Abdullah Peker, \'\'4/c liler kadro dışı kaldı\'\'

Peker 4/c lilere şu şekilde seslendi;     Büyük umutlarla kadro beklediğini ancak kadronun yine verilmediğini ben de senin gibi televizyondan izledim. Halbuki gerek yetkili sendika tarafından yapılan açıklamalarda gerekse haberlerde senin de kadroya alınacağına dair büyük bir beklenti yaratıldı. Başbakanla konuşulduğu bu işin kesin çözüldüğünü senin de üyesi olduğun sosyal paylaşım gruplarında, e-posta gruplarında gördük. Ne söyleyelim her sene aynı tantanayı çıkarttıkları için pek inanmadım lakin sizin umudunuz bizim umudumuz olduğu için biz de acaba bu sefer olur mu diye bekledik. Sonunda sizin neredeyse yarınızın üyesi olduğu yetkili sendikayı sırf bu nedenden dolayı seçtiniz ve onlar da çözüm bulmak için çalışmalar gerçekleştirmek zorundaydı.  Sevgili 4/C'li Kardeşim, Genel Başkan= Üye, Üye= Genel Başkan dediğimiz için, birimizin sorunu hepimizin sorunu dediğimiz için 4/C sorununa kendi meselemiz gibi sahip çıktık. Sizin sıkıntılarınızla dertlendik, size dair en ufak kazanım da kendimiz kazanmış gibi sevindik. Üyelerimizin sıkıntılarını önce diyalog sonra dava yoluyla çözdüğümüz ve diyalog yolunda bir çözüm bulamadığımız için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar 4/C meselesini taşıdık. 4/C'lilerin memur sendikasına üye olmasının önünü açmak dahil olmak üzere hukuki kazanımlarla onurlu bir yaşam mücadelenize destek olmak için çalıştık. Üyemiz olsun veya olmasın tüm 4/C'lilerin sorunlarını dinledik, hukuki danışmanlık da dahil olmak üzere elimizden gelen ne varsa yapmaya çalıştık. 4/C sorununu medyada tartıştık, her platformda anlatmaya çalıştık. Sendikacılıkta hiçbir işten çıkar beklemediğimiz gibi 4/C mevzusundan da hiçbir çıkar beklemedik.  Sevgili 4/C'li Kardeşim, Biliyoruz bu işin ilk başından bu yana hem işçi sendikasına hem de kamu sendikalarına güveniniz kalmadı. Sendikacılar sizin yanınıza geldiğinde üye yapmaktan başka bir şey yapmadıklarından, sizin sorunlarınızı çözmediğinden dert yandınız. Hepsi aynı ne farkı var dediniz. Biliyoruz hepsi farklı siyasi görüşlerle kendini tanımlasa da hepsi birbirinin aynıydı. Toplu sözleşme masasından 19 talebinin 1'ni bile geçiremeden ayrıldılar.  Ama bu işe bir dur demek gerekiyor. Sendikacılar böyle olmak zorunda değil. Sendikacılık Sizi umutlarla doldurup hayal kırıklıklarına uğratmak değil. Sendikacılık üye yapıp bir daha arkasına bakmak değil. Sendikacılık, kanunda yasak olmasına rağmen senin güvencesiz olmanı fırsat bilip seni sendikaya üye yaptırmak değil.  Sendikacılık senin insan onurunu korumak için çalışmak ve mücadele vermek demek Bu vakte kadar senden hiç bir şey istemedik. Ama şu an senden bir şey isteyeceğim. Bu isteğim , senin benim sendikama üye olman değil. Kendi sendikanı sorgulaman ve değişimi talep etmen. Çünkü sensiz onlar bir hiç.  Eğer onurlu mücadelemizin bir parçası olmak istersen de sana kapılarımız sonuna kadar açık. Senin derdin bizim derdimiz çünkü , İnanıyorum ki 4/C meselesini de hep birlikte çözeceğiz. Dedi.