pendik escort bayan
bu haber sitesi satlık
ozmenpc.comtr
ak

MÜSİAD SİVAS Başkanı Avukat Mustafa Coşkun’dan cami önerisi

28.10.2016 - 14:43, Güncelleme: 28.10.2016 - 14:43
 

MÜSİAD SİVAS Başkanı Avukat Mustafa Coşkun’dan cami önerisi

Yeni yapılacak meydan projelerinin içinde caminin de yer alması konusu son günlerde Sivas’ın gündemini işgal ediyor.

 Yeni yapılacak meydan projelerinin içinde caminin de yer alması konusu son günlerde Sivas’ın gündemini işgal ediyor. Son olarak Vali Davut Gül’ün açıklamaları kamuoyunda tartışmalara yol açtı.Yapılacak caminin büyüklüğünün yanı sıra hangi mimari anlayışa göre ve nereye yapılacağı değişik kesimlerce sohbetlere konu ediliyor.Bir öneriye göre cami Halk Eğitim Merkezi, Kızılırmak İlkokulu, Jandarma Lojmanları ve Şehitler Parkını kapsayacak şekilde yapılacak meydanda olmalı, diğer görüşe göre ise Eski Numune Hastanesi ve civarı arazi üzerine yapılacak meydan düzenlemelerinin bir bölümünde yer almalı.Tartışmalara farklı bir öneri ile MÜSİAD SİVAS Başkanı Avukat Mustafa Coşkun da katıldı ve “Yeni yapılacak meydanlardan birine - Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulunun bulunduğu araziye veya Eski Numune Hastanesi yerine - şimdiki Orduevi’nin önünde iken satıldıktan sonra yıkılan İzzet Paşa Camisinin ihya edilerek aslına benzer şekilde yeniden yapılmasını istiyoruz” dedi.İSTİŞARE YÖNTEMİ GÖZARDI EDİLMEMELİ… Öncelikle yapılacak caminin yeri ve mimarisinin belirlenmesinde izlenmesi gereken usul ve yöntemle ilgili önerilerde bulunan Coşkun: " Şehrimizde istişare usulü yöneticilerimiz tarafından tam manasıyla içselleştirilmiş değil.'İstişare' toplantısı adıyla davet edildiğimiz toplantılar genelde tanıtım ve sohbet toplantıları.Yöneticilerimiz saatlerce konuşuyor,yaptıkları çalışmaları anlatıyor sonra da zamanın darlığından bahsederek toplantıyı bitiriyorlar. Gündem yok,müzakere yok.Katılımcıların çoğu da hazırlıksız olduğu için onlar da yemeklerini yiyip çaylarını içtikten sonra kalkıp gitmek istiyorlar. Zaten 100-150 kişi ile istişare etmeniz mümkün değil,gerçekçi değil.Toplantılara isim verilirken özenle hareket edilmeli, müzakere olmayacak toplantılara "bilgilendirme,sohbet,tanıtım" toplantıları gibi isimler verilmelidir.ÇALIŞTAY YAPILMALI.Yapılacak yeni cami için “öncelikle özel bir istişare kurulu oluşturulmalı” önerisini dile getiren Coşkun devamla “sayı 20-30 kişi ile sınırlandırılıp bir kaç oturumda yapılacak çalıştaya şu anda aktif görevi olsun olmasın şehrimizin kanaat önderleri, eşrafı, bilge kişileri, yazarları, ilgili bilim insanları, cami mimarisinde uzmanlaşmış mimarlar, şehir plancıları, sanat tarihçileri davet edilmelidir. Bir kaç kişinin alacağı kararla proje yapılmamalıdır. Yapılacak çalıştaylar sonrasında oluşan çoğunluk görüşü dikkate alınarak caminin ismi, büyüklüğü ve mimari anlayışı belirlenmeli,mimar ya da mimarlar bu doğrultuda proje hazırlamalıdır. Önceden her hangi bir mimara ya da firmaya proje siparişi verilmemelidir. Sivas'ın tarihi geçmişinden, cami yapılacak yer ve çevresinden, iklim şartlarından bağımsız oluşturulacak bir proje tarihi hata olur. Geçmiş yıllarda yakılan ve yıkılan Paşa Camii yerine zamanın modasına uyularak, alt katı dükkanlardan oluşan bir cami yaptık. Dörtyol mevkiini daralttık. Aynı hataların tekrar etmemesini diliyoruz." Coşkun devamla şunları söyledi: “2014 yılında yapılan mahalli seçimlerde şehrimizle ilgili değişik projeler adaylar