pendik escort bayan
ak

7. Aile Şurası

02.05.2019 - 15:28, Güncelleme: 02.05.2019 - 15:28
 

7. Aile Şurası

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)- "Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız"- "Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip o

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız." dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Aileye Değer Türkiye'ye Değer" ana temasıyla düzenlenen 7. Aile Şurası'na katıldı.Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "İlki 1990'da düzenlenen Aile Şurası, bilim adamlarımızdan uzmanlara, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar konunun tüm paydaşlarını bir araya getiren son derece önemli bir platformdur." ifadelerini kullandı.Aile Şuralarının belli periyotlarla gerçekleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişten bugüne uzanan kapsamlı bir muhasebe imkanı sunmasının yanı sıra geleceğe dair hedeflerin belirlenmesine de katkı sağlamaktadır. Şimdiye kadar düzenlenen şuralar, aile kurumumuzun karşılaştığı sorunun çözümünde hep belirleyici bir rol oynamıştır. Aileye münhasır bir bakanlığın kurulması teklifi ilk kez yine bu şuralarda gündeme gelmiş, hamdolsun 2011'de bizim dönemimizde gerçeğe dönüşmüştür." diye konuştu.Son 17 yılda aile ve sosyal politikalarda hayata geçirilen pek çok reformun arka planında da Aile Şuralarında alınan kararlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:"Burada ortaya konulan politikalar, önümüzdeki dönemde de ehemmiyetini muhafaza edecektir. Sizlerin yapacağı öneriler, ufuk açıcı eleştiriler ve tespitler bizler için yol gösterici olacaktır. Peygamber Efendimiz, 'İstişare eden pişman olmaz' buyuruyor. Hem ebeveynler hem de ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlarında taşıyan devlet adamları olarak bizim, daha sonra 'keşke' dememek için burada samimiyetle dile getirilecek önerilere ihtiyacımız var. Aile Şurası'na katılan tüm dostlarımdan yapılacak toplantılara, bilhassa yarınki komisyon çalışmalarına işte böyle bir hassasiyetle yaklaşmalarını istirham ediyorum. Şura komisyonlarında aile birliğinin korunmasından toplumdaki çocuk algısına, kadınlar, engelliler ve yaşlılar ile aileye yönelik destek mekanizmalarına kadar beş farklı ana başlıkta meselelerimiz ele alınacaktır."- Güçlü bir ülke olabilmenin öncelikli şartıKüresel ölçekte yaşanan değişiklikler neticesinde ailelerin karşı karşıya kaldığı yeni sosyal risklerin de Şura kapsamında ele alınacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şura'nın, sorunlarımızın tespitine ve çözüm yolları bulunmasına, milli bünyemizin günümüzün sosyal hastalıklarına karşı güçlendirilmesine yardımcı olmasını özellikle diliyorum." dedi."Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim milletimiz alışverişte, sokakta, ticari ve sosyal hayatta tanımadığı insanlara dahi 'Teyze, ağabey, amca' gibi aile kavramlarıyla hitap eder. İnancımızda devletin beş temel vazifesinden birisi de neslin korunmasıdır. Anayasamızın 41'inci maddesi, aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlayarak, devletin görevlerini ayrıntılı bir şekilde saymıştır. Buna göre devlet, 'Ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri almak ve teşkilatı kurmakla mükelleftir.' Sadece kanunlarımızda değil, değerler hiyerarşimizde de ailenin korunması, aile bağlarına ihtimam gösterilmesi en üst sıralarda yer alır. Kadim geleneğimizde aile ile toplumun, aile ile devletin kaderi özdeşleşmiş, bir ve beraber görülmüştür. Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Şeyh Edebali'nin o meşhur sözünden ilhamla söyleyecek olursak, aileyi yaşatmadan ne devleti ne de milleti yaşatabiliriz. Bu açıdan aile, millet varlığımızın temelidir, asli dayanağıdır. Aile, nesiller arasındaki değer aktarımının da en önemli aracıdır. Kişilik okuldan ve toplumdan önce ailede inşa edilir, ailede oluşturulur. Karakter, dışarıdan önce aile içinde şekillenir, biçim kazanır. Birey, sosyal hayatın kodlarıyla, büyüklerimizin deyimiyle adabımuaşeret kurallarıyla ilk kez ailede tanışır. Din, inanç, ahlak, edep, saygı, sevgi önce ailede öğretilir ve öğrenilir."Suç ve kötü alışkanlıklarda ilk siperin aile olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancımız, aileyi iki cihan saadetinin anahtarı, dünyada cenneti yaşamanın ortamı olarak tanımlar. Bunun için aileyi dışlayan her adım, aileyi önemsizleştiren her politika, aile bağlarının zayıflamasına sebep olan her davranış aynı zamanda milli ve manevi bünyemize vurulmuş ağır bir darbedir." dedi. Aile kurumunda yaşanacak bir sıkıntının siyasetten ticarete, eğitimden ikili ilişkilere kadar hayatın her alanına sıçramasının kaçınılmaz olacağını belirten Erdoğan, "Aile bağları çözülmüş, aile mefhumu ortadan ortadan kalkmış bir toplum ne kadar zengin, ne kadar müreffeh olursa olsun ayakta kalamaz. Modern hayatın örseleyici hamleleri karşısında aile kurumuna sahip çıkmak bir milletin kendi geleceğine de sahip çıkması demektir. Aile hassasiyetimizin gerisinde işte bu anlayış vardır." ifadelerini kullandı.- İki büyük kırılmaSon 60 yılda hayat, çevre ve toplumla kurulan ilişkiyi kökten dönüştüren iki büyük kırılma yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlardan ilki 1960'larda başlayan ve giderek artan köyden şehre yönelik kitlesel göçlerdir. Göç hadisesinin ülkemize gecekondulaşmadan beşeri münasebetlere kadar çok geniş bir yelpazede ciddi etkileri oldu. Bu süreç özellikle geleneksel aile yapımızda çok büyük değişikliklere yol açtı. Asırlardır milletimizin adeta alametifarikası olan geniş ailenin yerini, anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı almaya başladı. Bu süreçte şehir hayatının tabii bir sonucu olarak aile bağları zayıfladı. Tecrübeleriyle ailenin devamına, çocukların yetişmesine katkı sunan aile büyükleri ile çekirdek aile arasındaki ilişkilerin periyodu giderek uzadı." diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle yeni nesillerin hayatın zorluklarını göğüslemede en kritik destek noktalarından biri olan aile büyüklerinin birikimlerini böylece kaybetmiş oldu. Ak saçlıların her biri altın değerindeki tecrübelerinden ne yazık ki gençler yeterince istifade edemedi. Bunun menfi yansımalarını pek çok alanda bizzat gördük." değerlendirmesini yaptı.(Sürecek)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)- "Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız"- "Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip o

