pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

ŞEHRİMİZ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİLDİR

   Şehrimiz, son açıklanan verilere göre; bir, çok alanda epey  gerilerden geliyor.  Beklentiler   gerçekleşmedi.  ÖSYM başarıları , Eğitimin durumu, Üniversite değerlendirmeleri, Ekonomik gelişmeler, işsizlik oranı, nüfus azalması, bunların delildir. Nüfus açısından; ülkenin her şehrine yerleşmiş,  gayet  yaygın  ve önemli rakamlara ulaşmış olmamıza rağmen; şehrimizdeki beklenen sıçrama,  gelişme adına bir türlü gerçekleşmemektedir.  Söylenen bir gerçek vardır. Büyük şehirlerde, yurt dışında en fazla olan; Sivas kökenli  hemşerilerimizdir.  Sivas deyince; şu anda nüfusu ile;  daha Büyükşehir Belediyesi statüsünü bile kazanamamış, bir şehirden bahsediyoruz.  Ancak,  göç sayesinde bu şehrin nüfusunun 7 veya 8 katı olan bir Sivas kökenli  insan bulunmaktadır. Sivas, olarak değerlendirildiği zaman; her zaman dışarıda olan bu çoğunluğun  göz  önünde bulundurulmadığını  görüyoruz.   Bir şeylerin daha  değerlendirilmediğini,  fark ediyoruz. Örneğin,  elektrik  kaçağı en az olan şehirlerin başında geliyoruz. Bu Vatan için; canını veren şehit  sayısı  bakımından da; önde olduğumuzun farkındayız. Üst  bürokrat  sayımızın da bir hayli fazla olduğunu fark ediyoruz. Çok özel ayrıcalıklar beklemiyoruz.  Sadece, şehrimiz tarihteki;  canlı  ve diri halini tekrar alsın istiyoruz.                                Sitemimiz var, çünkü beklentimiz vardı. Devlet eli olmadan senelerden beri,  takip edilen politikalar neticesinde; Şehrimiz giderek küçülmüş,  göç  etmeye muhtaç hale getirilmiştir. Her zaman geçmişin politikalarından ve sanayi yatırımlarının Ülkemizin en verimli topraklarına yapılmasından şikayetçi olanlar politikacılardır. Bugün Çukur ovayı,  Marmara  bölgesini,  hemen kısadan  Deniz elimizin altında; diyerek çeşitli sanayi yatırımlarını yapan kişilerin, bütün Zararlı atığını kısadan ve ucuz şekilde;  Denize dökmesinden şikayetçi olan da yine politikacılardır.  O verimli toprakların fabrikalar sayesinde; zehirli atıklara terk eden de politikacılardır, yöneticilerdir. O Atıkların durmadan zehir akıtmasına seyirci kalan da yönetici  veya  denetleyici  konumundaki insanlardır.  Bu adamlara yol açan da onlardır. Fabrikaların hep belirli bölgelere yapılmasına karşılık; süren göçün engellenemediğinden şikayetçi  olanlar yine politikacılardır. Büyük şehirlerde;  gereksiz göçler yüzünden çarpık  şehirleşmenin getirdiği  sorunlar yumağından şikayetçi olanlar, yine politikacılardır. Sağlıksız yapılanmanın çeşitli şekillerde; Devlete açtığı zararlardan şikayetçi olanlar yine politikacılardır. Hangi birini sayayım.  Denilecektir ki; Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’ya daha fazla  teşvik  vererek; oraları  öncelikli kalkındırmaya aldık. Doğrudur. Ancak, orada henüz çözülememiş  bir  terör sorunu olduğunu ve orada yapılan yatırımları olumsuz etkilediğini söyleyenler de politikacılardır. Böyle daha ciddi yatırımlar yapılırken doğal olarak emniyet göz önünde bulundurulmalıdır.  Sosyal  hayat, standartları, gelişmiş şehirlere göre bir hayli geridedir. Yaşam alanları, insanları cezp edecek kadar, güçlü değildir. Doğal olarak Üniversite tercihlerinde; şehrimizin tercih  edilmemesi   gerçeği  ile; karşı karşıyayız. Çare üretmek zorundayız. Şikayetçi olmak zorunda değiliz.                                