15 Temmuz darbe girişiminden sonra, şehrimizde; terör örgütüne yönelik, çalışmalar başlatıldı. Çeşitli kurumlarda, açığa almalar ve tutuklamalar gerçekleştirildi. Bazılarının davası ise; devam etmektedir.
Bu araştırmalar esnafa kadar dayandı. Yargı mensupları, davalara dahil edildi. Görevden alındı. Tutuklandı. Emniyet ve Milli eğitimdeki soruşturmalar; bir hayli yoğun oldu.
Hatta, malum örgütün okullarına el konularak; Milli Eğitim bünyesine katıldı. Okul olarak hizmet vermeye devam edecekler. Yurtları kapatıldı.
Ülkemizde o kadar radikal değişiklikler yapılmaktadır. Askeri okulların kapanmasından; Akademilerin kapanmasına kadar... Emekliye sevk edilen ve tutuklanan askeri personel ve yargı mensupları; binlerle ifade edilir oldu. Aynı şey; Emniyet için de; geçerlidir.
Ülkenin değişik şehirlerinde; Üniversitelere el konuldu. Onlara bağlı olan, tüm dershanelerdeki çalışanların; çalışma izinleri iptal edildi. Özel veya Devlet Üniversitelerindeki öğretim kadroları açığa alındı, tutuklandı. Mahkemeye sevk edildi. Soruşturmalar açıldı.
Bütün bunlar yapılırken, gözümüz Üniversitemize çevrildi. Az sayıda tutuklanan ve soruşturma açılan öğretim görevlisi olduğunu biliyoruz. Bu yeterli midir? Bildiğimiz kadarıyla; eski rektörlük seçimlerinde; ayrı bir aday çıkararak, yarışa dahil olabilecek rakamları, olduğu söylenmişti. Yapılan seçimlerde; Bu rakamın 100 rakamını geçtiğini hatırlıyoruz. Hatta, Yeni Rektörlük seçimlerinde, kulis yaptıklarına dair, duyumlar alınmıştı.
Rektörlük seçiminin yeni yapıldığını biliyoruz. Seçilen Rektörümüzün bu konuda neler yapabileceğini, merakla bekliyoruz. Yoksa; O, Kadar rakama ulaşan; malum örgüte dahil öğretim görevlileri; Üniversitemizden gittiler mi? Kamufle mi, oldular? Hatalarını mı, anladılar? Araştırmak lazım.
Gelecek günlerde; yeni yönetimin bu konuda bir çalışma yapacağına inanıyoruz. Hatta, bu arkadaşların nasıl kadrolaştıkları da; mercek altına yatırılmalıdır. Asistan alımları nasıl gerçekleşmiştir? Devletimiz, zararlı gördüğüne inandığı TİB organizasyonunu, temelden kapatmadı mı? Demek ki; eleman alımında bazı yanlışlıkların yapıldığı gerçektir. Hala 2010 KPSS sınavları, konuşulmaktadır.
Hal böyle olunca, Üniversitemizdeki temizlik çalışmalarının geniş kapsamlı olarak; yapılmasını bekliyoruz. Yeni seçilen Rektörümüz; senelerdir Bu ÜNİVERSİTENİN içerisinden gelmiş, birisidir. Arkasında danışman olarak; Tecrübeli Prof Dr. RECEP TOPARLI gibi, daha önce Rektör yardımcılığı yapmış bir arkadaş vardır. Yeni kadrosu, bu işe heyecanla başlamıştır. Bize düşen, icraatlarını takip etmektir.
Yapılan çalışmaların takipçisi olacağız...
Bu arada, AK PARTİ İl Başkanı Sayın ZİYA ŞAHİN, Genel Merkezin direktifleri ile; teşkilatlarda, gerekli temizlik hareketinin yapılacağından söz etmektedir. Heyecanla bekliyoruz. AK Parti teşkilatında; SAYIN CUMHURBAŞKANININ, BAŞBAKANIN, DEVLETİN VE MİLLETİN canına, geleceğine kast eden insanlarla ortaklık, yol arkadaşlığı yapan insanların olması; kabul edilemez. Bu en baştakinden, en sondaki tüm teşkilata bir ihanettir. Bu ihanete göz yumulmaması gerekir. Buna göz yumanlar da; aynı ihanetin içerisindedir. Bu durum kabul edilemez.
Aynı özenin Belediye çalışanları açısından da; gösterilmesini bekliyoruz.
Günlerce nöbet tutan tüm insanların vebali; bu durumda olan insanları bilip te; Hala O, teşkilatlarda barındıran, Belediyelerde çalıştıran insanların üzerindedir. Kimse böyle bir yükün altına girmek istemez.
Görelim MEVLA neyler...