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Aileye Değer Türkiye'ye Değer" ana temasıyla düzenlenen 7. Aile Şurası'na katıldı.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "İlki 1990'da düzenlenen Aile Şurası, bilim adamlarımızdan uzmanlara, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar konunun tüm paydaşlarını bir araya getiren son derece önemli bir platformdur." ifadelerini kullandı.

Aile Şuralarının belli periyotlarla gerçekleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişten bugüne uzanan kapsamlı bir muhasebe imkanı sunmasının yanı sıra geleceğe dair hedeflerin belirlenmesine de katkı sağlamaktadır. Şimdiye kadar düzenlenen şuralar, aile kurumumuzun karşılaştığı sorunun çözümünde hep belirleyici bir rol oynamıştır. Aileye münhasır bir bakanlığın kurulması teklifi ilk kez yine bu şuralarda gündeme gelmiş, hamdolsun 2011'de bizim dönemimizde gerçeğe dönüşmüştür." diye konuştu.

Son 17 yılda aile ve sosyal politikalarda hayata geçirilen pek çok reformun arka planında da Aile Şuralarında alınan kararlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Burada ortaya konulan politikalar, önümüzdeki dönemde de ehemmiyetini muhafaza edecektir. Sizlerin yapacağı öneriler, ufuk açıcı eleştiriler ve tespitler bizler için yol gösterici olacaktır. Peygamber Efendimiz, 'İstişare eden pişman olmaz' buyuruyor. Hem ebeveynler hem de ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlarında taşıyan devlet adamları olarak bizim, daha sonra 'keşke' dememek için burada samimiyetle dile getirilecek önerilere ihtiyacımız var. Aile Şurası'na katılan tüm dostlarımdan yapılacak toplantılara, bilhassa yarınki komisyon çalışmalarına işte böyle bir hassasiyetle yaklaşmalarını istirham ediyorum. Şura komisyonlarında aile birliğinin korunmasından toplumdaki çocuk algısına, kadınlar, engelliler ve yaşlılar ile aileye yönelik destek mekanizmalarına kadar beş farklı ana başlıkta meselelerimiz ele alınacaktır."

