pendik escort bayan
ak

Kızılay Teknoloji İle Daha Şeffaf Olacak

18.03.2018 - 10:28, Güncelleme: 18.03.2018 - 10:28
 

Kızılay Teknoloji İle Daha Şeffaf Olacak

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık:- "Daha şeffaf ve hesap verebilir olmak için teknolojiye yatırım yapıyoruz. Bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız"- "Türkiye'nin kalkınma ve insani ya

ANKARA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ - Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, kuruluşun daha şeffaf ve hesap verebilir olması için teknolojiye yatırım yaptıklarını belirterek, "Bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." dedi.Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının bir dönüşüm süreci yaşadığını ve bu süreçte, günün şartlarına ve ihtiyaçlarına göre kurumun iç dinamikleriyle hafızasını yitirmeden çalışma kültürünü geliştirecek bir metodolojiyle yeniden uyarlamaya çalıştıklarını bildirdi. Topluma bağış, gönüllülük, yardım alacak insanların tespiti gibi birçok konuda raporlama taahhütleri vereceklerine değinen Kınık, Türk Kızılayını, pasif bir bağışçı ve gönüllü ilişkisinden daha aktif, ihtiyacı öngörebilen ve ihtiyaç anında nasıl ve ne tür yardım yapılabileceğini kestirebilen şeffaf bir yapıya doğru dönüştüklerini söyledi. Kınık, "Bu aslında bizim altına girdiğimiz büyük bir yük, sorumluluk çok yüksek ama bugün bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, insanların sistem içerisindeki müdahale süreçlerini minimalize etmezsek gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." ifadesini kullandı.Kınık, bu kapsamda ihtiyaçların, birtakım dijital araçlarla, doğal ya da beşeri bir afet olduğunda bunlardan etkilenen insanların ellerindeki basit ve ucuz sistemlerle değerlendirmesinin yapılıp Türk Kızılayına ulaştırıldığı teknolojiler üzerinde çalıştıklarını bildirdi.- "Bilgi teknolojilerine güveniyoruz"Bilgi teknolojilerinin kullanımının, kendilerine önemli katkıları olacağına dikkati çeken Kınık, Türk Kızılayının elektronik öğrenme platformlarını önemine işaret etti. Kınık, "Bizim bütün doğal ve beşeri afetleri ve riskleri öngören ve bunların bölgesel farklılıklarına risklerini azaltan ve müdahale eden bir yapıya dönüşmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de saha ekiplerimizin yönetimi, hiç susmayacak bir haberleşme sisteminin kurulması, erken uyarı sistemlerinin vatandaşların canını kurtaracak şekilde yaygınlaştırılması ve bütün bu operasyon süreçlerinin yönetilmesi noktasında yine bu teknolojilere güveniyoruz." ifadesini kullandı.- "Türkiye en cömert ülke"Kınık, Türkiye'nin geçen sene 6,5 milyar dolarlık doğrudan kalkınma ve insani yardım tutarı ile ABD'den sonra en çok yardım yapan 2. ülke olduğunu hatırlatarak, "Ama gayrisafi milli hasılasından ayırmış olduğu yüzde 0,75'lik pay ile ABD'nin yüzde 0,03 olan oranını geride bırakarak en cömert ülke konumuna geldi. Bu tutarın bu sene 8 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Dolaysıyla tutar olarak da birinci olabiliriz." dedi.Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon mülteciye hizmet sağladığını vurgulayan Kınık, sadece Suriyeli değil, 65 farklı vatandaşlıktan 1,3 milyon ihtiyaç sahibine aylık 120 lira destek sağladıklarını, 250 bin Suriyeli öğrenciye burs verdiklerini ve Suriyeli çocukların savaşın travmasını atlatabilmesi için 2,5 milyon psikososyal destek seansının yapıldığını bildirdi.Türk Kızılayının kamu bütçesinden kaynak almadığını aktaran Kınık, şöyle devam etti:"Finansal kaynaklarımız bağışlar ve kendi iktisadi işletmelerimizden gelen gelirlerle Avrupa Komisyonu ile imzalanmış olan 1 milyar avronun üzerinde fondan oluşuyor. Bu Avrupa Birliği’nin şu ana kadar bir sivil toplum kuruluşuna doğrudan verdiği en yüksek rakam. Dolayısıyla biz sadece topluma hesap vermiyoruz. Bize bağış yapan kurumsal yapılara karşı da hesap verebilir ve şeffaf olduğumuzu gösteriyoruz. Buralarda da bilgi teknolojilerini kullanıyoruz."- "Nerede ihtiyaç varsa oraya yardım götürüyoruz"Kınık, Suriye'de savaşının başladığı günden bu yana ihtiyaç sahibi olan Suriyeliler neredeyse oraya yardım götürdüklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:"Zeytin Dalı Harekatı'nda da bizler de devletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine destek için tamamlayıcı bir aktör olarak bölgede özgürleştirilen yerlere insani desteğin hızlıca sağlanması, bu bölgedeki sivillerin korunması, operasyon sürecinde etkilenmiş olan sivillerin korunması, bunların tıbbi bakımlarının yapılması gibi alanlarda çalışıyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde Cerablus'ta Sağlık Bakanlığıyla açmış olduğumuz hastaneye ilaveten bu ay El Bab'da 50, Çobanbey bölgesinde de 200 yataklı 2 yeni hastane açıyoruz. Bunları Afrin ve İdlib takip edecek. Son 7 yılda Suriye sahip olduğu 92 devlet hastanesinden 88'ini kaybetti. Sağlık tesislerinin 36 bin hekiminin 31 bini ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Biz bugün o bölgede bu insanlara sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Türkiye içerisinde bu süreçte 33 milyon poliklinik hizmeti, 1,5 milyona yakın da ameliyat hizmeti verdik Suriyeli kardeşlerimize ücretsiz olarak. Sınır ötesinde de buna benzer bir yükü kaldırmaya çalışıyoruz. Bu bölge inşallah özgürleştikten sonra gerek alt yapı yatırımlarıyla, gerek güvenlik ve insanların geçimlik projelerinin desteklenmesi, tarımın teşviki, mesleki eğitim, insani desteğin sağlanması noktasında AFAD, Türk Kızılayı ve diğer sivil toplum kuruluşları olarak çalışıyoruz, planlar yapıyoruz."- "Değerlere sahip çıkılmalı"Türk Kızılayı olarak gençlere verilecek katkılar için hazır olduklarını belirten Kınık, şunları kaydetti:"Gençlerimiz hayatın kıymetli bir sermaye olduğunu erken evrelerde öğrenmeli ve bu hayata hazırlanırken artık rekabetin arttığı, ayakta kalmanın zorlaştığı, geçinmenin, geçindirmenin onurlu bir hayat sürmenin gerçekten çaba gerektirdiği bu dünyaya çocukluktan itibaren hazırlanmalı ve değerlerine sahip çıkmalı."
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık:- "Daha şeffaf ve hesap verebilir olmak için teknolojiye yatırım yapıyoruz. Bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız"- "Türkiye'nin kalkınma ve insani ya

