pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Er meydanında da siber dünyada da savaşa hazırız"

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı kurulduğu duyuruldu. SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI KURULDU Merkezi Ankara'da olacak olan Siber Güvenlik Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kamu tüzel kişiliğe ve özel bütçeye sahip olacak. Yurtdışında Siber Güvenlik Başkanı'nın teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararıyla temsilcilik kurulabilecek. Söz konusu kararname ile birlikte Siber Güvenlik Başkanlığı'nın görev ve amaçları da şu şekilde belirlendi: Siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirlemek, eylem planları hazırlamak, mevzuat çalışmalarını yürütmek, ilgili faaliyetlerin koordinasyonunu sağlamak, bunların etkin şekilde uygulanmasını takip etmek. Siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı artırma çalışmaları yürütmek. Siber güvenlik ve bilgi güvenliğini destekleyici projeler yürütmek. Siber güvenlik alanında kamu, özel sektör ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak. Siber güvenlik ekosistemi ile yerli ve millî ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine ve yerli girişimcilerin dünya pazarında rekabetçi konuma gelmesine yönelik çalışmalar yapmak. Siber güvenliğe ilişkin ihtiyaç duyulan alanlarda Ar-Ge ve teknoloji transferi yapmak. Siber güvenlik ile ilgili yurtiçinde veya yurtdışında düzenlenen tatbikat, etkinlik ve fuarlara katılımın özendirilmesine yönelik çalışmalar yürütmek. Siber güvenlik zafiyetlerinin tespit edilmesi amacıyla çalışmalar yürütmek. Siber güvenlik alanındaki kapasitenin kritik alanlara yönlendirilmesi ve mükerrer yatırımların önlenmesi için öncelikli siber güvenlik alanlarını belirlemek. Siber güvenlik acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak, bu planlar çerçevesinde ortak operasyon merkezleri kurmak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilecek teşviklere ilişkin görüş bildirmek. Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmak. ÇAĞRI CİHAZI SİKASTLARI MİLAT OLDU Türkiye'ye yönelik siber tehditlere karşı kalkan olacak olan başkanlık Lübnan'da yaşanan çağrı cihazı suikastlarının hemen ardından devreye alındı. Hatırlancağı üzere 17 ve 18 Eylül 2024 tarihlerinde, Hizbullah tarafından kullanılması planlanan binlerce çağrı cihazı ve yüzlerce telsiz, İsrail'in saldırısı sonucu Lübnan ve Suriye'de eş zamanlı olarak patladı. Aralarında en az 12 sivilin de bulunduğu 42 kişi hayatını kaybetti. Olay, Ekim 2023'te İsrail-Hizbullah çatışmasının başlamasından bu yana Hizbullah'ın en büyük güvenlik ihlali olarak nitelendirildi. Bu saldırı ile birlikte yerli ve milli ekipmanların önemi artarken o dönem açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah üyelerine yönelik çağrı cihazı saldırılarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siber güvenlik teşkilatı kurulması yönünde talimat verdiğini açıklamıştı. Siber Güvenlik Başkanlığı'na yönelik değerlendirmelerde bulunan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu ise, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasının, bu alanın önemi ve atılan çeşitli adımların koordinasyonunun sağlanması açısından çok doğru bir karar olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanlığına bağlı Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Küçükşabanoğlu, mayıs ayında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) açıklamasında, "Yapay zeka alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; bununla birlikte, bahse konu sahadaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine vurgu yapıldığını anımsattı. Küçükşabanoğlu, ayrıca Türkiye’nin, yapay zeka çalışmalarının ilmi, askeri, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edildiğini