pendik escort bayan
ak
Nevin KILIÇ
Köşe Yazarı
Nevin KILIÇ
 

Bir Bayram Mutluluğu

            Bu yıl on bir ayın sultanı Ramazan’ın yılın en uzun ve sıcak günlerine denk gelmesi insanları zorladı. En çok ta susuzluk etkiledi. Bu kutsal ve değerli ayda herkes elinden geldiğince orucunu tutmaya, ibadetlerini yapmaya çalıştı. Çok şükür bayram yapmak, o manevi tadı almak nasip oldu. Aldığımız her nefeste bir bayram bilene. Bizler çifte bayram yapıyoruz.            Günümüzde manevi ve milli bayramlar eskisi kadar coşku ile kutlanmıyor. Ne yazık ki bayram özelliği tatil özelliğini alıyor. Hayatımızda birçok değerlerimizin kaybolup özelliğini kaybettiği son yıllarda bayramlarımızda tarihe karışmaya başladı. Gerçek özellik ve anlamı değiştirilerek tatil havası verilen bayramlarımız bütün güzellikleri de beraberinde getirmektedir. Bayramlar mutluluk, sevinç, özlemlerin bitmesi hasretlerin kavuşması demektir.  İnsanların kaynaşarak bir araya gelmesi, yardımlaşma ve kaynaşmanın son sınırına gelmesi demektir. Dünyadan göçen ahirete intikal eden, kabirlerinde bir Fatiha bekleyenler unutulmaz. Arefe günü ve bayramda kabirleri ziyaret edilerek ruhlarına Kur’ânı Kerim, Fatihalar ve dualar okunup bağışlanır.                Bayramlar Müslümanları birbirine yaklaştırır, dargınlıkları ortadan kaldırır, küskünleri barıştırır, kardeşlik duygularını kuvvetlendirir.  Bayram günlerinde küçük meselelerden çıkan kırgınlıklar, dargınlıklar unutulur.  Sevgiyle kucaklaşılır. Kardeşlik, akrabalık ve dostluk bağlarının kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, çocuklarını sevindirmesi manevi değerler yaşanan duygu seli hayata geçirilir. Çocuklara örnek teşkil eder.                Bayramlar ki o yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin müminler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir. Bayram bayramdır diyenler olacaktır. Her bayram sabahı başkadır, güzeldir. Hele yıllar geçtikçe daha güzel olur ve hayatın ikramiyesidir. Bayramlarda  neredeyse tüm akrabalar ziyaret edilir.  Hiç kimse unutulmazdı. Şimdi ise Artık birinci kuşak akrabalar ziyaret ediliyor, Günümüzde bayramlar buluşma ve kavuşmaktan çok tatil olarak nitelendiriliyor. İnsanlar bayramları tatil olarak bekliyor. Tatil yerlerine giderek zamanı değerlendiriyorlar. Bayramlardan bir gün öncesi yani “Arefe günü çarşılarda alışveriş heyecanı  sarar, insanları bayram telaşı alırdı. Şimdi ise;  Herkes işinin gücünün peşinde.                 Ekonomimizin iyi bir durumda olmamasından dolayı bayramlarda harcamalar kısılıyor. Birçoğumuz keşke bayram gelmese diyoruz. Çünkü her bayram artık masraf anlamına geliyor. Eskisi gibi bayramlara has olan yöresel bayram yemekleri yapılmıyor. Çoğu zaman gelen misafirler bir şeker ve kolonya ile ağırlanıyor. Oysaki Sivas’ımızın özel bayram yemekleri, tatlıları nerede şimdi. Kaç evde itinayla bu yemekler hazırlanıyor, bu zahmetlere katlanılıyor. Gelen misafirlere ikram ediliyor. Eminim çok az diyeceksiniz. Çoğu örf adetlerimiz gibi bayramlarda yavaş yavaş kaybolmaya, tatil ya da  sıradan bir günmüş gibi kutlanmaya başladı. İnsan ömründe kaç bayram geçirebiliyor ki. Çocukluğumdaki bayramlarla şimdiki bayramları kıyaslıyorum da arada ne çok fark var. O zamanlar ne kadar çok misafirimiz gelirdi, daha sofranın birini kaldırmadan diğerini hazırlardık. Gelen misafirler yemek yemeden ve annemin kendi elleriyle açtığı baklavadan yemeden gitmezlerdi. Annem üç gün önceden tatlıları yapar bayrama bir gün kalası yaprak dolmasını hazırlardı. Yaprak dolması ve baklavayı komşular toplanır hep beraber gülerek sohbet ederek yaparlardı. Sabahlara kadar yaprak dolması yapıldığını, baklavalar açıldığını hatırlıyorum da hiç kimse halinden şikâyet etmeden zevkle yaparlardı. Şimdi ise herkes her şeyin kolayına kaçıyor. Hazır alıyor ya da birilerine yaptırıyor. Bayram sabahı ev halkı kadını erkeği, genci yaşlısı erkenden uyandırılır. Erkekler bayram namazını kılmaya camiye giderler, kadınlar ise ev işleriyle uğraşır, kahvaltı sofrası hazırlanarak misafir beklenir.  Çocuklar bayramlıklarını yeni ayakkabı ve elbise giyerler. Büyüklerin elini öper harçlık alırlar. Çocukların en sevdiği yönü işin maddi tarafıydı. Bir de işin manevi tarafı vardı ki; Normal zamanda görüşmediğin insanlara gider ve onları ziyaret ederek bayram saygısı gösterilir. Ne çok şey değişti hayatımızda. Oysa bayramlar aynı ama değişen teknolojiyle beraber insanlar oldu. Kısacası eski bayramların tadı yok artık. Büyüklerimiz “nerede eski bayramlar” diye başlamasın da kim başlasın. Mübarek Ramazan bayramınızı kutlar sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini, her gününüzün bayram tadında geçmesini dilerim. NEVİN KILIÇ 
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2017 - Perşembe

