Vekil Adayının tanınması önemlidir!

Bu makalemizi, tüm siyasi partilerde; karşılıksız bir şeklide çalışan, emek veren; yıpranan, parti tabanlarına ithaf ediyorum.              

 

            Temayülün ne olup olmadığını;  kamuoyu araştırmalarının önemini, halk tabanına yönelik saha çalışmalarının, sonuçlarının değerlendirilmesini; Partilerin Genel Başkanları, yönetimleri, ispat etmeliler. Nasıl? Kısmen de olsa; parti tabanının sesine kulak vererek… Aday, adayları ise; kendilerini tanıtacakları bu kısa dönemde; iletişim araçlarını ve yerel medyanın her türlü araçlarını kullanarak; hem parti delegelerine, hem seçmen tabanına kendilerini tanıtmaları gerekir. Kısacası; kimi aday adaylarını halkımız tanımıyor. O açıdan bakınca; yerel medya unsurlarını kullanmak, mutlaka gereklidir.

 

            Demokrasimiz açısından, en önemli unsurun halkın değerlendirmesi olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Seçilecek vekiller için; makamların geçici olduğunu hatırlatmaya, gerek yoktur. Bu dönemden önceki vekillerin, nerede olduklarını sorgulamak, yeter. Her zaman bir söz vardır: Mahkeme kadıya mülk değildir, derler.   Unutmayalım insan en değerli varlıktır. O anlamda bir ozan ‘’kim de ne var, kim bilir?  Der.  Vekil adaylarının mutlaka tüm hal ve davranışlarına dikkat etmeleri, gerekir.  Halkın içerisinde olmak, böyle bir şeydir. O nedenle; insana değer vermek, tepeden bakmamak, insan olduğu için sevmek, mümkün olduğunca herkese saygı duymak, herkesin görüşünü almak, insan  ayırt etmemek, insanlara kendilerini tanıtıp, fikirlerini almak…   Bunlar, insanlar tarafından dikkatle takip edilen, davranış biçimleridir. Siz, eğer,  daha sayamadığımız bu davranışlardan herhangi birini yapıyorsanız; o davranışlar, sizin aynalarınız gibi olur. İnsanlar o davranışlarınıza bakarak değerlendirme yaparlar.

 

            Siyasi partilerde de; en doğal olanı parti tabanının ve delegelerinin değerlendirmesidir. Çünkü,  o tabanın insanları çoğu kez hiç karşılık beklemeden tüm gücüyle; imkanları ile, inandığı partinin kazanması için varını, yoğunu ortaya kor. Karşılığında herhangi bir yetkiliden aldığı övücü bir söz, onlarla bir arada bulunmak, kendi çalıştığı siyasi partinin başarısı onu mutlu kılar. O hep oradadır. Seçimden, seçime parti binalarının yolunu tutmaz. Kim var deyince koşarak, ben varım der. Oradan oraya koşar. Üstelik birileri tarafından da, hep yanlış kelimelerle değerlendirilir. Hiç de hak etmediği şeylerle hitap ederler. Yağcı, hamal, sana ne?  Sen mi kurtaracaksın? Sanki, sen mi vekil olacaksın? Ne, menfaatın var? Onlarca olumsuz sözler. Bunlara, katlanır. Amma tüm bu olumsuzluklara rağmen; o, çalışır, didinir. Kazancı, eğer partisinden birisi vekil seçilirse; partisi iktidar olursa; İşte, O zaman kendisi için; kısmi bir sevinç olur. Etrafındakilere;  işte o vekil var ya, onu ben tanıyorum. Onunla beraber çalıştık, der. Kimi zamanda; hayal kırıklığına uğrarlar. Seçimden, seçime; partisinin yolunu öğrenen vekil adayları sonra onları unutur. Yolda görünce hatırlamaz.  Hele, vekil olup ta; onları hatırlamayan yahut kendilerini tanımayan, vekillere kızar, gönüllenir, medeni cesareti varsa; sitem eder. Yoksa bazı zeminlerde vekilin vefasızlığından bahseder. Sonra o çok sevdiği vekile düşman olur. Ta ki;  ne zamana kadar; yeni seçim, yeni heyecan olana kadar. Yeni seçim, yeni heyecan olunca; büyük bir gayretle tekrar sahne alır. Koşturmacaya başlar. Kendisini böyle çalıştığı için mutlu hisseder. Bazı arkadaşları ne yapıyorsun? aklın başına gelmedi mi? senin oralarda ne işin var?  Sorularına; Hatta, amma da akılsızmışsın! gibi değerlendirmelere tabi tutarlar. Amma, o,  aldırmaz, yeniden çalışmaya, koşturmaya, devam eder.  Ondan sonra bazıları vekil adayları çıkar, temayül neymiş?  der. O, onlara da kulağını tıkar. Kendi bildiği en iyi işi yapmaya çalışır. Büyük bir aşk ve şevkle oradan gelen geçen vekil adaylarına şu mesajı verir. Beyler! Sizler, buralara seçimden, seçime gelip gidiyorsunuz. Kendi açınızdan bir sürü beklentileriniz olabilir. Amma, unutmayın biz her zaman buradayız. O halde bazı zamanlar bizleri verdiğiniz mesajlarla, ya da yaptığınız değerlendirmelerle üzmeyin. Çünkü,  siz gideceksiniz bir başka seçim başkaları gelecek. Biz yine buradayız, hiç değilse; bizim bu halimize  bakıp, bizim hakkımızda yanlış değerlendirmeler yapıp, bizi üzmeyin. Ola ki; öteki seçimde yine karşılaşırız. Siz kendinizi ne kadar tanıttı iseniz; biz de sizi o kadar tanıyoruz. İşte, o nedenle tanıtım, tanıtım araçları, medya, tanıtım amaçlı yapılan toplantılar, çok önemlidir.

 

 

            Tüm fedakar partililere demokrasimiz adına teşekkür ediyorum. Sizler; gelip, geçen insanların değerlendirmelerine bakmayın. Demokrasimizin temel ögeleri sizlersiniz. Hep böyle kalın, yürekle çalışın. Birileri takdir eder. Birileri kendi vefasızlıklarını ortaya koyarlar. O davranışlarda; onların gerçek yüzünü gösterir… Demokrasinin gerçek kahramanları, sizlersiniz…