Dr. Alaa en-Neccar, Gazzeli bir doktor.
Han Yunus’taki Nasser Hastanesi'ne getirilen, İsrail saldırısıyla yakılmış çocuk cesetlerini teslim alırken, kendi çocukları olduğunu görüyor.
10 çocuğundan 9’u küçük şehitler olarak önüne geliyor. En küçüğü daha 7 aylık.
Bu tarifsiz acıyı anlatacak hiçbir cümle kuramazsınız.
Olanları savaşla anlatamazsınız!
Biz bu coğrafyada 35 yılda çok savaş gördük. Afganistan işgal edildi, bize canlı yayında katliam izletildi.
Irak işgal edildi, 1 milyon insan öldürüldü.
Suriye savaşında yüzbinlerce insan öldürüldü.
Sadece savaşları, kitlesel ölümleri görmedik.
Ebu Gureyb’de ibadet eder gibi işkence edenleri gördük.
Bağram’daki korkunç işkence ve ölümleri gördük.
Mezar-ı Şerif’te tren vagonlarına hapsedilip kurşuna dizilenleri gördük.
Şibirgan Cezaevi’ne toplanan insanların geceleri çölde gömülmelerini, asitle yakılmalarını gördük.
Binlerce genç insanın kaçırılıp yeryüzünün ıssız denizlerinde kurulan işkence merkezlerinde yok edilmelerini gördük.
Irak işgal edilirken, çölde esir kampında toplananların arasında, kafasına çuval geçirilmiş bir babayı, o halde kucağındaki çocuğunu kızgın güneşten koruma çabalarını gördük.
Binlerce fotoğraf kazındı zihinlerimize.
Sadece 35 yıl değil, iki yüz yıl kazındı zihinlerimize.
Şimdi Gazze’de insan ırkına savaş açan bir barbar toplumun, Firavunlar gibi, bebek ve çocuk katliamlarını, diri diri yakmalarını görüyoruz.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Tarih intikamı ile dönecek.
unutmayın.
Unutmak ölümdür!