Bir Bayram Mutluluğu

 

           Bu yıl on bir ayın sultanı Ramazan’ın yılın en uzun ve sıcak günlerine denk gelmesi insanları zorladı. En çok ta susuzluk etkiledi. Bu kutsal ve değerli ayda herkes elinden geldiğince orucunu tutmaya, ibadetlerini yapmaya çalıştı. Çok şükür bayram yapmak, o manevi tadı almak nasip oldu. Aldığımız her nefeste bir bayram bilene. Bizler çifte bayram yapıyoruz.

            Günümüzde manevi ve milli bayramlar eskisi kadar coşku ile kutlanmıyor. Ne yazık ki bayram özelliği tatil özelliğini alıyor. Hayatımızda birçok değerlerimizin kaybolup özelliğini kaybettiği son yıllarda bayramlarımızda tarihe karışmaya başladı. Gerçek özellik ve anlamı değiştirilerek tatil havası verilen bayramlarımız bütün güzellikleri de beraberinde getirmektedir. Bayramlar mutluluk, sevinç, özlemlerin bitmesi hasretlerin kavuşması demektir.  İnsanların kaynaşarak bir araya gelmesi, yardımlaşma ve kaynaşmanın son sınırına gelmesi demektir. Dünyadan göçen ahirete intikal eden, kabirlerinde bir Fatiha bekleyenler unutulmaz. Arefe günü ve bayramda kabirleri ziyaret edilerek ruhlarına Kur’ânı Kerim, Fatihalar ve dualar okunup bağışlanır.

 

               Bayramlar Müslümanları birbirine yaklaştırır, dargınlıkları ortadan kaldırır, küskünleri barıştırır, kardeşlik duygularını kuvvetlendirir.  Bayram günlerinde küçük meselelerden çıkan kırgınlıklar, dargınlıklar unutulur.  Sevgiyle kucaklaşılır. Kardeşlik, akrabalık ve dostluk bağlarının kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, çocuklarını sevindirmesi manevi değerler yaşanan duygu seli hayata geçirilir. Çocuklara örnek teşkil eder.


