pendik escort bayan
ozmenpc.comtr
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

SEÇMEN İSTİKRAR DEDİ

SEÇMEN       İSTİKRAR      DEDİ    Haziran ayında yapılan seçimlerden sonra; bir kasım seçimleri, umarım Ülkeye; barış, huzur ve sükunet getirir. Benim bu temennime, seçmenler de; bir nevi ortak oldular. Devamlılık, süreklilik, kararlılık, mesajı verdiler.    Geçmiş günlerde yaşanan, olaylar üzerinde durmayacağım. Onlar herkes tarafından, çok iyi bilinmektedir. Öyle olmasa idi; seçimin sonuçları böyle olmazdı.    Bulunduğumuz coğrafyada, etrafımız o kadar karışık ki; Seçmen: Bizim, bir de, içerimizde olacak olan; sıkıntılara, huzursuzluklara, dayanmamız zordur, mesajını verdi.    Ülkemizde var olan, sorunların en önemlisi olarak; terörü işaret etti. Devlet yönetenlere; bu işi çözün, mesajını verdi. Eğer, karşı taraf, barış adına; kayda değer, girişimlerde bulunmaz, ise; Ülkede, son terör elemanı, yok edilinceye kadar; operasyonlara devam edin, mesajını verdi. Bu konudaki, kararlılığını vurguladı.    Seçim öncesi, Halkın nabzını tutmak adına; yapılan tüm söyleşiler de; Halk birinci sorun olarak; terörü işaret etti. Hatta, bir emekli vatandaş; ben yarı aç, yarı tok yaşamaya razıyım. Yeter ki; terör belası bitsin. Ben başka bir şey istemiyorum, diyerek; huzursuzluğun, adresini vermiş oldu.    Halkımız, Bu konuda, herkesi duyarlı olmaya davet etti. SİVAS yerel televizyonlarının bir tanesinin, sokakta vatandaş ile yaptığı söyleşi de; vatandaşın söylediği çok ilginçtir. Vatandaş; ''Ülkemizin, terör belası ile uğraştığı zamanlar da; tüm siyasi liderlerden duyarlılık beklerdik. Herkes sorumluluğunu bilerek, teröre karşı birlik olmalı idi. Başka türlü hesapları bir kenara bırakarak; bu olayda; elini taşın altına koymalı idi. Gerçek vatanseverlik, odur'' Evet, sözde hiç bir şeyden haberi yokmuş, gibi zannedilen, sade vatandaşın; her şeyden haberinin olduğunun, belgesidir. O nedenle, insanları hafife almamak, gerekir. Arif olan, Anadolu insanı; her şeyden haberi olduğunu, bir nevi ispat etmiştir.    Hükumeti yıpratmak adına; bazı ulusal basın, yayın organlarının; yapmış olduğu yanlış yayın politikasını, reddetmiştir. Hatta, kızmıştır. Onların yapmış olduğu; algı operasyonları, yanlış yönlendirmeler, eksik haber akışı, yönlendirici, yorumlar; Halk tarafından kabul görmemiştir. Kısacası Halk; O, yayın kuruluşlarında; bu tür görevleri üslenen adamlara; Gözümüzün içine baka, baka bizi mi kandırıyorsunuz? Bizim de; aklımız, fikrimiz var. Hatta sizden daha güçlü; anlama kapasitemiz ve sezgilerimiz, vardır. Biz, aptal mıyız ki; sizin yönlendirmelerinize, kanalım. Sizden gelen haberleri; araştırmadan, doğru kabul edelim. Size, bu konuda inanmıyoruz, mesajını verdiler. Bu anlamda; seçim gecesi; bu tür görevi üslenen, yayıncı, köşe yazarı arkadaşlar; hüsrana uğradılar.    Birileri, daha ileri giderek, köşe yazarlığını, bırakabileceğini, ima etti.    Her zaman olduğu gibi; Halka tepeden bakan, bu tür insanlar; bir kez daha yanıldılar. Yanılmaları o kadar ileri gitti ki; bu sefer de, oy veren insanları aşağılamaya, küçük düşürmeye yönelik; değerlendirmelerde ve açıklamalarda, bulundular. Akılları kendilerine bile yetmeyen, bu adamlar; hala ulusal basında bir köşe kapınca; kendilerinin her şeyi bildiğini sandılar. Oturdukları, lüks yerlerde; fakir halk edebiyatı yapmaya çalıştılar. Yaşadıkları lüks hayatlara, köşe yazarlık yapmak gibi, bir ayrıcalık eklediler. Efendilerine böyle; yalakalık yapacaklarının, farkındalar.    Unuttukları nokta; bu halk sizin yazılarınızı okumuyor. Okusa da; ciddiye almıyor. Yani, siz ulusal gazetelerde; yazıp, çizmekle kendinizi, yukarılarda sanmayın. Kendinizi ve bağlı olduğunuz, yayın kuruluşunu kandırıyorsunuz. Ne ilminiz, ne fikriniz, ne hayat tecrübeniz, ne bilim yeterliliğiniz, ne ileri görüşlülüğünüz var. Sadece, orada bir köşe kapmış, olmaktan öte, ayrıcalığınız, yoktur. Yaptığınız şeylerden sonra; bazen, bir gerçeklik aynasına bakarak; kendinizi kontrol ediniz. O sayede belki bazı gerçekleri, görebilirsiniz.    