pendik escort bayan
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

GENÇLİĞİMİZDEN BEKLENTİMİZ

GENÇLİĞİMİZDEN BEKLENTİMİZOkullar açılıyor... Üniversiteler, yeni kayıtlarını ağırlıyor...Ortada bir telaş, bir koşuşturmacdır gidiyor. Amaç; Genç neslimize, daha iyi hayat şartları, hazırlamaktır. Gelecek hayatında; daha iyi imkanlara sahip olsun, daha refah ve rahat içerisinde yaşasın, İsteğidir...İşte asıl mesele; Bütün bunları yapabilmesi için; Güçlü bir Ülke lazım. Onun yolu da, çok çalışmaktan geçer. Öncelikle, VATANINA, MİLLETİNE sahip çıkmaktan geçer. Sahip çıkmanın başka bir metodu; Vatn hainlerini,Vatanını satanları; tanımaktan geçer... Eğer, bu en öenmli özelliği bilmiyorsa, haberdar değilse; en güzel okulları bitirse; ne yazar...İnancımız da; VATAN sevgisinin, altını çizmiştir...EY,Canım Vatanım, Şehit kokusu tüten toprağım.İslam’ın bayraktarı dedelerimin emaneti, çocuklarımızın geleceğinin şekilleneceği; gül kokulu coğrafyam...Dünyanın seni dört gözle beklediği, başında seni görmekten mutlu olduğu; Necip Milletim...Geleceğim, ümidim, yuvam, yurdum, Dünyadaki, tek varlığım...Kalk, silkin nedir bu halin. Şair ne güzel söylemişti ‘’Sen bir devsin yükü ağırdır devin. Evet sen bir devsin. Senin uyanmanı bekleyenler var. Mazlumlar, kimsesiz çocuklar, garipler, ezilenler, açlar, yuvasızlar, senin hükümdarlığın altında rahat ve huzur içerisinde yaşayan tüm halklar… Evet seni bekliyor…Sen bunun farkında mısın? Yine Şairin dediği gibi hala oyunda oynaşta mısın? Beklendiğini, bilmiyor musun? Niye seni bekleyenlere anlamsız, donuk farkında değilmişsin gibi, bakıyorsun? Sen yüce imparatorluklar kurmuş, adını adalet ve eşitlikle; Dünyaya duyurmuş bir ecdadın torunusun…KALK VE KENDİNE GEL...Bu coğrafyada bütün dileğim; Her zaman dürüst, doğru, adaletli, sevecen, yardımsever insanlarımın bu toprakların üzerinde yaşamasıdır. Renklerin en güzeli, en parlağı, en canlısının; bolca yetiştiği topraklar olsun. Her taraf şeffaf, her şeyin ortada, kem gözlerden uzak, bembeyaz karlar kadar saf, temiz, ışıl, ışıl parlayan umutların; hakim olduğu topraklar olsun. Ufka bak, onu hayal et... Onu elinde tut... Millete sahip çık ki; Devlet yaşasın...Bu kadar şanlı tarihe sahip bir Milletin torunları olarak, Evet bende yeni neslin seçtiği; model tiplemelerine hayret ediyorum, evet, utanarak; hayret ediyorum... Bu beklenen neslin yaptıklarına şaşıyorum. Bize zorla rol model olarak sunulan insanların; hangi özelliklerinin Vatan ve Milletini seven insanların özellikleri ile örtüştüğüne bakmak istiyorum...Üzülerek ifade edeyim o, özellikleri göremiyorum. Tam tersine sarhoşluk, bağımlılık, fuhşa teşvik gibi özellikleri görüyorum. O nedenle de; Nasıl olur senin helalin olmayan kadına kem gözle bakarsın? Diye genç nesle soruyorum? Tüm Batılılar bu kadar mı esir aldı seni. Sen tarladan geçerken meyvesini yediği ağacın bedelini bırakarak giden Ataların torunu değil misin? Sen nasıl olur da sebepsiz yere insan öldürürsün. Atalarının bir insanı dirilten; bütün insanlığı diriltmiş gibidir, Yüce düsturunun esiri olduğunu unutursun. Sen nasıl benim gibi düşünmüyor, benim takımımı tutmuyor diye, benim siyasi partime destek vermiyor, diye; insanları darp edersin? Yaralarsın, döğersin, söğersin, başörtülü diye bir kadını çocuğu ile birlikte korkutursun. Sen bu kadar