pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Bekir ÇÖL
Köşe Yazarı
Bekir ÇÖL
 

SESLİ YAZILAR! BİR TASAVVUF MEDDAHI MASALLAR ANLATIYOR

Anlattıklarına bakılırsa Menzil tarikatına mensup bir ihtiyar yüksek bir sesle Saadaat-ı, Gavs-ı anlatıyor. Kendisi de konuşurken vecde gelerek yüksek sesle nara atarken, hemen yanın da oturan ihtiyar ise, tam bir meczupluk haliyle devamlı boğazından anlamsız sesler çıkarıyor.                                                    Anlattıklarına bakılırsa Menzil tarikatına mensup bir ihtiyar yüksek bir sesle Saadaat-ı, Gavs-ı anlatıyor. Kendisi de konuşurken vecde gelerek yüksek sesle nara atarken, hemen yanın da oturan ihtiyar ise, tam bir meczupluk haliyle devamlı boğazından anlamsız sesler çıkarıyor.     Saadatlar, sofular beraberdir. Saadatın gelmesi manevidir. Her eve girer, mürşit isterse gider. Şimdi biz burada ne olduk? Boş kaldık. Ne dedik? Seyda- Seyday-ı nerede söylersen Seyda oraya icabet eder.     Şimdi biz bu Seyda-yı istiyoruz, onu seviyoruz. Seyda gelince ne olur? Rahmet gelir, feyiz gelir, bereket gelir, nur gelir. Eskiden bizim amcalar vardı, yaşlılar vardı. Hele geceler uyumazdı. Yatsıdan sonra herkes gözlerini kapatır, kalp gözünü açıp dinliyordu. Dolduran kalplerini, dolduruyordu, uyku gelmiyordu.     Saadat buna fişi takmış, şimdi elektrik gelmiyor trafoya, oradan lambalara dağılmış. Şimdi Seyda Hazretleri bize trafo olmuş, bizde direk olmuşuz, lamba olmuşuz. Bunların bağlı olduğu bir şartel vardır muhakkak. Şartel nedir? Gavs’tan dilemektir. Yemin ederim Menzilde istemezseniz, geldiğiniz gibi gidersiniz. Boyunuzu bükmezseniz, gözyaşınızı dökmezseniz, burası kimin kapısıdır? Rasulüllah’ın kapısıdır. Dünyanın öbür ucunda bir Müslüman acı çekiyorsa, buna Seyda üzülür.     Sofular, ben Gavs’ı sani Hazretlerine cesaret edip sordum. Seyda Hazretlerine ne sordum? Dedim ki, Ya Baba bu nedir. Benim medresem vardı, kimse gelmiyordu. Siz ne yapıyorsunuz da, herkes buraya geliyor? Dedi ki: “Sen çocuksun, bu hal peygamberin işidir, Allah yolluyor, Peygamber yolluyor.      Bu sözler büyük sözler, söyleyenin ayağını kaydıracak sözler. Birilerini öveceğim şirk olacak sözleri niye söylerler acaba?                               SECDE DE ŞEYHİNİ DÜŞÜN; (RABITA YAP)      Yine Menzil tarikatına mensup birisi şunları anlatıyor: Tasavvufi adap kitabı 4. Namazın içinde diri veya vefat etmiş olan şeyhini, “Gavs-ı Hazneye göre secde mahallinde tasavvur etmek yeni başlayanlara daha faydalıdır” buyurur.       Bu durumda şeyh, mescudün leh (Kendisine secde edilen) olmaz mı? Diye sorana. “ Hayır, mescudün ileyh’tir. Yani, secde edilen aracı yapılmış olur, secde bizzat şeyhe değil, Allah’a yapılmıştır. Şeyh, secde de ki huzurun vasıtasıdır,” Buyurmuştur.     Gavs Efendi öyle buyurmuş: “Mürit secde edeceği zaman şeyhini secde ettiği yerde görürse çok faideli olurmuş. Faidesini bilmem ama Secde yerinde Allah’tan gayriyi düşünmek, insanı cehenneme yollamaya yeter.                                           GAVS SÜLALESİNE KUL OLMAK!      Menzil tarikatının şu anda ki şeyhi olan, Gavs-ı Sani diye anılan Abdülbaki Efendi kendine mahsus şivesi ile şunları anlatıyor:      Gavs sülalesine kul, köle olmaya mecbursunuz. Canimiz dee can olduğu müddetçe, canimizde can olduğu müddetçe o aileye kul köle olacayiz.       O, aileye biz başımızı yere koyeceyiz, bütün Gavs ailesi, çocukları başımıza basıp geçecekler. Yine de Gavs’ın hakkını helal ettirmek mümkün degildir.        Biz hepimiz de Gavs’ın evlatlarına kölelik yapacayız. Yapmamızda farzdır, vaciptir. Gavs’ın evlatlarına boyun eğmeye, hizmet etmeye.        Onun için Gavs’ın torunları isterse, hiçbir zaman ister erkek, ister kadın tarafı hiçbir zaman yüz çevirmeyiz.        Bunlar ne biçim sözler şeyh Efendi. Yüce Allah Kur2an-ı kerimin birçok yerinde “En la tabüduu illellah” (Allah’tan başkasına kulluk yapmayın) diye emrediyor. Sen ise Gavs denen kişiye kulluk yapmak hem fazdır ve hem vaciptir” diyorsun. Ne dediğinden haberin var m?                           GAVS SİZİ BIRAKSA, BİR SANİYE AYAKTA DURAMAZSINIZ!    Semerkant T.v.nin iftar öncesi programında güzel yüzlü bir menzil dervişi konuşuyor:     Kıymetli bir abimiz var, Yarbay Memet abi. O, büyüğümüze şöyle bir sual tevcih etmiş: “Kurban biz Avrupa dayız” demiş. Tahminim ve kanaatim Avrupa da ki talebelerinize daha fazla himmet ediyorsunuz. Bizim istihkakımız herhalde buradakilerden daha fazla” demiş.    Şimdi orada hizmet ediyor, yazın buraya gelince aradaki farkı mukayese ediyor. Büyüğümüz buyurmuş ki: “Evet yarbay, siz küfür içinde olduğunuz için, Sadaatlar size torpil geçiyor, daha fazla himmet ve dua gönderiyor” demiş.     Sevinmiş Yarbay abi, “Kurban o zaman bizi bırakmayın” demiş. “Zaten bir saniye bıraksak ayakta duramazsınız” demiş. Ve bu sözü tam üç defa tekrarlamış.     Yani şimdi biz kendi aklımızla, fikrimizle, mesuliyetimizle bir şeyler yapıyorsak, bu bizden değildir.        Yukarıda ki yanlışları saymayacağım. Erbabı bunları tahlil eder ve ortaya çıkarır. Ama şu son paragrafta geçen siyah puntolu cümleyi kim söylerse söylesin, hemen tecdidi iman yapması lazım. Çünkü bu cümlenin sahibi kendini İlah’laştımış oluyor.                                             SOFİLER DİYARI MENZİL       GAVSIMMMMMMMMM—BABAMMMMMMMMMM       SENIIIIII COOOK OZLEDİMMMMMMMMMMMMMMM Ah yar (k.s) ----- !!!! Sizi gördükçe göresim geliyor… Görmeyince öle’sim geliyor. Ey varlığı ile kalbimi süsleyen Yar! Siz beni sevdikten sonra, kaybettiklerimin ne önemi var.             Babacım! (k.s)         Bir kadın sofinin, Gavs’ına nasıl seslendiğini, kendi yazısını aynen iktibas ederek bu yazımı bitiriyorum.
Ekleme Tarihi: 26 Aralık 2013 - Perşembe

