YERİ GELDİ HER ŞEY OLDUNUZ               Ülkemizde, hayatını devam ettiren bazı insanlar; yaşanan olaylara göre, tepki vermek adına; O olayın kahramanlarının kimlikleri ile öne çıkarak; onlara destek verdiğini açıklamak için; O coğrafyaya, O ırka, O Millete ait olduğunu ifade eden, sloganlar kullandılar... Pankartlar açtılar... Yeri geldi; Ermeni oldular.., yeri geldi; Fransız oldular.., yeri geldi; Rus oldular.., yeri geldi İran oldular...                Görünüşte, masum bir tepki gibi algılanabilir. İçlerinde, bu sloganı atan kimileri; masumdur, saftır, iyi niyetlidir, diyebiliriz. Ancak, içlerinde var olan bazıları; Ülkemize karşı olmak adına; gözü kararmış, vicdanı sakat, fikri şartlandırılmış, içi kin dolu, bir gurup var ki; onları ayrı değerlendirmek gerekir.                O insanlar konuştukları zaman; dinleyen vatandaşların,  içinden; şu  soruları sorması  geliyor;'' Siz kimsiniz? nereden geldiniz?   amacınız nedir? hangi insan, yada eğitim kurumu sizi yetiştirdi? İçinizdeki bu kadar kinin nedeni nedir?'' Sorular çoğaltılabilir. İnanın verilecek cevaplarda ana fikir; Vatan ve Millet düşmanlığına dayalı sözler, olacaktır. Bu Vatan ve Millete neden düşman olduklarını bir de anlasak...                Dünyada ender rastlanan tipleri, bu topraklarda büyütüp, besliyoruz. Bu iddialı bir çıkıştır, ancak doğru bir çıkıştır. Bu alandaki ilim  adamları araştırsınlar; benim söylediğime yakın sonuca ulaşacaklarına; şimdiden garanti verebilirim. Ülkemizdeki bu tipler özeldir, ileride mumyalanıp, saklanabilirler.                O tip insanların yanında; yıllardır yaşanan terör olaylarında, masum, günahsız, savunmasız bir şekilde  katledilen insanların, bir değeri yoktur. Onlara göre;  söz etmeye, anmaya bile değmez. Gözleri kör, hissiyatları donmuş, kulakları sağır bir şekildedirler.  Yaklaşık 35 senedir Katledilen insanları görmezler, o haberleri duymazlar, vicdanlarında azıcık da olsa, sızlama hissetmezler. Bu saldırıları kimin, ne amaçla başlattıklarına kulak asmazlar. Katliamları hafızalarından, silerler...                Hangi yerde, hangi toplumdan olursa olsun; masum bir şekilde katledilen insanların, öldürülüşlerini kabul etmek zordur. Yapılan insanlık dışı bir harekettir. Ayrıca, karşınızdaki insan; sizin hayatınıza kast edecek tavır ve davranış içerisinde değil se; elinde size doğru yöneltilmiş bir silah yoksa; o zaman o insanı öldürmek cinayettir. Sıradan hayatını yaşayan insanlara; sokakta, markette, evinde, hiç tanımadığınız halde; canına kast etmek, cinayet ötesi bir durumdur. Vahşettir.Karşınızdaki insan; size silah doğrultmuş, sizin canınızı hedef almış ise; size de, kendinizi savunmak, canınızı korumak dışında bir seçenek bırakmadı ise; o zaman ne yapacağız? tepki koymayacak mıyız? İşte o zaman; siz kendinizi korumak adına,  silah kullanırsanız ve karşınızdaki insan yaşamını yitirirse;  işte o zaman; kimilerine göre; katilsiniz, demektir. Bu nasıl bir anlayıştır? açıklayacak olan, beri gelsin...                Açıktan Bu Vatana ve Millete karşı, başlamış bir saldırı vardır. Doğal olarak; Bu Vatanı ve Milleti korumakla görevli olan; kolluk güçleri, olaya müdahale etmektedirler. Yaşanan çatışmalarda; ölümler ve yaralanmalar olmaktadır. Siz, eğer böyle bir yolu tercih ettiyseniz; sonuç bu olacaktır.  Sizin anlayışınıza göre; Şimdi karşındaki insana silah doğrultup canına kast ettiğin zaman; o şahıs size hiç karşı koymadan, sizin tarafınızdan öldürülürse; Bunu normal bir girişim olarak algılarsınız, ölen insan umurunuzda bile değildir. Eğer o insan; sizden önce davranarak sizi yaralar ise; karşıdaki insanın yaptığı kendini savunmaktır, O insan, size karşılık vererek  sizi  öldürür ise; Adını hemen korsunuz; Katil...   Silahı kimin çektiği, ortalığı kimin karıştırdığı, umurunuzda bile değildir. Çünkü, siz şartlanmış bir düşünceye sahipsiniz. Kafanızın bir yerinde; Bu Devlete karşı; peşin şartlanmışlığınız  devam etmektedir. İşte, içimizde yaşayan bazı insanların, anlayışı budur.                Bu anlayışla; şehit olan bir kardeşimiz için; üzülmezsiniz... Onun ailesi ve geride bıraktıkları sizin umurunuzda bile değildir. Siz tam tersine; terör yandaşlarını bazı programlara çıkararak; kahraman gibi tanıtırsınız... Şehit olan, gazi olan arkadaşların durumuna; sahtekarca bile olsa; tepki koymazsınız. Görmemezlikten, duymamazlıktan gelirsiniz. Teröristi, masum, insancıl, kahraman gibi tanıtırsınız. Kolluk güçlerini; suçlu, acımasız, katil, olarak tanıtırsınız. Sizin anlayışınız, kafa yapınız budur. Başka bir şey beklenmez.                Unutmayınız, biz, sizin gibilerin yaptıklarını, hiç unutmayacağız. Babası şehit olan bir çocuğun; babasının tabutunun başındaki, gözü yaşlı  bakışında; neler ifade ettiğini, hiç unutmayacağız. Temennim; o çocuğun bakışında ifade ettiği şeyleri, sizin gibi; Yeri geldiği zaman her milletten olan, Amma bir türlü Müslüman TÜRK olamayan, sizlerin de unutmamasıdır. Geleceğin  barış içerisindeki, gelişmiş, kimseye muhtaç olmayan, Kendi, kendine yeten, Düşmanını korkutan, Dostunu sevindiren, Türkiye' sinde; hayatınızı devam ettirir iseniz; Şehidin çocuğunun o masum bakışı; rüyalarınızın kabusu olacaktır. Her gece rüyanızda size;'' Ey arkadaş neden babamı şehit eden insanlarla omuz, omuza yan yanaydın? hiç utanmadın mı? Onlara destek verirken... Babam gibi, BU VATAN VE Millet için;  şehit olanları, görmemezlikten geldin.. Neden babamın hangi değer için, şehit olduğunu anlamamazlıktan geldin'' diye soracaktır. O zaman umarım bu yaptıklarınızdan utanırsınız...                Yeri geldiğinde; her türlü Milletten olan, Ülkemizde yaşayan bu tür insanların; Bir gün BEN MÜSLÜMAN TÜRKÜM, TÜRKİYELİYİM, diye sloganlar attığını, pankartlar taşıdığını, ümit etmek istiyorum. Toplumun tüm kesimlerinin, hep birlikte, candan ve yürekten '' VATAN SANA  CANIM  FEDA'' sloganını, hayatının her alanında yaşayarak, hissederek, Ülkesine destek vererek;  seslendirdiğini, duymak istiyorum.