Dsi Genel Müdürü Acu, Yusufeli Barajı'nda İncelemelerde Bulundu

ANKARA (AA) - Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, Yusufeli Barajı için yapılan programlamada gövde betonunun 2 yılda tamamlanmasının hedeflendiğini belirterek, "Bu program geleneksel beton barajlarda bir dünya rekoru olarak ülkemizin baraj projelerinde geldiği noktayı gösterecektir." ifadesini kullandı.DSİ'den yapılan açıklamaya göre, Acu, Yusufeli Barajı inşaatı ve Yusufeli yeniden yerleşim alanlarında incelemelerde bulunarak 10 Temmuz'da başlayan gövde beton döküm çalışmalarına nezaret etti.İncelemenin ardından çalışmaların koordine edildiği şantiyeye ziyarette bulunan Acu, çalışmalarda gelinen seviye hakkında bilgi aldı.Acu, 275 metre yüksekliğiyle çift eğrilikli beton kemer kategorisinde Türkiye'nin en yüksek ve dünyanın üçüncü yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı inşaatında gövde beton dökümüne başladıklarını bildirdi. DSİ Genel Müdürü, toplam 4 milyon metreküp gövde hacmine sahip barajda günde 7 bin metreküp, ayda ise 200 bin metreküp beton dökülmesinin planlandığını kaydetti.Yapılan programlamada gövde betonunun 2 yılda tamamlanmasının hedeflendiğine işaret eden Acu, bu beton programının geleneksel beton barajlarda bir dünya rekoru olarak Türkiye'nin baraj projelerinde geldiği noktayı göstereceğini ifade etti. Yusufeli Barajı ve HES tesisi kurulu gücünün 558 megavat ve yıllık enerji üretiminin yılda 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olduğunu aktaran Acu, barajın bazı kısımlarının tamamlandığını, santral binası ve sol sahil başlangıç bloğu kısımlarında beton imalatlarının devam ettiğini vurguladı. - Göl manzaralı yeni yerleşim yeriAcu, barajın suları altında kalacak Yusufeli için yeni bir yerleşim yeri inşa edileceğini, Yansıtıcılar ve Sakut Deresi olarak belirlenen yeni yerleşim alanın göl manzaralı olacağını bildirdi. Yusufeli ilçesi yeniden inşa edilirken orada yaşayan vatandaşların da memnun olacağı şekilde çalışmaları istişare ederek sürdürdüklerinin altını çizen Acu, vatandaşın memnuniyetinin kendileri için öncelik taşıdığını kaydetti.Acu, yeni Yusufeli'nin, ekonomisi, ekolojisi ve sosyal yapısının daha modern hale gelmesiyle bambaşka bir yerleşim yeri olacağını belirterek, temmuz sonu itibarıyla proje genelinde toplam 864 hektar alandan 610 hektarını kamulaştırarak, alan bazında yaklaşık yüzde 71'lik gerçekleşme sağladıklarını ifade etti.Yusufeli ilçesi yeniden yerleşim yeri altyapı çalışmaları ikinci kısım kapsamında birinci bölgedeki altyapı çalışmalarının şubat ayında tamamlandığını hatırlatan Acu, ikinci bölge ve ek gelişme alanındaki kazı çalışmalarının ise ekim ayında tamamlanacağını anlattı.Acu, yapılan altyapı çalışmalarıyla yeni Yusufeli ilçesinin yerleşim alanının toplamda 143 hektara çıkarılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:"Üçüncü bölgede 334 konut inşa ediliyor. Burası konutların yanı sıra 6 iş yeri, 24 derslikli lise, sağlık ocağı ve ilçe jandarma komutanlığından oluşuyor. Ada içi düzenleme, temel kazıları ve beton dökme çalışmaları devam ediyor. 31 bina, sağlık ocağı, ilçe jandarma komutanlığı ve 24 derslikli lisenin inşaatı devam etmekte, 3 adet bina ise temel aşamasındadır. Birinci bölgede yer alan hükümet konağı, ilçe emniyet amirliği, adliye, PTT, kütüphane, kapalı spor salonu, cami, müftülük, öğretmenevi ve ortaokul inşaatıyla altyapı ve çevre düzenlemesi işinin ihalesi haziran ayında yapılmıştır, firma sözleşmeye davet edilmiştir."Öte yandan, köyler için yeniden yerleşim çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Acu, ön yer seçimi yapılan Meşecik, Çeltikdüzü, Irmakyanı, Çevreli, Tekkale, Kınalıçam, Yeniköy ve İşhan olmak üzere 8 köyün yeni yerleşim yerlerinin uygunluğu için jeolojik-jeoteknik etüt raporlarının ve harita alımlarının yapıldığını belirtti. Acu, Irmakyanı, Yeniköy, İşhan, Tekkale, Meşecik, Çevreli ve Çeltikdüzü olmak üzere 7 köy yerinin yerleşime uygun bulunarak onaylandığını aktararak, bu 7 köy için TOKİ tarafından imar planı çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Acu, Yusufeli Barajı'nın üreteceği enerjinin yanı sıra diğer barajlara da su kaynağı olacağına dikkati çekerek, diğer taraftan Çoruh Nehri'nin getireceği birikintileri önemli ölçüde tutarak diğer barajların ömrünün uzamasına ve bu nehirde oluşabilecek taşkın riskini azaltmasına imkan sağlayacağını kaydetti.