pendik escort bayan
ak

Ezanlar yerine Selalar okunuyor

08.05.2013 - 17:27, Güncelleme: 08.05.2013 - 17:27
 

Ezanlar yerine Selalar okunuyor

Rabbim Allah...Rabbim Allah....Rabbim Allah....Senin Adınla Son Nefesi Vermek...

      İran ne zaman siyaseten manevra kabiliyetini kaybetse İsrail devreye girip, önünü açmıştır. İran devrim muhafızlarının ve “Hizbullah”ın Esed’i korumak için oluşturduğu tugaylar sunni Müslümanların ilerlemesini durduramayınca İsrail, Esed güçlerine bağlı bir araştırma merkezini vurarak Sunni Müslümanların kamuoyu desteğine ağır darbe indirmiştir. Zira herkes gibi İsrail de biliyor ki, Siyonistlerin karşı olduğu şahıs ya da rejim hassasiyet derecesi ne olursa olsun her nevi Müslüman tarafından dost ya da mağdur kabul edilir. Bu yüzden Siyonizm’in Esed ve İran destek kıtaları bundan sonra daha da karmaşık roller üstlenecektir. İsrail, son hadiseyle “sözde düşman” olduğunu göstererek, katil rejimin kamuoyu desteğini artırmak, kendisi için tehdit olarak gördüğü mücahitleri de yalnızlığa mahkum etmek istemiştir. Bombalama -iddia edildiği gibi İsrail tarafından yapıldıysa- kesinlikle bu çerçevedeki bir amaca hizmet etmektedir. Nitekim hadiseden hemen sonra İran severler mikrofona sarılıp, “Bu olay tam da dediğimiz gibi, Suriyeli muhaliflerin arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.” türünden açıklamalar yaptı. Olaydan sonra CNN televizyonuna konuşan Suriye Dışişleri Bakan yardımcısı Faysal El-Mikdad da, "Bu saldırı, teröristlerle İsrail arasındaki ittifakı gösteriyor" dedi. İşte saldırı İslam komuoyuna bu yalanları söylemek için planlandı ve yapıldı. Siyonizm, İslam dünyasında azınlık olan Şiileri destekleyerek Ehl-i Sünnet’in Türkiye merkezli İslam Birliği hamlesini engellemeyi açıklamaktadır. Hadiseyi bir de tersinden düşünün, İsrail mücahidlere ait bir karargahı vurmuş olsaydı İran ve İranseverler bütün medya desteklerine rağmen ortada kalacaktı. Türkiye uçağını düşüren Suriye, İsrail’e hala bir taş atmadı. İran da sadece açıklama yapmakla yetindi. Esed rejimine karşı yapılan bir saldırıyı kendine yapılmış kabul edeceğini defaatle söyleyen İran’dan bunun ötesinde bir ameliye ya da hamle bekleyenler yanıldıklarını bir kez daha göreceklerdir. Çünkü bu bir danışıklı dövüştür. Belki bu durum ilerleyen günlerde çok zahir olursa İsrail İran’ın cılız bir misillemesine müsaade edebilir. Evet, İsrail Esed’in tesislerine attığı bombalarla asıl Mücahidler’in karargahını vurmuştur. Bununla, İran Devrim muhafızları ve Hizbullah’a karşı destanlar yazan mücahidlerin çok sınırlı olan komuoyu desteği ağır darbe almıştır. Mağdur rolüne bürünen katil rejim ve İran prim yapmıştır. Nitekim İranseverlerin yalan borsası coştu. Bütün bunları anlamakta zorlanan siyaset bilimcilere, analistlere, gazetecilere hasılı bilcümle İran severlere bir hatırlatma yapalım: Ümmeti bölmek için Şia’yı kuran Abdullah b. Sebe Yemen’li bir Yahudi değilmiydi? Salahaddin Eyyubî’nin İslam ordusu Kudüs’u fethetmeye giderken Şiiler Haçlıların safında Müslümanlara karşı savaşmamış mıydı? Bunlar mı Kudüs müdafileri? Siyonizm’in bütün uğraşıları, Şia’ya Ehl-i Sünnet Müslümanları arasında yeni yayılma alanları açmak ve Türkiye merkezli İslam Birliğini önlemek. Fakat Allah Azze ve Celle’nin de bir planı var. KAYNAK: HÜKÜM DERGİSİ
Rabbim Allah...Rabbim Allah....Rabbim Allah....Senin Adınla Son Nefesi Vermek...

