pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

FETÖ YÜ TAKİBİ BIRAKMAYACAĞIZ.

Geçtiğimiz haftalarda peşi sıra yaşanan ve basına yansıyan üç gelişme dikkat çekti. İstanbul Havalimanı’ndan yurda girmeye çalışan, ABD pasaportu taşıyan Allen B.’nin FETÖ’den aranan Abdullah U. olduğu anlaşıldı. Şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi (23 Haziran). Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan’dan Türkiye’ye girmeye çalışan üç FETÖ mensubunun yakalandığını duyurdu (19 Temmuz). Rusya’dan Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan bir şahıs FETÖ ile ilişkili bir dosya kapsamında gözaltına alındı (19 Temmuz). Bugüne kadar kaçmaya çalışan FETÖ’cülerin bu kez yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye dönme çabası soru işaretleri doğurdu. Geri dönüşlerin arka planında bireysel hikâyeler mi yatıyordu yoksa örgüt yeni bir plan dahilinde üyelerini Türkiye’ye mi yönlendiriyordu? Ben de bu sorunun peşine düştüm. Bulduğum bazı yanıt ve analizleri kısaca paylaşacağım. Bir. Yukarıda bahsedilen üç konunun birbirinden bağımsız gelişmeler olduğu anlaşılıyor. Rusya’dan gelen şahıs, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış. Yunan sınırında gözaltına alınan kişilerin de göçmen kılığında Türkiye’den kaçarken Yunan polisinin geri itmesiyle yakalandığı değerlendiriliyor. Ancak Abdullah U.’yu farklı bir yere koymak gerekiyor. ABD vatandaşlığına geçmesi, ismini değiştirmesi, ABD’de yerleşik bir hayatı olmasına rağmen yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye gelmesi, teslim olma amacı taşımaması gibi detaylar Abdullah U.’nun Türkiye’de ne aradığına ilişkin esaslı bir incelemeyi gerektiriyor. Abdullah U. muhtemelen hakkında soruşturmanın yürütüldüğü Konya’ya gönderilecek. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın alacağı ifadeler neticesinde Abdullah U’.nun amacını öğrenebileceğiz.   İki. Yukarıdaki olayların dışında basına yansımayan başka dönüşler de var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bekledikleri sonucun çıkmaması örgüt içerisinde ciddi bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratmış. Artık Türk yargısının karşısına çıkmadan Türkiye’ye dönemeyeceklerini biliyorlar. Bu yüzden hem Türkiye ile son bağlarını koparmak hem de ekonomik olarak ellerini rahatlatmak için bazılarının Türkiye’deki gayrimenkullerini satma yoluna gittiği, bu yüzden gizlice Türkiye’ye gelmeye çalıştıkları değerlendiriliyor. Üç. FETÖ içerisinde sadece güç mücadelesi yok. Para mücadelesi de var. Gülen’den sonra örgütü kimin yöneteceği, parayı kimin kontrol edeceğine bağlı. Örgütün tepe isimlerinin maddi sorunu yok, ancak onlara güvenerek yurtdışına kaçan üyeler zor günler geçiriyor. Bir beş yıl daha zor şartlar altında yaşamak istemeyen bazılarının Türkiye’ye gelip cezasını çekmeyi göze aldığı söylenebilir. Önümüzdeki dönemde bu tür geri dönüşlere şahit olabiliriz. Bu arada örgüt içerisindeki tartışmalar oldukça dikkat çekici. FETÖ elebaşı Gülen’in yıllarca yanında görev yapmış, örgütün sosyal medya sorumlusu olarak bilinen Osman Şimşek’ten geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz itirafları gelmişti. Şimşek darbe girişiminde FETÖ imamlarının rol oynadığını, bu konuda FETÖ elebaşı Gülen’e de bilgi verildiğini kabul etti.   ABD, Gülen’in iadesini isteyen Türkiye’ye “Bize somut delil getirin” diyordu. Buz gibi bir delil bu. NATO, İsveç, Rusya denkleminde Türkiye ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanan ABD’nin bu kez kulağının üstüne yatmaması gerekiyor. Bu gerçeği örgüt üyeleri de görüyor. FETÖ üyesi Önder Aytaç, bir sosyal medya paylaşımında Osman Şimşek’in açıklamalarıyla başlayan sürecin Gülen’in iadesine kadar varabileceğini söylüyor. İkinci bir şey daha söylüyor ki o da enteresan. Ona göre “İadesi söz konusu olursa örgüt yönetimi Gülen’in sessiz kalmasını sağlayacak girişimlerde bulunabilir.” Mafya jargonuyla “Susturabilirler” diyor yani. Bekleyip görelim.
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2023 - Cuma

FETÖ YÜ TAKİBİ BIRAKMAYACAĞIZ.