tarafından dile getirilmişti. Bunlardan birisi de mevcut Cumhuriyet Meydanı’na komşu yeni meydanlar oluşturulması ve bunlardan biri üzerine de cami yapılması önerilmişti. Bazı dernek ve vakıflar da konu ile ilgili olarak değişik tekliflerde bulunmuşlardı”. DİĞER TARİHİ ESERLERLE UYUMLU VE TAMAMLAYICI OLMALIKonuyu yaklaşık bir yıldan bu yana incelediklerini ve ilgili kurumlarda araştırma yaptıklarını söyleyen Coşkun; ”Cami yeri olarak önceki tarihlerde Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulu arazisi düşünülüyordu. Geçtiğimiz günlerde Sayın Valimizin yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki şimdi de Eski Numune Hastanesi ve civarındaki binaların yıkılması ile oluşacak araziye meydan yapılması ve bunun 27 Haziran Parkı ile birleştirilmesi düşünülüyor. Cami için de bu meydanın bir bölümü öneriliyor. Biz ister Halk Eğitim-Kızılırmak İlkokulu yerine, isterse Eski Numune Hastanesi ve civarına yapılsın buraya 1935 yılında satılan ve daha sonra da yıkılan Ahmet İzzet Paşa Camisinin benzerinin yeniden yapılmasını öneriyoruz. Ancak bizim öncelikli önerimiz caminin Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulu arazisine yapılmasıdır. Çünkü caminin buraya yapılması durumunda tarihi Sivas Merkezinin siluetini tamamlayıcı bir işlevi de olacaktır. Bu sonuca ulaşırken caminin yapılacağı yerin bin yıllık Selçuklu eserlerinin ve 19. Yüzyıl Osmanlı Mimarisini yansıtan binaların çok yakınında olmasını dikkate aldık. Ayrıca buraya yapılacak caminin çevresinde ve yakınlarında bulunan tarihi eserlere uyumlu ve tamamlayıcı bir mimariye sahip olması gerektiğini düşünüyoruz." Daha sonra Ahmet İzzet Paşa ve yaptırdığı cami hakkındaki bilgileri aktaran Coşkun şunları söyledi; “Ahmet İzzet Paşa 1800 – 1893 yılları arasında yaşamış değerli bir asker ve devlet adamımız, Şeyhülvüzera Hacı Ahmet İzzet Paşa olarak anılmakta olup, uzun yıllar değişik şehirlerde valilik yapmış Harput ve Sivas’ta valilik yaptığı yıllarda her iki ile de birer cami yaptırmış. Elazığ’da yaptırdığı cami yenilenmiş olup, adına vakıf kurulmuş ve halen ibadete açıktır. Sivas’ta başarılı bir Valilik hizmeti veren İzzet Paşa Kongre Müzesi olarak kullanılan bina ile Jandarma Binası arasındaki yere adıyla anılan ve ortalama olarak Kale Camisi büyüklüğünde ahşap bir cami yaptırmıştır.MAALESEF İLK SATILAN CAMİ OLDUSivas’a önemli bir hizmeti geçmediği halde birçok şahsiyetin ismini değişik yerlerde görmekteyiz. Diğer taraftan kendi parası ile cami yaptıran başarılı bir valimizin, askerimizin ismini yok ediyoruz.Elazığlılar ise yıkılan İzzet Paşa Camisini yeniden yapıyor ve adına vakıf kuruyorlar. Geçmişte yapılmış bu vahim hatanın yapılacak yeni meydan projeleri ile birlikte düzeltileceğine, Ahmet İzzet Paşa’nın hatırasına saygı gösterileceğine inanmak istiyoruz. 1927 yılından itibaren Türkiye çapında camiler ve mescidler tasnif edilmeye başlanmış, birçok cami cemaati bulunmadığı “tesbit” edilerek ihale ile belediyelere veya gerçek kişilere satılmıştır. O yıllarda Vakıflar Kanununda “Mimari kıymeti olan camilerin satılamayacağı” hükmü olmasına rağmen zamanın Maarif Vekaleti’nin düzenlediği raporlarla çok sayıda cami satışa çıkarılmıştır. Maalesef ilk satılan cami de 623 Lira 90 Kuruş ile Sivas’ın tarihi merkezinde bulunan İzzet Paşa Camisidir. YAPILAN HAKSIZLIK VE VEFASIZLIK GİDERİLMELİDİRBiz bu konuyu yani İzzet Paşa Camisinin satışına ilişkin evrakı başta Vakıflar