 

 

 

İran ne zaman siyaseten manevra kabiliyetini kaybetse İsrail devreye girip, önünü açmıştır. İran devrim muhafızlarının ve “Hizbullah”ın Esed’i korumak için oluşturduğu tugaylar sunni Müslümanların ilerlemesini durduramayınca İsrail, Esed güçlerine bağlı bir araştırma merkezini vurarak Sunni Müslümanların kamuoyu desteğine ağır darbe indirmiştir. Zira herkes gibi İsrail de biliyor ki, Siyonistlerin karşı olduğu şahıs ya da rejim hassasiyet derecesi ne olursa olsun her nevi Müslüman tarafından dost ya da mağdur kabul edilir. Bu yüzden Siyonizm’in Esed ve İran destek kıtaları bundan sonra daha da karmaşık roller üstlenecektir.


İsrail, son hadiseyle “sözde düşman” olduğunu göstererek, katil rejimin kamuoyu desteğini artırmak, kendisi için tehdit olarak gördüğü mücahitleri de yalnızlığa mahkum etmek istemiştir. Bombalama -iddia edildiği gibi İsrail tarafından yapıldıysa- kesinlikle bu çerçevedeki bir amaca hizmet etmektedir. Nitekim hadiseden hemen sonra İran severler mikrofona sarılıp, “Bu olay tam da dediğimiz gibi, Suriyeli muhaliflerin arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.” türünden açıklamalar yaptı. Olaydan sonra CNN televizyonuna konuşan Suriye Dışişleri Bakan yardımcısı Faysal El-Mikdad da, "Bu saldırı, teröristlerle İsrail arasındaki ittifakı gösteriyor" dedi. İşte saldırı İslam komuoyuna bu yalanları söylemek için planlandı ve yapıldı.


Siyonizm, İslam dünyasında azınlık olan Şiileri destekleyerek Ehl-i Sünnet’in Türkiye merkezli İslam Birliği hamlesini engellemeyi açıklamaktadır. Hadiseyi bir de tersinden düşünün, İsrail mücahidlere ait bir karargahı vurmuş olsaydı İran ve İranseverler bütün medya desteklerine rağmen ortada kalacaktı.


Türkiye uçağını düşüren Suriye, İsrail’e hala bir taş atmadı. İran da sadece açıklama yapmakla yetindi. Esed rejimine karşı yapılan bir saldırıyı kendine yapılmış kabul edeceğini defaatle söyleyen İran’dan bunun ötesinde bir ameliye ya da hamle bekleyenler yanıldıklarını bir kez daha göreceklerdir. Çünkü bu bir danışıklı dövüştür. Belki bu durum ilerleyen günlerde çok zahir olursa İsrail İran’ın cılız bir misillemesine müsaade edebilir.


Evet, İsrail Esed’in tesislerine attığı bombalarla asıl Mücahidler’in karargahını vurmuştur. Bununla, İran Devrim muhafızları ve Hizbullah’a karşı destanlar yazan mücahidlerin çok sınırlı olan komuoyu desteği ağır darbe almıştır. Mağdur rolüne bürünen katil rejim ve İran prim yapmıştır. Nitekim İranseverlerin yalan borsası coştu.


Bütün bunları anlamakta zorlanan siyaset bilimcilere, analistlere, gazetecilere hasılı bilcümle İran severlere bir hatırlatma yapalım: Ümmeti bölmek için Şia’yı kuran Abdullah b. Sebe Yemen’li bir Yahudi değilmiydi?


Salahaddin Eyyubî’nin İslam ordusu Kudüs’u fethetmeye giderken Şiiler Haçlıların safında Müslümanlara karşı savaşmamış mıydı? Bunlar mı Kudüs müdafileri? Siyonizm’in bütün uğraşıları, Şia’ya Ehl-i Sünnet Müslümanları arasında yeni yayılma alanları açmak ve Türkiye merkezli İslam Birliğini önlemek.


Fakat Allah Azze ve Celle’nin de bir planı var.


KAYNAK: HÜKÜM DERGİSİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.