pendik escort bayan
ak
Muhammed ENİS
Köşe Yazarı
Muhammed ENİS
 

İSTANBULDAKİ SİVASLILAR HER ŞEYE KARIŞMASA ARTIK!

İSTANBULDAKİ SİVASLILAR HER ŞEYE KARIŞMASA ARTIK!“Ne münasebet canım, neye karışmışız” diyecekler biliyorum.“Bizim amacımız memlekete hizmet” dediklerini zaten biliyoruz.Biraz müsaade edin anlatayım.Her yıl büyük şehirlerden kendi memleketine “tur otobüsü” ile gezmeye gelen iş adamı, dernek başkanları ve oligarşik bürokrasinin mümessillerini görmüşünüzdür.“İyi, ne var bunda”.Bir şey yok.İşte bende onu diyorum. Bu tam manasıyla “turistik” gezinin bu memleket için hiçbir değeri yoktur. Bu yüzden haber değeri hiç mi hiç yoktur. O zaman ne diye yerel basın ballandıra ballandıra anlatıyor ki!İstanbul’da dernekçilik bir sektördür. En fazla dernekte Karadenizlilerin olsa gerek. Bilmem ne köyü bilmem ne derneği. Bizim Sivaslılar bu işe biraz geç başladı ama epey mesafe kat ettiler. Üç beş dernek bir araya gel, bir konfederasyon kur; ‘Haydi bir Sivas yapalım’. Yok böyle bir şey arkadaş! Belediyeyi, valiliği, televizyonları ziyaret et. Akşam haber arkası programlara çık. Ye, iç giderken de Sivas köftesi, sucuk, tahin helvası yüklen git.Hepsine tamam, ama her geldiklerinde bir ton laf kalabalığı ile memleket adına söz söylemeye başladılar. Eskiden 15 vekil çıkaran bu şehrin hepsi 5 vekili var. Bunlardan bir kısmını da büyük şehirlerdeki içi boş tabela dernekleri belirliyor. Bu şehre ilk geldiklerinde hükmet meydanının yerini soran, sonra da vekil olarak dönenler bile oldu. Bu şehrin çoğu il müdürü, büyük şehirlerdeki bağlantıları dolayısıyla müdür edildiler. Sivas’ı belgesel programlarda gören, babasının dedesinin anıları ile gözlerinde hayal meyal canlanan görüntülerle büyüyen insanların, bu şehrin üzerindeki tasallutları, tahammül sınırlarını zorluyor.O zaman diyorum ki, bu şehre dair bir sözünüz varsa söyleyin, bir icraatınız varsa uygulayın. Ama laf olsun diye kalabalık etmeyin. Bu şehir zaten iyice “kalabalık” olmaya başladı.Ak Partinin etkili isimlerinden Ekrem Erdem’in akrabası Samandıra belediye başkanı İsmail Erdem her yıl sağ olsun Sivas’a geliyor. İstanbul’da Sivas günleri tertip ediyor. Eee, sonuç???? Hiçbir şey yok…Sizi bilmem ama ben fena halde sıkıldım. Birbirlerini ağırlamalar, plaketler, yemekler, kahvaltılar, çaylar, çorbalar gırla. Ama sonuç yok.Geçenlerde İstanbul’da Sivas günleri vardı. Belediye başkanı dâhil birçok il yöneticisi oradaydı. Kimsenin emeğine saygısızlık etmek istemem ama bu tür etkinlikler iyi bir hafta sonu eğlencesinden öteye geçmiyor.Mesela şu probleme dair bir çözüm önerisi geldi mi? “Bu şehrin organize sanayi bölgesinde toplam çalışan sayısı 7-8 bin civarında. Yani büyük bir holdingin çalışanlarından bile az. Ama nasıl oluyor da ev arsa fiyatları sanayi kentlerinden, turizm kentlerinden, deniz manzaralı şehirlerden, ormanlarla çevrili şehirlerden pahalı oluyor?”Yine şu probleme dair bir parlak fikir çıktı mı acaba? “Bu şehrin köyleri ve ilçeleri boşalıyor, kent merkezi de öğrencileri çıkarırsanız yerinde sayıyor. Sonumuz ne olacak?”Şehrin tarıma en müsait alanlarını tipsiz binalarla doldurarak şehri daha da yaşanmaz kılanlar, üretmeden satan, sattıkça insafsızlaşanlar, zenginleştikçe kabalaşanlar, bu “turistik” gezilerin bir anında gündeme gelmiş midir?Ne diyecektim!Ucuz bir et buldum yahni yapsam olur mu?
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2016 - Cuma

İSTANBULDAKİ SİVASLILAR HER ŞEYE KARIŞMASA ARTIK!

