Çevre Ve Şehircilik Bakanı Özhaseki:

KAYSERİ (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, halk oylamasına ilişkin, "Yeni gelecek sistemde cumhurbaşkanı devletin ve hükümetin başıdır ve attığı her imzadan sorumludur fakat tam tersini anlatıyorlar." dedi.Bakan Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Bünyan Kadın ve Gençlik Merkezi'nin tanıtım programına katıldı.Özhaseki, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğunu belirterek, "Aslında cennet gibi bir vatana sahibiz. Üç tarafı denizlerle çevrili. 4 iklimi yaşayan ender ülkelerden biriyiz. Fakat birçok da dezavantajımız var. Yerin altı biraz hareketli, depremsellik var. Yerin üstünde de ne hikmettir, üzerimizde çok oyun oynandığı için bin bir türlü fitne odakları var. Hiçbir ülkenin başında PKK diye bir bela yok. Hiçbir ülkenin başında FETÖ diye, DEAŞ diye bir bela yok ama bunlar bizim etrafımızdalar. Bu yüzden bizim çok uyanık olup, bir taraftan onlarla mücadele edip, bir taraftan da kendi içimizde birliğimizi dirliğimizi sağlayıp, çok çalışıp güçlü olmalıyız." diye konuştu. Devlet olarak 40 yıldır PKK ile mücadele edildiğini vurgulayan Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:"Bizden önce hangi hükümet geldiyse bunlarla uğraşmış. Ellerine sağlık. Biz de bunlarla mücadele ediyoruz. Hamdolsun şehirlerden, dağlardan temizledik. Sınır ötesinde de temizleniyor. Kaçtıkları yere kadar kovalayıp bunları bitireceğiz. Sonra FETÖ diye bir bela çıktı başımıza. Hepimiz tanıyoruz, tanımayan yok bunları. 'Çocuklarınızı verin, terbiyeli bir şekilde yetiştirelim' diye geldiler kapımıza. Fakat gerçek yüzlerini 15 Temmuz gecesi halkın üzerine ateş açarak gösterdiler. Bir gecede kurt adama dönüştüler. Bu örgütlerin beslendiği yer hep aynı. Gaziantep'te DEAŞ bir düğüne saldırdı ve onlarca canımıza kıydı. Daha sonra PKK Kayseri'de çarşı iznine çıkan askerlerime saldırdı, 15 askerimizi şehit etti. Sonra FETÖ'nün uyuyan hücrelerinden biri Rus büyükelçisini öldürdü. Ruslarla aramızı bozmak için. Bir süre sonra yine DEAŞ, Reina'da onlarca insanı katletti. Sıraya dizildi namussuzlar."Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na 195 ülkenin temsilcilerinin katıldığını anımsatan Özhaseki, şöyle devam etti:"Burada dedim ki; bütün bunlar doğru, yaptıklarımız doğru. Burada bizim toplanmamız doğru, küresel ısınmaya karşı tedbir almamız doğru, Yeşil İklim Fonu'nda 100 milyar dolar toplanması ve küresel ısınmanın engellenmesi için bu gayretlerin yapılması doğru. Bunları niye yapıyoruz? Şunun için yapıyoruz, ileride doğabilecek, küresel ısınmadan dolayı biyoçeşitlilik zarar görür. Yani biraz kaba değimle bazı otlar kuruyabilir, çiçekler solabilir diye yapıyoruz. Sonra denizlerdeki bazı balık türleri de yok olabilir diye. Güzel ama biliyor musunuz, şimdi denizlerde çocuklar ölüyor. Onlar canlıdan sayılmıyor mu? Suriye'de bir savaş var, 3 milyon insan geldi, biz bunlara 25 milyar dolar para harcadık. Açık kapı politikası izliyoruz. Hala gelen varsa almaya devam edeceğiz, karnını doyurmaya devam edeceğiz. O insanlar Avrupa'ya gelmek istediğinde siz kapıları kapatıyorsunuz. Bariyerler, tel örgüler örüyorsunuz. Onlardan 400'ü ülkenize gelsin mi gelmesin mi diye senelerce tartışıyorsunuz. Bu insanların ölmesine göz yumuyorsunuz ama 30 yıl sonra olacak küresel ısınmadan dolayı, bazı bitki çeşitlerinin, balık çeşitlerinin yok olma tehlikesine karşı 200 ülke toplanıyor, milyarlarca dolar ayırıyor, bunu tartışıyor ama şu anda denizlerde ölen insanları görmüyorsunuz."16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına da değinen Bakan Özhaseki, "Bu ülkede iki başlılık sürdürülemiyor. İki başlılık, kavga sebebi. Şu anda Başbakanımızla Cumhurbaşkanımız iyi geçiniyorsa 40 yıllık dava arkadaşlıklarından dolayıdır. Biz bunu her zaman nasıl bulacağız. Sistemi düzeltmek lazım. Rahmetli İnönü Atatürk'e küstü ve cenazesine gitmedi. Kavgalar o zamandan başlıyor. Millet seçtiklerinden hizmet bekliyor, kavga değil. Makul bir insan olan, insani ilişkilerde kimseyi kırmayan Ecevit, Ahmet Necdet Sezer ile kavga etti ve bu kavga Türkiye'yi yüzde 12 küçülttü." ifadelerini kullandı. 1961 Anayasasında Cumhurbaşkanının yetkilerinin yarım sayfayla sınırlandırıldığı ancak 1980 Anayasası'nda bu yetkilerin iki buçuk sayfaya çıktığını aktaran Özhaseki, "Yeni gelecek sistemde cumhurbaşkanı devletin ve hükümetin başıdır ve attığı her imzadan sorumludur fakat tam tersini anlatıyorlar. İki gün önce birisi dağıtmış. Bu kadar yetkiyi peygambere verirsen o bile azar gibi laflar etmiş. Sümmehaşa, tövbe estağfurullah. Peygamberliğin ne demek olduğunu bilmiyor herhalde." diye konuştu.Bakan Özhaseki, Türkiye'nin gelişmesi için istikrarlı hükümetlere ihtiyaç olduğunu, bunun da yeni sistemle sağlanacağını sözlerine ekledi. Özhaseki, konuşmasının ardından beraberindekilerle tanıtımı yapılan tesisi gezdi.