Bölge Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlardan araştırdık ancak konu ile ilgili bir dosyaya ulaşamadık. Yeni yapılacak meydanlardan birinin uygun bir yerine İzzet Paşa Camisinin ihya edilerek yeniden yapılmasını istiyoruz. Caminin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları bulunmaktadır. Bu fotoğraflardan hareketle mimarlarımız 19. Yüzyıl Osmanlı tarzı ahşap cami modeline uygun bir proje yapmalı ve en kısa sürede İzzet Paşa’ya ve Sivaslılara yapılan haksızlık ve vefasızlık giderilmelidir. Çünkü yıkılan cami İzzet Paşa’nın vakfettiği, bağışladığı paralarla yapılmıştır. Yapılan uygulamanın ne dinen ne de hukuken onaylanması mümkün değildir. Caminin satış bedeli hazineye gelir kaydedildiğine göre hazine arazisinden yer tahsis edilerek caminin yeniden yapılması talebimiz haklı ve meşru bir temele dayanmaktadır.ÇOK SAYIDA GÜZEL ÖRNEKLER VARYıkılan camilerin ihyası konusunda gerek İstanbul’da gerekse Balkan ülkelerinde çok sayıda güzel örnekler bulunmaktadır. Benzeri uygulama ve çalışmalar gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bulunan ve değişik sebeplerle yıkılan tarihi cami ve mescitler için yapılmış olup çok sayıda örnek mevcuttur. İstanbul’da ve Balkan ülkelerinde bir çok cami ve mescit bu şekilde ihya edilmektedir. Bunun en güzel örneklerinden birisi Karadağ’da bulunan Kumluk Camisi olup Osmanlı hakimiyeti sonrası Krallık tarafından yıkılmış, eski fotoğraflarından hareketle ve Alanya Halkının katkıları ile aynı yere yeniden yapılmıştır. İstanbul’da da önceki yıllarda değişik sebeplerle (yol, meydan düzenlemeleri vb.) yıkılan çok sayıda cami/mescit yeniden yapılmış olup halen İstanbul Karaköy’de önceki yıllarda yıkılmış olan Karaköy Camisinin yapılması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.ESER VE İSİM YENİDEN SİVAS’A KAZANDIRILMALIİzzet Paşa Camisi aslına benzer şekilde yeniden yapılırken ilgili kurum ve kuruluşlara ait arşivlerden ve mevcut fotoğraflarından faydalanılmalı, eser yeniden Sivas’a kazandırılmalıdır. Konu ile ilgili olarak görüş bildiren yetkililerimiz yapılacak caminin “ modern” bir cami olacağını, Cumhuriyet dönemi eseri olacağını söylemektedirler. Biz bu ifadelerden tam olarak neyin kast edildiğini anlayabilmiş değiliz. Cumhuriyet döneminde yapılmış olup “Cumhuriyet Dönemi Cami Mimarisi tarzını” yansıttığı söylenebilecek bir camimiz bulunmamaktadır. Camilerin bir çoğu İstanbul’daki Selatin Camilerinin taklidinden ibarettir. İlimizin tarihi merkezinde yapılacak bir caminin çok yakınlarında bulunan tarihi eserlerle mimari açıdan uyumlu olması gerekmektedir. Bu alana “modern” bir cami değil İzzet Paşa Camisi gibi bir eserin yakışacağını ve aykırı düşmeyeceğini düşünüyoruz.“AYNALI ÇARŞI” ŞİDDETLE ELEŞTİRİLMİŞTİSivas “Modern Bina” hevesi ile Cumhuriyet Meydanı gibi tarihi eserlerle dolu meydanını çirkinleştirmiş bir şehir olarak Sivas’a gelen herkesin dikkatini çekmektedir. Muhafazakar bir Belediye Yönetimi döneminde “Aynalı Çarşı” olarak bilinen bina yapılmış başta Rahmetli Mimar Turgut Cansever Hoca olmak üzere konunun uzmanı kişiler tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Eleştirilerin haklılığı herkesçe kabul edilmekte ancak bir çözüm üretilememektedir. Bu acı tecrübeden sonra yeni bir yanlışa imza atılmamalıdır.TARİHİ MERKEZİN SİLUETİNİN BOZULMAMASI GEREKSivas’ın tarihi merkezinin silueti bozulmamalı, aksine Osmanlı Dönemi ahşap cami mimarisini yansıtan bir cami ile