pendik escort bayan
ak

Bin 500 Öğrenciye "Çile Çektirdiler"

Siyaset 23.05.2017 - 11:18, Güncelleme: 23.05.2017 - 11:18
 

Bin 500 Öğrenciye "Çile Çektirdiler"

ESOGÜ bünyesinde üç yıl önce kurulan Geleneksel Okçuluk Kulübü, yay çekme antrenmanı anlamına gelen "çile çekme" ile başlayan okçuluğu bin 500 öğrenciyle tanıştırdı- Kulüp Başkanı Destere: - "Kulübümüze yoğun ilgi var. Son dönemde tarih dizilerinin artmas

ESKİŞEHİR (AA) - DENİZ AÇIK - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bünyesinde kurulan Geleneksel Okçuluk Kulübü, yay çekme antrenmanı anlamına gelen "çile çekme" ile başlayan okçuluğu bin 500 öğrenciye öğretti. Kulübün üyesi ve ESOGÜ Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulübün Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının desteğiyle üç yıl önce kurulduğunu kaydetti.Kulübe yoğun ilginin bulunduğunu ifade eden Çalışkan, "Her yıl 500 kişiye geleneksel okçuluğu öğretiyoruz. Genç kemankeşler yetiştiriyoruz. Ok, kurduğumuz bütün medeniyetlerin en temel malzemesidir. Ok, Türk'ün vazgeçilmez eşyasıdır." dedi.Unutulmaya yüz tutmuş okçuluğu yeniden canlandırmaya çalıştıklarını vurgulayan Çalışkan, şöyle devam etti:"Tamamen gönüllülük esasına göre hareket ediyoruz. ESOGÜ de geleneksel okçuluk için mekan ve malzeme kullanımı sağlıyor. Üyeler, 11, 14 ve 16. yüzyıllarına ait savaşçı kıyafetlerini araştırıp, okçulukta kullanıyor. Tarih bölümünden destek alıyorlar. Öğrencilerin gayretleri bizleri çok heyecanlandırıyor. Tıp fakültesi öğrencisinin, sosyal bilimciyle 11. yüzyılın yaşamını incelemeye çalışması, kulübün amacına ulaştığını gösteriyor. Sadece ok atmayı değil, bir tarihin bugüne yansımasını sağlamak, geçmişte unuttuklarımızı bugün hatırlatabilmeyi amaçlıyoruz." Çalışkan, Okçular Tekkesi'nin geleneksel okçuluğa önemli katkılar sağladığının altını çizerek, okçulukta ilerlemek için ustadan ders alınması gerektiğinin önemine değindi.Kemankeşliğin derinliğe sahip bir konu olduğunu aktaran Çalışkan, "İçi birçok kavramla dolu bir konu. 'Oku ben atmadım, Allah attı.' noktasında değerlendiriliyor. Kibre yer verilmiyor." ifadesini kullandı.Çalışkan, yetiştirdikleri sporcuların, Etnospor Kültür Festivali'nde dördüncülük elde ettiğini, geçen yıl üniversiteler arası müsabakalarda iyi dereceler aldığını aktardı.Çalışkan, üç yılda kulübe gelen bin 500 öğrencinin acemi okçunun yay çekme antrenmanı anlamına "çile çekme" ile okçulukla tanıştığını söyledi.- "Tarih dizilerinin artmasıyla okçuluğa ilgi yoğunlaştı"ESOGÜ Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi ve kulüp başkanı Ceyhun Destere de üç yıldır kulüpte bulunduğunu belirterek, 10 yarışmaya katıldığını kaydetti.Yarışmalarda önemli başarılar elde ettiklerine değinen Destere, "Başarılarımızı devam ettirmek için çalışıyoruz. Kulübümüze yoğun ilgi var. Son dönemde tarih dizilerinin artmasıyla ilgi yoğunlaştı. Her yıl 500 öğrenciyi eğitiyoruz. Okçuluk yoğunlukla erkeklerin yaptığı bir spor olarak görülüyor ancak kadın okçularımız da var." dedi.ESOGÜ Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Enes Özçelik, kulüple okulun ikinci yılında tanıştığını anlattı.Boş zamanını değerlendirmek için yaptığı okçuluğun kendisinde tutku haline dönüştüğünü vurgulayan Özçelik, kardeşlik ortamı içinde geleneksel okçuluk yaptıklarını, ok atmanın stresi önlediğini ve motivasyonu artırdığını söyledi.Metalürji Malzeme Mühendisliği Bölümü 2. sınıfı öğrencisi Büşra Nur Berkün de okula başladığı yıl Geleneksel Okçuluk Kulübü ile tanıştığını aktardı.Antrenmanlarının belli bir disiplin içinde olduğunu belirten Berkün, "Çünkü çektiğimiz yaylar hafif değil. Yaya geçmek için güçlenmek amacıyla 6 ay bekleyenler var." diye konuştu.İşletme Bölümü 4. sınıf öğrencisi Sena Özdemir de geleneksel okçuluğa arkadaşının tavsiyesiyle geçen yıl başladığını kaydetti.Kadın olarak geleneksel okçuluk yaptıkları için olumlu tepkiler aldıklarını dile getiren Özdemir, "Ailem destek oluyor. Kadınların geleneksel okçuluğu yapması ayrıcalıklı. Şampiyonalara katılan kadın okçu sayısı az." ifadesini kullandı.İlahiyat Fakültesi 2. sınıfı öğrencisi Ayşenur Dağdevir de bir arkadaşının tavsiyesiyle kulübe bu yıl başladığını belirtti.Geleneksel okçuluğa ilgisinin zamanla arttığını aktaran Dağdevir, "Ailem bana bu sporu yaptığımız için büyük destek veriyor. Geleneksel sporlarımızdan okçuluğun içinde bulunmaktan çok memnunum. Elimden geldiğince ilerlemek istiyorum." sözlerine yer verdi.
ESOGÜ bünyesinde üç yıl önce kurulan Geleneksel Okçuluk Kulübü, yay çekme antrenmanı anlamına gelen "çile çekme" ile başlayan okçuluğu bin 500 öğrenciyle tanıştırdı- Kulüp Başkanı Destere: - "Kulübümüze yoğun ilgi var. Son dönemde tarih dizilerinin artmas