Sayamayacağımız kadar haklı neden, Sivas’ın  yeni yapılacak olan; teşvik yasasından en fazla  istifade etmesini gerektiren özellikler taşıyor.  Bunu planlayan bürokratların, bu gerçeği görememesi,  bir hayli manidardır. Üstelik o bürokratların bazılarının hem şehrimiz olmasına rağmen. Yani Sivaslıya şu söylenmiştir. Ne yapacaksın Sivas’ta yaşayıp ta; git sen de öncekiler gibi göç et. Rızkını başka yerde ara. İşte, Sivas gibi Medeniyetler oluşturmuş,  Kadim, medeniyet  başşehirliği yapmış bir şehirden bahsediyoruz . Bir şehri  anlamayarak;  çeşitli şekillerde göçe zorlayan insanlar sorumluluğunun farkında mıdırlar? O zaman Emniyetin,  güvenin bol olduğu bu topraklarda; bu özellikleri  göz ardı edilerek, Sanayi yatırımlarını çok daha değişik  yerlere yapılmasını planlayanlar, Şehrin şehitliğine giderek bir baksınlar. Onlar bu Vatan için canını feda eden insanlardır. Bir toprak için canını feda etmekten daha önemli ne olabilir? Ayrıca; yeni seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızın; Aile için; önerdiği  üç çocuk kuralına en fazla uyan İç Anadolu şehri olduğumuza göre; bu alandaki özel  teşvikleri de bekliyoruz.                                Bana göre; bu şehirde yaşayanların,  bir nevi bazı imtiyazlara sahip olmaları gerekir. Örneğin az vergi vermek, gibi. Az enerji   parası, az su parası, kısacası Devlete ait imkanlardan daha ucuz  istifade edilme şansı tanınmalıdır. Özel Hasta Haneler de dahil, daha az katkı payı sunulması, gerçeği de göz önünde bulundurulabilir. Devlet Hasta Hane açısından bu açığı kapatabilir. Kısacası, Bu şehirde yaşayan insanlar Devlet tarafından; yaşam şartları ve kalitesi, iş ve aş açısından ödüllendirilmelidir. Bize benzeyen tüm Anadolu şehirleri bu kategoride ele alınabilir. Bu yapacağımız harcamalar, Büyük şehirlerde yoğun nüfusa sahip olan; bölgelere yapılan harcamalar açısından; devede kulak kalır. Devletin geleceği ve ileri de yapacağı çok büyük harcamaların da önüne geçilmiş olur. Hatta, bu tip şehirlerde; uygulanacak olan asgari ücret bile; Devlet desteği ile, daha yukarılara çekilmelidir. Kısacası bu şehirde yaşayan insanların gelirleri, daha yüksek tutulabilir. Hayat şartları da; daha ucuz hale getirilebilir.                                Varsın birileri bunu anlamasın. Bu şehir anlamayanlara inat; varlığını, dik duruşunu devam ettirecek. Nokta ,  kadar yararı için; virgül kadar eğilmeyecek. Sırf  hakkım olmadığı halde, bir şeyler kazanayım diye;  yağcılık yapmayacak.  Belki yarı aç, belki yarı tok hayatını devam ettirecek, Bundan dolayı,  kimseye avuç  açmayacaktır. Balık bilmezse; Onu Yaradan  bilir mantığı ile; Bu Ülkeyi, Bu Vatanı  karşılıksız sevmeye devam edecek, Milletine hizmette sınır tanımayacaktır.  Son sözüm de; Bu şehrin insanlarının üst bürokratlarının, çok olduğundan övünülerek bahsedilir. Biz, bu üst bürokratların sebep olduğu eserler ile; hatırlanmasından  ve yad edilmesinden  yanayız .  Yine de; her şeyin hayırlısı diyoruz .  Allahtan hayırlı  gelişmeleri   murat ediyoruz…   Sivas'a ve İlçelerine Ait Güncel Haberler Yer Alıyor, sivas köşe yazarları, Köşe Yazarı,sivas haber,sivastan haber YAYINLANAN YAZILARDAN KÖŞE YAZARLARI SORUMLUDUR...
Ekleme Tarihi: 22 Ağustos 2014 - Cuma