mı, Batılı kültürün esiri oldun. Sen kimsin? Bu soruyu hiç kendine sordun mu? Sen; kültürsüz, cahil, sorumsuz, Vatanına ve Milletine ihanet eden birileri ile nasıl beraber olursun? Onların ayakçısı durumuna düşersin! Etrafı yakarsın, yıkarsın, masum insanları hedef alırsın...Bütün bunları düşünürken, son günlerde rahmetli olan; Şerif Mardin beyin şu değerlendirmesini hatırlatacağım.'' Bir insandaki, ahlaki seviyeyi ve düşünce kudretini oluşturan eğitim sistemidir ve bu sistemi de saptayan devletin politikasıdır. Bundan dolayı insanların bireysel kötülüğünü kınadığımız zaman, hata ediyoruz. Ahlaksızlık içten gelen bir şey değil, farklı dış etkenlerle oluşmuş bir sonuçtur. Kötülük sistemin bir ürünüdür ve sistem devletin kontrolü altındadır. Sistem değiştirilir ise sonuçlarda değişik olur. '' Hocayı rahmetle anarken; Devleti yönetenlere de; bu gerçeği, bir kez daha hatırlatıyorum...Bu güzel değerlendirmenin ışığında, Genç adamlara seslenmek istiyorum.Ayağa, kalk! sen dik durmalısın, yaralansan da, hastalansan da, aç olsan da; dik durmalısın... Sen, o kadar Yüce bir Milletin kanını taşıyorsun. Zorlukları çözen, haksızlığa direnen, zalime karşı gelen, mazlumun yanında olan, fakir, kimsesiz bir yetime, sahip çıkan; Bir Milletin, torunusun...Ne oldu sana afyon mu yuttun? Hipnoz mu oldun? Kendine gel artık. Doğrul… Kendini tanı ve… yerinden fırla…Kendi kendine söylen; İlkelerini belirle, O ilkeleri, hayatında yaşamaya, etrafında yaşatmaya, çalış...Ben namussuzluk yapamam, Ben emanete ihanet edemem.., Ben fakirin ve yetimin hakkını yiyemem..,Ben VATANIMA, Milletime kazık atamam.., Zalimin yanında olamam.., Hırsız haydut olamam.., Ben Allah'ın verdiği canı yok yere öldüremem.., Benim gibi düşünmüyor diye kimseye hakaret edemem.., küfür edemem.., Etrafa saldıramam…Bu coğrafyada yaşayan insanların bir anlamda aynı aileden gelen kardeş insanlar olduğuna inanırım. Onlarla birlikte inandığım değerlerin ışığında; huzur ve emniyet içerisinde yaşarım. Elime, belime, dilime sahip olurum. O, işin sadece edebiyatını yapan değil, bizzat hayatımda yaşayarak uygularım. Bütün bu olumlu davranışlarıma karşılık Bana ve sahip olduğum tüm değerlere saldıran olduğu zaman; Vatanıma, Milletime göz göre, göre, bir ihanet olduğu zaman; işte o zaman sen gör beni der, ortaya çıkarım… Arkama bakmadan, gözümü kırpmadan ileriye atılırım...Bak, Yine Dünyadaki tüm mazlumlara yardım eden; benim... Bugün ARAKAN, dün Suriye... En azından; onlar için, dua eden benim... Ben Dünyaya iyiliğiyle; nam salmış, bir ecdadın torunuyum...Ülkemin her tarafının, Gökten yağan bembeyaz, tertemiz karlar gibi, olması için; elimden gelen her şeyi yaparım. İşte o zaman uğrunda ölürüm, Vatanımı savunurum…Vatan sevgim, Millet sevgim o zaman tartılır. Tüm yiğitliğim. Cesaretim o zaman belli olmalıdır. Ve işte o zaman tüm yürekler topluca vurmalıdır. Şairin dediği gibi tüm yürekler toplu olduğu zaman tüm kötülükler; O, sine de erir, yok olur gider.Hadi delikanlım Atalarını iyi anla, anlamakla kalma onlar gibi yaşa… Tüm mukaddes değerler seninle anlamını bulsun. Sarıl, kucaklaş, merhametle davran, samimi ve candan dostluklar kur, her sahada yaratılan her şeyi YARADAN aşkına sev, yaşat…Vahşi Kapitalizmin, Batı Kültürünün esiri olma... Elinin tersi ile, it...
Ekleme Tarihi: 13 Eylül 2017 - Çarşamba