ESKİŞEHİR (AA) - DENİZ AÇIK - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bünyesinde kurulan Geleneksel Okçuluk Kulübü, yay çekme antrenmanı anlamına gelen "çile çekme" ile başlayan okçuluğu bin 500 öğrenciye öğretti.

Kulübün üyesi ve ESOGÜ Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulübün Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının desteğiyle üç yıl önce kurulduğunu kaydetti.

Kulübe yoğun ilginin bulunduğunu ifade eden Çalışkan, "Her yıl 500 kişiye geleneksel okçuluğu öğretiyoruz. Genç kemankeşler yetiştiriyoruz. Ok, kurduğumuz bütün medeniyetlerin en temel malzemesidir. Ok, Türk'ün vazgeçilmez eşyasıdır." dedi.

Unutulmaya yüz tutmuş okçuluğu yeniden canlandırmaya çalıştıklarını vurgulayan Çalışkan, şöyle devam etti:

"Tamamen gönüllülük esasına göre hareket ediyoruz. ESOGÜ de geleneksel okçuluk için mekan ve malzeme kullanımı sağlıyor. Üyeler, 11, 14 ve 16. yüzyıllarına ait savaşçı kıyafetlerini araştırıp, okçulukta kullanıyor. Tarih bölümünden destek alıyorlar. Öğrencilerin gayretleri bizleri çok heyecanlandırıyor. Tıp fakültesi öğrencisinin, sosyal bilimciyle 11. yüzyılın yaşamını incelemeye çalışması, kulübün amacına ulaştığını gösteriyor. Sadece ok atmayı değil, bir tarihin bugüne yansımasını sağlamak, geçmişte unuttuklarımızı bugün hatırlatabilmeyi amaçlıyoruz."