söyledi. "DİTİTAL BAĞIMSIZLIK OLMAZSA OLMAZ" Sözlerine devam den Küçükşabanoğlu, MGK’nın açıklamasında siber güvenliğe yer vermesinden sonra devletin bu konuya ayrı bir parantez açacağı konusunda ilk adımı attığı görüşünü dile getirerek, "MGK’nın bu açıklamasından sonra eylül ayında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın da dış politikada ve istihbaratta, yapay zekanın ve siber güvenliğin öneminden bahsederek, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak olmasından ilk kez bahsetmesi bizleri umutlandırmıştı." ifadelerini kullandı. Küçükşabanoğlu, Siber güvenlik ülkeler için stratejik öneme sahiptir. Çünkü modern dünyada teknolojinin ve dijital alt yapının toplumun her alanında kullanılmaya başlanması, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar açısından ciddi tehditleri de beraberinde getirmiştir." dedi. Siber güvenlik ülkeler için olmazsa olmaz bir konudur diyen Küçükşabanoğlu, "Çünkü ulusal güvenlik, ekonomik güvenlik, kritik alt yapıların korunması, kamu düzeni ve sosyal istikrar, uluslararası rekabet ve jeopolitik dengeler, bireyin güvenliği ve gizliği gibi birçok konuya doğrudan dönüştürücü etkisi vardır." yorumunda bulundu. Açıklamalarını sürdüren Küçükşabanoğlu, "Günümüz dünyasında siber güvenlik, bir ülkenin dijital çağda bağımsızlığını, istikrarını ve refahını koruyabilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle ülkeler hem yasal düzenlemeler hem de teknolojik alt yapılarla siber güvenliği öncelikle gündemlerine almalılardır." dedi. Küçükşabanoğlu, birçok ülkede siber güvenlik gibi konuların koordinasyonu tek elden sağlayan çeşitli kurumlar olduğuna işaret ederek, "ABD’de Ulusal Güvenlik Dairesini (NSA) buna örnek verebiliriz. Türkiye’de kamudaki kurumlar başta olmak üzere, özel sektör, iş dünyası, akademik ekosistemler siber güvenlikle ilgili çeşitli adımlar atmaktalardı." dedi. Yapay Zeka Politikaları Derneği olarak sıklıkla ifade ettiğimiz gibi her alandan atılan bu adımların koordinasyonunu sağlayacak, bir nevi orkestrasyon görevi üstlenecek bir üst yapıya ihtiyacımız vardı diyen Küçükşabanoğlu, "Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasının bu koordinasyonu sağlayacağını düşünüyoruz. Özellikle de bu Başkanlığın doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olması da, konunun önemi ve işlevi açısından da çok doğru bir karardır. Nasıl enerjinin, sağlığının, dış politikanın, iklimin, medyanın politikası varsa artık günümüzde tüm alanların siber güvenlikle ilgili politikaları belirlenmeli ve istikrarlı bir şekilde uygulanmalıdır." şeklinde konuştu. "DİPLOMASİDE EN GÜÇLÜ KOZ" Sözlerine devam eden Küçükşabanoğlu, "Kurulan Siber Güvenlik Başkanlığının; siber güvenliğin sağlanması amacıyla politikalar belirlemek, siber güvenlik zafiyetinin tespit edilmesiyle ilgili çalışmalar yürütmek, siber güvenlikle ilgili acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak ve siber güvenlik ekosistemi ile milli ürün geliştirmek gibi ana hedeflerinin olması ülkemizin ulusal güvenliği için çok kritik hedeflerdir." dedi. Diplomaside mesele ne kadar zorsa ve kritikse karşınızdaki kişiyle kurabileceğiniz iletişiminiz daha da kıymetli hale gelebiliyor." ifadelerini kullanan Küçükşabanoğlu, günümüzde de bu iletişimde en güçlü kozun siber güvenlik haline geldiğini vurguladı. Küçükşabanoğlu, Diplomasiyi ilgilendiren güvenlik ve savunma, enerji, ekonomi başta olmak üzere tüm konuların merkez noktasında artık siber güvenlik olduğunu dile getirerek, "Uzun zamandır yaptığımız incelemelerde G20 ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin diplomatik temaslarında siber güvenlik konusunu ana gündemine aldığını, birçok ülkenin de siber güvenlik konusunda stratejik ortaklıklar kurduğunu görüyoruz. Günümüzde