Geçtiğimiz haftalarda peşi sıra yaşanan ve basına yansıyan üç gelişme dikkat çekti. İstanbul Havalimanı’ndan yurda girmeye çalışan, ABD pasaportu taşıyan Allen B.’nin FETÖ’den aranan Abdullah U. olduğu anlaşıldı. Şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi (23 Haziran). Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan’dan Türkiye’ye girmeye çalışan üç FETÖ mensubunun yakalandığını duyurdu (19 Temmuz). Rusya’dan Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan bir şahıs FETÖ ile ilişkili bir dosya kapsamında gözaltına alındı (19 Temmuz).

Bugüne kadar kaçmaya çalışan FETÖ’cülerin bu kez yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye dönme çabası soru işaretleri doğurdu. Geri dönüşlerin arka planında bireysel hikâyeler mi yatıyordu yoksa örgüt yeni bir plan dahilinde üyelerini Türkiye’ye mi yönlendiriyordu? Ben de bu sorunun peşine düştüm. Bulduğum bazı yanıt ve analizleri kısaca paylaşacağım.

Bir. Yukarıda bahsedilen üç konunun birbirinden bağımsız gelişmeler olduğu anlaşılıyor. Rusya’dan gelen şahıs, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış. Yunan sınırında gözaltına alınan kişilerin de göçmen kılığında Türkiye’den kaçarken Yunan polisinin geri itmesiyle yakalandığı değerlendiriliyor. Ancak Abdullah U.’yu farklı bir yere koymak gerekiyor. ABD vatandaşlığına geçmesi, ismini değiştirmesi, ABD’de yerleşik bir hayatı olmasına rağmen yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye gelmesi, teslim olma amacı taşımaması gibi detaylar Abdullah U.’nun Türkiye’de ne aradığına ilişkin esaslı bir incelemeyi gerektiriyor. Abdullah U. muhtemelen hakkında soruşturmanın yürütüldüğü Konya’ya gönderilecek. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın alacağı ifadeler neticesinde Abdullah U’.nun amacını öğrenebileceğiz.

 

İki. Yukarıdaki olayların dışında basına yansımayan başka dönüşler de var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bekledikleri sonucun çıkmaması örgüt içerisinde ciddi bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratmış. Artık Türk yargısının karşısına çıkmadan Türkiye’ye dönemeyeceklerini biliyorlar. Bu yüzden hem Türkiye ile son bağlarını koparmak hem de ekonomik olarak ellerini rahatlatmak için bazılarının Türkiye’deki gayrimenkullerini satma yoluna gittiği, bu yüzden gizlice Türkiye’ye gelmeye çalıştıkları değerlendiriliyor.

Üç. FETÖ içerisinde sadece güç mücadelesi yok. Para mücadelesi de var. Gülen’den sonra örgütü kimin yöneteceği, parayı kimin kontrol edeceğine bağlı. Örgütün tepe isimlerinin maddi sorunu yok, ancak onlara güvenerek yurtdışına kaçan üyeler zor günler geçiriyor. Bir beş yıl daha zor şartlar altında yaşamak istemeyen bazılarının Türkiye’ye gelip cezasını çekmeyi göze aldığı söylenebilir. Önümüzdeki dönemde bu tür geri dönüşlere şahit olabiliriz.

Bu arada örgüt içerisindeki tartışmalar oldukça dikkat çekici. FETÖ elebaşı Gülen’in yıllarca yanında görev yapmış, örgütün sosyal medya sorumlusu olarak bilinen Osman Şimşek’ten geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz itirafları gelmişti. Şimşek darbe girişiminde FETÖ imamlarının rol oynadığını, bu konuda FETÖ elebaşı Gülen’e de bilgi verildiğini kabul etti.

 

ABD, Gülen’in iadesini isteyen Türkiye’ye “Bize somut delil getirin” diyordu. Buz gibi bir delil bu. NATO, İsveç, Rusya denkleminde Türkiye ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanan ABD’nin bu kez kulağının üstüne yatmaması gerekiyor.

Bu gerçeği örgüt üyeleri de görüyor. FETÖ üyesi Önder Aytaç, bir sosyal medya paylaşımında Osman Şimşek’in açıklamalarıyla başlayan sürecin Gülen’in iadesine kadar varabileceğini söylüyor. İkinci bir şey daha söylüyor ki o da enteresan. Ona göre “İadesi söz konusu olursa örgüt yönetimi Gülen’in sessiz kalmasını sağlayacak girişimlerde bulunabilir.” Mafya jargonuyla “Susturabilirler” diyor yani. Bekleyip görelim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.