GENÇLİĞİMİZDEN BEKLENTİMİZ

GENÇLİĞİMİZDEN BEKLENTİMİZ
Okullar açılıyor... Üniversiteler, yeni kayıtlarını ağırlıyor...
Ortada bir telaş, bir koşuşturmacdır gidiyor. Amaç; Genç neslimize, daha iyi hayat şartları, hazırlamaktır. Gelecek hayatında; daha iyi imkanlara sahip olsun, daha refah ve rahat içerisinde yaşasın, İsteğidir...
İşte asıl mesele; Bütün bunları yapabilmesi için; Güçlü bir Ülke lazım. Onun yolu da, çok çalışmaktan geçer. Öncelikle, VATANINA, MİLLETİNE sahip çıkmaktan geçer. Sahip çıkmanın başka bir metodu; Vatn hainlerini,
Vatanını satanları; tanımaktan geçer...
Eğer, bu en öenmli özelliği bilmiyorsa, haberdar değilse; en güzel okulları bitirse; ne yazar...
İnancımız da; VATAN sevgisinin, altını çizmiştir...
EY,
Canım Vatanım, Şehit kokusu tüten toprağım.

İslam’ın bayraktarı dedelerimin emaneti, çocuklarımızın geleceğinin şekilleneceği; gül kokulu coğrafyam...

Dünyanın seni dört gözle beklediği, başında seni görmekten mutlu olduğu; Necip Milletim...

Geleceğim, ümidim, yuvam, yurdum, Dünyadaki, tek varlığım...

Kalk, silkin nedir bu halin. Şair ne güzel söylemişti ‘’Sen bir devsin yükü ağırdır devin. Evet sen bir devsin. Senin uyanmanı bekleyenler var. Mazlumlar, kimsesiz çocuklar, garipler, ezilenler, açlar, yuvasızlar, senin hükümdarlığın altında rahat ve huzur içerisinde yaşayan tüm halklar… Evet seni bekliyor…

Sen bunun farkında mısın? Yine Şairin dediği gibi hala oyunda oynaşta mısın? Beklendiğini, bilmiyor musun? Niye seni bekleyenlere anlamsız, donuk farkında değilmişsin gibi, bakıyorsun? Sen yüce imparatorluklar kurmuş, adını adalet ve eşitlikle; Dünyaya duyurmuş bir ecdadın torunusun…

KALK VE KENDİNE GEL...

Bu coğrafyada bütün dileğim; Her zaman dürüst, doğru, adaletli, sevecen, yardımsever insanlarımın bu toprakların üzerinde yaşamasıdır. Renklerin en güzeli, en parlağı, en canlısının; bolca yetiştiği topraklar olsun. Her taraf şeffaf, her şeyin ortada, kem gözlerden uzak, bembeyaz karlar kadar saf, temiz, ışıl, ışıl parlayan umutların; hakim olduğu topraklar olsun. Ufka bak, onu hayal et... Onu elinde tut... Millete sahip çık ki; Devlet yaşasın...

Bu kadar şanlı tarihe sahip bir Milletin torunları olarak, Evet bende yeni neslin seçtiği; model tiplemelerine hayret ediyorum, evet, utanarak; hayret ediyorum... Bu beklenen neslin yaptıklarına şaşıyorum. Bize zorla rol model olarak sunulan insanların; hangi özelliklerinin Vatan ve Milletini seven insanların özellikleri ile örtüştüğüne bakmak istiyorum...

Üzülerek ifade edeyim o, özellikleri göremiyorum. Tam tersine sarhoşluk, bağımlılık, fuhşa teşvik gibi özellikleri görüyorum. O nedenle de; Nasıl olur senin helalin olmayan kadına kem gözle bakarsın? Diye genç nesle soruyorum? Tüm Batılılar bu kadar mı esir aldı seni. Sen tarladan geçerken meyvesini yediği ağacın bedelini bırakarak giden Ataların torunu değil misin? Sen nasıl olur da sebepsiz yere insan öldürürsün. Atalarının bir insanı dirilten; bütün insanlığı diriltmiş gibidir, Yüce düsturunun esiri olduğunu unutursun. Sen nasıl benim gibi düşünmüyor, benim takımımı tutmuyor diye, benim siyasi partime destek vermiyor, diye; insanları darp edersin? Yaralarsın, döğersin, söğersin, başörtülü diye bir kadını çocuğu ile birlikte korkutursun. Sen bu kadar mı, Batılı kültürün esiri oldun. Sen kimsin? Bu soruyu hiç kendine sordun mu? Sen; kültürsüz, cahil, sorumsuz, Vatanına ve Milletine ihanet eden birileri ile nasıl beraber olursun? Onların ayakçısı durumuna düşersin! Etrafı yakarsın, yıkarsın, masum insanları hedef alırsın...