ŞEHRİMİZ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİLDİR

   Şehrimiz, son açıklanan verilere göre; bir, çok alanda epey  gerilerden geliyor.  Beklentiler   gerçekleşmedi.  ÖSYM başarıları , Eğitimin durumu, Üniversite değerlendirmeleri, Ekonomik gelişmeler, işsizlik oranı, nüfus azalması, bunların delildir. Nüfus açısından; ülkenin her şehrine yerleşmiş,  gayet  yaygın  ve önemli rakamlara ulaşmış olmamıza rağmen; şehrimizdeki beklenen sıçrama,  gelişme adına bir türlü gerçekleşmemektedir.  Söylenen bir gerçek vardır. Büyük şehirlerde, yurt dışında en fazla olan; Sivas kökenli  hemşerilerimizdir.  Sivas deyince; şu anda nüfusu ile;  daha Büyükşehir Belediyesi statüsünü bile kazanamamış, bir şehirden bahsediyoruz.  Ancak,  göç sayesinde bu şehrin nüfusunun 7 veya 8 katı olan bir Sivas kökenli  insan bulunmaktadır. Sivas, olarak değerlendirildiği zaman; her zaman dışarıda olan bu çoğunluğun  göz  önünde bulundurulmadığını  görüyoruz.   Bir şeylerin daha  değerlendirilmediğini,  fark ediyoruz. Örneğin,  elektrik  kaçağı en az olan şehirlerin başında geliyoruz. Bu Vatan için; canını veren şehit  sayısı  bakımından da; önde olduğumuzun farkındayız. Üst  bürokrat  sayımızın da bir hayli fazla olduğunu fark ediyoruz. Çok özel ayrıcalıklar beklemiyoruz.  Sadece, şehrimiz tarihteki;  canlı  ve diri halini tekrar alsın istiyoruz.

                               Sitemimiz var, çünkü beklentimiz vardı. Devlet eli olmadan senelerden beri,  takip edilen politikalar neticesinde; Şehrimiz giderek küçülmüş,  göç  etmeye muhtaç hale getirilmiştir. Her zaman geçmişin politikalarından ve sanayi yatırımlarının Ülkemizin en verimli topraklarına yapılmasından şikayetçi olanlar politikacılardır. Bugün Çukur ovayı,  Marmara  bölgesini,  hemen kısadan  Deniz elimizin altında; diyerek çeşitli sanayi yatırımlarını yapan kişilerin, bütün Zararlı atığını kısadan ve ucuz şekilde;  Denize dökmesinden şikayetçi olan da yine politikacılardır.  O verimli toprakların fabrikalar sayesinde; zehirli atıklara terk eden de politikacılardır, yöneticilerdir. O Atıkların durmadan zehir akıtmasına seyirci kalan da yönetici  veya  denetleyici  konumundaki insanlardır.  Bu adamlara yol açan da onlardır. Fabrikaların hep belirli bölgelere yapılmasına karşılık; süren göçün engellenemediğinden şikayetçi  olanlar yine politikacılardır. Büyük şehirlerde;  gereksiz göçler yüzünden çarpık  şehirleşmenin getirdiği  sorunlar yumağından şikayetçi olanlar, yine politikacılardır. Sağlıksız yapılanmanın çeşitli şekillerde; Devlete açtığı zararlardan şikayetçi olanlar yine politikacılardır. Hangi birini sayayım.  Denilecektir ki; Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’ya daha fazla  teşvik  vererek; oraları  öncelikli kalkındırmaya aldık. Doğrudur. Ancak, orada henüz çözülememiş  bir  terör sorunu olduğunu ve orada yapılan yatırımları olumsuz etkilediğini söyleyenler de politikacılardır. Böyle daha ciddi yatırımlar yapılırken doğal olarak emniyet göz önünde bulundurulmalıdır.  Sosyal  hayat, standartları, gelişmiş şehirlere göre bir hayli geridedir. Yaşam alanları, insanları cezp edecek kadar, güçlü değildir. Doğal olarak Üniversite tercihlerinde; şehrimizin tercih  edilmemesi   gerçeği  ile; karşı karşıyayız. Çare üretmek zorundayız. Şikayetçi olmak zorunda değiliz.

