pendik escort bayan
ak

Irak'ta Kaçırılan İşçi, Memleketinde İş İstedi

08.10.2015 - 00:46, Güncelleme: 08.10.2015 - 00:46
 

Irak'ta Kaçırılan İşçi, Memleketinde İş İstedi

Irak'ın başkenti Bağdat'ta Şii milisleri tarafından kaçırılan ve 28 gün sonra serbest bırakılan 16 işçi içerisinde yer alan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesine aynı acıları yaşatmamak için yetkililerden memleketinde iş istedi.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta Şii milisleri tarafından kaçırılan ve 28 gün sonra serbest bırakılan 16 işçi içerisinde yer alan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesine aynı acıları yaşatmamak için yetkililerden memleketinde iş istedi. 2 Eylül Çarşamba günü, Irak'ın başkenti Bağdat'ta, çalıştıkları inşaatın koğuşunda üniformalı ve maskeli Şii milisleri tarafından kaçırılarak 28 gün rehin alınan işçilerden birisi olan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesi ile hasret gideriyor. Muzaffer Kaya, Diriliş Mahallesi'ndeki kira ile oturduğu evde kızları Melike ve Hüsne ile eşi Marziye Kaya'ya kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Gece saatlerinde şantiyede yattıkları sırada bir grubun 15 ağır silahlı araba ile geldiğini söyleyen Muzaffer Kaya, rehin tutulduğu 28 gün boyunca yaşananları anlattı. Kaya, şöyle dedi: "Yatakta yattığımız şekilde bizi alıp götürdüler. Gözler bağlı, eller kelepçeli bizi çıkardılar. 2-3 gün sonra videomuzu çektiler. Artık devletler anlaşacak, korkmayın, artık bizim misafirimizsiniz dediler. Gözümüz bağlıydı, 4 gün ellerimiz kelepçeli yattık. 3'er gün aralıklarla 4 tane ev değiştirdik. Son kaldığımız evde de yaklaşık 20 gün kaldık. Hücrelerde kalıyorduk, ama iyi davrandılar. Yemeğimizi falan verdiler. Sonuçta Müslüman bir örgüt, ama tabi ki özgürlüğün kısıtlanıyor. Dışarıda ne olup bittiğinden haberimiz yok. Biz Allah'a şükür umudumuzu kesmedik." "SAYIN BÜYÜKELÇİMİZ ÇOK ÇABA GÖSTERDİ"Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı'nın rehin alındıktan sonra ülkelerine dönmeleri için büyük uğraşı verdiğini ifade eden kaya şunları söyledi: "Bizi bıraktıkları gece gidiyorsunuz dediler ve elbise verdiler. Banyo yaptırdılar. Sabaha doğru bizi bir yere bıraktılar. Bizi konsolosluklar buldu. Sayın büyükelçimiz de çok çaba gösterdi. Çünkü bizi Bağdat'a girişimizde orada büyük bir asker bekliyordu. Komutanları, 'bunları önce biz alıp sorgulayıp sonra tekrar size vereceğiz' dedi. Büyükelçimiz 'olmaz, 28 gündür ben bunları arıyorum' dedi. 1 saat çaba gösterdi bizi yine de vermedi. 'Elçilik binasına gidelim, orada sorgulayın' dedi. Gerçekten de takdir edilecek bir olay, kendisine teşekkür ediyoruz. Sonra bizim sorgumuzu orada aldılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı ile gideceğiz dediler. Bağdat Havalimanı'nda bakanlar karşıladı bizi sonra da geldik." "YETKİLİLERDEN İŞ İSTİYORUM"Bir daha ailesi ve yakınlarına bu acıyı yaşatmak istemediğini belirten Kaya, şöyle konuştu:"Allah herkesten razı olsun. Geçmiş olsuna gelenler gidenler çok oldu. Ben bir daha bu acıyı yaşatamam. Bana dua edenler oldu. Şimdi beni görüp sevinenler var. Misal ben tanımıyorum ama gıyaben babamı tanıyorlar. En azından aynı köylü olduğumuzu bilen insanlar bile ağlamışlar. Kesinlikle gitmem. Burada düzenli bir işim olsa, devlet büyüklerimden bunu isterim. Sayın valimizden, sayın belediye başkanımızdan iş istiyorum. Ben evime sabah gidip akşam gelirsem Allah'a şükrederim. Çünkü olmaz, oralara bir daha gidemem." - Sivas
Irak'ın başkenti Bağdat'ta Şii milisleri tarafından kaçırılan ve 28 gün sonra serbest bırakılan 16 işçi içerisinde yer alan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesine aynı acıları yaşatmamak için yetkililerden memleketinde iş istedi.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta Şii milisleri tarafından kaçırılan ve 28 gün sonra serbest bırakılan 16 işçi içerisinde yer alan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesine aynı acıları yaşatmamak için yetkililerden memleketinde iş istedi.