şehrimizin tarihi meydanını ve siluetini tamamlayan bir eser yapılmalıdır. Cami yapılması düşünülen yere çok büyük bir caminin de uyumlu olmayacağını ve bin yıllık çifte minare gibi eserleri gölgede bırakacağını düşünüyoruz. Yapılacak meydanların yakınlarında üç büyük camimizin bulunduğu dikkate alınmalı, kaynak israfına yol açılmamalıdır. "Cami büyük olursa güzeldir" fikrince hareket edilmemeli ecdadın Sivas'ta da çok güzel mescitler yaptığı unutulmamalıdır. Büyük çaplı ve külliye tarzında yapılacak böyle bir caminin şehrimizin yeni gelişen ve yeni imara açılan kısımlarında bir merkez oluşturacak şekilde yapılmasını ve tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde projelendirilmesini öneriyoruz.Yapılacak büyük bir cami şehrimizin tarihi merkezinde olup, “Cuma Mescidi” hüviyetini taşıyan Ulu Cami'yi gölgede bırakacaktır. Mevcut camiler ve mescitler şehrimiz merkezindeki ibadethane ihtiyacını karşılamaktadır. Şehrimiz geliştikçe yeni oluşacak merkezlerden birine çok amaçlı birimlerin de yer aldığı bir cami düşünülebilir. Yapılacak caminin ana binasının İzzet Paşa Camisi gibi küçük olmasını ancak dış cemaat mahallinin büyük olarak projelendirilip civarında geniş yeşil alanların yanı sıra, yine ahşap mimari tarzında çay bahçeleri ve okuma salonları gibi birimlere yer verilmesini öneriyoruz. Vali Bey’in açıkladığı şekilde 5 – 6 bin m2 inşaat alanına sahip bir cami büyük ihtimalle geniş ve büyük kubbeli, çifte minareli ve 2 – 3 şerefeli olarak yapılacağı için Cumhuriyet Meydanı’ndan bakıldığında tüm manzarayı kapatacak ve bütün tarihi binaların önüne geçecektir. Bu durumda binalar arasında büyük bir uyumsuzluk oluşacaktır. Öncelikle şehir merkezinin siluet çalışması yaptırılmalı, daha sonra cami konusunda karar verilmelidir. Caminin yapılacağı yer Cumhuriyet Meydanı ile 5. Piyade Er Eğitim Tugayı arasında bulunan tarihi eserlerin tam ortasında yer alacaktır. En yukarıda Selçuk Anadolu Lisesi'nden başlayarak, Kadın Cezaevi, Etnografya Müzesi ve Abadan Camii, takiben İzzet Paşa Camisine ve oradan da Cumhuriyet Meydanına ve tarihi şehir merkezine bir tarih yolculuğu yapılmış olacaktır".Coşkun devamla: “Yapılacak çalışma ve verilecek karar Sivas’ın geleceğini etkileyeceğinden kesin karar verilmeden önce enine boyuna düşünülmelidir. Farklı görüşlere ve önerilere sonsuz saygı duyuyoruz.Valimiz ve Belediye Başkanımız öncülüğünde yapılmasını önerdiğimiz "Meydan ve Cami Çalıştayı'nda konu gerekiyorsa günlerce,kanaat önderlerimiz, eşrafımız, fikir ve ilim erbabı ve konunun her türden uzmanlarınca enine boyuna müzakere edilmeli, ses ve görüntü kaydı yapılmalı,yerel medya üzerinden bu kayıtlar paylaşılmalı ve sonuçta taslak şeklinde bir karara bağlanmalıdır. Çalıştayda ulaşılan sonuçlar Başkanlar Kurulu ve STK Platformu'na da iletildikten sonra buralardan gelebilecek itiraz ve öneriler son bir defa değerlendirilip kesin karar verilmelidir.Böylece Sivas halkının tamamını kapsayan bir istişare mekanizması işletilmiş olacaktır.Şehrin kaderini etkileyecek böyle önemli projeler oldu bittiye getirilmemeli,vebal altında kalınmamalıdır.Sivas halkının şahitliğinde yöneticilerimizi bu konuda uyararak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bu aşamadan sonra hem millet huzurunda hem de Allah indinde sorumluluk yöneticilerimizdedir." - Sivas 
Yeni yapılacak meydan projelerinin içinde caminin de yer alması konusu son günlerde Sivas’ın gündemini işgal ediyor.

