Yabancı Rüzgar Yatırımcısı Türkiye'den Umutlu

ANKARA (AA) - GÜLŞEN ÇAĞATAY - Alman Enerji Şirketi ENERCON GmbH Genel Müdürü Hans-Dieter Kettwig, yaklaşık 20 yıldır Türkiye'nin enerji sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirterek, "Türkiye'nin rüzgar sektörüne yaptığımız ve devam eden yatırımlarımızla karşılıklı güven sağladık. Şartname detayları yeni açıklanan YEKA Rüzgar Enerjisi Santrali-2 (YEKA RES-2) ihalesiyle ilgileniyoruz. Şartname kriterlerine yönelik detayların açıklanmasını bekliyoruz ve ihaleye girmeyi düşünüyoruz." dedi.Kettwig, Türkiye'deki rüzgar potansiyelini ve yabancı yatırımcının sektöre ilgisini AA muhabirine değerlendirdi.Türkiye'de enerji ve ekonomiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Kettwig, şirket olarak rüzgar santrallerinin işletimi, türbin aksam ve ekipman üretimi ve bu alandaki Ar-Ge çalışmalarıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağladıklarını söyledi.Türkiye'nin ekonomik anlamda zor bir dönemden geçtiğini ancak bu durumun üstesinden gelebileceğini dile getiren Kettwig, şunları kaydetti:"Almanya ve birçok ülke dönemsel olarak ekonomik güçlükler yaşadı ve yaşıyor, önemli olan ülkelerin doğru ekonomi ve finans politikaları ile güçlükleri yenmesidir. Türkiye de bu dönemde gereken doğru adımları atacaktır. Özellikle sanayileşme ve yenilenebilir enerji politikalarındaki istikrarlı ve olumlu gelişmeler bu doğrultuda belirleyici etkenlerden birisi olacaktır. Türkiye'nin mevcut durumda yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması ülkenin sanayileşmesi ve enerji arz güvenliğinin sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. ENERCON olarak Türkiye'nin rüzgar sektörüne yaptığımız ve devam eden yatırımlarımızla karşılıklı güven sağladık. Bu bağlamda şartname taslağı yeni açıklanan YEKA RES-2 ihalesiyle ilgileniyoruz. Önümüzdeki dönemde şartname kriterlerine yönelik detayların açıklanmasını bekliyoruz ve ihaleye girmeyi düşünüyoruz.""Türkiye'nin geleceği parlak"Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Giles Dickson da Türkiye'nin rüzgar enerjisi konusunda kaynak ve yatırım ortamı açısından geleceğinin parlak olduğunu söyledi. Türkiye'nin 15-20 yıldır yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak, elektrik üretiminde temiz kaynakların gücünü yükseltmek amacıyla mevzuat değişikliğine gittiğini ve yatırım ortamını cazip hale getirdiğini anlatan Dickson, "Mevcut durumda yaşanılan döviz kurundaki değişimin Türk ekonomisinin önünde bir engel gibi gözüktüğü düşünebilir ancak Türkiye atacağı güçlü adımlarla bunu değiştirebilecek potansiyele sahip. Çünkü özellikle enerji sektöründe, Türkiye yenilenebilir enerjinin kapasitesini artırmaya kendini adamış görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.- "YEKDEM devam etmeli"ENERCON Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Arif Günyar da Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında yenilenebilir enerji santrallerine verdiği bir alım garantisi olduğunu ve YEKA projeleri ile beraber mevcut sektörün sürdürülebilirliği için bu mekanizmanın devam etmesi gerektiğini belirtti.Günyar, Türkiye'de işletmede olan birçok rüzgar enerji santralinde kapasite artışının mümkün olduğunu ifade ederek, "Mevcut işletmelerin kapasitelerini artırabilmesi sektöre ve yatırımlara hızlı ve ciddi bir canlılık getirecektir." dedi.Türkiye ve Almanya'da bulunan üretim tesislerinde çalışmaların devam ettiğini kaydeden Günyar, "Türk ve Alman mühendisler tarafından ortak yürütülen yeni ENERCON EP3 türbin modellerinin seri üretimi Türkiye'de gerçekleştirilecek." diye konuştu.- YEKA RES-2 süreciRüzgar enerjisinde Balıkesir, Çanakkale, Aydın ve Muğla bağlantı bölgelerinde toplam bin megavatlık kapasitenin kurulumu ve işletilmesi amacıyla her biri 250'şer megavat olmak üzere 4 ayrı YEKA ihalesi gerçekleştirilmesi planlanıyor.YEKA RES-2 taslak şartnamesindeki bilgilere göre, açık eksiltme usulüyle gerçekleştirilmesi planlanan ihaleler için kilovatsaat başı tavan fiyatı konusunda henüz bir netlik bulunmuyor.Rüzgar türbinlerinin tamamının güncel teknolojiye ve IEC 61400 standartları serisine uygun ve asgari gücünün 3 megavat olması gereken ihalelerde, santralde kullanılacak türbinin toplam yerlilik oranının ise en az yüzde 55 olması şartı aranıyor.