Küçümsediğiniz, o Halk; oyları ile, Devletin yönetimine katkı sağlamaktadır. Tüm baskılara rağmen; doğru tercihler yaparak; adeta, baskı yapan unsurlara; kafa tutmaktadır. Bu inceliği anlayacak zeka, yorumlayacak; fikir alt yapısı gerekir. Sosyolojik ve psikolojik uzmanlık; sadece Üniversite hocalarının görevi ve araştırması değil; Halkın her alanda yaptığı uygulamaların, taaa kendisidir. Halkımız, bir bir, bu ilim dallarını hayatında yaşamaktadır.    Başka TÜRKİYE yoktur, Bizim gidecek, sığınacak bir komşu ülkemiz de; yoktur. Bu gerçeği görerek; herkesi akıllı ve sorumlu hareketler, yorumlamalar yapmaya davet ediyoruz.    Ülke insanının, son seçimde yapmış olduğu tercihe; herkesi saygı duymaya davet ediyoruz. Kelimeleri, eğmeden, bükmeden; sade ve anlaşılır bir dile ile; insanımıza, teşekkür etmeye davet ediyoruz. Onların da; en az sizler kadar aklı ve fikri olduğuna inanmanıza davet ediyoruz. Yapılan açıklamalardaki; küçümsemeler, aşağılamalar, yok saymalar; sadece sizi çukurlaştırır. Başka bir şeye yaramaz.    Ey Necip MİLLET, bu badireden de; Allah'ın izni ile, kurtulacağız. Son seçimlerde, bu yönde irade belirttiğiniz için; sonsuz teşekkürler. Siz, görevinizi yaptınız. Şimdi sıra; sizin görev yüklediğiniz, sorumluluğu yüklenecek, insanlarda...    Başarı, devamlılık ve istikrarla gelir. Bu görevin bilincinde olan; Devlet yöneticilerine, DEVLETİ yönetmek adına mesaj; Kaldığınız yerden devam.., durmak yok, devam... Halkımız; tüm yaptığınız doğru işlerin, yansız işlerin, kararlı işlerin arkasında olacaktır... Bunu da, ispat etmiştir...
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2015 - Çarşamba

SEÇMEN İSTİKRAR DEDİ

SEÇMEN       İSTİKRAR      DEDİ
    Haziran ayında yapılan seçimlerden sonra; bir kasım seçimleri, umarım Ülkeye; barış, huzur ve sükunet getirir. Benim bu temennime, seçmenler de; bir nevi ortak oldular. Devamlılık, süreklilik, kararlılık, mesajı verdiler.
    Geçmiş günlerde yaşanan, olaylar üzerinde durmayacağım. Onlar herkes tarafından, çok iyi bilinmektedir. Öyle olmasa idi; seçimin sonuçları böyle olmazdı.
    Bulunduğumuz coğrafyada, etrafımız o kadar karışık ki; Seçmen: Bizim, bir de, içerimizde olacak olan; sıkıntılara, huzursuzluklara, dayanmamız zordur, mesajını verdi.
    Ülkemizde var olan, sorunların en önemlisi olarak; terörü işaret etti. Devlet yönetenlere; bu işi çözün, mesajını verdi. Eğer, karşı taraf, barış adına; kayda değer, girişimlerde bulunmaz, ise; Ülkede, son terör elemanı, yok edilinceye kadar; operasyonlara devam edin, mesajını verdi. Bu konudaki, kararlılığını vurguladı.
    Seçim öncesi, Halkın nabzını tutmak adına; yapılan tüm söyleşiler de; Halk birinci sorun olarak; terörü işaret etti. Hatta, bir emekli vatandaş; ben yarı aç, yarı tok yaşamaya razıyım. Yeter ki; terör belası bitsin. Ben başka bir şey istemiyorum, diyerek; huzursuzluğun, adresini vermiş oldu.
    Halkımız, Bu konuda, herkesi duyarlı olmaya davet etti. SİVAS yerel televizyonlarının bir tanesinin, sokakta vatandaş ile yaptığı söyleşi de; vatandaşın söylediği çok ilginçtir. Vatandaş; ''Ülkemizin, terör belası ile uğraştığı zamanlar da; tüm siyasi liderlerden duyarlılık beklerdik. Herkes sorumluluğunu bilerek, teröre karşı birlik olmalı idi. Başka türlü hesapları bir kenara bırakarak; bu olayda; elini taşın altına koymalı idi. Gerçek vatanseverlik, odur'' Evet, sözde hiç bir şeyden haberi yokmuş, gibi zannedilen, sade vatandaşın; her şeyden haberinin olduğunun, belgesidir. O nedenle, insanları hafife almamak, gerekir. Arif olan, Anadolu insanı; her şeyden haberi olduğunu, bir nevi ispat etmiştir.
