pendik escort bayan
bu haber sitesi satlık
ozmenpc.comtr
ak

Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında

01.03.2018 - 17:13, Güncelleme: 01.03.2018 - 17:13
 

Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Ali Karagülmez savunma yaptı. Duruşmaya, sanık Karagülmez, yakınları ve avukatları katıldı.Savunma için söz verilen Karagülmez, atılı suç tarihinde emekli olduğunu ifade ederek soruşturmaya yönelik usul itirazlarında bulundu.Meslek hayatına ilişkin bilgi veren Karagülmez, mesleğine saygılı, kimsenin etkisinde kalmayan bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi.Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçimine değinen Karagülmez, yapıya mensup HSYK üyelerince hazırlanan listeden ve bu listelere yönelik toplantıdan haberdar olmadığını savundu. Karagülmez, "Yargıtaya seçilmek için örgütün yardımına da muhtaç değildim. Sonradan seçilmemde raportör olarak çalıştığım Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın etkin olduğunu öğrendim. Yargıtaya o dönem seçilenler içinde tek doçent bendim." dedi.İddianamede atılı suçla ilgili hiçbir somut bağlantı kurulmadığını ileri süren Karagülmez, soyut iddialarla örgütle ilişkilendirilmesinin isabetli olmadığını kaydetti.Ceza hukukçusu olmasına karşın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinde görevlendirildiğini ve bu duruma çok şaşırdığını savunan Karagülmez, bu durumun kendisinin örgüt için önemsenmeyen biri olduğunu gösterdiğini iddia etti.Eski Yargıtay üyesi Günal Akyol'un kendisine yönelik beyanlarını değerlendiren Karagülmez, söz konusu ifadenin husumete dayalı olduğu iddiasında bulundu.Karagülmez, "Akyol, bir dosyayla ilgili benden talepte bulunmuştu. Bir kağıt verdi. Yırtıp attım. Sanıyorum dosya istediği gibi çıkmamış. Odama geldi, 'Talepte bulundum neden böyle oldu?' diye sordu. Tartıştık. Bu husumet yıllar sonra bu şekilde karşıma çıktı." savunmasını yaptı.Sanık Karagülmez, 2011'de yazdığı bir kitapta 2010 KPSS'de yapılan hukuksuzluktan söz ettiğini ileri sürerek "Örgüt üyesi olsam, örgütün en güçlü olduğu dönemde böyle bir şey yapabilir miyim?" ifadelerini kullandı.Bir kişinin telefonla hakkında ihbarda bulunduğunu ve bunun üzerine gözaltına alınıp tutuklandığını anlatan Karagülmez, ihbarcının kendisiyle ilgili, "Adalet Bakanlığında çalışmaktadır" dediğini, yani nerede çalıştığını dahi bilmediğini savundu. Karagülmez, bu kişi hakkında iftiraya yönelik suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.Yargıtaydaki seçimlerde de kendi iradesiyle oy kullandığını, kimseden telkin, tavsiye almadığını öne süren Karagülmez, "En büyük şanssızlığım, 160 kişiyle birlikte seçilmek oldu. İddianamede somut eylem yok. 28 yıllık meslek hayatım boyunca Türk milleti adına, hukuka uygun çalıştım. Vatan, millet, bayrak benim için önemli manevi değerler. Bu lanet yapıyı esefle kınıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmadım, Türk yargısına güveniyorum." dedi.Tanık dinlenmesi talebinde bulunan Karagülmez, sağlık sorunları bulunduğunu belirterek hakkında uygulanan imza şartına ilişkin adli kontrolün esnetilmesini ve beraatini istedi.Daha sonra Karagülmez'in tanık olarak gösterdiği Abdullah Şengönül dinlendi.Şengönül, Karagülmez ile Yozgat Yerköy Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yaptığı dönemde 2010'da tanıştığını söyledi.Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın okulun açılması için öncü olduğunu, bu nedenle Kılıç'tan personel göndermesi için yardım istediklerini anlatan Şengönül, Kılıç'ın da o dönem Anayasa Mahkemesi raportörlüğü yapan Ali Karagülmez ve Kadir Özkaya'nın ders vermesini sağladığını kaydetti.Şengönül, Karagülmez ile tanıştığı andan itibaren samimiyet kurduğunu, üye seçildikten sonra da Ankara'ya her gelişinde görüştüğünü bildirdi.Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü döneminde okula Zaman gazetesinin gönderildiğini, bunu engellemek için yaptığı çalışmalarda Karagülmez'den hukuki destek aldığını savunan Şengönül, kendisi hakkında cemaat mensuplarınca "ateist" denilerek başlatılan soruşturma sırasında da Karagülmez'in desteğini gördüğünü, bu nedenle FETÖ mensubu olmadığını bildiğini iddia etti.İfadenin ardından dosyaya gelen bilgi ve belgeler okundu. Bu kapsamda, Karagülmez'in ByLock kullanmadığı ancak örgüt üyelerinin ByLock yazışmalarında Karagülmez'den örgüt mensubu olarak söz edildiğine ilişkin tespit aktarıldı.Karagülmez, örgüt mensubu olmadığını, yazışmayla ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını savundu.Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, tutuksuz yargılanan sanık hakkında haftada iki gün imza verme şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirinin bir güne indirilmesine karar verildi.Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ile eski Yargıtay üyesi Günal Akyol'un tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 27 Haziran'a bırakılması kararlaştırıldı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Ali Karagülmez savunma yaptı. Duruşmaya, sanık Karagülmez, yakınları ve avukatları katıldı.