 

Yeni yapılacak meydan projelerinin içinde caminin de yer alması konusu son günlerde Sivas’ın gündemini işgal ediyor.

 

Son olarak Vali Davut Gül’ün açıklamaları kamuoyunda tartışmalara yol açtı.

Yapılacak caminin büyüklüğünün yanı sıra hangi mimari anlayışa göre ve nereye yapılacağı değişik kesimlerce sohbetlere konu ediliyor.

Bir öneriye göre cami Halk Eğitim Merkezi, Kızılırmak İlkokulu, Jandarma Lojmanları ve Şehitler Parkını kapsayacak şekilde yapılacak meydanda olmalı, diğer görüşe göre ise Eski Numune Hastanesi ve civarı arazi üzerine yapılacak meydan düzenlemelerinin bir bölümünde yer almalı.

Tartışmalara farklı bir öneri ile MÜSİAD SİVAS Başkanı Avukat Mustafa Coşkun da katıldı ve “Yeni yapılacak meydanlardan birine - Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulunun bulunduğu araziye veya Eski Numune Hastanesi yerine - şimdiki Orduevi’nin önünde iken satıldıktan sonra yıkılan İzzet Paşa Camisinin ihya edilerek aslına benzer şekilde yeniden yapılmasını istiyoruz” dedi.

İSTİŞARE YÖNTEMİ GÖZARDI EDİLMEMELİ…

 

Öncelikle yapılacak caminin yeri ve mimarisinin belirlenmesinde izlenmesi gereken usul ve yöntemle ilgili önerilerde bulunan Coşkun: " Şehrimizde istişare usulü yöneticilerimiz tarafından tam manasıyla içselleştirilmiş değil.'İstişare' toplantısı adıyla davet edildiğimiz toplantılar genelde tanıtım ve sohbet toplantıları.Yöneticilerimiz saatlerce konuşuyor,yaptıkları çalışmaları anlatıyor sonra da zamanın darlığından bahsederek toplantıyı bitiriyorlar. Gündem yok,müzakere yok.Katılımcıların çoğu da hazırlıksız olduğu için onlar da yemeklerini yiyip çaylarını içtikten sonra kalkıp gitmek istiyorlar. Zaten 100-150 kişi ile istişare etmeniz mümkün değil,gerçekçi değil.Toplantılara isim verilirken özenle hareket edilmeli, müzakere olmayacak toplantılara "bilgilendirme,sohbet,tanıtım" toplantıları gibi isimler verilmelidir.

ÇALIŞTAY YAPILMALI.

Yapılacak yeni cami için “öncelikle özel bir istişare kurulu oluşturulmalı” önerisini dile getiren Coşkun devamla “sayı 20-30 kişi ile sınırlandırılıp bir kaç oturumda yapılacak çalıştaya şu anda aktif görevi olsun olmasın şehrimizin kanaat önderleri, eşrafı, bilge kişileri, yazarları, ilgili bilim insanları, cami mimarisinde uzmanlaşmış mimarlar, şehir plancıları, sanat tarihçileri davet edilmelidir. Bir kaç kişinin alacağı kararla proje yapılmamalıdır. Yapılacak çalıştaylar sonrasında oluşan çoğunluk görüşü dikkate alınarak caminin ismi, büyüklüğü ve mimari anlayışı belirlenmeli,mimar ya da mimarlar bu doğrultuda proje hazırlamalıdır. Önceden her hangi bir mimara ya da firmaya proje siparişi verilmemelidir. Sivas'ın tarihi geçmişinden, cami yapılacak yer ve çevresinden, iklim şartlarından bağımsız oluşturulacak bir proje tarihi hata olur. Geçmiş yıllarda yakılan ve yıkılan Paşa Camii yerine zamanın modasına uyularak, alt katı dükkanlardan oluşan bir cami yaptık. Dörtyol mevkiini daralttık. Aynı hataların tekrar etmemesini diliyoruz."


Coşkun devamla şunları söyledi:
“2014 yılında yapılan mahalli seçimlerde şehrimizle ilgili değişik projeler adaylar tarafından dile getirilmişti. Bunlardan birisi de mevcut Cumhuriyet Meydanı’na komşu yeni meydanlar oluşturulması ve bunlardan biri üzerine de cami yapılması önerilmişti. Bazı dernek ve vakıflar da konu ile ilgili olarak değişik tekliflerde bulunmuşlardı”.

