karşı karşıya kaldığımız sosyal medya temelli ırkçılığın tarihsel bir geçmişi yok. Ortada daha çok sosyal etkileşimin inşa ettiği nefret söylemi var.
Sözü bazı vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerine getireceğim. Zira ‘ırkçılık fenomeni’nin yeni hedefi, ülkemizde eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler oldu. Arap ve Afrikalı öğrencilerin isimleri okunurken kaydedilen videolar, “mezuniyet töreninden ilginç görüntüler” ifadeleriyle sosyal medyada yayınlanıyor. Paylaşımların altlarına yazılan yorumlar akıl alır gibi değil. Irkçılık, nefret söylemi, tahkir etme, dini ve milliyetinden dolayı aşağılama… Ne ararsanız var. Hedef yapılanlar ise öğrenci. Ülkemize eğitim almaya gelen belli şartları karşılayan gençler.
 

Dünyadaki uluslararası öğrenci istatistikleri üzerinden gidersek bu paylaşımların ekonomik ve siyasi amaca yönelik yapıldığını söylemek mümkün.

Önce bazı rakamlara bir göz atalım. Uluslararası öğrenci eğitiminde dünyada başı Amerika çekiyor. Bir milyona yakın yabancı öğrenci eğitim alırken, Amerika ekonomisine de 40 milyar dolardan fazla katkı sunuyor. Başta Londra olmak üzere dünyanın en iyi üniversite şehirleri sıralamasına ipotek koyan İngiltere’de ise 500 bin ortalamasında yabancı öğrenci var. Avrupa’nın öğrenci ülkeleri ise Almanya ve Fransa. Her iki ülkede de 400’er bine yakın uluslararası öğrenci var. Fransa’daki yabancı öğrencilerin yüzde 55’ten fazlası Afrika ülkelerinden geliyor.
İngilizler ülkelerinde eğitim almak için gelen gençleri milliyetlerine, dini inanışlarına, renklerine göre seçmiyor. Çok büyük bir çeşitlilik söz konusu ve bununla da övünüyorlar. İngiltere’de eğitim alan çok sayıda Hintli, küresel ölçekteki şirketlerin başına getirildi ve İngilizler bununla övünüyorlar. Amerika’da da durum farklı değil. Çinli ve Hintli öğrenci yoğunluğu var. Bu ülkelerdeki üniversiteler için en büyük gelir kaynağı da bu öğrenciler. Biz ise ülkemizin sosyal medya ırkçılarına öğrenci beğendiremiyoruz. Amerikalı, Çinli, Avrupalı öğrenci gördüklerinde alkışlayacak olanlar, Afrikalı, Arap öğrenci gördüklerinde nefret kusuyorlar.
 
Çok değil 10 yıl önce 40 binlerde olan Türkiye’deki yabancı öğrenci sayısı geçtiğimiz sene 300 binlere ulaşmıştı. Hedef ise 500 bin. Dünyada uluslararası öğrencilerin ekonomilere etkisi 100 milyar dolar olarak hesaplanmış. Bu paranın 40 milyar doları tek başına ABD’ye gidiyor. Türkiye ise ancak yüzde 2’sini alabiliyor. Hedef ise bu payı yüzde 10’a çıkarmak.

Ancak “birileri” bu payın yükselmesini istemiyorlar olsa gerek, uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye gelmemesi için adeta kampanya yapıyorlar. Bu “birileri” sadece Türkiye’de değil bu arada.

Bazı özel ve vakıf üniversitelerinin mezuniyet törenlerinde, yabancı öğrencilere nefret yorumları yapanlar, bilerek ya da bilmeyerek Türkiye karşıtlarıyla aynı amaca hizmet ediyorlar. Örneğin Mısır’da, Türkiye ve Erdoğan karşıtı haberler yapan Baas medyası son zamanlarda “Türkiye’de öğrencilere Arap düşmanlığı, ırkçılık yapılıyor, bu ülkeye gitmeyin” propagandası yapmaya başladı. Kaynakları ise Türkiye’deki mezuniyet videolarının altına sosyal medyada yazılan ırkçı ve nefret yorumları. Anne-babalar da “Türkiye’de Arap ve Müslüman düşmanlığı var, ırkçılık yükseldi” diyerek çocuklarını göndermek istemiyorlar. Bu kampanyanın ne kadar etkili olduğu ise üniversitelerin kayıtları tamamlanınca görülecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koyduğu 500 bin uluslararası öğrenci hedefinden şaşma söz konusu. Ülkeye gelir sağlayacak, siyasal açıdan elini güçlendirecek, insanî diplomasi ağını güçlendirecek ve eğitimde markalaştıracak böylesine büyük bir hamle ırkçıların söylemleri nedeniyle büyük darbe alıyor. Açıkçası “altı üstü bir Tweet” dediğimiz, küresel etkisini ciddiye almadığımız dezenformasyonlarla Türkiye’ye ihanet ediliyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.