SESLİ YAZILAR! BİR TASAVVUF MEDDAHI MASALLAR ANLATIYOR

Anlattıklarına bakılırsa Menzil tarikatına mensup bir ihtiyar yüksek bir sesle Saadaat-ı, Gavs-ı anlatıyor. Kendisi de konuşurken vecde gelerek yüksek sesle nara atarken, hemen yanın da oturan ihtiyar ise, tam bir meczupluk haliyle devamlı boğazından anlamsız sesler çıkarıyor.

                                               

   Anlattıklarına bakılırsa Menzil tarikatına mensup bir ihtiyar yüksek bir sesle Saadaat-ı, Gavs-ı anlatıyor. Kendisi de konuşurken vecde gelerek yüksek sesle nara atarken, hemen yanın da oturan ihtiyar ise, tam bir meczupluk haliyle devamlı boğazından anlamsız sesler çıkarıyor.

    Saadatlar, sofular beraberdir. Saadatın gelmesi manevidir. Her eve girer, mürşit isterse gider. Şimdi biz burada ne olduk? Boş kaldık. Ne dedik? Seyda- Seyday-ı nerede söylersen Seyda oraya icabet eder.

    Şimdi biz bu Seyda-yı istiyoruz, onu seviyoruz. Seyda gelince ne olur? Rahmet gelir, feyiz gelir, bereket gelir, nur gelir. Eskiden bizim amcalar vardı, yaşlılar vardı. Hele geceler uyumazdı. Yatsıdan sonra herkes gözlerini kapatır, kalp gözünü açıp dinliyordu. Dolduran kalplerini, dolduruyordu, uyku gelmiyordu.

    Saadat buna fişi takmış, şimdi elektrik gelmiyor trafoya, oradan lambalara dağılmış. Şimdi Seyda Hazretleri bize trafo olmuş, bizde direk olmuşuz, lamba olmuşuz. Bunların bağlı olduğu bir şartel vardır muhakkak. Şartel nedir? Gavs’tan dilemektir. Yemin ederim Menzilde istemezseniz, geldiğiniz gibi gidersiniz. Boyunuzu bükmezseniz, gözyaşınızı dökmezseniz, burası kimin kapısıdır? Rasulüllah’ın kapısıdır. Dünyanın öbür ucunda bir Müslüman acı çekiyorsa, buna Seyda üzülür.

