pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

7 Ekim’den sonra dünyanın artık eski dünya olmadığını, olmayacağını, olamayacağını hepimizin idrak etmesi gerekiyor.

Batı dünyasında Gazze’de yaşananlar turnusol vazifesi görmeye devam ediyor. Özellikle sanat dünyasında genel durumu şu şekilde özetlemek mümkün diye düşünüyorum: Sanatçıların büyük çoğunluğu İsrail’in yaptığına karşı, bunların sadece küçük bir kısmı seslerini yükseltebiliyorlar. Özellikle Hollywood söz konusu olunca, tıpkı geçtiğimiz yazılarda Almanya örneğinde belirttiğim gibi, İsrail’i eleştirmenin antisemitizme hizmet ettiği algısı yerleşmiş durumda. Bunun doğru olmadığına inananlar bile seslerini çıkartamıyorlar. Çağdaş sanat dünyasında sesini çıkartabilen hayli sanatçı var. Kurumlar söz konusu olunca hem bağışçılarını karşılarına almamak hem de devletin çeşitli ve ilgili organlarıyla ters düşmemek adına Filistin’e en ufak bir destek verene bile kapıyı gösteriyorlar. Hele ki Amerika’da eğitim almış, yıllardır Amerika’da üretim yapıyor olsanız bile, Samia Halaby örneğinde gördüğümüz gibi, Filistinliyseniz sanat dünyasındaki kurumların kapıları size kapalı. Sanat yayıncıları nispeten daha “bağımsız” oldukları için İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma itiraz eden sanatçıların seslerinin duyurulmasına yardımcı olabiliyorlar. Ana akımda ise bu sesi durmak adeta imkansız. Geçtiğimiz günlerde bir sergisi sadece atığı bir tweet yüzünden iptal olan, ki aslında 4 sergisi iptal oldu, Çinli sanatçı Ai Weiwei içinde bulunduğumuz duruma dair verdiği bir röportajda şu sözleri sarf ediyor: Küresel anlamda çok kritik bir dönemde yaşadığımızı düşünüyorum. Değerlerimiz veya gerçekte neyi savunduğumuz hakkında yeniden düşünmeliyiz. Bu sadece bireysel sanatçılar için değil, aynı zamanda devletler için de bir zorluk. Ve yavaş yavaş demokrasinin veya kişisel özgürlüğün zeminini kaybediyoruz, hatta hâlâ krizlerle, ekonomik krizle, göç kriziyle karşı karşıyayız. Ayrıca muhtemelen Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğindeyiz. Biliyorsunuz bu abartı değil. Olabilir. Ve korkarım gerçekler bu. Ancak bu, her bireyin insanlığı ve insan haklarını savunmasını gerektirir.   Dünyanın değişmeyeceğini sananlar ve buna göre hazırlığını yapmayanlar korkarım ki ileride çok büyük pişmanlıklar yaşayacaklar.
Ekleme Tarihi: 28 Ocak 2024 - Pazar

7 Ekim’den sonra dünyanın artık eski dünya olmadığını, olmayacağını, olamayacağını hepimizin idrak etmesi gerekiyor.

Batı dünyasında Gazze’de yaşananlar turnusol vazifesi görmeye devam ediyor. Özellikle sanat dünyasında genel durumu şu şekilde özetlemek mümkün diye düşünüyorum:

Sanatçıların büyük çoğunluğu İsrail’in yaptığına karşı, bunların sadece küçük bir kısmı seslerini yükseltebiliyorlar. Özellikle Hollywood söz konusu olunca, tıpkı geçtiğimiz yazılarda Almanya örneğinde belirttiğim gibi, İsrail’i eleştirmenin antisemitizme hizmet ettiği algısı yerleşmiş durumda. Bunun doğru olmadığına inananlar bile seslerini çıkartamıyorlar. Çağdaş sanat dünyasında sesini çıkartabilen hayli sanatçı var. Kurumlar söz konusu olunca hem bağışçılarını karşılarına almamak hem de devletin çeşitli ve ilgili organlarıyla ters düşmemek adına Filistin’e en ufak bir destek verene bile kapıyı gösteriyorlar. Hele ki Amerika’da eğitim almış, yıllardır Amerika’da üretim yapıyor olsanız bile, Samia Halaby örneğinde gördüğümüz gibi, Filistinliyseniz sanat dünyasındaki kurumların kapıları size kapalı. Sanat yayıncıları nispeten daha “bağımsız” oldukları için İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma itiraz eden sanatçıların seslerinin duyurulmasına yardımcı olabiliyorlar. Ana akımda ise bu sesi durmak adeta imkansız.

Geçtiğimiz günlerde bir sergisi sadece atığı bir tweet yüzünden iptal olan, ki aslında 4 sergisi iptal oldu, Çinli sanatçı Ai Weiwei içinde bulunduğumuz duruma dair verdiği bir röportajda şu sözleri sarf ediyor: Küresel anlamda çok kritik bir dönemde yaşadığımızı düşünüyorum. Değerlerimiz veya gerçekte neyi savunduğumuz hakkında yeniden düşünmeliyiz. Bu sadece bireysel sanatçılar için değil, aynı zamanda devletler için de bir zorluk. Ve yavaş yavaş demokrasinin veya kişisel özgürlüğün zeminini kaybediyoruz, hatta hâlâ krizlerle, ekonomik krizle, göç kriziyle karşı karşıyayız. Ayrıca muhtemelen Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğindeyiz. Biliyorsunuz bu abartı değil. Olabilir. Ve korkarım gerçekler bu. Ancak bu, her bireyin insanlığı ve insan haklarını savunmasını gerektirir.

 

Dünyanın değişmeyeceğini sananlar ve buna göre hazırlığını yapmayanlar korkarım ki ileride çok büyük pişmanlıklar yaşayacaklar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.