pendik escort bayan
ak
Ömer Emir DOĞAN
Köşe Yazarı
Ömer Emir DOĞAN
 

KIRK YAŞ ÜZERİNE

KIRK YAŞ(ERBAUN) ÜZERİNE                        Hoş geldin, sefa geldin kırkıncı yaşım                        Sana erdim de ancak duruldu başım,                        Sen geldin de hayatı doğru anladım,                        Kolay gayrı kalan ömrüm, musalla taşım* Rabbül Âlemin bendeniz fakiri de Cumhurbaşkanı olabilecek yaşa ulaştırdı, şükür. Efendim, ALLAH C.C hepinize sağlık ve afiyet versin, hayırla nice yaşlara ulaştırsın. Tevellüdüm  16 Ocak 77. Hep on beş yaşında olmanın hayalini kurarken  kırk yaş tamam oluyor. Bundan kelli biz de “erbaun” dedik gayri. Artık, önce altmış üçü sonra da yetmiş ve  doksan dokuzu(!) beklerim. Yaş olarak da olsa kemale erdik.  Yılın en soğuk olan günlerinde “kara kış” diye adlandırılan 40 gün içerisinde doğmuşuz. Biz de bu zor günlerde sağ kalmış, “erbain çıkarmışız.” Kimilerine göre en güzel yaş, kırk yaştır. Biliriz ki her yaşın ayrı bir hikâyesi ayrı bir güzelliği vardır. Bir yaşındaki bir bebeğin kokusunu, güzelliğini beğenmeyen bulunmaz.  Lakin kırk yaşa “başka” olarak bakılır.  Sadece “kırk yaş” değil, bir sayı olarak bile “kırk” çok gizemlidir, mistiktir.Arapçada 40 (٤.)Erbaun (اَرْبَعُونَ) diye söylenir. Erbain ise Miladi takvimde  22 Aralık -31 Ocak günleri arasına rastlayan kırk günlük kış dönemini adlandırmak için kullanılmaktadır. Bu döneme halk arasında "Zemheri" de denir. Hatta Ocak ayında ölümlerin artmasının nedenini “erbaine” bağlayanlar bile var. Şiilikte, hicrî takvime göre Aşure Günü'nden 40 gün sonra gelen Safer ayının 20'inci gününe de “kırkıncı gün” anlamında “erbain” deniyor. Büyük Şair İsmet ÖZEL de kırk yaşına kadar yayımladığı şiirlerini ERBAİN adlı kitabında toplamıştır.İslam dünyasında maddî bağları azaltıp mânevî tarafı kuvvetlendirmek için az yemek, az içmek, az konuşmak, az uyumak, çok ibâdet etmek gerekir. Buna çile de denir. Riyazat(nefsi arındırma metodu) ve halvet olarak bilinen uygulamanın zamanına da erbain denir. 40 gün halvete girene “erbaine girdi” de denir. (bkz.turkcebilgi.com) Fakat “erbaun ya da erbain” kavramlarının böyle bir ayrım kastedilmeden genellikle “kırk” anlamında kullanıldığını görüyoruz. Dr. Hasan Yakut, İslam dinindeki 40'ların hikmetlerini araştırmış ve sayının hikmetlerine dair bir kitap bile yayımlamış. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V) 40 yaşında peygamber olmuştur. Malın 40'ta biri zekât olarak verilir.  Hz. Musa (as)'nın Tur Dağı'nda 40 gün kaldığı ile ilgili bir ayet vardır. Ayrıca, Ahkaf Suresi'nin 15. ayetinde 40 yaşının olgunluk yaşı olduğu belirtilir. Hz. Yunus, balığın karnında 40 gün kalmıştır. Müslümanların sayısı 40'ı bulduktan sonra Hz. Muhammed İslam’ı aleni bir şekilde ilan etmiştir. Allah Resulü, 40 hadis-i şerif ezberleyip amel edenlerle ilgili pek çok müjde vermiştir. 5 vakit namaz, sünnetleri ile birlikte 40 rekâttır. Allah için 40 gün nöbet tutanın bütün günahları temizlenir v.b.  İnsanda bir şeyin alışkanlık haline gelmesi için 40 gün o şeye devam edilmesi gerektiği söylenir. Yukarıda da değinildiği üzere “Kırk Yaş Duâsı” olarak da bilinen,  Ahkaf Suresi'nin 15. Ayeti şöyledir: “Biz o insana anne babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp kırk yaşına girdiği zaman: «Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek Müslümanlardanım.” (AHKÂF-15. Meal: Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR)  “Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup daha sonra kırk yaşına girince” ayetinden, insanın ruhsal olgunluğuna kırk yaşında erdiği anlaşılır. Bedensel olgunluk başka, ruhsal olgunluk başkadır… Kırk yaş, olgunluk çağıdır. Bu yaşa gelince insan daha salim, daha sağlıklı, daha geniş düşünür. Fevri hareket etmez. Ana babanın ve evladın kadrini daha iyi anlar. Ve gerek ebeveynine, gerek evladına karşı vazife ve yükümlülüklerini daha iyi kavrar...(bkz.sorularlaislamiyet.com/ahkaf-suresinin-15-ayeti) Birileri her ne kadar 40’lı yaşları özellikle “erkekler için köprüden önce son çıkış” olarak,  40 yaş sendromuyla, hormonal ve psikolojik açıdan değişimlerin yaşandığı  bir periyot olarak, hayal kırıklığı, öfke, umutsuzluk gibi duyguların yaşandığı,  gençlik yıllarının geride kaldığının farkına varmasıyla davranış değişikliklerinin gösterildiği bir zaman dilimi olarak anlasa ve açıklasa da yukarıdaki ayet bize 40 yaşta nasıl olunması gerektiğini anlatıyor. Kırk ile ilgili atasözleri, deyimler, türküler gibi Halk Edebiyatı ürünleri içerisindeki kullanımına dair de yazılıp-çizilen çok şey hatta akademik tezler dahi var. Fakat bu sokağa girersem çıkamayacağımdan endişe ederim.  Kırk tarakta bezimiz olmasın. Bugünlerde “erbain” destekte nasıl olsa bir gün kırklara karışacağız. ALLAH C.C taksiratını affetsin, rahmetli Celal GÜZELSES’in türküsünden bir bölüm ile bitirelim:…Yirmibeşte bıyıkları burulur Otuzunda akan sular durulur Otuzbeşte hep günahlar sorulur Yalana karışmış irfana benzer Kırk yaşında gazel dökülür bağlar Kırkbeşinde günahlarına ağlar Ellisinde insanlara bel bağlar Dağbaşına çökmüş dumana benzer… *Hacı Ali Bayram- Ilgın -1987 edebiyatdefteri.com/siir
Ekleme Tarihi: 01 Mart 2017 - Çarşamba