İSTANBULDAKİ SİVASLILAR HER ŞEYE KARIŞMASA ARTIK!

“Ne münasebet canım, neye karışmışız” diyecekler biliyorum.

“Bizim amacımız memlekete hizmet” dediklerini zaten biliyoruz.

Biraz müsaade edin anlatayım.

Her yıl büyük şehirlerden kendi memleketine “tur otobüsü” ile gezmeye gelen iş adamı, dernek başkanları ve oligarşik bürokrasinin mümessillerini görmüşünüzdür.

“İyi, ne var bunda”.

Bir şey yok.

İşte bende onu diyorum. Bu tam manasıyla “turistik” gezinin bu memleket için hiçbir değeri yoktur. Bu yüzden haber değeri hiç mi hiç yoktur. O zaman ne diye yerel basın ballandıra ballandıra anlatıyor ki!

İstanbul’da dernekçilik bir sektördür. En fazla dernekte Karadenizlilerin olsa gerek. Bilmem ne köyü bilmem ne derneği. Bizim Sivaslılar bu işe biraz geç başladı ama epey mesafe kat ettiler. Üç beş dernek bir araya gel, bir konfederasyon kur; ‘Haydi bir Sivas yapalım’. Yok böyle bir şey arkadaş! Belediyeyi, valiliği, televizyonları ziyaret et. Akşam haber arkası programlara çık. Ye, iç giderken de Sivas köftesi, sucuk, tahin helvası yüklen git.

Hepsine tamam, ama her geldiklerinde bir ton laf kalabalığı ile memleket adına söz söylemeye başladılar. Eskiden 15 vekil çıkaran bu şehrin hepsi 5 vekili var. Bunlardan bir kısmını da büyük şehirlerdeki içi boş tabela dernekleri belirliyor. Bu şehre ilk geldiklerinde hükmet meydanının yerini soran, sonra da vekil olarak dönenler bile oldu. Bu şehrin çoğu il müdürü, büyük şehirlerdeki bağlantıları dolayısıyla müdür edildiler. Sivas’ı belgesel programlarda gören, babasının dedesinin anıları ile gözlerinde hayal meyal canlanan görüntülerle büyüyen insanların, bu şehrin üzerindeki tasallutları, tahammül sınırlarını zorluyor.

O zaman diyorum ki, bu şehre dair bir sözünüz varsa söyleyin, bir icraatınız varsa uygulayın. Ama laf olsun diye kalabalık etmeyin. Bu şehir zaten iyice “kalabalık” olmaya başladı.

Ak Partinin etkili isimlerinden Ekrem Erdem’in akrabası Samandıra belediye başkanı İsmail Erdem her yıl sağ olsun Sivas’a geliyor. İstanbul’da Sivas günleri tertip ediyor. Eee, sonuç???? Hiçbir şey yok…

Sizi bilmem ama ben fena halde sıkıldım. Birbirlerini ağırlamalar, plaketler, yemekler, kahvaltılar, çaylar, çorbalar gırla. Ama sonuç yok.

Geçenlerde İstanbul’da Sivas günleri vardı. Belediye başkanı dâhil birçok il yöneticisi oradaydı. Kimsenin emeğine saygısızlık etmek istemem ama bu tür etkinlikler iyi bir hafta sonu eğlencesinden öteye geçmiyor.

Mesela şu probleme dair bir çözüm önerisi geldi mi? “Bu şehrin organize sanayi bölgesinde toplam çalışan sayısı 7-8 bin civarında. Yani büyük bir holdingin çalışanlarından bile az. Ama nasıl oluyor da ev arsa fiyatları sanayi kentlerinden, turizm kentlerinden, deniz manzaralı şehirlerden, ormanlarla çevrili şehirlerden pahalı oluyor?”

Yine şu probleme dair bir parlak fikir çıktı mı acaba? “Bu şehrin köyleri ve ilçeleri boşalıyor, kent merkezi de öğrencileri çıkarırsanız yerinde sayıyor. Sonumuz ne olacak?”

Şehrin tarıma en müsait alanlarını tipsiz binalarla doldurarak şehri daha da yaşanmaz kılanlar, üretmeden satan, sattıkça insafsızlaşanlar, zenginleştikçe kabalaşanlar, bu “turistik” gezilerin bir anında gündeme gelmiş midir?

Ne diyecektim!

Ucuz bir et buldum yahni yapsam olur mu?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.