Bütün bunları düşünürken, son günlerde rahmetli olan; Şerif Mardin beyin şu değerlendirmesini hatırlatacağım.'' Bir insandaki, ahlaki seviyeyi ve düşünce kudretini oluşturan eğitim sistemidir ve bu sistemi de saptayan devletin politikasıdır. Bundan dolayı insanların bireysel kötülüğünü kınadığımız zaman, hata ediyoruz. Ahlaksızlık içten gelen bir şey değil, farklı dış etkenlerle oluşmuş bir sonuçtur. Kötülük sistemin bir ürünüdür ve sistem devletin kontrolü altındadır. Sistem değiştirilir ise sonuçlarda değişik olur. '' Hocayı rahmetle anarken; Devleti yönetenlere de; bu gerçeği, bir kez daha hatırlatıyorum...

Bu güzel değerlendirmenin ışığında, Genç adamlara seslenmek istiyorum.

Ayağa, kalk! sen dik durmalısın, yaralansan da, hastalansan da, aç olsan da; dik durmalısın... Sen, o kadar Yüce bir Milletin kanını taşıyorsun. Zorlukları çözen, haksızlığa direnen, zalime karşı gelen, mazlumun yanında olan, fakir, kimsesiz bir yetime, sahip çıkan; Bir Milletin, torunusun...

Ne oldu sana afyon mu yuttun? Hipnoz mu oldun? Kendine gel artık. Doğrul… Kendini tanı ve… yerinden fırla…

Kendi kendine söylen; İlkelerini belirle, O ilkeleri, hayatında yaşamaya, etrafında yaşatmaya, çalış...

Ben namussuzluk yapamam, Ben emanete ihanet edemem.., Ben fakirin ve yetimin hakkını yiyemem..,Ben VATANIMA, Milletime kazık atamam.., Zalimin yanında olamam.., Hırsız haydut olamam.., Ben Allah'ın verdiği canı yok yere öldüremem.., Benim gibi düşünmüyor diye kimseye hakaret edemem.., küfür edemem.., Etrafa saldıramam…

Bu coğrafyada yaşayan insanların bir anlamda aynı aileden gelen kardeş insanlar olduğuna inanırım. Onlarla birlikte inandığım değerlerin ışığında; huzur ve emniyet içerisinde yaşarım. Elime, belime, dilime sahip olurum. O, işin sadece edebiyatını yapan değil, bizzat hayatımda yaşayarak uygularım. Bütün bu olumlu davranışlarıma karşılık Bana ve sahip olduğum tüm değerlere saldıran olduğu zaman; Vatanıma, Milletime göz göre, göre, bir ihanet olduğu zaman; işte o zaman sen gör beni der, ortaya çıkarım… Arkama bakmadan, gözümü kırpmadan ileriye atılırım...

Bak, Yine Dünyadaki tüm mazlumlara yardım eden; benim... Bugün ARAKAN, dün Suriye... En azından; onlar için, dua eden benim... Ben Dünyaya iyiliğiyle; nam salmış, bir ecdadın torunuyum...

Ülkemin her tarafının, Gökten yağan bembeyaz, tertemiz karlar gibi, olması için; elimden gelen her şeyi yaparım. İşte o zaman uğrunda ölürüm, Vatanımı savunurum…

Vatan sevgim, Millet sevgim o zaman tartılır. Tüm yiğitliğim. Cesaretim o zaman belli olmalıdır. Ve işte o zaman tüm yürekler topluca vurmalıdır. Şairin dediği gibi tüm yürekler toplu olduğu zaman tüm kötülükler; O, sine de erir, yok olur gider.

Hadi delikanlım Atalarını iyi anla, anlamakla kalma onlar gibi yaşa… Tüm mukaddes değerler seninle anlamını bulsun. Sarıl, kucaklaş, merhametle davran, samimi ve candan dostluklar kur, her sahada yaratılan her şeyi YARADAN aşkına sev, yaşat…

Vahşi Kapitalizmin, Batı Kültürünün esiri olma... Elinin tersi ile, it...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.