pendik escort bayan
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

OSMANLICA NEDEN ÖNEMLİDİR

OSMANLICA NEDEN ÖNEMLİDİRYıllar, yıllar öncesinde okunması, yazılması yasaktı...Devletin zirvesindeki SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ifadesiyle; Osmanlı arşivi, hurda kağıt olarak, bazı devletlere satıldı... Osmanlıca, liselerde seçmeli ders olarak geliyor. Arkasından yapılan Milli Eğitim Şurasında; Liselere mecburi ders olarak, konulmasına yönelik tavsiye kararı alındı. Ancak, malum mahalle baskısı, geri adım attırarak; Liselerde seçmeli ders olarak kalmasına karar verdirdi. İmam Hatip Liselerinde mecburi ders olarak okutulması kararı alındı. İnşallah bu karar da değişmez. Sevincimi anlatamam. İnşallah hayata geçer. Yetişen nesillerimiz asırlarca, Dünyayı yönetmiş olan; Atalarının dilini okuma ve anlama açısından bir yeteneğe sahip olurlar. Üzülerek ifade edelim Dünyada yeni yetişen nesilleri; Atalarının dilini okuyamayan, anlayamayan ender Milletlerden biriyiz.Tarihimize ait her eserde Osmanlıcaya rastlamak, onunla tanışmak zor olmasa gerektir. Ülke her alanda okumada, yazı da onu kullanmıştır. Resmi dil ve tutanaklar Osmanlıca olarak kayıtlarda tutulmuştur. Son dönemlerde sıkça gündeme gelen Ermeni iddiaları, biraz olsun; Osmanlıca dilini bilmemiz gerekir, Fikrinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Resmi kurumlar bu alandaki açıklarını kapatmak için, çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Osmanlı Arşivlerinin, bir kez daha önemli olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.Daha Üniversitelerimizde bile; ders olarak Osmanlıcanın okutulmaya başlandığı yıl 1980’ li, yıllara dayanır. O yıla kadar bu dili öğrenmek isteyenler klasik hoca, öğrenci ilişkisi ile; bu dersi talim etmişlerdi. Bu silsile ile kim ne kadar öğrenmişse onunla kalmıştı. Enteresan olan tapu kayıtları Osmanlıca olduğu için; kimi cambazlar hile ve hurda ile mal ve mülk sahibi bile oldular. Yapılan gerçekçi çalışmalar sayesinde; geçen yıllarda Vakıflar genel müdürlüğü kendi arşivlerine girerek; mal ve akar tespiti yaparken İstanbul’un göbeğinde bir dükkanın kendilerine ait olduğunu tespit ettiler. Genelkurmay başkanlığı arşivlerinde bile; Cumhuriyet sonrası bir, çok arşivlemenin Osmanlıca yapıldığını görürsünüz.Senelerce Osmanlıcaya yapılan bu düşmanlık bizlere neler mal oldu. İşte senelerce zarar eden Vakıflar Genel Müd. Belki bu çalışmalar sayesinde mallarını tespit etti ve kara geçti. Kültür alanında yapmış olduğu tahribatı anlamamız zaten mümkün değil. Ne zaman ki; soykırım meselesi de ortaya çıkınca Osmanlıcanın önemi bir kez daha öne çıktı. Bu sefer bu dili bilen insanları, el yazması okuyabilecek ustaları arar olduk. Bu olaylardan sonra Sultan Ahmet’teki Devlet arşivlerine bağlı bölüm kuruldu. Osmanlı arşivleri yeniden düzenlenerek günümüze kazandırılmaya başlandı. Orada ki, tüm eserler tasnif edilmeye başlandı. Daha önceleri Amerikalı ve Japon ilim adamlarını ağırlayan bu arşivler Türk araştırmacılarla dolmaya başladı. Hiç, insan kendi Tarihini ve Kendi dilini inkar edebilir mi? Ne yaparsanız yapın, her şey bir gün aslına döner.Aynı zamanda bir medeniyet dili olan, Osmanlıca’ nın, yeni nesillerle buluşması heyecan verici bir olaydır. Bu yeni yetişen neslin, Tarihi ile; kültürü ile, buluşması demektir. Karanlıkta kalmış bir, çok nokta; araştırmacılar sayesinde ortaya çıkacaktır. Kim bilir, bazıları bu gerçeklerin ortaya çıkmaması için; Osmanlıcaya bu kadar düşman kesilmektedirler.Bütün