 

2 Eylül Çarşamba günü, Irak'ın başkenti Bağdat'ta, çalıştıkları inşaatın koğuşunda üniformalı ve maskeli Şii milisleri tarafından kaçırılarak 28 gün rehin alınan işçilerden birisi olan Sivaslı Muzaffer Kaya, ailesi ile hasret gideriyor. Muzaffer Kaya, Diriliş Mahallesi'ndeki kira ile oturduğu evde kızları Melike ve Hüsne ile eşi Marziye Kaya'ya kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.

 

Gece saatlerinde şantiyede yattıkları sırada bir grubun 15 ağır silahlı araba ile geldiğini söyleyen Muzaffer Kaya, rehin tutulduğu 28 gün boyunca yaşananları anlattı. Kaya, şöyle dedi:

 

"Yatakta yattığımız şekilde bizi alıp götürdüler. Gözler bağlı, eller kelepçeli bizi çıkardılar. 2-3 gün sonra videomuzu çektiler. Artık devletler anlaşacak, korkmayın, artık bizim misafirimizsiniz dediler. Gözümüz bağlıydı, 4 gün ellerimiz kelepçeli yattık. 3'er gün aralıklarla 4 tane ev değiştirdik. Son kaldığımız evde de yaklaşık 20 gün kaldık. Hücrelerde kalıyorduk, ama iyi davrandılar. Yemeğimizi falan verdiler. Sonuçta Müslüman bir örgüt, ama tabi ki özgürlüğün kısıtlanıyor. Dışarıda ne olup bittiğinden haberimiz yok. Biz Allah'a şükür umudumuzu kesmedik."

 

"SAYIN BÜYÜKELÇİMİZ ÇOK ÇABA GÖSTERDİ"

Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı'nın rehin alındıktan sonra ülkelerine dönmeleri için büyük uğraşı verdiğini ifade eden kaya şunları söyledi:

 

"Bizi bıraktıkları gece gidiyorsunuz dediler ve elbise verdiler. Banyo yaptırdılar. Sabaha doğru bizi bir yere bıraktılar. Bizi konsolosluklar buldu. Sayın büyükelçimiz de çok çaba gösterdi. Çünkü bizi Bağdat'a girişimizde orada büyük bir asker bekliyordu. Komutanları, 'bunları önce biz alıp sorgulayıp sonra tekrar size vereceğiz' dedi. Büyükelçimiz 'olmaz, 28 gündür ben bunları arıyorum' dedi. 1 saat çaba gösterdi bizi yine de vermedi. 'Elçilik binasına gidelim, orada sorgulayın' dedi. Gerçekten de takdir edilecek bir olay, kendisine teşekkür ediyoruz. Sonra bizim sorgumuzu orada aldılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı ile gideceğiz dediler. Bağdat Havalimanı'nda bakanlar karşıladı bizi sonra da geldik."

 

"YETKİLİLERDEN İŞ İSTİYORUM"

Bir daha ailesi ve yakınlarına bu acıyı yaşatmak istemediğini belirten Kaya, şöyle konuştu:

"Allah herkesten razı olsun. Geçmiş olsuna gelenler gidenler çok oldu. Ben bir daha bu acıyı yaşatamam. Bana dua edenler oldu. Şimdi beni görüp sevinenler var. Misal ben tanımıyorum ama gıyaben babamı tanıyorlar. En azından aynı köylü olduğumuzu bilen insanlar bile ağlamışlar. Kesinlikle gitmem. Burada düzenli bir işim olsa, devlet büyüklerimden bunu isterim. Sayın valimizden, sayın belediye başkanımızdan iş istiyorum. Ben evime sabah gidip akşam gelirsem Allah'a şükrederim. Çünkü olmaz, oralara bir daha gidemem." - Sivas

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.