güçlü bir dış politika için güçlü bir siber güvenlik bilgi birikimi gerekiyor." şeklinde konuştu. Dış politikanın en önemli araçlarından olan güçlü askeri ve istihbarat alanları için de güçlü siber güvenlik altyapısına sahip olmanız gerekiyor diyen Küçükşabanoğlu, "Açıkça ifade etmek gerekirse, günümüzde devletlerin siber güvenlikte insan kaynağı, bilgisi ve altyapısı ne kadar güçlüyse, diplomasi masasında da o kadar gür sesi çıkacağı bir dönemde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı. Siber güvenlik alanında başarı için eğitim ve farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Zafer Küçükşabanoğlu, şöyle konuştu: "Siber Güvenlik Başkanlığının bir başka ana hedefi ise siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı arttırma çalışmaları yürütmektir. Bu çok önemli bir hedeftir. Siber güvenlik konusunda Dünyadaki ilk 10 ülke arasına girmek istiyorsak, buna ilk eğitimden başlamamız gerekmektedir. Eğitimle birlikte de kamu, özel sektör ve akademinin bu alanı daha da yaygınlaştırması için birlikte koordineli şekilde çalışmaları çok önemli bir adım olacaktır. Birçok uluslararası meslek endekslerinde siber güvenlikle ilgili mesleklerin ön planda olduğunu, bu mesleklerin daha da ön plana çıkacaklarını hepimiz biliyoruz. Gençlerimizi bu alanlara yönlendirmeliyiz. Ülkemizde siber güvenlik liselerinin açılması, üniversitelerde siber güvenlikle ilgili bölümlerin açılması lazım. Özellikle de Türkiye’de 0-21 yaş arası yaklaşık 27 milyonluk bir kitleye sahibiz. Bu kitlenin siber güvenliğe ilgisini, bilgiye çevirebilirsek, Türkiye bu alanın lokomotiflerinden birisi olabilir." İSRAİL'İN TÜRKİYE'DEKİ SİBER GÜVENLİK ŞİRKETLERİ Ankara'nın bu hamlesi ile birlikte Türkiye'de ve dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren İsrail menşeili siber güvenlik şirketleri de boşa çıkmış olacak. Peki Türkiye'de hangi Siber güvenlik şirketleri İsrail'e destek veriyor? ORACLE SYSTEMS CORPORATION Türkiye'de birçok kamu kurumunun veri tabanı hizmeti aldığı Amerikalı ORACLE şirketi İsrail’in katliamına destek açıklaması yapmıştı. CHECK POİNT SOFTWARE Amerikan ve İsrail ortak yapımı olan Check Point şirketi Türkiye’deki pek çok kamu kurumuna siber güvenlik desteği veriyor. İsrail siber güvenlik sanayinin ve genel bağlamda İsrail yüksek teknolojisinin sancak gemisi olan Check Point, daha siber uzayın ne olduğu bilinmezken siber güvenliğin ne olduğunu fark etmişti. CYBERARK SOFTWARE İsrail CyberArk'ı, ABD siber güvenlik firmasını 1,54 milyar dolara satın almak için 20 Mayıs 2024 tarihinde anlaşma imzaladı. CyberArk’ın ayrıca Türkiye’de İstanbul ve Ankara’da ofisleri bulunmaktadır. CİSCO SYSTEMS İsrail'e maddi destek veren şirketler arasında bulunan Cisco Systems aynı zamanda ürettikleri ürünler ile istihbarat bilgilerini toplama noktasında da çalışmalar yaptığı iddia ediliyor. Türkiye'de bulunan özel ve devlet kurumları içerisinde ağ ve güvenlik sistemleri konusunda hizmet veren Cisco System'in geçmişte ürünlerinin içerisine verileri dışarıya aktarma amacıyla "backdoor" yerleştirdiği iddia edilmişti. Cisco Systems CEO'su Oren Segal katıldığı bir toplantıda İsrail'in Ofakim kentine yapacakları yatırım için şu ifadeleri kullanmıştı; "İsrail’e yapacağımız yatırımların ana odak noktalarından biri, siber güvenlik, yapay zeka, iletişim ağları ve kalkınma dahil olmak üzere yüksek teknoloji endüstrisinin ürünleri olacaktır." SİBER DÜNYADA DA SAVAŞA HAZIRIZ Ankara Siber Güvenlik Başkanlığı adımı ile Türkiye'de faaliyet gösteren ve İsrail'e destek veren tüm şirketlerin ipliğini pazara çıkarmış oldu. Türkiye'ye yönelik her türlü siber tehdide kalkan olmaya hazırlanan başkanlık dünyaya da açık bir mesaj vermiş olacak. "Er meydanında da siber dünyada da savaşa hazırız"