bunlara rağmen gelinen noktada bir gerçeğin daha kabul edilmesi, bizler adına sevindirici bir olaydır. Artık yetişen nesillerimiz kendi Atalarının dilini göğüsleri kabararak okuyacak, yazacaklardır. Meşhur Tarih uzmanı Prof. Halil İnancık beyefendi şöyle söylemektedir: ''Bana Osmanlı arşivlerini verin, size bir Dünya medeniyeti vereyim.'' İşte, bir bilim adamından Osmanlıca itirafı. Gerçekler ortadadır. Meşhur bir sinema yönetmeni de: 60 yıllık tarihin, sineması mı olur? Gibi, bir itirazla bu gerçeği özellikle vurgulamıştır. Hadi hayırlısı, umarım Öğrenci ve Aileler bu olaya ilgi duyarlar. Kayıtsız kalmazlar.Geçen geçmişte kalmıştır. Acısı büyüktür. Bulgaristan’ a, hurda niyetine sattığımız, Osmanlı eserleri ile dolu, tren yükleri bize kültür birikimi ve eğitimi olarak geri dönmüştür. İlk zamanlarda Osmanlıcanın en önemli yazım türü olan Siyakat türü yazıları okumayı onlardan öğrendik. Umarım, İmam Hatip Liselerinde, zorunlu olarak okutulacak olan, OSMANLICA dersinden hedeflenen başarıları elde ederiz. Ümidimiz, bir gün mutlaka, Tüm liselerde; zorunlu ders olarak okutulmasıdır.Geç de olsa Ecdat mirasına sahip çıkmak bizleri mutlu kılmıştır, Ümitlendirmiştir. Şanlı ecdadınıza selam olsun…
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2016 - Çarşamba

OSMANLICA NEDEN ÖNEMLİDİR

OSMANLICA NEDEN ÖNEMLİDİR
Yıllar, yıllar öncesinde okunması, yazılması yasaktı...
Devletin zirvesindeki SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ifadesiyle; Osmanlı arşivi, hurda kağıt olarak, bazı devletlere satıldı...
Osmanlıca, liselerde seçmeli ders olarak geliyor. Arkasından yapılan Milli Eğitim Şurasında; Liselere mecburi ders olarak, konulmasına yönelik tavsiye kararı alındı. Ancak, malum mahalle baskısı, geri adım attırarak; Liselerde seçmeli ders olarak kalmasına karar verdirdi. İmam Hatip Liselerinde mecburi ders olarak okutulması kararı alındı. İnşallah bu karar da değişmez. Sevincimi anlatamam. İnşallah hayata geçer. Yetişen nesillerimiz asırlarca, Dünyayı yönetmiş olan; Atalarının dilini okuma ve anlama açısından bir yeteneğe sahip olurlar. Üzülerek ifade edelim Dünyada yeni yetişen nesilleri; Atalarının dilini okuyamayan, anlayamayan ender Milletlerden biriyiz.
Tarihimize ait her eserde Osmanlıcaya rastlamak, onunla tanışmak zor olmasa gerektir. Ülke her alanda okumada, yazı da onu kullanmıştır. Resmi dil ve tutanaklar Osmanlıca olarak kayıtlarda tutulmuştur. Son dönemlerde sıkça gündeme gelen Ermeni iddiaları, biraz olsun; Osmanlıca dilini bilmemiz gerekir, Fikrinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Resmi kurumlar bu alandaki açıklarını kapatmak için, çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Osmanlı Arşivlerinin, bir kez daha önemli olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Daha Üniversitelerimizde bile; ders olarak Osmanlıcanın okutulmaya başlandığı yıl 1980’ li, yıllara dayanır. O yıla kadar bu dili öğrenmek isteyenler klasik hoca, öğrenci ilişkisi ile; bu dersi talim etmişlerdi. Bu silsile ile kim ne kadar öğrenmişse onunla kalmıştı. Enteresan olan tapu kayıtları Osmanlıca olduğu için; kimi cambazlar hile ve hurda ile mal ve mülk sahibi bile oldular. Yapılan gerçekçi çalışmalar sayesinde; geçen yıllarda Vakıflar genel müdürlüğü kendi arşivlerine girerek; mal ve akar tespiti yaparken İstanbul’un göbeğinde bir dükkanın kendilerine ait olduğunu tespit ettiler. Genelkurmay başkanlığı arşivlerinde bile; Cumhuriyet sonrası bir, çok arşivlemenin Osmanlıca yapıldığını görürsünüz.