KIRK YAŞ ÜZERİNE

KIRK YAŞ(ERBAUN) ÜZERİNE

                        Hoş geldin, sefa geldin kırkıncı yaşım

                        Sana erdim de ancak duruldu başım,

                        Sen geldin de hayatı doğru anladım,

                        Kolay gayrı kalan ömrüm, musalla taşım*

 

Rabbül Âlemin bendeniz fakiri de Cumhurbaşkanı olabilecek yaşa ulaştırdı, şükür. Efendim, ALLAH C.C hepinize sağlık ve afiyet versin, hayırla nice yaşlara ulaştırsın. Tevellüdüm  16 Ocak 77. Hep on beş yaşında olmanın hayalini kurarken  kırk yaş tamam oluyor. Bundan kelli biz de “erbaun” dedik gayri. Artık, önce altmış üçü sonra da yetmiş ve  doksan dokuzu(!) beklerim. Yaş olarak da olsa kemale erdik.  Yılın en soğuk olan günlerinde “kara kış” diye adlandırılan 40 gün içerisinde doğmuşuz. Biz de bu zor günlerde sağ kalmış, “erbain çıkarmışız.” Kimilerine göre en güzel yaş, kırk yaştır. Biliriz ki her yaşın ayrı bir hikâyesi ayrı bir güzelliği vardır. Bir yaşındaki bir bebeğin kokusunu, güzelliğini beğenmeyen bulunmaz.  Lakin kırk yaşa “başka” olarak bakılır.  Sadece “kırk yaş” değil, bir sayı olarak bile “kırk” çok gizemlidir, mistiktir.

Arapçada 40 (٤.)Erbaun (اَرْبَعُونَ) diye söylenir. Erbain ise Miladi takvimde  22 Aralık -31 Ocak günleri arasına rastlayan kırk günlük kış dönemini adlandırmak için kullanılmaktadır. Bu döneme halk arasında "Zemheri" de denir. Hatta Ocak ayında ölümlerin artmasının nedenini “erbaine” bağlayanlar bile var. Şiiliktehicrî takvime göre Aşure Günü'nden 40 gün sonra gelen Safer ayının 20'inci gününe de “kırkıncı gün” anlamında “erbain” deniyor. Büyük Şair İsmet ÖZEL de kırk yaşına kadar yayımladığı şiirlerini ERBAİN adlı kitabında toplamıştır.