 

DİĞER TARİHİ ESERLERLE UYUMLU VE TAMAMLAYICI OLMALI

Konuyu yaklaşık bir yıldan bu yana incelediklerini ve ilgili kurumlarda araştırma yaptıklarını söyleyen Coşkun; ”Cami yeri olarak önceki tarihlerde Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulu arazisi düşünülüyordu. Geçtiğimiz günlerde Sayın Valimizin yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki şimdi de Eski Numune Hastanesi ve civarındaki binaların yıkılması ile oluşacak araziye meydan yapılması ve bunun 27 Haziran Parkı ile birleştirilmesi düşünülüyor. Cami için de bu meydanın bir bölümü öneriliyor. Biz ister Halk Eğitim-Kızılırmak İlkokulu yerine, isterse Eski Numune Hastanesi ve civarına yapılsın buraya 1935 yılında satılan ve daha sonra da yıkılan Ahmet İzzet Paşa Camisinin benzerinin yeniden yapılmasını öneriyoruz. Ancak bizim öncelikli önerimiz caminin Halk Eğitim Merkezi ve Kızılırmak İlkokulu arazisine yapılmasıdır. Çünkü caminin buraya yapılması durumunda tarihi Sivas Merkezinin siluetini tamamlayıcı bir işlevi de olacaktır.

Bu sonuca ulaşırken caminin yapılacağı yerin bin yıllık Selçuklu eserlerinin ve 19. Yüzyıl Osmanlı Mimarisini yansıtan binaların çok yakınında olmasını dikkate aldık. Ayrıca buraya yapılacak caminin çevresinde ve yakınlarında bulunan tarihi eserlere uyumlu ve tamamlayıcı bir mimariye sahip olması gerektiğini düşünüyoruz."

Daha sonra Ahmet İzzet Paşa ve yaptırdığı cami hakkındaki bilgileri aktaran Coşkun şunları söyledi;
“Ahmet İzzet Paşa 1800 – 1893 yılları arasında yaşamış değerli bir asker ve devlet adamımız, Şeyhülvüzera Hacı Ahmet İzzet Paşa olarak anılmakta olup, uzun yıllar değişik şehirlerde valilik yapmış Harput ve Sivas’ta valilik yaptığı yıllarda her iki ile de birer cami yaptırmış. Elazığ’da yaptırdığı cami yenilenmiş olup, adına vakıf kurulmuş ve halen ibadete açıktır.

Sivas’ta başarılı bir Valilik hizmeti veren İzzet Paşa Kongre Müzesi olarak kullanılan bina ile Jandarma Binası arasındaki yere adıyla anılan ve ortalama olarak Kale Camisi büyüklüğünde ahşap bir cami yaptırmıştır.

MAALESEF İLK SATILAN CAMİ OLDU

Sivas’a önemli bir hizmeti geçmediği halde birçok şahsiyetin ismini değişik yerlerde görmekteyiz. Diğer taraftan kendi parası ile cami yaptıran başarılı bir valimizin, askerimizin ismini yok ediyoruz.Elazığlılar ise yıkılan İzzet Paşa Camisini yeniden yapıyor ve adına vakıf kuruyorlar. Geçmişte yapılmış bu vahim hatanın yapılacak yeni meydan projeleri ile birlikte düzeltileceğine, Ahmet İzzet Paşa’nın hatırasına saygı gösterileceğine inanmak istiyoruz.

1927 yılından itibaren Türkiye çapında camiler ve mescidler tasnif edilmeye başlanmış, birçok cami cemaati bulunmadığı “tesbit” edilerek ihale ile belediyelere veya gerçek kişilere satılmıştır. O yıllarda Vakıflar Kanununda “Mimari kıymeti olan camilerin satılamayacağı” hükmü olmasına rağmen zamanın Maarif Vekaleti’nin düzenlediği raporlarla çok sayıda cami satışa çıkarılmıştır. Maalesef ilk satılan cami de 623 Lira 90 Kuruş ile Sivas’ın tarihi merkezinde bulunan İzzet Paşa Camisidir.

