pendik escort bayan
ak

Seta’da "Terörle Mücadelede Yeni Aşama Fırat'ın Doğusu" Paneli

19.12.2018 - 17:53, Güncelleme: 19.12.2018 - 17:53
 

Seta’da "Terörle Mücadelede Yeni Aşama Fırat'ın Doğusu" Paneli

SETA Dış Politikalar Direktörü Can Acun:- "(Fırat'ın doğusuna operasyon) Suriye’nin kuzeyinde oluşabilecek bir terör devletçiği, Türkiye için ilerde ulusal güvenliği doğrudan tehdit edecek, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne zarar verme ihtimali olan bir süre

ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) "Terörle Mücadelede Yeni Aşama Fırat'ın Doğusu" paneli düzenlendi. SETA'da Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde SETA Dış Politikalar Direktörü Can Acun, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Giray Sadık, İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi ve SETA DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat konuştu.SETA Dış Politikalar Direktörü Acun, Türkiye’yi Fırat’ın doğusuna operasyon yapma noktasına getiren nedenlerden birinin de PKK’nın Suriye'deki kolu YPG’nin adım adım Suriye’nin kuzeyini ele geçirmesi olduğunu söyledi.Bu durumun Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayan Acun, "(ABD’yle görüşmelerinde) Münbiç ile ilgili bir yol haritası çizildi ancak ABD bunu hayata geçirmedi. Görüşmelerden sonra ABD, Türkiye’yi oyalamaya yönelik hamleler yaptı. Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye olan güvenini sarstı. Bu tutum Türkiye’yi, Fırat'ın doğusuna operasyona hazırlayan ilk sebepler arasında." dedi.Acun, Türkiye’nin Fırat'ın doğusuna yönelik kapsamlı bir operasyon için gerekli lojistik desteğe sahip olduğunu belirterek, "Türkiye temelde iki NATO ülkesinin karşı karşıya gelmesini istemiyor. Ancak diğer yandan ABD destekli terör grubuna sessiz kalmak da istemiyor." ifadelerini kullandı.ABD’nin Fırat’ın doğusu konusunda geri adım atmaması durumunda Türkiye ile çatışma ihtimali olup olmadığının sorulması üzerine Acun, "Bu mesele, Türkiye için gerçekten bir beka meselesi. Suriye’nin kuzeyinde oluşabilecek bir terör devletçiği, Türkiye için ilerde ulusal güvenliği doğrudan tehdit edecek, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne zarar verme ihtimali olan bir süreç. Dolayısıyla bunun için Türkiye, gerekirse ABD’yle doğrudan karşı karşıya gelmeyi göze alabilir ama ABD’nin söylemleri ve ortaya koyduğu iddialar DEAŞ’la mücadele, bölgede istikrar oluşması, İran’a yönelik bu bölgenin kullanılması gibi çok daha tali unsurlar. Dolayısıyla ABD’nin, Türkiye’nin hassasiyetlerini ve bu meseleye verdiği önemi göz önünde bulundurarak hareket etme mecburiyeti söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.AYBÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sadık ise Suriye’de bir vekalet savaşı yaşandığını ifade etti.ABD’nin eğittiği terör örgütü YPG/PKK'nın hibrit kapasite kazanmasının, tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Sadık, ABD bölgeden çıksa bile örgütün başta Türkiye olmak üzere herkese tehdit olmaya devam edeceğine işaret etti.Sadık, ABD’nin söylemleriyle eylemlerinin uyuşmadığını belirterek, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerin endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.Türkiye’nin hem NATO'dan hem de ABD'den terörle mücadele noktasında gerekli desteği göremediğini ifade eden Sadık, Türkiye'nin de "yardım etmeyecekseniz gölge de etmeyin" anlayışını benimsediğini vurguladı.SETA DC Araştırma Direktörü Kanat da ABD’nin Patriot sistemlerinin Türkiye’ye satışına onay vermesinin önemli bir gelişme olduğunu ancak ABD’nin Türkiye'den S-400’leri almadan sadece Patriot sistemlerini kullanmasını beklemesi halinde yeni bir krizin ortaya çıkabileceğine işaret etti.Suriye konusunda en büyük problemin ABD’nin bir politikası bulunmaması olduğunu kaydeden Kanat, sadece DEAŞ’ın yenilmesi ve Suriye’de bir daha ortaya çıkmayacağı ortamın hazırlanması, İran’ın bölgedeki etkisinin kırılması ve Cenevre Süreci’nin yeniden harekete geçirilmesinden oluşan üç maddenin öne çıktığını bildirdi. - "Aktörler, anlaşamasa da Kürt devleti kurulma ihtimaline karşı ortak hareket ediyor"İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Noi, bölgedeki önceliklerin DEAŞ’la mücadeleye kayması nedeniyle terör örgütü YPG/PKK’nın güç kazandığını söyledi.Noi, DEAŞ ortadan kalksa bile ABD’nin, İran’ın Suriye’deki hegemonyasının bitmesini istediğini anlattı.ABD'nin, İran’ın bölgedeki gücünü kırma ve yayılmasını engellemeyi amaçladığını kaydeden Noi, Suudi Arabistan’ın başını çektiği bir "Arap NATO’su" fikrinin ortaya çıktığına dikkati çekti.Noi, zaman içinde aktörlerin önceliklerinin ve tehdit algılamalarının değiştiğini belirterek, "Aktörler, her ne kadar birbirleriyle anlaşamasalar da belli konularda farklı duruşları, yaklaşımları da olsa, özellikle bölgesel aktörler, İran, Suriye, Irak ve Türkiye, bir Kürt devleti kurulması durumu söz konusu olduğunda ortak tutum ve hareket içinde olabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.Bu ülkelerin birinde kurulacak herhangi bir Kürt devletinin diğer ülkelerdeki bölücü unsurlar üzerinde domino etkisi yaratacağının altını çizen Noi, bu sebeple bu konuda beraber hareket edildiğini sözlerine ekledi.
SETA Dış Politikalar Direktörü Can Acun:- "(Fırat'ın doğusuna operasyon) Suriye’nin kuzeyinde oluşabilecek bir terör devletçiği, Türkiye için ilerde ulusal güvenliği doğrudan tehdit edecek, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne zarar verme ihtimali olan bir süre

ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) "Terörle Mücadelede Yeni Aşama Fırat'ın Doğusu" paneli düzenlendi.

SETA'da Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde SETA Dış Politikalar Direktörü Can Acun, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Giray Sadık, İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi ve SETA DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat konuştu.

SETA Dış Politikalar Direktörü Acun, Türkiye’yi Fırat’ın doğusuna operasyon yapma noktasına getiren nedenlerden birinin de PKK’nın Suriye'deki kolu YPG’nin adım adım Suriye’nin kuzeyini ele geçirmesi olduğunu söyledi.

Bu durumun Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayan Acun, "(ABD’yle görüşmelerinde) Münbiç ile ilgili bir yol haritası çizildi ancak ABD bunu hayata geçirmedi. Görüşmelerden sonra ABD, Türkiye’yi oyalamaya yönelik hamleler yaptı. Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye olan güvenini sarstı. Bu tutum Türkiye’yi, Fırat'ın doğusuna operasyona hazırlayan ilk sebepler arasında." dedi.

Acun, Türkiye’nin Fırat'ın doğusuna yönelik kapsamlı bir operasyon için gerekli lojistik desteğe sahip olduğunu belirterek, "Türkiye temelde iki NATO ülkesinin karşı karşıya gelmesini istemiyor. Ancak diğer yandan ABD destekli terör grubuna sessiz kalmak da istemiyor." ifadelerini kullandı.

