Küresel ısınma buğdayı vurdu, Türk bilim adamları da çaresini buldu

Doç. Dr. Tolga Karaköy, küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliklerinin buğday üretimini olumsuz yönde etkilediğini belirterek, küresel ısınmanın etkilerine dirençli buğday çeşitleri üzerinde çalışmalarının sürdüğünü belirtti.Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Bitki ve Hayvan Üretim Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Tolga Karaköy, küresel ısınmanın da etkileri bu yıl Sivas'ta Mayıs ayında beklenen yağışların düşmemesi, Haziran ayında ise hava sıcaklığının düşmesinin bitkide hastalıklara neden olduğunu vurguladı. Karaköy, "Küresel ısınma ister istemez her alanda kendini hissettiriyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hissediliyor. Sivas'ın eski kışlarının ve yağışlarının olmadığını görüyoruz, eski soğuklarının olmadığını görüyoruz. Her yıl yeni bir iklimsel değişiklikle karşı karşıya kalıyoruz. Bu yıl Mayıs ayında beklediğimiz yağışlar düşmedi. Mayıs ayında yağmur düşmeyince bitkinin strese girmesi daha erken çiçeklenmesine ve daha erken başaklanmasına neden oldu. Bunun neticesinde verim ve kalite ister istemez etkilenecektir. Mayıs ayında bitki başaklanınca 30 dereceye çıkan hava sıcaklığı Haziran ayında 25 derecelere düştü. Nemin de artması ile mantar hastalıkları yaygınlaştı. Bu durum Sivas'ta hiç görülmeyen bitki hastalıklarının görülmesine neden oldu. Hastalığın görüldüğü alanlarda verim ve kalite ister istemez düşecektir" dedi.Küresel ısınmaya dirençli bitki üretiliyorDoç. Dr. Tolga Karaköy, küresel ısınmanın da neden olduğu olumsuz etkenlere karşı bölgeye uygun dirençli bitkiler üzerinde çalışmalarının devam ettiğini belirterek, 1-2 yıl içerisinde netice almayı umduklarını söyledi. Karaköy konuyla ilgili olarak, "Yaptığımız çalışmalarda çevresel faktörlerin minimize edilmesi açısından, kuraklığa, sıcaklığa, kış kuraklığına, hastalıklara direnç gösterebilecek, bölgemize uygun yeni çeşitlerin geliştirilmesi açısından çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 7-8 yıldır üzerinde çalıştığımız buğday hatlarımız var. Bu hatlarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gözlemlerimizi yapıyoruz. Kısmet olursa 1-2 yıl içerisinde, bölgemizde yapılan AR-GE çalışmaları neticesinde ortaya çıkartılmış, bölgemize uygun buğday çeşitlerini çiftçimizin hizmetine sunabileceğimizi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.