pendik escort bayan
ak

"Türkiye Organik Ürün Pazarından Yararlanmalı"

Spor 25.02.2018 - 10:03, Güncelleme: 25.02.2018 - 10:03
 

"Türkiye Organik Ürün Pazarından Yararlanmalı"

TZOB Genel Başkanı Bayraktar:- "1999 yılında 15,2 milyar dolar olan organik ürün pazar büyüklüğü 2016 yılında 89,7 milyar dolara çıktı. Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı"

ANKARA (AA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, küresel organik ürün pazarının 1999-2006 döneminde 15,2 milyar dolardan 89,7 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı." ifadesini kullandı. Bayraktar, yazılı açıklamasında, dünyada 1980'li yıllardan itibaren ticari boyut kazanan organik tarımın hızlı bir gelişim gösterdiğine dikkati çekti. Bayraktar, Organik Tarım Araştırmaları ve Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonunun verilerine göre 178 ülkedeki 57,8 milyon hektar alanda, 2,7 milyon üreticinin organik tarım yaptığını bildirdi.Organik tarım alanlarının ülkeler bazında dağılımına bakıldığında 27,1 milyon hektarla Avusturalya'nın ilk sırada yer aldığını belirten Bayraktar, bu ülkeyi 3 milyon hektarla Arjantin, 2,3 milyon hektar alanla Çin'in izlediğini, Türkiye'de ise mera ve otlaklar dahil tarım alanlarının yüzde 1,4'ünün organik tarıma ayrıldığını kaydetti. Dünyada organik tarım pazarının hızla büyüdüğüne işaret eden Bayraktar, "1999 yılında 15,2 milyar dolar olan organik ürün pazar büyüklüğü 2016 yılında 89,7 milyar dolara çıktı. Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı." değerlendirmesinde bulundu. - "Organik tarım ülkemiz için bir avantaj"Bayraktar, 1996 yılında Türkiye'de sadece 8 ürün organik olarak üretilirken bu sayının 238'e ulaştığına işaret ederek, başlangıçta sözleşmeli yetiştiricilik şeklinde Ege Bölgesi'nde yoğunlaşan üretimin daha sonra yaygınlaştığını kaydetti. Başta Doğu Anadolu olmak üzere organik tarım açısından Türkiye'nin tam bir cennet olduğunu vurgulayan Bayraktar, Doğu Anadolu ve Ege bölgelerinin yanı sıra Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde de organik tarıma uygun büyük alanlar bulunduğunun altını çizdi.Sağlanan desteklerin organik tarımın gelişmesindeki önemine de değinen Bayraktar, "Destekler, üreticilerimizin organik tarıma yönlendirilmesini, bu üretim dalının benimsenmesini ve organik tarımın gelişmesini sağlamıştır. Dünyada çevre koruma, hayvan ve bitki sağlığına dönük kırsal kalkınma politikaları ile gıda güvenliğini sağlamaya yönelik yaklaşımların öne çıktığı bir dönemde organik tarım ülkemiz için bir avantajdır." ifadelerini kullandı. Türkiye'de organik tarım faaliyetlerinin ihracat ağırlıklı yürütüldüğünü vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:"İhraç edilen ürünlere baktığımızda kurutulmuş ürünler hala lider konumdadır. Nitekim, kuru üzüm, incir ve incir ürünleri, pamuk ve tekstil ürünleri, kayısı ve ürünleri, fındık ve fındık ürünleri, meyve suları ve dondurulmuş meyveler, tıbbi aromatik bitkiler ve bakliyat organik ihracatta ilk sıralarda yer almaktadır. İhraç edilen ürünlerin büyük çoğunluğu ham madde niteliğindedir. İhracatımızın miktar bazında artırılmasının yanı sıra değer bazında da artırılması için katma değeri yüksek işlenmiş ürünlerin ihraç edilmesi sağlanmalıdır."
TZOB Genel Başkanı Bayraktar:- "1999 yılında 15,2 milyar dolar olan organik ürün pazar büyüklüğü 2016 yılında 89,7 milyar dolara çıktı. Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı"

ANKARA (AA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, küresel organik ürün pazarının 1999-2006 döneminde 15,2 milyar dolardan 89,7 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı." ifadesini kullandı.

Bayraktar, yazılı açıklamasında, dünyada 1980'li yıllardan itibaren ticari boyut kazanan organik tarımın hızlı bir gelişim gösterdiğine dikkati çekti. Bayraktar, Organik Tarım Araştırmaları ve Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonunun verilerine göre 178 ülkedeki 57,8 milyon hektar alanda, 2,7 milyon üreticinin organik tarım yaptığını bildirdi.

Organik tarım alanlarının ülkeler bazında dağılımına bakıldığında 27,1 milyon hektarla Avusturalya'nın ilk sırada yer aldığını belirten Bayraktar, bu ülkeyi 3 milyon hektarla Arjantin, 2,3 milyon hektar alanla Çin'in izlediğini, Türkiye'de ise mera ve otlaklar dahil tarım alanlarının yüzde 1,4'ünün organik tarıma ayrıldığını kaydetti.

Dünyada organik tarım pazarının hızla büyüdüğüne işaret eden Bayraktar, "1999 yılında 15,2 milyar dolar olan organik ürün pazar büyüklüğü 2016 yılında 89,7 milyar dolara çıktı. Türkiye de bundan gereği gibi yararlanmalı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Organik tarım ülkemiz için bir avantaj"

Bayraktar, 1996 yılında Türkiye'de sadece 8 ürün organik olarak üretilirken bu sayının 238'e ulaştığına işaret ederek, başlangıçta sözleşmeli yetiştiricilik şeklinde Ege Bölgesi'nde yoğunlaşan üretimin daha sonra yaygınlaştığını kaydetti.

Başta Doğu Anadolu olmak üzere organik tarım açısından Türkiye'nin tam bir cennet olduğunu vurgulayan Bayraktar, Doğu Anadolu ve Ege bölgelerinin yanı sıra Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde de organik tarıma uygun büyük alanlar bulunduğunun altını çizdi.

Sağlanan desteklerin organik tarımın gelişmesindeki önemine de değinen Bayraktar, "Destekler, üreticilerimizin organik tarıma yönlendirilmesini, bu üretim dalının benimsenmesini ve organik tarımın gelişmesini sağlamıştır. Dünyada çevre koruma, hayvan ve bitki sağlığına dönük kırsal kalkınma politikaları ile gıda güvenliğini sağlamaya yönelik yaklaşımların öne çıktığı bir dönemde organik tarım ülkemiz için bir avantajdır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de organik tarım faaliyetlerinin ihracat ağırlıklı yürütüldüğünü vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"İhraç edilen ürünlere baktığımızda kurutulmuş ürünler hala lider konumdadır. Nitekim, kuru üzüm, incir ve incir ürünleri, pamuk ve tekstil ürünleri, kayısı ve ürünleri, fındık ve fındık ürünleri, meyve suları ve dondurulmuş meyveler, tıbbi aromatik bitkiler ve bakliyat organik ihracatta ilk sıralarda yer almaktadır. İhraç edilen ürünlerin büyük çoğunluğu ham madde niteliğindedir. İhracatımızın miktar bazında artırılmasının yanı sıra değer bazında da artırılması için katma değeri yüksek işlenmiş ürünlerin ihraç edilmesi sağlanmalıdır."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.