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2025 - Perşembe

Er meydanında da siber dünyada da savaşa hazırız"

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı kurulduğu duyuruldu. SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI KURULDU Merkezi Ankara'da olacak olan Siber Güvenlik Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kamu tüzel kişiliğe ve özel bütçeye sahip olacak. Yurtdışında Siber Güvenlik Başkanı'nın teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararıyla temsilcilik kurulabilecek. Söz konusu kararname ile birlikte Siber Güvenlik Başkanlığı'nın görev ve amaçları da şu şekilde belirlendi: Siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirlemek, eylem planları hazırlamak, mevzuat çalışmalarını yürütmek, ilgili faaliyetlerin koordinasyonunu sağlamak, bunların etkin şekilde uygulanmasını takip etmek. Siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı artırma çalışmaları yürütmek. Siber güvenlik ve bilgi güvenliğini destekleyici projeler yürütmek. Siber güvenlik alanında kamu, özel sektör ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak. Siber güvenlik ekosistemi ile yerli ve millî ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine ve yerli girişimcilerin dünya pazarında rekabetçi konuma gelmesine yönelik çalışmalar yapmak. Siber güvenliğe ilişkin ihtiyaç duyulan alanlarda Ar-Ge ve teknoloji transferi yapmak. Siber güvenlik ile ilgili yurtiçinde veya yurtdışında düzenlenen tatbikat, etkinlik ve fuarlara katılımın özendirilmesine yönelik çalışmalar yürütmek. Siber güvenlik zafiyetlerinin tespit edilmesi amacıyla çalışmalar yürütmek. Siber güvenlik alanındaki kapasitenin kritik alanlara yönlendirilmesi ve mükerrer yatırımların önlenmesi için öncelikli siber güvenlik alanlarını belirlemek. Siber güvenlik acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak, bu planlar çerçevesinde ortak operasyon merkezleri kurmak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilecek teşviklere ilişkin görüş bildirmek. Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmak. ÇAĞRI CİHAZI SİKASTLARI MİLAT OLDU Türkiye'ye yönelik siber tehditlere karşı kalkan olacak olan başkanlık Lübnan'da yaşanan çağrı cihazı suikastlarının hemen ardından devreye alındı. Hatırlancağı üzere 17 ve 18 Eylül 2024 tarihlerinde, Hizbullah tarafından kullanılması planlanan binlerce çağrı cihazı ve yüzlerce telsiz, İsrail'in saldırısı sonucu Lübnan ve Suriye'de eş zamanlı olarak patladı. Aralarında en az 12 sivilin de bulunduğu 42 kişi hayatını kaybetti. Olay, Ekim 2023'te İsrail-Hizbullah çatışmasının başlamasından bu yana Hizbullah'ın en büyük güvenlik ihlali olarak nitelendirildi. Bu saldırı ile birlikte yerli ve milli ekipmanların önemi artarken o dönem açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah üyelerine yönelik çağrı cihazı saldırılarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siber güvenlik teşkilatı kurulması yönünde talimat verdiğini açıklamıştı. Siber Güvenlik Başkanlığı'na yönelik değerlendirmelerde bulunan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu ise, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasının, bu alanın önemi ve atılan çeşitli adımların koordinasyonunun sağlanması açısından çok doğru bir karar olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanlığına bağlı Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Küçükşabanoğlu, mayıs ayında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) açıklamasında, "Yapay zeka alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; bununla birlikte, bahse konu sahadaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine vurgu yapıldığını anımsattı. Küçükşabanoğlu, ayrıca Türkiye’nin, yapay zeka çalışmalarının ilmi, askeri, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edildiğini