Ülkü Ocaklarından "Çevrecilik Milliyetçiliktir" Sloganlı Çevre Hareketi

ANKARA (AA)- BUKET GÜVEN- Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, "çevrecilik milliyetçiliktir" sloganı ile hareket ederek son bir ayda 65 bin ağaç diktiklerini, milli parklardan tonlarca çöp topladıklarını ve "Kaba Can Kat" projesi ile sokak hayvanlarına mama ve su verdiklerini belirtti.Çevre ve sokak hayvanlarına ilişkin yürüttükleri çalışma ve projeler hakkında AA muhabirine açıklamalar yapan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ateş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sokak hayvanlarıyla ile ilgili "Kaba Can Kat" projesini başlattıklarını ifade eden Ateş, havaların ısınmasıyla sokaklardaki kedi ve köpeklerin mama ve su ihtiyaçlarının arttığına dikkati çekti. Ateş, "Ülkü Ocakları olarak bir sosyal sorumluluk anlayışı kapsamında bu çalışmayı başlattık." dedi. Türklerin leylek hastanesi yapan bir medeniyetin çocukları olduğuna işaret eden Ateş, şunları söyledi:"Ben Bursalıyım. Bursa'da Gurabahane-i Laklakan diye leylek hastanesi vardır. Bunları kendimize örnek alıyoruz. Batıda sokak hayvanlarına rastlamanız pek mümkün değildir. Barınaklarda kısırlaştırmak suretiyle tutarlar. Sokaklarda bu hayvanları göremezsiniz. Bunlar bizim milli zenginliklerimiz, biz öyle görüyoruz. O sebeple de kedilere, köpeklere sahip çıkmak adına bu faaliyeti başlattık."- "Son bir ayda 65 bin fidan diktik"Ülkü Ocaklarının sosyal sorumluluk kapsamında 65 ilde 65 bin fidan diktiğini anlatan Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:"(Çevrecilik milliyetçiliktir) diyoruz. Sadece fidan dikimi değil, mevcut olanın korunması adına da çalışmalarımız var. Türkiye'de 43 milli parkta tonlarca çöp topladı arkadaşlarımız, tertemiz bir hale getirdik. Milli parkların girişine 'çevrecilik milliyetçiliktir' diye birer pankart astık. Bu çalışmamız da mütemadiyen devam ediyor."- "Bizim için İstanbul neyse Hakkari odur"Yakın zamanda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ziyaretler gerçekleştirdiğini belirten Ateş, bu ziyaretlerdeki izlenimlerini de aktardı. Ateş, o bölgelerin vatanın bir parçası olduğunu vurgulayarak, "Bizim için Bursa neyse Şanlıurfa odur. İstanbul neyse Hakkari odur. Ayrı gayrı görmüyoruz. Liderimiz Devlet Bahçeli'nin çok güzel bir ifadesi vardır, 'Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Doğudan batıya, kuzeyden, güneye tek yürek tek bileğiz, biz Türkiye'yiz' diyor." değerlendirmesinde bulundu. Ahlat'a yaptığı ziyaretten çok etkilendiğini kaydeden Ateş, "Ahlat'ın Anadolu'nun kapısı, Türklüğün tapusu olması münasebetiyle önemli ve özel bir yeri vardır. Çok sık gidip geleceğiz Ahlat'a. Oradan ev tutmayacağız. Ahlat'ta tüm vatandaşlarımızın kapısı bize açık, onu da gördük." diye konuştu.- "ODTÜ'ye yurt yapılmalı" ODTÜ'de tartışmalara yol açan yurt yapımını da değerlendiren Ateş, yeni bir Gezi denemesi yapma gayreti içerisinde bulunanlar olduğunu dile getirdi. Ateş, şöyle konuştu: "Daha önce ülkemizde Gezi kalkışması olmuştu. Çok ciddi zarar verdi, hem ekonomik anlamda hem de sosyal anlamda. Aynısını ODTÜ üzerinden yapmak istiyorlar. Bizi de meselenin bir tarafı haline getirmek istiyorlar. Biz meselenin bir tarafı değiliz. Ancak yurt yapılmasını doğru buluyoruz. Orada ağaç kesilecekse iki katı, üç katı farklı yerlere dikilebilir. Bunu eleştirenler kaç tane ağaç dikmişler? Biz son bir ayda 65 bin ağaç diktik. Bunu eleştirenler acaba Türkiye'nin neresine ne kadar ağaç dikmişler?"Çeşitli sol örgüt militanlarının ODTÜ ormanlarında yakalandığını iddia eden Ateş, "Hiç bunları tartışmışlar mı? Hiç bunları sorgulamışlar mı?" diye sordu. Türk gençliğinin çeşitli yasadışı örgütlerin ve FETÖ gibi yapıların kucağına itilmeye çalışıldığını bildiren Ateş, "Devletimiz yurtlarını yapsın, öğrencilerini hiç kimseye muhtaç etmesin diyoruz. Ülkücülerin kalacağı falan tamamıyla bu meseleyi manipüle etmeye yönelik çabalardır. Ülkücüler 50 yıldır aynı. İnsan tekamül eder, gelişir. Ancak ülkücüler 50 yıl önce bu vatana, bu millete, bu vatanın toprağına, havasına suyuna dair ne söylüyorsa bugün de aynı şeyi söylüyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Ateş, daha sonra Ülkü Ocaklarının hazırladığı, mama ve su bulunan kapları sokak hayvanlarının olduğu yerlere bıraktı.