ABD’nin Fırat’ın doğusu konusunda geri adım atmaması durumunda Türkiye ile çatışma ihtimali olup olmadığının sorulması üzerine Acun, "Bu mesele, Türkiye için gerçekten bir beka meselesi. Suriye’nin kuzeyinde oluşabilecek bir terör devletçiği, Türkiye için ilerde ulusal güvenliği doğrudan tehdit edecek, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne zarar verme ihtimali olan bir süreç. Dolayısıyla bunun için Türkiye, gerekirse ABD’yle doğrudan karşı karşıya gelmeyi göze alabilir ama ABD’nin söylemleri ve ortaya koyduğu iddialar DEAŞ’la mücadele, bölgede istikrar oluşması, İran’a yönelik bu bölgenin kullanılması gibi çok daha tali unsurlar. Dolayısıyla ABD’nin, Türkiye’nin hassasiyetlerini ve bu meseleye verdiği önemi göz önünde bulundurarak hareket etme mecburiyeti söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

AYBÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sadık ise Suriye’de bir vekalet savaşı yaşandığını ifade etti.

ABD’nin eğittiği terör örgütü YPG/PKK'nın hibrit kapasite kazanmasının, tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Sadık, ABD bölgeden çıksa bile örgütün başta Türkiye olmak üzere herkese tehdit olmaya devam edeceğine işaret etti.

Sadık, ABD’nin söylemleriyle eylemlerinin uyuşmadığını belirterek, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerin endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.

Türkiye’nin hem NATO'dan hem de ABD'den terörle mücadele noktasında gerekli desteği göremediğini ifade eden Sadık, Türkiye'nin de "yardım etmeyecekseniz gölge de etmeyin" anlayışını benimsediğini vurguladı.

SETA DC Araştırma Direktörü Kanat da ABD’nin Patriot sistemlerinin Türkiye’ye satışına onay vermesinin önemli bir gelişme olduğunu ancak ABD’nin Türkiye'den S-400’leri almadan sadece Patriot sistemlerini kullanmasını beklemesi halinde yeni bir krizin ortaya çıkabileceğine işaret etti.

Suriye konusunda en büyük problemin ABD’nin bir politikası bulunmaması olduğunu kaydeden Kanat, sadece DEAŞ’ın yenilmesi ve Suriye’de bir daha ortaya çıkmayacağı ortamın hazırlanması, İran’ın bölgedeki etkisinin kırılması ve Cenevre Süreci’nin yeniden harekete geçirilmesinden oluşan üç maddenin öne çıktığını bildirdi.

- "Aktörler, anlaşamasa da Kürt devleti kurulma ihtimaline karşı ortak hareket ediyor"

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Noi, bölgedeki önceliklerin DEAŞ’la mücadeleye kayması nedeniyle terör örgütü YPG/PKK’nın güç kazandığını söyledi.

Noi, DEAŞ ortadan kalksa bile ABD’nin, İran’ın Suriye’deki hegemonyasının bitmesini istediğini anlattı.

ABD'nin, İran’ın bölgedeki gücünü kırma ve yayılmasını engellemeyi amaçladığını kaydeden Noi, Suudi Arabistan’ın başını çektiği bir "Arap NATO’su" fikrinin ortaya çıktığına dikkati çekti.

Noi, zaman içinde aktörlerin önceliklerinin ve tehdit algılamalarının değiştiğini belirterek, "Aktörler, her ne kadar birbirleriyle anlaşamasalar da belli konularda farklı duruşları, yaklaşımları da olsa, özellikle bölgesel aktörler, İran, Suriye, Irak ve Türkiye, bir Kürt devleti kurulması durumu söz konusu olduğunda ortak tutum ve hareket içinde olabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Bu ülkelerin birinde kurulacak herhangi bir Kürt devletinin diğer ülkelerdeki bölücü unsurlar üzerinde domino etkisi yaratacağının altını çizen Noi, bu sebeple bu konuda beraber hareket edildiğini sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.