söyledi. "DİTİTAL BAĞIMSIZLIK OLMAZSA OLMAZ" Sözlerine devam den Küçükşabanoğlu, MGK’nın açıklamasında siber güvenliğe yer vermesinden sonra devletin bu konuya ayrı bir parantez açacağı konusunda ilk adımı attığı görüşünü dile getirerek, "MGK’nın bu açıklamasından sonra eylül ayında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın da dış politikada ve istihbaratta, yapay zekanın ve siber güvenliğin öneminden bahsederek, Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak olmasından ilk kez bahsetmesi bizleri umutlandırmıştı." ifadelerini kullandı. Küçükşabanoğlu, Siber güvenlik ülkeler için stratejik öneme sahiptir. Çünkü modern dünyada teknolojinin ve dijital alt yapının toplumun her alanında kullanılmaya başlanması, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar açısından ciddi tehditleri de beraberinde getirmiştir." dedi. Siber güvenlik ülkeler için olmazsa olmaz bir konudur diyen Küçükşabanoğlu, "Çünkü ulusal güvenlik, ekonomik güvenlik, kritik alt yapıların korunması, kamu düzeni ve sosyal istikrar, uluslararası rekabet ve jeopolitik dengeler, bireyin güvenliği ve gizliği gibi birçok konuya doğrudan dönüştürücü etkisi vardır." yorumunda bulundu. Açıklamalarını sürdüren Küçükşabanoğlu, "Günümüz dünyasında siber güvenlik, bir ülkenin dijital çağda bağımsızlığını, istikrarını ve refahını koruyabilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle ülkeler hem yasal düzenlemeler hem de teknolojik alt yapılarla siber güvenliği öncelikle gündemlerine almalılardır." dedi. Küçükşabanoğlu, birçok ülkede siber güvenlik gibi konuların koordinasyonu tek elden sağlayan çeşitli kurumlar olduğuna işaret ederek, "ABD’de Ulusal Güvenlik Dairesini (NSA) buna örnek verebiliriz. Türkiye’de kamudaki kurumlar başta olmak üzere, özel sektör, iş dünyası, akademik ekosistemler siber güvenlikle ilgili çeşitli adımlar atmaktalardı." dedi. Yapay Zeka Politikaları Derneği olarak sıklıkla ifade ettiğimiz gibi her alandan atılan bu adımların koordinasyonunu sağlayacak, bir nevi orkestrasyon görevi üstlenecek bir üst yapıya ihtiyacımız vardı diyen Küçükşabanoğlu, "Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasının bu koordinasyonu sağlayacağını düşünüyoruz. Özellikle de bu Başkanlığın doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olması da, konunun önemi ve işlevi açısından da çok doğru bir karardır. Nasıl enerjinin, sağlığının, dış politikanın, iklimin, medyanın politikası varsa artık günümüzde tüm alanların siber güvenlikle ilgili politikaları belirlenmeli ve istikrarlı bir şekilde uygulanmalıdır." şeklinde konuştu. "DİPLOMASİDE EN GÜÇLÜ KOZ" Sözlerine devam eden Küçükşabanoğlu, "Kurulan Siber Güvenlik Başkanlığının; siber güvenliğin sağlanması amacıyla politikalar belirlemek, siber güvenlik zafiyetinin tespit edilmesiyle ilgili çalışmalar yürütmek, siber güvenlikle ilgili acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak ve siber güvenlik ekosistemi ile milli ürün geliştirmek gibi ana hedeflerinin olması ülkemizin ulusal güvenliği için çok kritik hedeflerdir." dedi. Diplomaside mesele ne kadar zorsa ve kritikse karşınızdaki kişiyle kurabileceğiniz iletişiminiz daha da kıymetli hale gelebiliyor." ifadelerini kullanan Küçükşabanoğlu, günümüzde de bu iletişimde en güçlü kozun siber güvenlik haline geldiğini vurguladı. Küçükşabanoğlu, Diplomasiyi ilgilendiren güvenlik ve savunma, enerji, ekonomi başta olmak üzere tüm konuların merkez noktasında artık siber güvenlik olduğunu dile getirerek, "Uzun zamandır yaptığımız incelemelerde G20 ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin diplomatik temaslarında siber güvenlik konusunu ana gündemine aldığını, birçok ülkenin de siber güvenlik konusunda stratejik ortaklıklar kurduğunu görüyoruz. Günümüzde güçlü bir dış politika