    Hükumeti yıpratmak adına; bazı ulusal basın, yayın organlarının; yapmış olduğu yanlış yayın politikasını, reddetmiştir. Hatta, kızmıştır. Onların yapmış olduğu; algı operasyonları, yanlış yönlendirmeler, eksik haber akışı, yönlendirici, yorumlar; Halk tarafından kabul görmemiştir. Kısacası Halk; O, yayın kuruluşlarında; bu tür görevleri üslenen adamlara; Gözümüzün içine baka, baka bizi mi kandırıyorsunuz? Bizim de; aklımız, fikrimiz var. Hatta sizden daha güçlü; anlama kapasitemiz ve sezgilerimiz, vardır. Biz, aptal mıyız ki; sizin yönlendirmelerinize, kanalım. Sizden gelen haberleri; araştırmadan, doğru kabul edelim. Size, bu konuda inanmıyoruz, mesajını verdiler. Bu anlamda; seçim gecesi; bu tür görevi üslenen, yayıncı, köşe yazarı arkadaşlar; hüsrana uğradılar.
    Birileri, daha ileri giderek, köşe yazarlığını, bırakabileceğini, ima etti.
    Her zaman olduğu gibi; Halka tepeden bakan, bu tür insanlar; bir kez daha yanıldılar. Yanılmaları o kadar ileri gitti ki; bu sefer de, oy veren insanları aşağılamaya, küçük düşürmeye yönelik; değerlendirmelerde ve açıklamalarda, bulundular. Akılları kendilerine bile yetmeyen, bu adamlar; hala ulusal basında bir köşe kapınca; kendilerinin her şeyi bildiğini sandılar. Oturdukları, lüks yerlerde; fakir halk edebiyatı yapmaya çalıştılar. Yaşadıkları lüks hayatlara, köşe yazarlık yapmak gibi, bir ayrıcalık eklediler. Efendilerine böyle; yalakalık yapacaklarının, farkındalar.
    Unuttukları nokta; bu halk sizin yazılarınızı okumuyor. Okusa da; ciddiye almıyor. Yani, siz ulusal gazetelerde; yazıp, çizmekle kendinizi, yukarılarda sanmayın. Kendinizi ve bağlı olduğunuz, yayın kuruluşunu kandırıyorsunuz. Ne ilminiz, ne fikriniz, ne hayat tecrübeniz, ne bilim yeterliliğiniz, ne ileri görüşlülüğünüz var. Sadece, orada bir köşe kapmış, olmaktan öte, ayrıcalığınız, yoktur. Yaptığınız şeylerden sonra; bazen, bir gerçeklik aynasına bakarak; kendinizi kontrol ediniz. O sayede belki bazı gerçekleri, görebilirsiniz.
    Küçümsediğiniz, o Halk; oyları ile, Devletin yönetimine katkı sağlamaktadır. Tüm baskılara rağmen; doğru tercihler yaparak; adeta, baskı yapan unsurlara; kafa tutmaktadır. Bu inceliği anlayacak zeka, yorumlayacak; fikir alt yapısı gerekir. Sosyolojik ve psikolojik uzmanlık; sadece Üniversite hocalarının görevi ve araştırması değil; Halkın her alanda yaptığı uygulamaların, taaa kendisidir. Halkımız, bir bir, bu ilim dallarını hayatında yaşamaktadır.
    Başka TÜRKİYE yoktur, Bizim gidecek, sığınacak bir komşu ülkemiz de; yoktur. Bu gerçeği görerek; herkesi akıllı ve sorumlu hareketler, yorumlamalar yapmaya davet ediyoruz.
    Ülke insanının, son seçimde yapmış olduğu tercihe; herkesi saygı duymaya davet ediyoruz. Kelimeleri, eğmeden, bükmeden; sade ve anlaşılır bir dile ile; insanımıza, teşekkür etmeye davet ediyoruz. Onların da; en az sizler kadar aklı ve fikri olduğuna inanmanıza davet ediyoruz. Yapılan açıklamalardaki; küçümsemeler, aşağılamalar, yok saymalar; sadece sizi çukurlaştırır. Başka bir şeye yaramaz.
    Ey Necip MİLLET, bu badireden de; Allah'ın izni ile, kurtulacağız. Son seçimlerde, bu yönde irade belirttiğiniz için; sonsuz teşekkürler. Siz, görevinizi yaptınız. Şimdi sıra; sizin görev yüklediğiniz, sorumluluğu yüklenecek, insanlarda...
    Başarı, devamlılık ve istikrarla gelir. Bu görevin bilincinde olan; Devlet yöneticilerine, DEVLETİ yönetmek adına mesaj; Kaldığınız yerden devam.., durmak yok, devam... Halkımız; tüm yaptığınız doğru işlerin, yansız işlerin, kararlı işlerin arkasında olacaktır... Bunu da, ispat etmiştir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.