                               Sayamayacağımız kadar haklı neden, Sivas’ın  yeni yapılacak olan; teşvik yasasından en fazla  istifade etmesini gerektiren özellikler taşıyor.  Bunu planlayan bürokratların, bu gerçeği görememesi,  bir hayli manidardır. Üstelik o bürokratların bazılarının hem şehrimiz olmasına rağmen. Yani Sivaslıya şu söylenmiştir. Ne yapacaksın Sivas’ta yaşayıp ta; git sen de öncekiler gibi göç et. Rızkını başka yerde ara. İşte, Sivas gibi Medeniyetler oluşturmuş,  Kadim, medeniyet  başşehirliği yapmış bir şehirden bahsediyoruz . Bir şehri  anlamayarak;  çeşitli şekillerde göçe zorlayan insanlar sorumluluğunun farkında mıdırlar? O zaman Emniyetin,  güvenin bol olduğu bu topraklarda; bu özellikleri  göz ardı edilerek, Sanayi yatırımlarını çok daha değişik  yerlere yapılmasını planlayanlar, Şehrin şehitliğine giderek bir baksınlar. Onlar bu Vatan için canını feda eden insanlardır. Bir toprak için canını feda etmekten daha önemli ne olabilir? Ayrıca; yeni seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızın; Aile için; önerdiği  üç çocuk kuralına en fazla uyan İç Anadolu şehri olduğumuza göre; bu alandaki özel  teşvikleri de bekliyoruz.

                               Bana göre; bu şehirde yaşayanların,  bir nevi bazı imtiyazlara sahip olmaları gerekir. Örneğin az vergi vermek, gibi. Az enerji   parası, az su parası, kısacası Devlete ait imkanlardan daha ucuz  istifade edilme şansı tanınmalıdır. Özel Hasta Haneler de dahil, daha az katkı payı sunulması, gerçeği de göz önünde bulundurulabilir. Devlet Hasta Hane açısından bu açığı kapatabilir. Kısacası, Bu şehirde yaşayan insanlar Devlet tarafından; yaşam şartları ve kalitesi, iş ve aş açısından ödüllendirilmelidir. Bize benzeyen tüm Anadolu şehirleri bu kategoride ele alınabilir. Bu yapacağımız harcamalar, Büyük şehirlerde yoğun nüfusa sahip olan; bölgelere yapılan harcamalar açısından; devede kulak kalır. Devletin geleceği ve ileri de yapacağı çok büyük harcamaların da önüne geçilmiş olur. Hatta, bu tip şehirlerde; uygulanacak olan asgari ücret bile; Devlet desteği ile, daha yukarılara çekilmelidir. Kısacası bu şehirde yaşayan insanların gelirleri, daha yüksek tutulabilir. Hayat şartları da; daha ucuz hale getirilebilir.

                               Varsın birileri bunu anlamasın. Bu şehir anlamayanlara inat; varlığını, dik duruşunu devam ettirecek. Nokta ,  kadar yararı için; virgül kadar eğilmeyecek. Sırf  hakkım olmadığı halde, bir şeyler kazanayım diye;  yağcılık yapmayacak.  Belki yarı aç, belki yarı tok hayatını devam ettirecek, Bundan dolayı,  kimseye avuç  açmayacaktır. Balık bilmezse; Onu Yaradan  bilir mantığı ile; Bu Ülkeyi, Bu Vatanı  karşılıksız sevmeye devam edecek, Milletine hizmette sınır tanımayacaktır.  Son sözüm de; Bu şehrin insanlarının üst bürokratlarının, çok olduğundan övünülerek bahsedilir. Biz, bu üst bürokratların sebep olduğu eserler ile; hatırlanmasından  ve yad edilmesinden  yanayız .  Yine de; her şeyin hayırlısı diyoruz .  Allahtan hayırlı  gelişmeleri   murat ediyoruz…

 

Sivas'a ve İlçelerine Ait Güncel Haberler Yer Alıyor, sivas köşe yazarları, Köşe Yazarı,sivas haber,sivastan haber

YAYINLANAN YAZILARDAN KÖŞE YAZARLARI SORUMLUDUR...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.