ANKARA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ - Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, kuruluşun daha şeffaf ve hesap verebilir olması için teknolojiye yatırım yaptıklarını belirterek, "Bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." dedi.

Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının bir dönüşüm süreci yaşadığını ve bu süreçte, günün şartlarına ve ihtiyaçlarına göre kurumun iç dinamikleriyle hafızasını yitirmeden çalışma kültürünü geliştirecek bir metodolojiyle yeniden uyarlamaya çalıştıklarını bildirdi.

Topluma bağış, gönüllülük, yardım alacak insanların tespiti gibi birçok konuda raporlama taahhütleri vereceklerine değinen Kınık, Türk Kızılayını, pasif bir bağışçı ve gönüllü ilişkisinden daha aktif, ihtiyacı öngörebilen ve ihtiyaç anında nasıl ve ne tür yardım yapılabileceğini kestirebilen şeffaf bir yapıya doğru dönüştüklerini söyledi. Kınık, "Bu aslında bizim altına girdiğimiz büyük bir yük, sorumluluk çok yüksek ama bugün bütün süreçleri şeffaf ve hesap verebilir bir modele taşımazsak, insanların sistem içerisindeki müdahale süreçlerini minimalize etmezsek gelecekte yerimiz olmayacağının farkındayız." ifadesini kullandı.

Kınık, bu kapsamda ihtiyaçların, birtakım dijital araçlarla, doğal ya da beşeri bir afet olduğunda bunlardan etkilenen insanların ellerindeki basit ve ucuz sistemlerle değerlendirmesinin yapılıp Türk Kızılayına ulaştırıldığı teknolojiler üzerinde çalıştıklarını bildirdi.

- "Bilgi teknolojilerine güveniyoruz"

Bilgi teknolojilerinin kullanımının, kendilerine önemli katkıları olacağına dikkati çeken Kınık, Türk Kızılayının elektronik öğrenme platformlarını önemine işaret etti.