için güçlü bir siber güvenlik bilgi birikimi gerekiyor." şeklinde konuştu. Dış politikanın en önemli araçlarından olan güçlü askeri ve istihbarat alanları için de güçlü siber güvenlik altyapısına sahip olmanız gerekiyor diyen Küçükşabanoğlu, "Açıkça ifade etmek gerekirse, günümüzde devletlerin siber güvenlikte insan kaynağı, bilgisi ve altyapısı ne kadar güçlüyse, diplomasi masasında da o kadar gür sesi çıkacağı bir dönemde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı. Siber güvenlik alanında başarı için eğitim ve farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Zafer Küçükşabanoğlu, şöyle konuştu: "Siber Güvenlik Başkanlığının bir başka ana hedefi ise siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı arttırma çalışmaları yürütmektir. Bu çok önemli bir hedeftir. Siber güvenlik konusunda Dünyadaki ilk 10 ülke arasına girmek istiyorsak, buna ilk eğitimden başlamamız gerekmektedir. Eğitimle birlikte de kamu, özel sektör ve akademinin bu alanı daha da yaygınlaştırması için birlikte koordineli şekilde çalışmaları çok önemli bir adım olacaktır. Birçok uluslararası meslek endekslerinde siber güvenlikle ilgili mesleklerin ön planda olduğunu, bu mesleklerin daha da ön plana çıkacaklarını hepimiz biliyoruz. Gençlerimizi bu alanlara yönlendirmeliyiz. Ülkemizde siber güvenlik liselerinin açılması, üniversitelerde siber güvenlikle ilgili bölümlerin açılması lazım. Özellikle de Türkiye’de 0-21 yaş arası yaklaşık 27 milyonluk bir kitleye sahibiz. Bu kitlenin siber güvenliğe ilgisini, bilgiye çevirebilirsek, Türkiye bu alanın lokomotiflerinden birisi olabilir." İSRAİL'İN TÜRKİYE'DEKİ SİBER GÜVENLİK ŞİRKETLERİ Ankara'nın bu hamlesi ile birlikte Türkiye'de ve dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren İsrail menşeili siber güvenlik şirketleri de boşa çıkmış olacak. Peki Türkiye'de hangi Siber güvenlik şirketleri İsrail'e destek veriyor? ORACLE SYSTEMS CORPORATION Türkiye'de birçok kamu kurumunun veri tabanı hizmeti aldığı Amerikalı ORACLE şirketi İsrail’in katliamına destek açıklaması yapmıştı. CHECK POİNT SOFTWARE Amerikan ve İsrail ortak yapımı olan Check Point şirketi Türkiye’deki pek çok kamu kurumuna siber güvenlik desteği veriyor. İsrail siber güvenlik sanayinin ve genel bağlamda İsrail yüksek teknolojisinin sancak gemisi olan Check Point, daha siber uzayın ne olduğu bilinmezken siber güvenliğin ne olduğunu fark etmişti. CYBERARK SOFTWARE İsrail CyberArk'ı, ABD siber güvenlik firmasını 1,54 milyar dolara satın almak için 20 Mayıs 2024 tarihinde anlaşma imzaladı. CyberArk’ın ayrıca Türkiye’de İstanbul ve Ankara’da ofisleri bulunmaktadır. CİSCO SYSTEMS İsrail'e maddi destek veren şirketler arasında bulunan Cisco Systems aynı zamanda ürettikleri ürünler ile istihbarat bilgilerini toplama noktasında da çalışmalar yaptığı iddia ediliyor. Türkiye'de bulunan özel ve devlet kurumları içerisinde ağ ve güvenlik sistemleri konusunda hizmet veren Cisco System'in geçmişte ürünlerinin içerisine verileri dışarıya aktarma amacıyla "backdoor" yerleştirdiği iddia edilmişti. Cisco Systems CEO'su Oren Segal katıldığı bir toplantıda İsrail'in Ofakim kentine yapacakları yatırım için şu ifadeleri kullanmıştı; "İsrail’e yapacağımız yatırımların ana odak noktalarından biri, siber güvenlik, yapay zeka, iletişim ağları ve kalkınma dahil olmak üzere yüksek teknoloji endüstrisinin ürünleri olacaktır." SİBER DÜNYADA DA SAVAŞA HAZIRIZ Ankara Siber Güvenlik Başkanlığı adımı ile Türkiye'de faaliyet gösteren ve İsrail'e destek veren tüm şirketlerin ipliğini pazara çıkarmış oldu. Türkiye'ye yönelik her türlü siber tehdide kalkan olmaya hazırlanan başkanlık dünyaya da açık bir mesaj vermiş olacak. "Er meydanında da siber dünyada da savaşa hazırız"
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.