İZLANDA    MAÇINDAN     ALACAĞIMIZ    DERSMilli Takımın, Üç maçlık kazanma serisi; İzlanda maçında sona erdi. Bu değerlendirme yazısını geç yazdım. Bekledim, kamu oyu ne tepki verecek diye... Hayal kırıklığı yaşadım... Utandım...Bizim spor medyası kazanmaya odaklıdır... Kaybedince; neden kaybettiğimizi; ince, ince değerlendiren ciddi eleştiriler bulamazsın. Birilerini incitmek istemezler. Evet, gerçek budur. Neyse bu yenilgi unutuldu...Şimdi transfer zamanı. Yalan haberlerin baş tacı olacağı dönemi yaşıyoruz. Ancak, kulüplerin borç batağı; bu haberlerin azalmasına neden olacak gibi, gözükmektedir. Yine de; bu durumdan ders almak gibi bir niyetleri yoktur. Bunu ben söylemiyorum. Trabzon Spor, Başkanı söylüyor. TFF, ciddi uyarılarda bulunuyor.Bugün üç büyük takımın borcu; 10 milyarı açmaktadır. O para ile; F-35 alınabileceğini biliyor musunuz? Evet, bu kadar paranın nasıl sorumsuzca, harcandığını; birilerinin açıklaması gerekir. Ülke savunmasına katkı verecek kadar, bir para ile; futbol takımlarının hangi başarıları elde ettiği, sorgulanmalıdır. Bu savurganlığa birilerinin, dur demesi gerekir... Üzülerek ifade edeyim, taraftarlar açısından; taraftarlık duygusu öne çıktığı için; bu gerçekler görülmezden gelinmektedir... Bu kabul edilebilir, bir durum değildir...Bu takımların borç kabarıklığına aklım ermiyor. Devlet biraz sıkı davransa; ortada, takım falan kalmayacak... Bu sorumsuz harcamalara kim dur diyecek?Gelelim transfer konularına...Şu futbol kamuoyunun yabancı hayranlığı, bıktırdı artık... Her gün onlarca yabancı alınıyor.., satılıyor... Gazetelerde bol, bol resim ve yorumlar... O, yazılıp , çizilenlerin yüzde biri ancak gerçek oluyor... İyi anladık da, bu gazetelerin takipçisi olan adamları kandırmanın, onların saf duyguları ile oynamanın ne alemi var. Bir başka açıdan da; sürekli o gazetelerin yalanlarını takip eden arkadaşlar, siz de; yalan dinlemekten bıkmadınız mı? Bakın Niğde şehrimizin nüfusu kadar, insanı olmayan İzlanda; hem doktorluk hem futbol nasıl yapılırmış, ders veriyor. Bize hem amatörlüğü, hem profesyonelliği öğretiyor. Adamların takımında oynayan topçular; hepsi Ülke dışında; top koşturuyorlar. BİZİM artistlerin, magazin sayfasından düşmeyen, topçuların yüzü kızarır mı, acaba?Evet, İzlanda bize yine bir ders verdi. Anlayacak, görecek, bilecek, kafa ve beyin lazım. Gerisi boş laftır... Hangi imkanımız onlardan daha az? Para var, seyirci var,  zemin var,  Yönetim var, yatırım var... Olmayan sadece Futbol ve de; futbolcu...Bizim dışımızda, Futbol Dünyasında neler oluyor.., kafanızı kaldırın da; bir bakın, gerçekleri görün  ve utanın!!!Evet, futbolumuzun durumu ortadadır.Şimdi, maçlardaki şiddeti önlemek için; yeni yasa çalışmaları var. Durmadan yasa çıkarıyoruz. Uygulayacak olan kim? Bir amigo, aynen şöyle diyor. Bize o yasalar, engel olamaz... İşte, gerçeğin ta kendisi... O, stadyumların kapısında duranlar insan değil mi? Evet, o zaman sakıncalı seyircinin girmesini nasıl engelleyeceksiniz. Yüz taraması yapılması için; adamın yüz taraması yapılan yerden geçmesi gerekir. İyi de; yüz taraması yapılmadan geçilen, kapılar yok mu? Onları nasıl denetleyeceğiz.Aynı amigo,''Artık statlara kamalarla değil; küçük bıçaklarla gidiyoruz.'' Diyor. Anladık. Onlar nasıl içeri giriyor, onu anlamadık... Görelim, bakalım bu yaslar ne kadar engel olacak. Bir de unutulmaması gereken, hakemlerimiz var. Onlar için; hangi tedbirler, kararlar alınacak, merakla bekliyoruz...Futbolumuz adına; daha çok ninni dinleyeceğiz... İYİ UYKULAR, TATLI RÜYALAR...