Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliği ev sahipliğinde BİR ASALA terör örgütü mensubunca 1977 yılında Roma’da öldürülen Taha Carım'ın anıldığı törende Kur’an-ı Kerim’den ayetler ile ezan okunmasının ardından Vatikan nezdinde görev yapan bazı misyon şefleri ve temsilciye iftar yemeği de ikram edildi.

Gerçekleştirilen bu törende dikkati en çok  yarı çıplak Rönesans resimlerinin olduğu duvarın önünde Kur’an okunması çekti.

KUR’AN BİR SEREMONİ ARACI DEĞİL

Rönesans döneminde inşa edilen sarayın yarı çıplak gravür ve resimlerinin olduğu duvarının önünde Kur'an okutmak ve Vatikanlı kafirlere adeta kilise ortamında Allah'ın ayetlerini dinletmek hangi aklın ürünüdür?

Bilinmelidir ki, Kur'an törenlerde formalite ya da süs objesi olsun diye hele ki kafirlere seremoni misali dinletilecek bir kitap değildir.

Oruç ve iftarda Müslümanlara has bir ibadet olup yabancılara Türk yemeklerinin tattırıldığı ecnebi tabirle ritüel veya kokteyl değildir.

'MÜMİNLER KAFİRLERİ DOST EDİNMESİN'

Sarayda Kur’an-ı Kerim’deki Ali İmran, İsra ve Yasin surelerinden ayetler okuduğu bildiriliyor. Fakat okunan Kur'an'ın Ali İmran Suresi'nin 28. ayetinde, "Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur.” buyruluyor haberi olan var mı?

Habervaktim