- Güçlü bir ülke olabilmenin öncelikli şartı

Küresel ölçekte yaşanan değişiklikler neticesinde ailelerin karşı karşıya kaldığı yeni sosyal risklerin de Şura kapsamında ele alınacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şura'nın, sorunlarımızın tespitine ve çözüm yolları bulunmasına, milli bünyemizin günümüzün sosyal hastalıklarına karşı güçlendirilmesine yardımcı olmasını özellikle diliyorum." dedi.

"Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim milletimiz alışverişte, sokakta, ticari ve sosyal hayatta tanımadığı insanlara dahi 'Teyze, ağabey, amca' gibi aile kavramlarıyla hitap eder. İnancımızda devletin beş temel vazifesinden birisi de neslin korunmasıdır. Anayasamızın 41'inci maddesi, aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlayarak, devletin görevlerini ayrıntılı bir şekilde saymıştır. Buna göre devlet, 'Ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri almak ve teşkilatı kurmakla mükelleftir.' Sadece kanunlarımızda değil, değerler hiyerarşimizde de ailenin korunması, aile bağlarına ihtimam gösterilmesi en üst sıralarda yer alır. Kadim geleneğimizde aile ile toplumun, aile ile devletin kaderi özdeşleşmiş, bir ve beraber görülmüştür. Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Şeyh Edebali'nin o meşhur sözünden ilhamla söyleyecek olursak, aileyi yaşatmadan ne devleti ne de milleti yaşatabiliriz. Bu açıdan aile, millet varlığımızın temelidir, asli dayanağıdır. Aile, nesiller arasındaki değer aktarımının da en önemli aracıdır. Kişilik okuldan ve toplumdan önce ailede inşa edilir, ailede oluşturulur. Karakter, dışarıdan önce aile içinde şekillenir, biçim kazanır. Birey, sosyal hayatın kodlarıyla, büyüklerimizin deyimiyle adabımuaşeret kurallarıyla ilk kez ailede tanışır. Din, inanç, ahlak, edep, saygı, sevgi önce ailede öğretilir ve öğrenilir."

Suç ve kötü alışkanlıklarda ilk siperin aile olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancımız, aileyi iki cihan saadetinin anahtarı, dünyada cenneti yaşamanın ortamı olarak tanımlar. Bunun için aileyi dışlayan her adım, aileyi önemsizleştiren her politika, aile bağlarının zayıflamasına sebep olan her davranış aynı zamanda milli ve manevi bünyemize vurulmuş ağır bir darbedir." dedi.

Aile kurumunda yaşanacak bir sıkıntının siyasetten ticarete, eğitimden ikili ilişkilere kadar hayatın her alanına sıçramasının kaçınılmaz olacağını belirten Erdoğan, "Aile bağları çözülmüş, aile mefhumu ortadan ortadan kalkmış bir toplum ne kadar zengin, ne kadar müreffeh olursa olsun ayakta kalamaz. Modern hayatın örseleyici hamleleri karşısında aile kurumuna sahip çıkmak bir milletin kendi geleceğine de sahip çıkması demektir. Aile hassasiyetimizin gerisinde işte bu anlayış vardır." ifadelerini kullandı.

- İki büyük kırılma

Son 60 yılda hayat, çevre ve toplumla kurulan ilişkiyi kökten dönüştüren iki büyük kırılma yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlardan ilki 1960'larda başlayan ve giderek artan köyden şehre yönelik kitlesel göçlerdir. Göç hadisesinin ülkemize gecekondulaşmadan beşeri münasebetlere kadar çok geniş bir yelpazede ciddi etkileri oldu. Bu süreç özellikle geleneksel aile yapımızda çok büyük değişikliklere yol açtı. Asırlardır milletimizin adeta alametifarikası olan geniş ailenin yerini, anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı almaya başladı. Bu süreçte şehir hayatının tabii bir sonucu olarak aile bağları zayıfladı. Tecrübeleriyle ailenin devamına, çocukların yetişmesine katkı sunan aile büyükleri ile çekirdek aile arasındaki ilişkilerin periyodu giderek uzadı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle yeni nesillerin hayatın zorluklarını göğüslemede en kritik destek noktalarından biri olan aile büyüklerinin birikimlerini böylece kaybetmiş oldu. Ak saçlıların her biri altın değerindeki tecrübelerinden ne yazık ki gençler yeterince istifade edemedi. Bunun menfi yansımalarını pek çok alanda bizzat gördük." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.