Savunma için söz verilen Karagülmez, atılı suç tarihinde emekli olduğunu ifade ederek soruşturmaya yönelik usul itirazlarında bulundu.

Meslek hayatına ilişkin bilgi veren Karagülmez, mesleğine saygılı, kimsenin etkisinde kalmayan bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi.

Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçimine değinen Karagülmez, yapıya mensup HSYK üyelerince hazırlanan listeden ve bu listelere yönelik toplantıdan haberdar olmadığını savundu. Karagülmez, "Yargıtaya seçilmek için örgütün yardımına da muhtaç değildim. Sonradan seçilmemde raportör olarak çalıştığım Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın etkin olduğunu öğrendim. Yargıtaya o dönem seçilenler içinde tek doçent bendim." dedi.

İddianamede atılı suçla ilgili hiçbir somut bağlantı kurulmadığını ileri süren Karagülmez, soyut iddialarla örgütle ilişkilendirilmesinin isabetli olmadığını kaydetti.

Ceza hukukçusu olmasına karşın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinde görevlendirildiğini ve bu duruma çok şaşırdığını savunan Karagülmez, bu durumun kendisinin örgüt için önemsenmeyen biri olduğunu gösterdiğini iddia etti.

Eski Yargıtay üyesi Günal Akyol'un kendisine yönelik beyanlarını değerlendiren Karagülmez, söz konusu ifadenin husumete dayalı olduğu iddiasında bulundu.

Karagülmez, "Akyol, bir dosyayla ilgili benden talepte bulunmuştu. Bir kağıt verdi. Yırtıp attım. Sanıyorum dosya istediği gibi çıkmamış. Odama geldi, 'Talepte bulundum neden böyle oldu?' diye sordu. Tartıştık. Bu husumet yıllar sonra bu şekilde karşıma çıktı." savunmasını yaptı.

Sanık Karagülmez, 2011'de yazdığı bir kitapta 2010 KPSS'de yapılan hukuksuzluktan söz ettiğini ileri sürerek "Örgüt üyesi olsam, örgütün en güçlü olduğu dönemde böyle bir şey yapabilir miyim?" ifadelerini kullandı.

Bir kişinin telefonla hakkında ihbarda bulunduğunu ve bunun üzerine gözaltına alınıp tutuklandığını anlatan Karagülmez, ihbarcının kendisiyle ilgili, "Adalet Bakanlığında çalışmaktadır" dediğini, yani nerede çalıştığını dahi bilmediğini savundu. Karagülmez, bu kişi hakkında iftiraya yönelik suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

Yargıtaydaki seçimlerde de kendi iradesiyle oy kullandığını, kimseden telkin, tavsiye almadığını öne süren Karagülmez, "En büyük şanssızlığım, 160 kişiyle birlikte seçilmek oldu. İddianamede somut eylem yok. 28 yıllık meslek hayatım boyunca Türk milleti adına, hukuka uygun çalıştım. Vatan, millet, bayrak benim için önemli manevi değerler. Bu lanet yapıyı esefle kınıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmadım, Türk yargısına güveniyorum." dedi.

Tanık dinlenmesi talebinde bulunan Karagülmez, sağlık sorunları bulunduğunu belirterek hakkında uygulanan imza şartına ilişkin adli kontrolün esnetilmesini ve beraatini istedi.

Daha sonra Karagülmez'in tanık olarak gösterdiği Abdullah Şengönül dinlendi.

Şengönül, Karagülmez ile Yozgat Yerköy Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yaptığı dönemde 2010'da tanıştığını söyledi.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın okulun açılması için öncü olduğunu, bu nedenle Kılıç'tan personel göndermesi için yardım istediklerini anlatan Şengönül, Kılıç'ın da o dönem Anayasa Mahkemesi raportörlüğü yapan Ali Karagülmez ve Kadir Özkaya'nın ders vermesini sağladığını kaydetti.

Şengönül, Karagülmez ile tanıştığı andan itibaren samimiyet kurduğunu, üye seçildikten sonra da Ankara'ya her gelişinde görüştüğünü bildirdi.

Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü döneminde okula Zaman gazetesinin gönderildiğini, bunu engellemek için yaptığı çalışmalarda Karagülmez'den hukuki destek aldığını savunan Şengönül, kendisi hakkında cemaat mensuplarınca "ateist" denilerek başlatılan soruşturma sırasında da Karagülmez'in desteğini gördüğünü, bu nedenle FETÖ mensubu olmadığını bildiğini iddia etti.

İfadenin ardından dosyaya gelen bilgi ve belgeler okundu. Bu kapsamda, Karagülmez'in ByLock kullanmadığı ancak örgüt üyelerinin ByLock yazışmalarında Karagülmez'den örgüt mensubu olarak söz edildiğine ilişkin tespit aktarıldı.

Karagülmez, örgüt mensubu olmadığını, yazışmayla ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını savundu.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, tutuksuz yargılanan sanık hakkında haftada iki gün imza verme şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirinin bir güne indirilmesine karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ile eski Yargıtay üyesi Günal Akyol'un tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 27 Haziran'a bırakılması kararlaştırıldı.


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.