 


YAPILAN HAKSIZLIK VE VEFASIZLIK GİDERİLMELİDİR

Biz bu konuyu yani İzzet Paşa Camisinin satışına ilişkin evrakı başta Vakıflar Bölge Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlardan araştırdık ancak konu ile ilgili bir dosyaya ulaşamadık.

Yeni yapılacak meydanlardan birinin uygun bir yerine İzzet Paşa Camisinin ihya edilerek yeniden yapılmasını istiyoruz. Caminin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları bulunmaktadır. Bu fotoğraflardan hareketle mimarlarımız 19. Yüzyıl Osmanlı tarzı ahşap cami modeline uygun bir proje yapmalı ve en kısa sürede İzzet Paşa’ya ve Sivaslılara yapılan haksızlık ve vefasızlık giderilmelidir. Çünkü yıkılan cami İzzet Paşa’nın vakfettiği, bağışladığı paralarla yapılmıştır. Yapılan uygulamanın ne dinen ne de hukuken onaylanması mümkün değildir. Caminin satış bedeli hazineye gelir kaydedildiğine göre hazine arazisinden yer tahsis edilerek caminin yeniden yapılması talebimiz haklı ve meşru bir temele dayanmaktadır.

ÇOK SAYIDA GÜZEL ÖRNEKLER VAR

Yıkılan camilerin ihyası konusunda gerek İstanbul’da gerekse Balkan ülkelerinde çok sayıda güzel örnekler bulunmaktadır. Benzeri uygulama ve çalışmalar gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bulunan ve değişik sebeplerle yıkılan tarihi cami ve mescitler için yapılmış olup çok sayıda örnek mevcuttur. İstanbul’da ve Balkan ülkelerinde bir çok cami ve mescit bu şekilde ihya edilmektedir. Bunun en güzel örneklerinden birisi Karadağ’da bulunan Kumluk Camisi olup Osmanlı hakimiyeti sonrası Krallık tarafından yıkılmış, eski fotoğraflarından hareketle ve Alanya Halkının katkıları ile aynı yere yeniden yapılmıştır. İstanbul’da da önceki yıllarda değişik sebeplerle (yol, meydan düzenlemeleri vb.) yıkılan çok sayıda cami/mescit yeniden yapılmış olup halen İstanbul Karaköy’de önceki yıllarda yıkılmış olan Karaköy Camisinin yapılması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

ESER VE İSİM YENİDEN SİVAS’A KAZANDIRILMALI

İzzet Paşa Camisi aslına benzer şekilde yeniden yapılırken ilgili kurum ve kuruluşlara ait arşivlerden ve mevcut fotoğraflarından faydalanılmalı, eser yeniden Sivas’a kazandırılmalıdır.

Konu ile ilgili olarak görüş bildiren yetkililerimiz yapılacak caminin “ modern” bir cami olacağını, Cumhuriyet dönemi eseri olacağını söylemektedirler. Biz bu ifadelerden tam olarak neyin kast edildiğini anlayabilmiş değiliz. Cumhuriyet döneminde yapılmış olup “Cumhuriyet Dönemi Cami Mimarisi tarzını” yansıttığı söylenebilecek bir camimiz bulunmamaktadır. Camilerin bir çoğu İstanbul’daki Selatin Camilerinin taklidinden ibarettir. İlimizin tarihi merkezinde yapılacak bir caminin çok yakınlarında bulunan tarihi eserlerle mimari açıdan uyumlu olması gerekmektedir. Bu alana “modern” bir cami değil İzzet Paşa Camisi gibi bir eserin yakışacağını ve aykırı düşmeyeceğini düşünüyoruz.

“AYNALI ÇARŞI” ŞİDDETLE ELEŞTİRİLMİŞTİ

Sivas “Modern Bina” hevesi ile Cumhuriyet Meydanı gibi tarihi eserlerle dolu meydanını çirkinleştirmiş bir şehir olarak Sivas’a gelen herkesin dikkatini çekmektedir. Muhafazakar bir Belediye Yönetimi döneminde “Aynalı Çarşı” olarak bilinen bina yapılmış başta Rahmetli Mimar Turgut Cansever Hoca olmak üzere konunun uzmanı kişiler tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Eleştirilerin haklılığı herkesçe kabul edilmekte ancak bir çözüm üretilememektedir. Bu acı tecrübeden sonra yeni bir yanlışa imza atılmamalıdır.

