Afrin'e Sevk Edilen Profesyoneller Başarı Sürecini Hızlandıracak
KONYA (AA) - MELİKE KINACI - Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı kapsamında polis ve jandarma özel harekat ekiplerinin sevk edilmesiyle alanın hızlı bir şekilde her türlü terör unsurundan temizlenmesi ve Türk ordusunun kısa sürede harekatı başarıyla tamamlaması amaçlanıyor.
SETA Ortadoğu Uzmanı Can Acun, AA muhabirine, Türkiye'nin sınır güvenliği ve Suriye'nin toprak bütünlüğü mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü söyledi.
Harekat kapsamında önemli bölgelerin terör örgütlerinden temizlendiğini belirten Acun, "Önce Burseya, ardından Bülbül ve etrafında geniş bir bölge, Darmık Dağı da başta olmak üzere ele geçirilmişti ama arada bir boşluk vardı. Birkaç gündür bu bölgelere yoğunlaşıldı. Kalan bölgelerin de ele geçirilmesiyle kuşak tamamlandı. Şu anda Kilis bölgesinde PKK'nın hiçbir şekilde erişebileceği bir alan, bir derinlik oluşmadı. Bu bölgenin güvenliği tamamen sağlanmış oldu." ifadelerini kullandı.
- "Savunma hatlarının çöktüğünü gördük"
PKK'nın sivilleri hedef aldığını, Türkiye'nin önceliğinin ise sivillerin zarar görmemesi olduğunu vurgulayan Acun, şöyle devam etti:
"Türkiye temel olarak hem Afrin'den Türkiye'ye sızmaları engellemek hem de terör saldırılarını, sivil bölgelerin, meskun mahallerin vurulmasını engellemek için öncelikle bir derinlik oluşturmak istiyordu. Burseya Dağı'ndan Bülbül'e, Bülbül'den Raco'ya, Raco'dan da Cinderes'e kadar uzanan bir hatta adeta bir 'hilal' oluşturacak şekilde harekat ilerledi. Birçok meskun mahal ve bunun dışında stratejik dağ ele geçirildi. PKK/PYD'nin bu bölgelerde savunma hatları oluşturduğunu biliyorduk. Burada tünel sistemleri, siperler, mayınlamalarla bir ana savunma hattı oluşturmuşlardı. Bu savunma hatlarının çöktüğünü gördük. Bunların çökmesiyle ilerleyiş ciddi anlamda hızlandı. Son birkaç gün içerisinde 30'a yakın, köy, yerleşim yeri ve stratejik bölge ele geçirildi."
Acun, PKK'nın asimetrik savaş teknikleri ve gerilla saldırılarıyla Türkiye'nin ilerleyişini durdurma çabasında olduğuna dikkati çekti.
Türk ordusu ve sahada birlikte hareket eden muhaliflerin ciddi başarılar elde ederek, bölgeleri terör örgütlerinden temizlemeyi sürdürdüğünü anlatan Acun, şunları kaydetti:
"Şu anda 3 kritik meskun mahal var. Raco, Şeyh Hadid ve güneyde Cinderes bölgesi önemli. Bu bölgeleri, Afrin merkezi geride bırakırsak en önemli bölgeler olarak adlandırabiliriz. Şu anda bu 3 bölgenin etrafı da kuşatılmış durumda. Hakim tepeler ele geçirildi. Bölgeye Türkiye'den PÖH ve JÖH gibi meskun mahal savaş deneyimi olan, daha önce hendek çatışmalarına katılmış, tecrübeli, hem polis hem de askeri personel naklediliyor. Bu bize, yakın dönemde buradaki meskun mahallerin de terör örgütünden temizleneceğini gösteriyor."
- "Askeri açıdan Türkiye'ye karşı bir etkisi olmayacaktır"
Rejim ve terör örgütü YPG/PKK arasında kesin anlaşma olmamakla birlikte bazı emarelerin görüldüğünü vurgulayan Acun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Rusya, harekatın başında bir şekilde PKK ile rejim arasında bir iş birliği oluşması için arabuluculuk yapıyordu ama orada temel istenen şey PKK'nın Afrin'i tamamen rejime teslim etmesiydi. PKK bunu kabul etmeyince anlaşmanın başarısız olduğunu gördük. Şimdi ise İran'ın arabuluculuğunda yeni bir anlaşma yapılmaya çalışılıyor. Burada da PKK'nın, rejimin bazı isteklerini yerine getirdiği görülüyor. Özellikle Halep'te Şeyh Hadid bölgesi, Bustan Başa gibi bölgelerin rejime devredilmesi, bunun yanı sıra Afrin merkezde bazı devlet kurumlarının rejime devredilmesi bunun karşılığında da rejim ordusunun içeriye girerek adeta PKK'ya kalkan olmasına yönelik bazı emareler söz konusu. Ancak Türkiye'nin net tavrının altını çizmek gerekiyor. Rejimin doğrudan resmi ordusu Afrin'e girmiş değil. Nubul Zehra bölgesinden Şii milislerin Afrin'de boy göstermeye başladığını görüyoruz. Bunların askeri açıdan Türkiye'ye karşı bir etkisi olmayacaktır. Ancak rejimin resmi ordusuyla bölgeye girmesi, siyasi açıdan meseleyi daha da karmaşık hale getirebilir."
Acun, Türkiye'nin doğrudan rejimle bir savaşa girmeye çalışmadığını dile getirerek, "Türkiye'nin temel amacı burada terörü temizlemek, elimine edebilmek ve kendi ulusal güvenliğini, Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayabilmek. Bu konuda Rusya'nın belirleyici olduğunu düşünüyorum. Eğer Rusya 'olur' vermezse, 'yeşil ışık' yakmazsa rejim güçlerinin Türkiye'ye rağmen bölgeye girmesi söz konusu değil." şeklinde konuştu.