               Bayramlar ki o yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin müminler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir. Bayram bayramdır diyenler olacaktır. Her bayram sabahı başkadır, güzeldir. Hele yıllar geçtikçe daha güzel olur ve hayatın ikramiyesidir. Bayramlarda  neredeyse tüm akrabalar ziyaret edilir.  Hiç kimse unutulmazdı. Şimdi ise Artık birinci kuşak akrabalar ziyaret ediliyor, Günümüzde bayramlar buluşma ve kavuşmaktan çok tatil olarak nitelendiriliyor. İnsanlar bayramları tatil olarak bekliyor. Tatil yerlerine giderek zamanı değerlendiriyorlar. Bayramlardan bir gün öncesi yani “Arefe günü çarşılarda alışveriş heyecanı  sarar, insanları bayram telaşı alırdı. Şimdi ise;  Herkes işinin gücünün peşinde.

                 Ekonomimizin iyi bir durumda olmamasından dolayı bayramlarda harcamalar kısılıyor. Birçoğumuz keşke bayram gelmese diyoruz. Çünkü her bayram artık masraf anlamına geliyor. Eskisi gibi bayramlara has olan yöresel bayram yemekleri yapılmıyor. Çoğu zaman gelen misafirler bir şeker ve kolonya ile ağırlanıyor. Oysaki Sivas’ımızın özel bayram yemekleri, tatlıları nerede şimdi. Kaç evde itinayla bu yemekler hazırlanıyor, bu zahmetlere katlanılıyor. Gelen misafirlere ikram ediliyor. Eminim çok az diyeceksiniz. Çoğu örf adetlerimiz gibi bayramlarda yavaş yavaş kaybolmaya, tatil ya da  sıradan bir günmüş gibi kutlanmaya başladı. İnsan ömründe kaç bayram geçirebiliyor ki. Çocukluğumdaki bayramlarla şimdiki bayramları kıyaslıyorum da arada ne çok fark var. O zamanlar ne kadar çok misafirimiz gelirdi, daha sofranın birini kaldırmadan diğerini hazırlardık. Gelen misafirler yemek yemeden ve annemin kendi elleriyle açtığı baklavadan yemeden gitmezlerdi. Annem üç gün önceden tatlıları yapar bayrama bir gün kalası yaprak dolmasını hazırlardı. Yaprak dolması ve baklavayı komşular toplanır hep beraber gülerek sohbet ederek yaparlardı. Sabahlara kadar yaprak dolması yapıldığını, baklavalar açıldığını hatırlıyorum da hiç kimse halinden şikâyet etmeden zevkle yaparlardı. Şimdi ise herkes her şeyin kolayına kaçıyor. Hazır alıyor ya da birilerine yaptırıyor. Bayram sabahı ev halkı kadını erkeği, genci yaşlısı erkenden uyandırılır. Erkekler bayram namazını kılmaya camiye giderler, kadınlar ise ev işleriyle uğraşır, kahvaltı sofrası hazırlanarak misafir beklenir.  Çocuklar bayramlıklarını yeni ayakkabı ve elbise giyerler. Büyüklerin elini öper harçlık alırlar. Çocukların en sevdiği yönü işin maddi tarafıydı. Bir de işin manevi tarafı vardı ki; Normal zamanda görüşmediğin insanlara gider ve onları ziyaret ederek bayram saygısı gösterilir. Ne çok şey değişti hayatımızda. Oysa bayramlar aynı ama değişen teknolojiyle beraber insanlar oldu. Kısacası eski bayramların tadı yok artık. Büyüklerimiz “nerede eski bayramlar” diye başlamasın da kim başlasın. Mübarek Ramazan bayramınızı kutlar sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini, her gününüzün bayram tadında geçmesini dilerim. NEVİN KILIÇ

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.