Senelerce Osmanlıcaya yapılan bu düşmanlık bizlere neler mal oldu. İşte senelerce zarar eden Vakıflar Genel Müd. Belki bu çalışmalar sayesinde mallarını tespit etti ve kara geçti. Kültür alanında yapmış olduğu tahribatı anlamamız zaten mümkün değil. Ne zaman ki; soykırım meselesi de ortaya çıkınca Osmanlıcanın önemi bir kez daha öne çıktı. Bu sefer bu dili bilen insanları, el yazması okuyabilecek ustaları arar olduk. Bu olaylardan sonra Sultan Ahmet’teki Devlet arşivlerine bağlı bölüm kuruldu. Osmanlı arşivleri yeniden düzenlenerek günümüze kazandırılmaya başlandı. Orada ki, tüm eserler tasnif edilmeye başlandı. Daha önceleri Amerikalı ve Japon ilim adamlarını ağırlayan bu arşivler Türk araştırmacılarla dolmaya başladı. Hiç, insan kendi Tarihini ve Kendi dilini inkar edebilir mi? Ne yaparsanız yapın, her şey bir gün aslına döner.
Aynı zamanda bir medeniyet dili olan, Osmanlıca’ nın, yeni nesillerle buluşması heyecan verici bir olaydır. Bu yeni yetişen neslin, Tarihi ile; kültürü ile, buluşması demektir. Karanlıkta kalmış bir, çok nokta; araştırmacılar sayesinde ortaya çıkacaktır. Kim bilir, bazıları bu gerçeklerin ortaya çıkmaması için; Osmanlıcaya bu kadar düşman kesilmektedirler.
Bütün bunlara rağmen gelinen noktada bir gerçeğin daha kabul edilmesi, bizler adına sevindirici bir olaydır. Artık yetişen nesillerimiz kendi Atalarının dilini göğüsleri kabararak okuyacak, yazacaklardır. Meşhur Tarih uzmanı Prof. Halil İnancık beyefendi şöyle söylemektedir: ''Bana Osmanlı arşivlerini verin, size bir Dünya medeniyeti vereyim.'' İşte, bir bilim adamından Osmanlıca itirafı. Gerçekler ortadadır. Meşhur bir sinema yönetmeni de: 60 yıllık tarihin, sineması mı olur? Gibi, bir itirazla bu gerçeği özellikle vurgulamıştır. Hadi hayırlısı, umarım Öğrenci ve Aileler bu olaya ilgi duyarlar. Kayıtsız kalmazlar.
Geçen geçmişte kalmıştır. Acısı büyüktür. Bulgaristan’ a, hurda niyetine sattığımız, Osmanlı eserleri ile dolu, tren yükleri bize kültür birikimi ve eğitimi olarak geri dönmüştür. İlk zamanlarda Osmanlıcanın en önemli yazım türü olan Siyakat türü yazıları okumayı onlardan öğrendik. Umarım, İmam Hatip Liselerinde, zorunlu olarak okutulacak olan, OSMANLICA dersinden hedeflenen başarıları elde ederiz. Ümidimiz, bir gün mutlaka, Tüm liselerde; zorunlu ders olarak okutulmasıdır.
Geç de olsa Ecdat mirasına sahip çıkmak bizleri mutlu kılmıştır, Ümitlendirmiştir. Şanlı ecdadınıza selam olsun…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.