Kınık, "Bizim bütün doğal ve beşeri afetleri ve riskleri öngören ve bunların bölgesel farklılıklarına risklerini azaltan ve müdahale eden bir yapıya dönüşmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de saha ekiplerimizin yönetimi, hiç susmayacak bir haberleşme sisteminin kurulması, erken uyarı sistemlerinin vatandaşların canını kurtaracak şekilde yaygınlaştırılması ve bütün bu operasyon süreçlerinin yönetilmesi noktasında yine bu teknolojilere güveniyoruz." ifadesini kullandı.

- "Türkiye en cömert ülke"

Kınık, Türkiye'nin geçen sene 6,5 milyar dolarlık doğrudan kalkınma ve insani yardım tutarı ile ABD'den sonra en çok yardım yapan 2. ülke olduğunu hatırlatarak, "Ama gayrisafi milli hasılasından ayırmış olduğu yüzde 0,75'lik pay ile ABD'nin yüzde 0,03 olan oranını geride bırakarak en cömert ülke konumuna geldi. Bu tutarın bu sene 8 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Dolaysıyla tutar olarak da birinci olabiliriz." dedi.

Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon mülteciye hizmet sağladığını vurgulayan Kınık, sadece Suriyeli değil, 65 farklı vatandaşlıktan 1,3 milyon ihtiyaç sahibine aylık 120 lira destek sağladıklarını, 250 bin Suriyeli öğrenciye burs verdiklerini ve Suriyeli çocukların savaşın travmasını atlatabilmesi için 2,5 milyon psikososyal destek seansının yapıldığını bildirdi.

Türk Kızılayının kamu bütçesinden kaynak almadığını aktaran Kınık, şöyle devam etti:

"Finansal kaynaklarımız bağışlar ve kendi iktisadi işletmelerimizden gelen gelirlerle Avrupa Komisyonu ile imzalanmış olan 1 milyar avronun üzerinde fondan oluşuyor. Bu Avrupa Birliği’nin şu ana kadar bir sivil toplum kuruluşuna doğrudan verdiği en yüksek rakam. Dolayısıyla biz sadece topluma hesap vermiyoruz. Bize bağış yapan kurumsal yapılara karşı da hesap verebilir ve şeffaf olduğumuzu gösteriyoruz. Buralarda da bilgi teknolojilerini kullanıyoruz."

- "Nerede ihtiyaç varsa oraya yardım götürüyoruz"

Kınık, Suriye'de savaşının başladığı günden bu yana ihtiyaç sahibi olan Suriyeliler neredeyse oraya yardım götürdüklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Zeytin Dalı Harekatı'nda da bizler de devletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine destek için tamamlayıcı bir aktör olarak bölgede özgürleştirilen yerlere insani desteğin hızlıca sağlanması, bu bölgedeki sivillerin korunması, operasyon sürecinde etkilenmiş olan sivillerin korunması, bunların tıbbi bakımlarının yapılması gibi alanlarda çalışıyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde Cerablus'ta Sağlık Bakanlığıyla açmış olduğumuz hastaneye ilaveten bu ay El Bab'da 50, Çobanbey bölgesinde de 200 yataklı 2 yeni hastane açıyoruz. Bunları Afrin ve İdlib takip edecek. Son 7 yılda Suriye sahip olduğu 92 devlet hastanesinden 88'ini kaybetti. Sağlık tesislerinin 36 bin hekiminin 31 bini ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Biz bugün o bölgede bu insanlara sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Türkiye içerisinde bu süreçte 33 milyon poliklinik hizmeti, 1,5 milyona yakın da ameliyat hizmeti verdik Suriyeli kardeşlerimize ücretsiz olarak. Sınır ötesinde de buna benzer bir yükü kaldırmaya çalışıyoruz. Bu bölge inşallah özgürleştikten sonra gerek alt yapı yatırımlarıyla, gerek güvenlik ve insanların geçimlik projelerinin desteklenmesi, tarımın teşviki, mesleki eğitim, insani desteğin sağlanması noktasında AFAD, Türk Kızılayı ve diğer sivil toplum kuruluşları olarak çalışıyoruz, planlar yapıyoruz."

- "Değerlere sahip çıkılmalı"

Türk Kızılayı olarak gençlere verilecek katkılar için hazır olduklarını belirten Kınık, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz hayatın kıymetli bir sermaye olduğunu erken evrelerde öğrenmeli ve bu hayata hazırlanırken artık rekabetin arttığı, ayakta kalmanın zorlaştığı, geçinmenin, geçindirmenin onurlu bir hayat sürmenin gerçekten çaba gerektirdiği bu dünyaya çocukluktan itibaren hazırlanmalı ve değerlerine sahip çıkmalı."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.