TARİHİ MERKEZİN SİLUETİNİN BOZULMAMASI GEREK

Sivas’ın tarihi merkezinin silueti bozulmamalı, aksine Osmanlı Dönemi ahşap cami mimarisini yansıtan bir cami ile şehrimizin tarihi meydanını ve siluetini tamamlayan bir eser yapılmalıdır.

Cami yapılması düşünülen yere çok büyük bir caminin de uyumlu olmayacağını ve bin yıllık çifte minare gibi eserleri gölgede bırakacağını düşünüyoruz. Yapılacak meydanların yakınlarında üç büyük camimizin bulunduğu dikkate alınmalı, kaynak israfına yol açılmamalıdır. "Cami büyük olursa güzeldir" fikrince hareket edilmemeli ecdadın Sivas'ta da çok güzel mescitler yaptığı unutulmamalıdır. Büyük çaplı ve külliye tarzında yapılacak böyle bir caminin şehrimizin yeni gelişen ve yeni imara açılan kısımlarında bir merkez oluşturacak şekilde yapılmasını ve tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde projelendirilmesini öneriyoruz.

Yapılacak büyük bir cami şehrimizin tarihi merkezinde olup, “Cuma Mescidi” hüviyetini taşıyan Ulu Cami'yi gölgede bırakacaktır. Mevcut camiler ve mescitler şehrimiz merkezindeki ibadethane ihtiyacını karşılamaktadır. Şehrimiz geliştikçe yeni oluşacak merkezlerden birine çok amaçlı birimlerin de yer aldığı bir cami düşünülebilir.

Yapılacak caminin ana binasının İzzet Paşa Camisi gibi küçük olmasını ancak dış cemaat mahallinin büyük olarak projelendirilip civarında geniş yeşil alanların yanı sıra, yine ahşap mimari tarzında çay bahçeleri ve okuma salonları gibi birimlere yer verilmesini öneriyoruz. Vali Bey’in açıkladığı şekilde 5 – 6 bin m2 inşaat alanına sahip bir cami büyük ihtimalle geniş ve büyük kubbeli, çifte minareli ve 2 – 3 şerefeli olarak yapılacağı için Cumhuriyet Meydanı’ndan bakıldığında tüm manzarayı kapatacak ve bütün tarihi binaların önüne geçecektir. Bu durumda binalar arasında büyük bir uyumsuzluk oluşacaktır. Öncelikle şehir merkezinin siluet çalışması yaptırılmalı, daha sonra cami konusunda karar verilmelidir.

Caminin yapılacağı yer Cumhuriyet Meydanı ile 5. Piyade Er Eğitim Tugayı arasında bulunan tarihi eserlerin tam ortasında yer alacaktır. En yukarıda Selçuk Anadolu Lisesi'nden başlayarak, Kadın Cezaevi, Etnografya Müzesi ve Abadan Camii, takiben İzzet Paşa Camisine ve oradan da Cumhuriyet Meydanına ve tarihi şehir merkezine bir tarih yolculuğu yapılmış olacaktır".

Coşkun devamla: “Yapılacak çalışma ve verilecek karar Sivas’ın geleceğini etkileyeceğinden kesin karar verilmeden önce enine boyuna düşünülmelidir. Farklı görüşlere ve önerilere sonsuz saygı duyuyoruz.Valimiz ve Belediye Başkanımız öncülüğünde yapılmasını önerdiğimiz "Meydan ve Cami Çalıştayı'nda konu gerekiyorsa günlerce,kanaat önderlerimiz, eşrafımız, fikir ve ilim erbabı ve konunun her türden uzmanlarınca enine boyuna müzakere edilmeli, ses ve görüntü kaydı yapılmalı,yerel medya üzerinden bu kayıtlar paylaşılmalı ve sonuçta taslak şeklinde bir karara bağlanmalıdır. Çalıştayda ulaşılan sonuçlar Başkanlar Kurulu ve STK Platformu'na da iletildikten sonra buralardan gelebilecek itiraz ve öneriler son bir defa değerlendirilip kesin karar verilmelidir.Böylece Sivas halkının tamamını kapsayan bir istişare mekanizması işletilmiş olacaktır.Şehrin kaderini etkileyecek böyle önemli projeler oldu bittiye getirilmemeli,vebal altında kalınmamalıdır.Sivas halkının şahitliğinde yöneticilerimizi bu konuda uyararak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bu aşamadan sonra hem millet huzurunda hem de Allah indinde sorumluluk yöneticilerimizdedir." - Sivas

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.