    Sofular, ben Gavs’ı sani Hazretlerine cesaret edip sordum. Seyda Hazretlerine ne sordum? Dedim ki, Ya Baba bu nedir. Benim medresem vardı, kimse gelmiyordu. Siz ne yapıyorsunuz da, herkes buraya geliyor? Dedi ki: “Sen çocuksun, bu hal peygamberin işidir, Allah yolluyor, Peygamber yolluyor.

     Bu sözler büyük sözler, söyleyenin ayağını kaydıracak sözler. Birilerini öveceğim şirk olacak sözleri niye söylerler acaba?

 

                            SECDE DE ŞEYHİNİ DÜŞÜN; (RABITA YAP)

     Yine Menzil tarikatına mensup birisi şunları anlatıyor: Tasavvufi adap kitabı 4. Namazın içinde diri veya vefat etmiş olan şeyhini, “Gavs-ı Hazneye göre secde mahallinde tasavvur etmek yeni başlayanlara daha faydalıdır” buyurur.

      Bu durumda şeyh, mescudün leh (Kendisine secde edilen) olmaz mı? Diye sorana. “ Hayır, mescudün ileyh’tir. Yani, secde edilen aracı yapılmış olur, secde bizzat şeyhe değil, Allah’a yapılmıştır. Şeyh, secde de ki huzurun vasıtasıdır,” Buyurmuştur.

    Gavs Efendi öyle buyurmuş: “Mürit secde edeceği zaman şeyhini secde ettiği yerde görürse çok faideli olurmuş. Faidesini bilmem ama Secde yerinde Allah’tan gayriyi düşünmek, insanı cehenneme yollamaya yeter.

 

                                        GAVS SÜLALESİNE KUL OLMAK!

     Menzil tarikatının şu anda ki şeyhi olan, Gavs-ı Sani diye anılan Abdülbaki Efendi kendine mahsus şivesi ile şunları anlatıyor:

     Gavs sülalesine kul, köle olmaya mecbursunuz. Canimiz dee can olduğu müddetçe, canimizde can olduğu müddetçe o aileye kul köle olacayiz.

      O, aileye biz başımızı yere koyeceyiz, bütün Gavs ailesi, çocukları başımıza basıp geçecekler. Yine de Gavs’ın hakkını helal ettirmek mümkün degildir.

       Biz hepimiz de Gavs’ın evlatlarına kölelik yapacayız. Yapmamızda farzdır, vaciptir. Gavs’ın evlatlarına boyun eğmeye, hizmet etmeye.

       Onun için Gavs’ın torunları isterse, hiçbir zaman ister erkek, ister kadın tarafı hiçbir zaman yüz çevirmeyiz.

       Bunlar ne biçim sözler şeyh Efendi. Yüce Allah Kur2an-ı kerimin birçok yerinde “En la tabüduu illellah” (Allah’tan başkasına kulluk yapmayın) diye emrediyor. Sen ise Gavs denen kişiye kulluk yapmak hem fazdır ve hem vaciptir” diyorsun. Ne dediğinden haberin var m?

 

                        GAVS SİZİ BIRAKSA, BİR SANİYE AYAKTA DURAMAZSINIZ!

   Semerkant T.v.nin iftar öncesi programında güzel yüzlü bir menzil dervişi konuşuyor:

    Kıymetli bir abimiz var, Yarbay Memet abi. O, büyüğümüze şöyle bir sual tevcih etmiş: “Kurban biz Avrupa dayız” demiş. Tahminim ve kanaatim Avrupa da ki talebelerinize daha fazla himmet ediyorsunuz. Bizim istihkakımız herhalde buradakilerden daha fazla” demiş.

   Şimdi orada hizmet ediyor, yazın buraya gelince aradaki farkı mukayese ediyor. Büyüğümüz buyurmuş ki: “Evet yarbay, siz küfür içinde olduğunuz için, Sadaatlar size torpil geçiyor, daha fazla himmet ve dua gönderiyor” demiş.

    Sevinmiş Yarbay abi, “Kurban o zaman bizi bırakmayın” demiş. “Zaten bir saniye bıraksak ayakta duramazsınız” demiş. Ve bu sözü tam üç defa tekrarlamış.

    Yani şimdi biz kendi aklımızla, fikrimizle, mesuliyetimizle bir şeyler yapıyorsak, bu bizden değildir.

 

     Yukarıda ki yanlışları saymayacağım. Erbabı bunları tahlil eder ve ortaya çıkarır. Ama şu son paragrafta geçen siyah puntolu cümleyi kim söylerse söylesin, hemen tecdidi iman yapması lazım. Çünkü bu cümlenin sahibi kendini İlah’laştımış oluyor.

                                            SOFİLER DİYARI MENZİL

      GAVSIMMMMMMMMM—BABAMMMMMMMMMM

      SENIIIIII COOOK OZLEDİMMMMMMMMMMMMMMM

Ah yar (k.s) ----- !!!! Sizi gördükçe göresim geliyor… Görmeyince öle’sim geliyor.

Ey varlığı ile kalbimi süsleyen Yar! Siz beni sevdikten sonra, kaybettiklerimin ne önemi var.             Babacım! (k.s)

 

      Bir kadın sofinin, Gavs’ına nasıl seslendiğini, kendi yazısını aynen iktibas ederek bu yazımı bitiriyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.