İslam dünyasında maddî bağları azaltıp mânevî tarafı kuvvetlendirmek için az yemek, az içmek, az konuşmak, az uyumak, çok ibâdet etmek gerekir. Buna çile de denir. Riyazat(nefsi arındırma metodu) ve halvet olarak bilinen uygulamanın zamanına da erbain denir. 40 gün halvete girene “erbaine girdi” de denir. (bkz.turkcebilgi.com) Fakat “erbaun ya da erbain” kavramlarının böyle bir ayrım kastedilmeden genellikle “kırk” anlamında kullanıldığını görüyoruz. Dr. Hasan Yakut, İslam dinindeki 40'ların hikmetlerini araştırmış ve sayının hikmetlerine dair bir kitap bile yayımlamış.

 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V) 40 yaşında peygamber olmuştur. Malın 40'ta biri zekât olarak verilir.  Hz. Musa (as)'nın Tur Dağı'nda 40 gün kaldığı ile ilgili bir ayet vardır. Ayrıca, Ahkaf Suresi'nin 15. ayetinde 40 yaşının olgunluk yaşı olduğu belirtilir. Hz. Yunus, balığın karnında 40 gün kalmıştır. Müslümanların sayısı 40'ı bulduktan sonra Hz. Muhammed İslam’ı aleni bir şekilde ilan etmiştir. Allah Resulü, 40 hadis-i şerif ezberleyip amel edenlerle ilgili pek çok müjde vermiştir. 5 vakit namaz, sünnetleri ile birlikte 40 rekâttır. Allah için 40 gün nöbet tutanın bütün günahları temizlenir v.b.  İnsanda bir şeyin alışkanlık haline gelmesi için 40 gün o şeye devam edilmesi gerektiği söylenir.

 

Yukarıda da değinildiği üzere “Kırk Yaş Duâsı” olarak da bilinen,  Ahkaf Suresi'nin 15. Ayeti şöyledir: “Biz o insana anne babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp kırk yaşına girdiği zaman: «Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek Müslümanlardanım.” (AHKÂF-15. Meal: Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR)  “Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup daha sonra kırk yaşına girince” ayetinden, insanın ruhsal olgunluğuna kırk yaşında erdiği anlaşılır. Bedensel olgunluk başka, ruhsal olgunluk başkadır… Kırk yaş, olgunluk çağıdır. Bu yaşa gelince insan daha salim, daha sağlıklı, daha geniş düşünür. Fevri hareket etmez. Ana babanın ve evladın kadrini daha iyi anlar. Ve gerek ebeveynine, gerek evladına karşı vazife ve yükümlülüklerini daha iyi kavrar...(bkz.sorularlaislamiyet.com/ahkaf-suresinin-15-ayeti)

 

Birileri her ne kadar 40’lı yaşları özellikle “erkekler için köprüden önce son çıkış” olarak,  40 yaş sendromuyla, hormonal ve psikolojik açıdan değişimlerin yaşandığı  bir periyot olarak, hayal kırıklığı, öfke, umutsuzluk gibi duyguların yaşandığı,  gençlik yıllarının geride kaldığının farkına varmasıyla davranış değişikliklerinin gösterildiği bir zaman dilimi olarak anlasa ve açıklasa da yukarıdaki ayet bize 40 yaşta nasıl olunması gerektiğini anlatıyor. 

Kırk ile ilgili atasözleri, deyimler, türküler gibi Halk Edebiyatı ürünleri içerisindeki kullanımına dair de yazılıp-çizilen çok şey hatta akademik tezler dahi var. Fakat bu sokağa girersem çıkamayacağımdan endişe ederim.  Kırk tarakta bezimiz olmasın. Bugünlerde “erbain” destekte nasıl olsa bir gün kırklara karışacağız.

ALLAH C.C taksiratını affetsin, rahmetli Celal GÜZELSES’in türküsünden bir bölüm ile bitirelim:

Yirmibeşte bıyıkları burulur
Otuzunda akan sular durulur
Otuzbeşte hep günahlar sorulur
Yalana karışmış irfana benzer

Kırk yaşında gazel dökülür bağlar
Kırkbeşinde günahlarına ağlar
Ellisinde insanlara bel bağlar
Dağbaşına çökmüş dumana benzer


*Hacı Ali Bayram- Ilgın -1987 edebiyatdefteri.com/siir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.