Çalışkan, Okçular Tekkesi'nin geleneksel okçuluğa önemli katkılar sağladığının altını çizerek, okçulukta ilerlemek için ustadan ders alınması gerektiğinin önemine değindi.

Kemankeşliğin derinliğe sahip bir konu olduğunu aktaran Çalışkan, "İçi birçok kavramla dolu bir konu. 'Oku ben atmadım, Allah attı.' noktasında değerlendiriliyor. Kibre yer verilmiyor." ifadesini kullandı.

Çalışkan, yetiştirdikleri sporcuların, Etnospor Kültür Festivali'nde dördüncülük elde ettiğini, geçen yıl üniversiteler arası müsabakalarda iyi dereceler aldığını aktardı.

Çalışkan, üç yılda kulübe gelen bin 500 öğrencinin acemi okçunun yay çekme antrenmanı anlamına "çile çekme" ile okçulukla tanıştığını söyledi.

- "Tarih dizilerinin artmasıyla okçuluğa ilgi yoğunlaştı"

ESOGÜ Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi ve kulüp başkanı Ceyhun Destere de üç yıldır kulüpte bulunduğunu belirterek, 10 yarışmaya katıldığını kaydetti.

Yarışmalarda önemli başarılar elde ettiklerine değinen Destere, "Başarılarımızı devam ettirmek için çalışıyoruz. Kulübümüze yoğun ilgi var. Son dönemde tarih dizilerinin artmasıyla ilgi yoğunlaştı. Her yıl 500 öğrenciyi eğitiyoruz. Okçuluk yoğunlukla erkeklerin yaptığı bir spor olarak görülüyor ancak kadın okçularımız da var." dedi.

ESOGÜ Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Enes Özçelik, kulüple okulun ikinci yılında tanıştığını anlattı.

Boş zamanını değerlendirmek için yaptığı okçuluğun kendisinde tutku haline dönüştüğünü vurgulayan Özçelik, kardeşlik ortamı içinde geleneksel okçuluk yaptıklarını, ok atmanın stresi önlediğini ve motivasyonu artırdığını söyledi.

Metalürji Malzeme Mühendisliği Bölümü 2. sınıfı öğrencisi Büşra Nur Berkün de okula başladığı yıl Geleneksel Okçuluk Kulübü ile tanıştığını aktardı.

Antrenmanlarının belli bir disiplin içinde olduğunu belirten Berkün, "Çünkü çektiğimiz yaylar hafif değil. Yaya geçmek için güçlenmek amacıyla 6 ay bekleyenler var." diye konuştu.

İşletme Bölümü 4. sınıf öğrencisi Sena Özdemir de geleneksel okçuluğa arkadaşının tavsiyesiyle geçen yıl başladığını kaydetti.

Kadın olarak geleneksel okçuluk yaptıkları için olumlu tepkiler aldıklarını dile getiren Özdemir, "Ailem destek oluyor. Kadınların geleneksel okçuluğu yapması ayrıcalıklı. Şampiyonalara katılan kadın okçu sayısı az." ifadesini kullandı.

İlahiyat Fakültesi 2. sınıfı öğrencisi Ayşenur Dağdevir de bir arkadaşının tavsiyesiyle kulübe bu yıl başladığını belirtti.

Geleneksel okçuluğa ilgisinin zamanla arttığını aktaran Dağdevir, "Ailem bana bu sporu yaptığımız için büyük destek veriyor. Geleneksel sporlarımızdan okçuluğun içinde bulunmaktan çok memnunum. Elimden geldiğince ilerlemek istiyorum." sözlerine yer verdi.


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.